Evet... Mükemmel!
Adaletin yerlerde süründüğü, hakimlerin torpilli gerikafalılar olduğu ülkemize hoş geldiniz!
Açık açık konuşacağım. Anlatacağım olay saçmalığın daniskası! Sorumu sonunda soracağım. Konuyu lütfen okuyun.
17 yaşınızda bir kardeşinizim. 2 ay sonra Allah'ın belası 18 yaşına basacağım. Şu çok ünlü 18 yaşına. Hani dolduramadan hiçbir halt yapamadığınız 18 yaşına.
Devam edeyim. 2 ay önce, yani 18 yaşıma girmeme 4 ay kala bir trafik kazası gerçekleştirdim. Yol bisikletimle, yolun kenarındaki emniyet şeridinde; bisiklet bacaklarımın arasındayken ayakta dikilerek bekliyordum ve annem ile telefonda konuşuyordum. Annem ve babam o sıralarda il dışındaydı. Ben de bir yere uğramış ve eve geri dönüş yapıyordum. Neyse.
Durarken annem ve babam ile konuşuyordum ve arkadan bana yetenekli bir araba sürücümüz yaklaşık 50 km/h ile lafın tam anlamıyla geçirdi ve kaçtı. Uzatmayayım. Polis çağırdım. Olay yeri incelendi. Fotoğraflar çekildi. Gerekli prosedürler yerine getirildi. Ardından ben hastaneye kaldırıldım ambulansla.
Gittik şikayetçi olduk. Adam geldi teslim oldu. Aman tanrım dedim ve gülümsedim. 172 promil alkollü bir amcamız. Emekli. İfadelerimiz alındı ve evlere dağıldık. Bense adamla karşılaşmamak için dua ediyorum. Çünkü amcamıza kötü şeyler yaparsam paramı kimden alırım?
Adam %100 suçlu çıktı. Bisikletim pert oldu ve kullanılamaz hale geldi. Ben ise bana gelen hasara değil bisiklete yanıyorum. Çünkü biliyorum ki ebeveynlerim bana hayatta yeniden bisiklet almazlar. O yüzden sigorta şirketinden bana ödenecek parayla idare etmek zorundayım.
Buraya bir konu açtım. Bisiklet sordum. 5000 TL sınırım olduğunu söyledim ve yardım istedim. Decathlon'dan BTWIN ULTRA 900 AF önerdiler. Dedim ne âlâ! Sevinçten havalara uçuyorum. Sigorta şirketi kimin suçlu olduğuna karar verecek ve parayı yatıracak. Adam, "Ben haklıyım! Yolda bisikletin ne işi var? (emniyet şeridindeyim.)" diyor. Ben ise elimden bir kaza çıkmaması için kendimi zor tutuyorum. Ben haklı görüldüm tabii ki.
Yazarken bile elim ayağım titriyor sinirden.
Sol bacağımı 1 ay kullanamadım diyelim. Kemik kırılması yoktu. Ama kaslar pek de iyi değildi.
Tamamen iyileştim. Seçimi yaptım. Bugün para geldi. Sigorta şirketi yatırmış. Haklı olan benmişim! Ne güzel! Hemen bisikleti sipariş verelim!
LAAPS! "Adalet" Bakanlığından (kasıtlı olarak tırnak içinde yazıyorum) bir telgraf. AMAN TANRIM DİDİM!
Oğlunuz 18 yaşından küçük olduğu için 7.500 TL para cezası kestik. 7 gün içinde ödeyin. Evde para bitti hükümet maaş vermiyor. Bu karar kesindir. Görüşürüz bayy!
Kafasız Hakim - Bla Bla Bla
Bay ya... Bay... Tek paramla aldığım bisikletim... Bay bay... Bir daha asla görüşemeyeceğiz. Çünkü ebeveynlerim olanlardan beni suçlayacak. Ve 5000'imi alıp cezayı ödeyecekler. Bana da para falan vermeyecekler. Sınavlara hazırlandığımdan dolayı çalışamam da...
Bay ya... Bay... Hayallerim... Yarışın o adrenalinini tadamadan biten hayallerim... Bay bay...
Elveda bisikletim... Elveda buluşamadığım sevgilim... Aşkım... Kader bizi zorla ayırdı ve ayrı tutmak için elinden geleni ardına koymuyor.
Tek umudum var. Bir tek. O da yarın gideceğim ve tanıdık bir avukata bu olayı soracağım. Belki bir dönüş yolu olur.
Bu arada kesilen cezanın tek nedeni 18 yaşından küçük olmak olarak yazıyor. Ardarda okudum ama başka birşey yazmıyor.
Acaba bir dönüş yolu var mıdır? Bir üst mahkemeye falan taşıma ihtimali?
Aranızdan genç bir bisikletçi uzun süreliğine ayrılıyor. Hem de oldukça uzun bir süreliğine.
Sağlıcakla kalın arkadaşlarım, abilerim, ablalarım. Hepinizi çok okudum. Çok dinledim. Sanki yanımda oturuyormuşsunuz. Elinizi omzuma koymuşsunuz gibi hissettim. Siz beni bilmeseniz de ben hep buradaydım. Sadece ete kemiğe bürünmemiştim. Ama siz şevkle hep yardım ettiniz. Aranızda konuşurken hep söylediniz "Üye olmayan bir arkadaş da okuyor olabilir. Yardımcı oluruz inşallah."
Ağlıyorum. Şu an. Erkekler ağlamaz derlerdi ama... Kendimi durduramıyorum. Bizi zorla ayırdılar! ZORLA! NE YAPACAĞIM ŞİMDİ?! ÜSTÜNE ATLAYIP GEZEBİLECEĞİM ESKİ BİR KÜLÜSTÜRÜM BİLE YOK! Yok! O da bıraktı çünkü beni. Paramparça oldu. Ortadan ikiye...
yok...
Elveda. Elimden geleni yaptım. Tek aşkımı da ayırdılar benden, suçlu ilan edildim. Çarmıha gerildim ve kaderin şanssızlık yağmuru altına bırakıldım. Her düşen tane göğsümü geçip kalbime saplanıyor.
Kurtulabilir miyim acaba? Bilemiyorum. Ama karar kesin yazıyor. Büyük ihtimalle hayır.
Kendinize iyi bakın. Bay...
Adaletin yerlerde süründüğü, hakimlerin torpilli gerikafalılar olduğu ülkemize hoş geldiniz!
Açık açık konuşacağım. Anlatacağım olay saçmalığın daniskası! Sorumu sonunda soracağım. Konuyu lütfen okuyun.
17 yaşınızda bir kardeşinizim. 2 ay sonra Allah'ın belası 18 yaşına basacağım. Şu çok ünlü 18 yaşına. Hani dolduramadan hiçbir halt yapamadığınız 18 yaşına.
Devam edeyim. 2 ay önce, yani 18 yaşıma girmeme 4 ay kala bir trafik kazası gerçekleştirdim. Yol bisikletimle, yolun kenarındaki emniyet şeridinde; bisiklet bacaklarımın arasındayken ayakta dikilerek bekliyordum ve annem ile telefonda konuşuyordum. Annem ve babam o sıralarda il dışındaydı. Ben de bir yere uğramış ve eve geri dönüş yapıyordum. Neyse.
Durarken annem ve babam ile konuşuyordum ve arkadan bana yetenekli bir araba sürücümüz yaklaşık 50 km/h ile lafın tam anlamıyla geçirdi ve kaçtı. Uzatmayayım. Polis çağırdım. Olay yeri incelendi. Fotoğraflar çekildi. Gerekli prosedürler yerine getirildi. Ardından ben hastaneye kaldırıldım ambulansla.
Gittik şikayetçi olduk. Adam geldi teslim oldu. Aman tanrım dedim ve gülümsedim. 172 promil alkollü bir amcamız. Emekli. İfadelerimiz alındı ve evlere dağıldık. Bense adamla karşılaşmamak için dua ediyorum. Çünkü amcamıza kötü şeyler yaparsam paramı kimden alırım?
Adam %100 suçlu çıktı. Bisikletim pert oldu ve kullanılamaz hale geldi. Ben ise bana gelen hasara değil bisiklete yanıyorum. Çünkü biliyorum ki ebeveynlerim bana hayatta yeniden bisiklet almazlar. O yüzden sigorta şirketinden bana ödenecek parayla idare etmek zorundayım.
Buraya bir konu açtım. Bisiklet sordum. 5000 TL sınırım olduğunu söyledim ve yardım istedim. Decathlon'dan BTWIN ULTRA 900 AF önerdiler. Dedim ne âlâ! Sevinçten havalara uçuyorum. Sigorta şirketi kimin suçlu olduğuna karar verecek ve parayı yatıracak. Adam, "Ben haklıyım! Yolda bisikletin ne işi var? (emniyet şeridindeyim.)" diyor. Ben ise elimden bir kaza çıkmaması için kendimi zor tutuyorum. Ben haklı görüldüm tabii ki.
Yazarken bile elim ayağım titriyor sinirden.
Sol bacağımı 1 ay kullanamadım diyelim. Kemik kırılması yoktu. Ama kaslar pek de iyi değildi.
Tamamen iyileştim. Seçimi yaptım. Bugün para geldi. Sigorta şirketi yatırmış. Haklı olan benmişim! Ne güzel! Hemen bisikleti sipariş verelim!
LAAPS! "Adalet" Bakanlığından (kasıtlı olarak tırnak içinde yazıyorum) bir telgraf. AMAN TANRIM DİDİM!
Oğlunuz 18 yaşından küçük olduğu için 7.500 TL para cezası kestik. 7 gün içinde ödeyin. Evde para bitti hükümet maaş vermiyor. Bu karar kesindir. Görüşürüz bayy!
Kafasız Hakim - Bla Bla Bla
Bay ya... Bay... Tek paramla aldığım bisikletim... Bay bay... Bir daha asla görüşemeyeceğiz. Çünkü ebeveynlerim olanlardan beni suçlayacak. Ve 5000'imi alıp cezayı ödeyecekler. Bana da para falan vermeyecekler. Sınavlara hazırlandığımdan dolayı çalışamam da...
Bay ya... Bay... Hayallerim... Yarışın o adrenalinini tadamadan biten hayallerim... Bay bay...
Elveda bisikletim... Elveda buluşamadığım sevgilim... Aşkım... Kader bizi zorla ayırdı ve ayrı tutmak için elinden geleni ardına koymuyor.
Tek umudum var. Bir tek. O da yarın gideceğim ve tanıdık bir avukata bu olayı soracağım. Belki bir dönüş yolu olur.
Bu arada kesilen cezanın tek nedeni 18 yaşından küçük olmak olarak yazıyor. Ardarda okudum ama başka birşey yazmıyor.
Acaba bir dönüş yolu var mıdır? Bir üst mahkemeye falan taşıma ihtimali?
Aranızdan genç bir bisikletçi uzun süreliğine ayrılıyor. Hem de oldukça uzun bir süreliğine.
Sağlıcakla kalın arkadaşlarım, abilerim, ablalarım. Hepinizi çok okudum. Çok dinledim. Sanki yanımda oturuyormuşsunuz. Elinizi omzuma koymuşsunuz gibi hissettim. Siz beni bilmeseniz de ben hep buradaydım. Sadece ete kemiğe bürünmemiştim. Ama siz şevkle hep yardım ettiniz. Aranızda konuşurken hep söylediniz "Üye olmayan bir arkadaş da okuyor olabilir. Yardımcı oluruz inşallah."
Ağlıyorum. Şu an. Erkekler ağlamaz derlerdi ama... Kendimi durduramıyorum. Bizi zorla ayırdılar! ZORLA! NE YAPACAĞIM ŞİMDİ?! ÜSTÜNE ATLAYIP GEZEBİLECEĞİM ESKİ BİR KÜLÜSTÜRÜM BİLE YOK! Yok! O da bıraktı çünkü beni. Paramparça oldu. Ortadan ikiye...
yok...
Elveda. Elimden geleni yaptım. Tek aşkımı da ayırdılar benden, suçlu ilan edildim. Çarmıha gerildim ve kaderin şanssızlık yağmuru altına bırakıldım. Her düşen tane göğsümü geçip kalbime saplanıyor.
Kurtulabilir miyim acaba? Bilemiyorum. Ama karar kesin yazıyor. Büyük ihtimalle hayır.
Kendinize iyi bakın. Bay...


