Izin bitmek üzereydi, Fethiye - Antalya turundan yeni dönmüştüm ve bacaklarımı dinlendiriyordum. Her ne kadar 2 gündür oğlumla yaptığım 10 km dışında pedal çevirmemiş olsam da bir kere ara verince bütün ağrılarınızı hissediyorsunuz. Özetle evde yatıp televizyon seyredecektim. Cuma akşamı çalan telefona dek...
-Babadağı'na gideceğiz gelir misin?
-Evet
Herhalde başka hiçbir teklifi kabul etmezdim o an. Hani Kartepe neyse(yüksekliğini, eğimini falan bilmiyorum açıkcası) bu da buralarda o. 0 dan 1950 rakıma, 25 km sadece tırmanış. Bunu yapabilirsem artık birşeyden korkmama gerek yoktu.
Geçelim olay gününe;
Sabah 8 de olmam gereken buluşma noktasına geç kaldım. Heyecandan uyuyamayıp geç saatte yatınca sabah telefonu falan duymamışım. Arkadaş aramış 15 dk önce. Muhtemelen devam etmiştir yola. Kimseyi bekletmek istemediğim için hep "yoksam devam edin beklemeyin" derim. Neyse hızlı bir karar alıp çıktım evden. Su dışında bir şey yok yanımda ve kahvaltı yapamadım. Bunun acısının çıkacağını biliyorum. Geçmişte yaşadım çok fena. Yol düz deniz seviyesi 26 km ortalama ile gidiyorum. Yetişmem lazım tek başına gidilecek yer değil çünkü. 5 km sonra yokuş Taşyaka'da başlıyor ben henüz buluşma noktasına bile varamadım. 2. hatamı burada yapıyorum. Pedallara yüklendim iyice oldukça iyi çıkıyorum çok güzel herşey, aynakol 2. dişlide henüz. sonra eğim 8-9 lara çıkınca zorlanıyorum epey ama vitesleri düşürecek biryer kalmadı derken aynakolun hala 2 de olduğunu farkediyorum ama o arada çok yüklenmişim kendime(acısı çıkacak bunun da ) Sonra biraz yavaşlayıp devam ediyorum ve Ovacık'a gelmek üzereyken telefon açıyorum arkadaşlara. Tam alışveriş yapmışlar Babadağ tırmanışına başlamak üzerelermiş. 10 dakika içinde varıyorum yanlarına. Bisküvi ve gazoz alıp başlıyoruz.
Buraya kadar ben konuştum sonrasını fotoğraflı anlatayım buraya yetişmek için fotoğraf falan çekememiştim. Yolun ilk taşlı toprak beni zorluyor. Enerjinin çoğu boşa gidiyor.
Tekerler ince ve amortisör yok. Yine de nispeten düşük eğim sayesinde bu kısmı geçiyorum. Ama eninde sonunda acı gerçeklerle yüzleşeceğim.
Eksilerden kalma bir sarnıç şehir merkezinde de gördüğümüzden geçip gidiyoruz yanından ama sonra tepeden bir fotoğrafını çekiyorum. Maksat dinlenmek tabi.
Yine ara ara çektiğim kareler.
Yol düzeliyor ancak eğim artıyor iyice. 28 teker ve 28 aynakol beni zorluyor kadans düştükçe daha çok mola vermek zorunda kalıyorum. Arkadaşlar dağ bisikleti ile nispeten daha rahat görüldüğü üzere.
Kar da vardı ama arkadaşlardan izinsiz fotoğraflarını yüklemek istemediğimden eklemedim. Ama ağaç var bol bol, seviyorum ağaçları fotoğraflamayı. Yol artarak zorlamaya devam ediyor bu arada nefeslenme molalarım sıklaşıyor.
1700 rakıma yaklaştığımızı tepemde dönen akbabalardan anlayabiliyorum
Ben iyiyim bu arada...
veeee geldik sonunda. Ama arada biraz yürüdüm bu birazlar günün sonunda 2-2,5 km yi bulacak...
Acayip sis var atlayışlar sekteye uğramış. Burada bekleyenlerle muhabbet edip birşeyler atıştırıyoruz. Allah razı olsun üzüm, elma falan Vedat Abi iyi bakıyor bana. Muhabbet esnasında gaza gelen ekip tüm çabalarıma rağmen 1950 ye çıkalım diyor ki bunu duymak bile gözümden yaş getirdi. Ama uyduk büyüklerimize. Bu arada tam emin olmamakla birlikte 37-47-57 diye gidiyordur yaşlarımız
Yollar daralıyor ve paraşütçüleri taşıyan minibüslerin geçişleri tehlike yaratıyor. Ama yine de dikkatli olduklarını söyleyebilirim. Uçurumda yanlamasına uzayan ağaç ama benim fotoğraf çekecek halim kalmadığından pek anlaşılmıyor durumu.
Artık bitmek üzereyim ve çok deli eğimler söz konusu. %28 lik yerler var doğa haşadımı çıkarmış artık resmen fanteziye kaçıyor. Evet yürüdüm. Zirveye az birşey kala ki bu deli yokuş sonrası iyice yıkıldım. Bisküviler ıslanmış. Arkadaşların azıklarını tükettim ve son bir gazla arkadaşları geride bırakıp kısa ama insanlık dışı yokuşu ayakta pedallayarak izleyicilerin alkışları ve haykırışları altında bu seneki ilk zirve finişimi etap zaferiyle gerçekleştirdim. Aslında yemeği yiyince sattım arkadaşları ama böyle söyleyince kulağa pek epik gelmiyor.
Zirveden fotoğraflar ve bir kaç kısa notla sizlere veda ediyorum.
1-) Vedat Abi ve Korhan'a teşekkürler. Korhan'a saati yükseklik gösterdiği için sonlara doğru "kaç metre daha tırmancaz" sorularıma katlandığı, Vedat Abi ye ise her gezimizde olduğu gibi bugün de üzümler ve diğer gıdalarla hayatta kalmamı sağladığı için.
2-) Yolda su kuyusu var hayrat olarak yapılmış. Allah Razı olsun onlardan da. Çıkmak isteyen olursa su için fazla endişelenmelerine gerek yok aklınızda olsun.
3-) Mataralarda bulunan su yal gibi olmaya başladığı sıralarda rrüzgardan korunmuş noktalarda rastlayacağınız kar yığınlarından ilave yapıp zirveye kadar suyunuzu serin bir şekilde muhafaza edebilirsiniz.
4-) Sis güzel birşey ama açık renkli bir gözlükle daha güzel.
5-) Yamaç paraşütü yapmayın, en azından sezonda yapmayın fiyatlar uçuk.
6-) Stravayı zirvede kapattım toplam 60 km yol yaptık. Bu da strava linki.
(link)
Ilk kez böyle birşey paylaşıyorum çenem fazla düştü biraz sabredip okuyanlara teşekkürler
-Babadağı'na gideceğiz gelir misin?
-Evet
Herhalde başka hiçbir teklifi kabul etmezdim o an. Hani Kartepe neyse(yüksekliğini, eğimini falan bilmiyorum açıkcası) bu da buralarda o. 0 dan 1950 rakıma, 25 km sadece tırmanış. Bunu yapabilirsem artık birşeyden korkmama gerek yoktu.
Geçelim olay gününe;
Sabah 8 de olmam gereken buluşma noktasına geç kaldım. Heyecandan uyuyamayıp geç saatte yatınca sabah telefonu falan duymamışım. Arkadaş aramış 15 dk önce. Muhtemelen devam etmiştir yola. Kimseyi bekletmek istemediğim için hep "yoksam devam edin beklemeyin" derim. Neyse hızlı bir karar alıp çıktım evden. Su dışında bir şey yok yanımda ve kahvaltı yapamadım. Bunun acısının çıkacağını biliyorum. Geçmişte yaşadım çok fena. Yol düz deniz seviyesi 26 km ortalama ile gidiyorum. Yetişmem lazım tek başına gidilecek yer değil çünkü. 5 km sonra yokuş Taşyaka'da başlıyor ben henüz buluşma noktasına bile varamadım. 2. hatamı burada yapıyorum. Pedallara yüklendim iyice oldukça iyi çıkıyorum çok güzel herşey, aynakol 2. dişlide henüz. sonra eğim 8-9 lara çıkınca zorlanıyorum epey ama vitesleri düşürecek biryer kalmadı derken aynakolun hala 2 de olduğunu farkediyorum ama o arada çok yüklenmişim kendime(acısı çıkacak bunun da ) Sonra biraz yavaşlayıp devam ediyorum ve Ovacık'a gelmek üzereyken telefon açıyorum arkadaşlara. Tam alışveriş yapmışlar Babadağ tırmanışına başlamak üzerelermiş. 10 dakika içinde varıyorum yanlarına. Bisküvi ve gazoz alıp başlıyoruz.
Buraya kadar ben konuştum sonrasını fotoğraflı anlatayım buraya yetişmek için fotoğraf falan çekememiştim. Yolun ilk taşlı toprak beni zorluyor. Enerjinin çoğu boşa gidiyor.
Tekerler ince ve amortisör yok. Yine de nispeten düşük eğim sayesinde bu kısmı geçiyorum. Ama eninde sonunda acı gerçeklerle yüzleşeceğim.
Eksilerden kalma bir sarnıç şehir merkezinde de gördüğümüzden geçip gidiyoruz yanından ama sonra tepeden bir fotoğrafını çekiyorum. Maksat dinlenmek tabi.
Yine ara ara çektiğim kareler.
Yol düzeliyor ancak eğim artıyor iyice. 28 teker ve 28 aynakol beni zorluyor kadans düştükçe daha çok mola vermek zorunda kalıyorum. Arkadaşlar dağ bisikleti ile nispeten daha rahat görüldüğü üzere.
Kar da vardı ama arkadaşlardan izinsiz fotoğraflarını yüklemek istemediğimden eklemedim. Ama ağaç var bol bol, seviyorum ağaçları fotoğraflamayı. Yol artarak zorlamaya devam ediyor bu arada nefeslenme molalarım sıklaşıyor.
1700 rakıma yaklaştığımızı tepemde dönen akbabalardan anlayabiliyorum
veeee geldik sonunda. Ama arada biraz yürüdüm bu birazlar günün sonunda 2-2,5 km yi bulacak...
Acayip sis var atlayışlar sekteye uğramış. Burada bekleyenlerle muhabbet edip birşeyler atıştırıyoruz. Allah razı olsun üzüm, elma falan Vedat Abi iyi bakıyor bana. Muhabbet esnasında gaza gelen ekip tüm çabalarıma rağmen 1950 ye çıkalım diyor ki bunu duymak bile gözümden yaş getirdi. Ama uyduk büyüklerimize. Bu arada tam emin olmamakla birlikte 37-47-57 diye gidiyordur yaşlarımız
Yollar daralıyor ve paraşütçüleri taşıyan minibüslerin geçişleri tehlike yaratıyor. Ama yine de dikkatli olduklarını söyleyebilirim. Uçurumda yanlamasına uzayan ağaç ama benim fotoğraf çekecek halim kalmadığından pek anlaşılmıyor durumu.
Artık bitmek üzereyim ve çok deli eğimler söz konusu. %28 lik yerler var doğa haşadımı çıkarmış artık resmen fanteziye kaçıyor. Evet yürüdüm. Zirveye az birşey kala ki bu deli yokuş sonrası iyice yıkıldım. Bisküviler ıslanmış. Arkadaşların azıklarını tükettim ve son bir gazla arkadaşları geride bırakıp kısa ama insanlık dışı yokuşu ayakta pedallayarak izleyicilerin alkışları ve haykırışları altında bu seneki ilk zirve finişimi etap zaferiyle gerçekleştirdim. Aslında yemeği yiyince sattım arkadaşları ama böyle söyleyince kulağa pek epik gelmiyor.
Zirveden fotoğraflar ve bir kaç kısa notla sizlere veda ediyorum.
1-) Vedat Abi ve Korhan'a teşekkürler. Korhan'a saati yükseklik gösterdiği için sonlara doğru "kaç metre daha tırmancaz" sorularıma katlandığı, Vedat Abi ye ise her gezimizde olduğu gibi bugün de üzümler ve diğer gıdalarla hayatta kalmamı sağladığı için.
2-) Yolda su kuyusu var hayrat olarak yapılmış. Allah Razı olsun onlardan da. Çıkmak isteyen olursa su için fazla endişelenmelerine gerek yok aklınızda olsun.
3-) Mataralarda bulunan su yal gibi olmaya başladığı sıralarda rrüzgardan korunmuş noktalarda rastlayacağınız kar yığınlarından ilave yapıp zirveye kadar suyunuzu serin bir şekilde muhafaza edebilirsiniz.
4-) Sis güzel birşey ama açık renkli bir gözlükle daha güzel.
5-) Yamaç paraşütü yapmayın, en azından sezonda yapmayın fiyatlar uçuk.
6-) Stravayı zirvede kapattım toplam 60 km yol yaptık. Bu da strava linki.
(link)
Ilk kez böyle birşey paylaşıyorum çenem fazla düştü biraz sabredip okuyanlara teşekkürler


