Scudo Sports

Asıl kar getiren kısım kadro mu komponentler mi?

Bisiklet markasına asıl para kazandıran kadro mudur, kadro üzerindeki markaların kar getirisi midir?

  • kadrodur

  • komponentlerdir


Sonuçlar oy kullandıktan sonra görülebilir.

olgun şenel

Forum Demirbaşı
Kayıt
14 Eylül 2011
Mesaj
569
Tepki
220
Şehir
İzmit/Burdur/Mozambik
Bisiklet
Specialized
Merhaba arkadaşlar. Sormak istediğim bir konu var. Daha doğrusu bisikletli arkadaş grubumuzda bu konu alevlendi ve bazı bilgilerin eksikliği sebebi ile sonuçlanamıyor :D

Bir markanın sattığı bir bisikletten kazandığı asıl para kadrodan mı gelir yoksa üzerindeki komponentlerin kar oranından mı gelir? Hemen sevdiğim bisiklet markası Specialized üzerinden örnek vereyim. USA sitesine girip en pahalı bisikletlerinden biri olan (link) bisikletin fiyatına bakarsak 13.000 usd ve bu bisikletin kadro fiyatı 5.000 usd. Yani geriye kalan 8.000 usd komponentlerin ücreti. Fakat burada şöyle bir çıkmaza giriyoruz. Kadroyu marka kendisi üretiyor ve bu kadroyu çok ucuza mı mal ediyor, yaptığı kar ne kadar bilmiyoruz. Yüksek tutup %70 kar ettiğini varsayarsak 3.500 usd kadrodan kar etmiş oluyor. Komponenetler ağırlıklı Shimano ve sektöre göre değişmekle birlikte genelde bildiğim kadarı bir satıcı bir maldan ortalama %20-30 kar eder. Göbek mili var, ufak tefek parçaları var vs. toplamda ortalama %35 kar ediyor desek, üretmeden üzerine kar koyarak sattığı parçalardan 2.800 usd kar kalır. Bu durumda kendi ürettiği kadrodan daha çok kazanıyor olur. Ama parçalardan elde ettiği kar oranı eğer %50 falan ise 4.500 usd yapar ve bu durumda marka başka markaların satışından daha çok para kazanıyor olur. İşte konuyu sonuçlandıramadığımız yer de burası. Bir bisiklette markaya asıl para kazandıran kadro mudur, kadro üzerinde sattığı markaların kar getirisi midir?

Şimdiden teşekkür ederim...
 

Dosyalar

  • sp1.jpg
    sp1.jpg
    30,2 KB · Okunma: 73
  • sp2.jpg
    sp2.jpg
    19,5 KB · Okunma: 73
Scudo
Benim yorumum firmaların kadrodan para kazandığı yönünde. Firma, fabrikasının büyük bir kısmında bu kadroyu sıfırdan üretir. Boyar, markasını basar ve test eder. Üretim öncesi tasarım ve AR-GE çalışmaları da göz ardı edilemez. Kadro üretmek (karbonu ön plana alıyorum tabiki) çok ciddi, meşakkatli ve detaylı bir iş. Hatta bilindik bir örnek vereyim: 2009 üretim Pinarello Montello FM1 aero Torayca 50HM1K kadroyu düşünün. O zamanların koşullarında maşada bile üst kısımda görünen aero bir hamle yapılmış, daha sonra buna gerek olmadığı görüldü. Aynı şekilde seleden arka tekere inen boru da yıllar yılı inceldi, çünkü yapılan testlerde bu boruya pek bir yatay basınç binmediği anlaşıldı. Ortagöbek kısmı sürekli iyileştirildi ve sağlamlaştırıldı. Özellikle karbon kadrolarda, orta göbek yatağı kısmında çok sık yaşanan çatlama probleminin önüne geçilmeye çalışıldı ve bu bölge esnemezliğin bir numaralı kilit noktası olduğu için hep daha sert, katı, kalın ve güçlü hale getirildi. Bu bölgede kullanılan karbon örümü ve sertliği en üst seviye olarak seçiliyor. Benzer durum alın borusu bölgesi için de geçerli. Artık biliyoruz ki alın borusu esnemeyi orta göbekten sonra en çok engelleyen bölge. Ve yine özellikle Trek firmasının öncülüğü sayesinde biliyoruz ki önceleri bir dezavantaj gibi görülen kalın alın borusu, aslında rüzgarı ilk karşılayan yer olduğu için ve arkasından gelen tüm bisikletin havayı daha iyi yarabilmesi için ince olması bir dezavantaj, kalın olması daha etkili. Aynı zamanda daha sert, daha katı, daha esnemez de olacaktı bu sayede. Yıllar yılı değişen bir başka AR-GE ürünü de üst boru ve alt boruların artık biraz daha köşeli yapıda olması. Hemen her firmanın amiral gemisi bisikletlerinin boruları artık hafif köşeli. Eskiden tamamen round (yuvarlak) yapıdaydı. Artık köşeli yapının tercih edilme sebebinin hem aerodinami kazancı hem de esnemezlik arasında en iyi dengeyi sağladığını biliyoruz. Endurance veya konfor veya uzun yol bisikletlerinde konfor için kilit noktanın sele borusundan arka tekere inen boru olduğunu, bu tip bisikletlerinde bu boruya çeşitli müdahaleler yapıldığını, kavis aldığını, kalınlaştırıldığını, hatta bilerek esneyebilen yapıda dizayn edildiğini biliyoruz ve tanık olduk. Hatta hatırlayan vardır, Specialized firması bu bölgeye süspansiyon takmayı denedi 2010'lu yıllarda. Aynı firma, maşanın ortasına da bir delik açıp, içine kauçuk bir alan yerleştirip bunun titreşim sönümlediğini iddia etmişti. Geçen yılların ardından bu fantazisinden neyse ki vazgeçti :D Sürekli bir şeyler deneniyor, AR-GE ekipleri sürekli değişiyor, aynı cep telefonları gibi, kadro üreticileri de artık yeni sezon ürün tanıtım reklamlarında biryıl önce ürettikleri ürünlerle kıyaslıyor yeni sezon ürünlerini. Yani artık firmaların tek derdi "Başkalarını değil, benim firmamı tercih edin" değil, "Geçen yıl benim firmamı tercih etmiş olsanız bile, bu yılki modellerime de bakın, çünkü bu modelle yüzde bilmem kaç daha hızlı olacaksınız" şeklinde. Madde madde açıklıyorlar kadrolarının hangi bölümlerini yeniden tasarladıklarını ve bu yeni tasarımın ne kadar kazanç sağladığını. Tabi değinmeden geçmek olmaz, eskiden karbon bir kadro tamamen aynı karbon lifinden üretiliyordu ve bu karbon liflerinin farklı örüm sıklıkları, hatta örüm çeşitleri, buna bağlı olarak da esnemezlikleri, yani avantajları ve kullanım amaçları çooook az olsa da değişiyordu. Marjinal kazanımlardan bahsediyoruz... Artık çoğu karbon firması diyor ki "Ben, kadromun farklı bölümleri için farklı karbon lifleri kullanıyorum,çünkü kimi bölümde hafifliğe odaklanıyor, kimi bölümde esnemezliğe odaklanıyor, kimi bölümde konfora odaklanıyorum ve her bölüm için ayrı ayrı kafa yoruyorum ve bunu yaparken aynı zamanda da az maliyetli olmasını sağlıyorum!" Pinarello Montello FM1 aero Torayca 50HM1K kadrodan örnek vermiştim, yine aynı kadrodan gideyim: O yıllarda 1K karbon lifi deyince en üst seviye karbon lifi akla geliyordu, çünkü altında 800 vardı ve 1000 ondan büyüktü! Fakat yıllar geçtikçe 1100, 1200 lifleri de bisiklet sektörüne kazandırıldı... Specialized firması bunun reklamını en çok yapan firma, "Fact Carbon 10r" derler mesela. Buradaki 10, 1000K karbon lifi kullanıldığı anlamına gelir. Ve bu firmanın en üst seviye kadrolarında Fact 12r yazar. Birkaç yıl sonra belki 16r veya 20r yazıyor olacak o_O Örnek: (link)

Yukarıdaki tüm paragraf, sadece kadro mühendisliğinin özetiydi. Fabrika aşamalarına ve testlere değinmedim bile :D
Bisikletin geri kalan parçaları (Bu arada sele borusu kadroya dahildir, hatta bazı firmalar gidon boğazını da hatta ve hatta aynakolu da dahil edenler var Örnek:Look) grupset, jant ve tamamlayıcı parçalardır (Tamamlayıcı parçalar sele ve gidon bölgesidir, vites kabloları ise grupsete dahildir)
Bu parçalar evet üreticiden alınıp bisiklete takılır ve artık bisiklet "üzerine binilebilir bir şekilde satılır hale" gelir. Bu bilgi firmalar için çok önemli, çünkü 10 yıl önce herhangi bir karbon kadro üreticisinin websitesine girseydiniz, satılan 10 üründen 9'unun kadro oluğunu ve sadece 1'inin komple bisiklet olduğunu görürdünüz. Çünkü mantık şuydu: Kadromu alın, keyfinizce toplayın! Fakat bu, kullanıcı için hem meşakkatli, hem de çook pahalı bir süreçti. Düşünsenize toplamayı hedeflediğiniz kadroyu 2000 dolara aldınız, harika. Bu, üst seviye bir kadro. Eh buna da mutlaka karbon jant yakışır, en üst seviye olmasa bile en üstün bir altı grupset yakışır! Fakat bunları da hesapladığımızda 6000-7000'lik hatta 10.000'lik bir bisiklet toplamış olacağız ve kadro fiyatıyla yani 2000 dolarla çıkılan bu yolun sonunda 10.000'e gelmek ürkütücü... Satışlarda kullanıcının bu yüksek maliyetten korktuğu, montaj sürecinden korktuğu belliydi. Firmalar yavaş yavaş kadronun yanına jant ve grupset ekleyip, bisikleti tamamen binilebilir halde satmaya başladılar. Artık websitelerindeki bisikletler "Bin - Git" şeklindeydi. Kadro satın alan müşteriler ise çoğunlukla kadro yükseltmek amacıyla satın alıyorlardı. İşte bu durum, çok enteresan bir durumun, çoğumuzun aklına oturmayan bir durumun ortaya çıkmasına sebep oldu: Alt seviye grupset ve alt seviye jantla satılan çook üst seviye kadro :snzdglsn: Durumu açıklayayım: Bir düşünün, üst seviye ve çok pahalı bir son teknoloji kadro. Şöyle esnemiyor böyle esnemiyor, şöyle hafif böyle hafif, şöyle aero böyle aero. Alırsak uçuracak. Hemen özelliklerine bakmaya başlıyoruz heyecanlanıp: "Chaoyang lastik" :D WTF!? Ne alakası var diyoruz, haklıyız da. Ama burada firma da farkında bisikletin bu dandik lastikle kullanmasının pek de iyi olmayacağının. Firma kısaca şunu diyor: "Sen bu lastikle satın aldığın dükkandan eve kadar git yeter, sonra zaten değiştirirsin, maliyeti düşürdük hacı abi üzgünüm" Tamam deyip lastiği yeniliyoruz. Sonra grupsete bakıyoruz: Tiagra... veya 105...Ne alaka? Biz bu kadroyu Yarışlarda kullanılan kadro (örnek isteyen XRS 001) diye alıyoruz ama üzerinde neredeyse giriş seviyesi grupset var! Firma bize yine aynı şeyi söylüyor: "Sen bu grupsetle eve pedalla yeter, performans istiyorsan ileride yükseltirsin :harika:" Jant, durum yine benzer. Full karbon bisiklerin jantına bakıyoruz: Mavic Aksium :ssrtcbya: Bu arada "Full karbon" demek sele borusu ve gidon boğazı karbon olan bisiklet demektir, kulağa garip gelse de. Jant meselesinde de durum aynı. Hiçbir karbon kadro Aksium jantla kullanılmayı haketmez ama ciddi bir oranda bu veya buna denk (shimano R500) jantla satılır. Sebep yine aynı: Düşük maliyetle, düşük fiyatla kullanıcıya ulaşabilmek. Sonuçta çoğumuz hobi kullanıcısıyız ve birkaç bin dolarlık bir kadroya binmeyi istiyoruz. Bunu zor da olsa yapabiliyoruz. Ama ben bu kadroya en üst seviye jant ve en üst seviye grupsetle bineceğim dersek bu bir araba parasına denk geliyor ve kullanıcının gözü epey korkuyor, firmalar da bunun farkındalar, "Sen şimdilik kadroyu al, arabanın motoru bisikletin kadrosudur , kalanı yavaş yavaş ve istediğin gibi yükseltirsin" diyorlar.

Diğer parçalardan para kazanma mevzusunu hiç düşünmedim ama sadece kadro satarak daha az kullanıcıya ulaştıklarını, bu sebeple yani satışı arttırmak için komple bisiklet sattıklarını biliyorum. Bir üreticinin sitesine girip karbon kadroyla komple bisikletin fiyatını kıyasladığımızda aradaki farka o parçaları biz alamıyoruz. Bunu deneyebilirsiniz :harika: Yani kadroyu ayrı satın alıp, aynı bisikleti toplamaya çalışın, firmanın biçtiği komple bisiklet fiyatının çook daha uygun olduğunu göreceksiniz. Zaten bu yüzden komple bisiklet satmaya tamamen yöneldiler. Bu, japon üreticinin (shimano) de işine geldi. Artık daha çok bisiklet satılıyor, firmalara da daha uyguna malediyorlar, kullanıcı da kazanmış oluyor. Bu yüzden çok üst seviye bir kadro, çoğu zaman "ulaşılabilir olması amacıyla" ona hiç yakışmayan bir grupset ve jant setiyle satılıyor. Bu yüzden piyasadaki neredeyse her bisiklet o baş belası Selle Royal Seta sele ile geliyor! :snzdglsn: Bu yüzden R500 jantla geliyor :acpsnr: Alıp kullanın, performans elde edin diye değil, dükkandan eve pedallayarak götürebilin diye :D
 
@Goflet O kadarda değildir. Aslında her kadrodan ayrılan Arge payını her zaman gözardı ediyoruz. Serkan Bey inde değindiği gibi aslında iş malzemenin yanında ayrılan Arge payı. 100 dolar maliyetli bir ürüne mutlaka 100 dolar Arge payı sallıyorum 50 dolar reklam giderleri gibi paylarda koymak lazım. Sponsorluklar da büyük pay sahibidir sanıyorum maliyet kalemi olarak.
Tabi firma sahiplerine sorarsak hesap makinasıyla uzun uzun hesap yapıp makinada yazan 4522 dolar rakamını gösterip valla bize gelişi bu abi diyeceklerdir.😂
 
"Bisiklet markası" dediğiniz; satıcı mı, yoksa üretici mi?

Üretici için konuşuyorsak, kadrodur. Sizin verdiğiniz S-Works Tarmac örneğinden, ve üretim maliyetinin $1500 olduğu varsayımının doğru olduğu kabul ederek gidersek; perakende fiyatı $5000 olan kadroyu üretici satıcıya $3000-$3500 arası bir fiyattan satar. Sadece kadro değil de hazır bisiklet için de satıcının brüt kar marjı bisiklettekine yakındır (yani $13000'lık bisikletin de satıcıya geliş fiyatı $8000-$9000 falandır). $13000'lık bisikletin üzerindeki parçaların neler olduklarına bakarsanız, Specialized'ın bunlardan elde ettiği karın çok az olduğunu görürsünüz (gerçi jantların da Spesh'in kendi markası olması işi biraz bozuyor, Zipp veya Enve falan olsaydı dediğim daha geçerli olurdu).

Satıcı içinse komponentlerdir, çünkü ikisini de benzer kar marjları ile satarlar ve kadro dışındaki parçaların hacmi daha fazladır.
 
@Goflet O kadarda değildir. Aslında her kadrodan ayrılan Arge payını her zaman gözardı ediyoruz. Serkan Bey inde değindiği gibi aslında iş malzemenin yanında ayrılan Arge payı. 100 dolar maliyetli bir ürüne mutlaka 100 dolar Arge payı sallıyorum 50 dolar reklam giderleri gibi paylarda koymak lazım. Sponsorluklar da büyük pay sahibidir sanıyorum maliyet kalemi olarak.
Tabi firma sahiplerine sorarsak hesap makinasıyla uzun uzun hesap yapıp makinada yazan 4522 dolar rakamını gösterip valla bize gelişi bu abi diyeceklerdir.😂

Tamam senin güzel hatırın için 250 dolar olsun.Fahiş bir fiyata satıldığı gerçeği değişmez. Hepsi Taiwan ve Çindeki fabrikalarda üretilmekte.
 
@Goflet en en fazla 250 dolardır, hatta yoktur bile de neyse.
Sistem bu şekilde tıkır tıkır işliyor, parası olan da kaç bin dolar olsa bile alıyor.
 
Isim uretim degil, surecler nasil yuruyor hic bir fikrim yok. Bu isi bilen arkadaslar aydinlatirsa sevinirim.

Diyelim ki kadronun uretim maliyeti 250 olsun, yukarida arkadaslarin da uzun uzun aciklamaya calistigi gibi muhendisler gece ruyaya yatip sabah kalkinca kadronun kalibini cikartip uretime baslamiyor. Ar-ge maliyeti var.
Bununla beraber uretilen kadronun lojistigi, bisikletin montaji ve bunun isciligi, bu islemlerin yapildigi alanlarin maliyeti, operasyon maliyeti, urunlerin sigortalanmasi, garanti ve iade maliyetleri, dagitim zinciri vs. gibi benim aklima gelen ( ve bilmedigim ) maliyetleri sifir olarak ( bisiklete gonul vermis herkesin bunlari ucretsiz yaptigina eminim ) hesaplarsak gercekten cok kar ediyorlar.

Bu aklima gelenelrin yaninda satis ve pazarlama icin harcadiklari para da var tabi.

Ama isin ilginc kismi, 250'ye mal edip 5000'e satiyorlar arada boyle muazzam bir kar var. Bu firsati goren bir suru arkadasimiz ya da buyuk sermaye sahibi var ama hic birisi bu kadar karli bir ise yatirim yapmiyor nedense 🤔
 
Isim uretim degil, surecler nasil yuruyor hic bir fikrim yok. Bu isi bilen arkadaslar aydinlatirsa sevinirim.

Diyelim ki kadronun uretim maliyeti 250 olsun, yukarida arkadaslarin da uzun uzun aciklamaya calistigi gibi muhendisler gece ruyaya yatip sabah kalkinca kadronun kalibini cikartip uretime baslamiyor. Ar-ge maliyeti var.
Bununla beraber uretilen kadronun lojistigi, bisikletin montaji ve bunun isciligi, bu islemlerin yapildigi alanlarin maliyeti, operasyon maliyeti, urunlerin sigortalanmasi, garanti ve iade maliyetleri, dagitim zinciri vs. gibi benim aklima gelen ( ve bilmedigim ) maliyetleri sifir olarak ( bisiklete gonul vermis herkesin bunlari ucretsiz yaptigina eminim ) hesaplarsak gercekten cok kar ediyorlar.

Bu aklima gelenelrin yaninda satis ve pazarlama icin harcadiklari para da var tabi.

Ama isin ilginc kismi, 250'ye mal edip 5000'e satiyorlar arada boyle muazzam bir kar var. Bu firsati goren bir suru arkadasimiz ya da buyuk sermaye sahibi var ama hic birisi bu kadar karli bir ise yatirim yapmiyor nedense 🤔
Bizde paradan para kazanmak daha kolay geliyor. Kim uğraşacak fabrikayla işçiyle müşteriyle ortalığın karışmasını bekle ve parayı dolara bas bir gecede servetini ikiye katla temiz iş =)
 
Isim uretim degil, surecler nasil yuruyor hic bir fikrim yok. Bu isi bilen arkadaslar aydinlatirsa sevinirim.

Diyelim ki kadronun uretim maliyeti 250 olsun, yukarida arkadaslarin da uzun uzun aciklamaya calistigi gibi muhendisler gece ruyaya yatip sabah kalkinca kadronun kalibini cikartip uretime baslamiyor. Ar-ge maliyeti var.
Bununla beraber uretilen kadronun lojistigi, bisikletin montaji ve bunun isciligi, bu islemlerin yapildigi alanlarin maliyeti, operasyon maliyeti, urunlerin sigortalanmasi, garanti ve iade maliyetleri, dagitim zinciri vs. gibi benim aklima gelen ( ve bilmedigim ) maliyetleri sifir olarak ( bisiklete gonul vermis herkesin bunlari ucretsiz yaptigina eminim ) hesaplarsak gercekten cok kar ediyorlar.

Bu aklima gelenelrin yaninda satis ve pazarlama icin harcadiklari para da var tabi.

Ama isin ilginc kismi, 250'ye mal edip 5000'e satiyorlar arada boyle muazzam bir kar var. Bu firsati goren bir suru arkadasimiz ya da buyuk sermaye sahibi var ama hic birisi bu kadar karli bir ise yatirim yapmiyor nedense 🤔

Bisiklet işinden para kazanılması çok zor. O kadar yüksek paralara satabilmek için onlarca yıl uğraşmak lazım
 
Bizde paradan para kazanmak daha kolay geliyor. Kim uğraşacak fabrikayla işçiyle müşteriyle ortalığın karışmasını bekle ve parayı dolara bas bir gecede servetini ikiye katla temiz iş =)
Parayi dolara basıp kar ettigini, para kazandığını düşünen ( tl bazında ) varsa ona da yazık.
 
  • Beğen
Tepkiler: umutcelik
Isim uretim degil, surecler nasil yuruyor hic bir fikrim yok. Bu isi bilen arkadaslar aydinlatirsa sevinirim.

Diyelim ki kadronun uretim maliyeti 250 olsun, yukarida arkadaslarin da uzun uzun aciklamaya calistigi gibi muhendisler gece ruyaya yatip sabah kalkinca kadronun kalibini cikartip uretime baslamiyor. Ar-ge maliyeti var.
Bununla beraber uretilen kadronun lojistigi, bisikletin montaji ve bunun isciligi, bu islemlerin yapildigi alanlarin maliyeti, operasyon maliyeti, urunlerin sigortalanmasi, garanti ve iade maliyetleri, dagitim zinciri vs. gibi benim aklima gelen ( ve bilmedigim ) maliyetleri sifir olarak ( bisiklete gonul vermis herkesin bunlari ucretsiz yaptigina eminim ) hesaplarsak gercekten cok kar ediyorlar.

Bu aklima gelenelrin yaninda satis ve pazarlama icin harcadiklari para da var tabi.

Ama isin ilginc kismi, 250'ye mal edip 5000'e satiyorlar arada boyle muazzam bir kar var. Bu firsati goren bir suru arkadasimiz ya da buyuk sermaye sahibi var ama hic birisi bu kadar karli bir ise yatirim yapmiyor nedense 🤔
Üretim maliyeti $250 olan karbon kadrolar var ama S-Works Tarmac onlardan değil. Birkaç istisna hariç karbon kadrolar şu şekilde üretiliyor: karbon "kumaştan" gereken parçalar kesip kalıba dizip reçineliyorlar (veya kumaş önceden reçinelenmiş oluyor) ve bunu fırınlıyorlar. Üst seviye kadrolarda hem hammadde maliyeti biraz daha yüksek, hem de ucuz veya kolay üretilebilmeleri için değil de tamamen performans için tasarlandıkları için çok daha fazla işçilik gerekiyor (ucuz bir kadroda kullanılacak kumaşın 15-20 parça olması yeterliyken, en üst seviyede yüzlerce parça gerekiyor). Ayrıca her kadro tasarımı (boy veya model) için ayrı kalıp gerekiyor ve bir kalıbın maliyeti on binlerce dolar. 48'den 61'e kadar 6 farklı boyda üretilecek bir modelin kalıpları için yarım milyon dolara yakın para gerekebiliyor.
Specialized, kadro üretmiyor bu arada. Benim tahminim, tek bir üreticiye S-Works kadro için boyama dahil $1500 civarı bir fiyat ödediği şeklinde. Taşeron üretici, bu $1500 ile harcadığı işçilik ve malzemenin yanı sıra makinelerin amortismanı, fabrika muhasebecisinin maaşı gibi üretim dursa da oluşacak sabit giderleri de karşılamak ve fabrikaya yaptığı yatırımın karşılığını almak zorunda.
Spesh de kadroyu üreticisinden $1500'e alıp bayisine $3500'e satarak; ürün geliştirmek için harcadığı R&D ve pazarlama maliyetini, kendi şirketinin sabit giderlerini ve sponsorluk ve reklam gibi giderlerini çıkardıktan sonra kar ediyor.
Ucuza kadro alıp kendi markasını basarak para kazanmayı umanlar şuna göz atabilir:
(link)
 
Üretim maliyeti $250 olan karbon kadrolar var ama S-Works Tarmac onlardan değil. Birkaç istisna hariç karbon kadrolar şu şekilde üretiliyor: karbon "kumaştan" gereken parçalar kesip kalıba dizip reçineliyorlar (veya kumaş önceden reçinelenmiş oluyor) ve bunu fırınlıyorlar. Üst seviye kadrolarda hem hammadde maliyeti biraz daha yüksek, hem de ucuz veya kolay üretilebilmeleri için değil de tamamen performans için tasarlandıkları için çok daha fazla işçilik gerekiyor (ucuz bir kadroda kullanılacak kumaşın 15-20 parça olması yeterliyken, en üst seviyede yüzlerce parça gerekiyor). Ayrıca her kadro tasarımı (boy veya model) için ayrı kalıp gerekiyor ve bir kalıbın maliyeti on binlerce dolar. 48'den 61'e kadar 6 farklı boyda üretilecek bir modelin kalıpları için yarım milyon dolara yakın para gerekebiliyor.
Specialized, kadro üretmiyor bu arada. Benim tahminim, tek bir üreticiye S-Works kadro için boyama dahil $1500 civarı bir fiyat ödediği şeklinde. Taşeron üretici, bu $1500 ile harcadığı işçilik ve malzemenin yanı sıra makinelerin amortismanı, fabrika muhasebecisinin maaşı gibi üretim dursa da oluşacak sabit giderleri de karşılamak ve fabrikaya yaptığı yatırımın karşılığını almak zorunda.
Spesh de kadroyu üreticisinden $1500'e alıp bayisine $3500'e satarak; ürün geliştirmek için harcadığı R&D ve pazarlama maliyetini, kendi şirketinin sabit giderlerini ve sponsorluk ve reklam gibi giderlerini çıkardıktan sonra kar ediyor.
Ucuza kadro alıp kendi markasını basarak para kazanmayı umanlar şuna göz atabilir:
(link)
Bu videoyu önceden izlemiştim ben. Özetle "işinin başında duracaksın yeğenim" diyor adam.

Bizdeki özgüvenin hastasıyım. Spacex roketinin nasıl çalışması gerektiği konusunda Elon Musk'a akıl veren adamlar varken zerre tasarım, üretim, tedarik zinciri bilgisi ve tecrübesi olmadan bu konularda fikir beyan etmek büyük mesele değil.
Turkiye'de herhangi bir konuda "bilemiyorum" diyen insan bulmak o konuda gerçekten uzman birisini bulmaktan çok daha zor.
 
@Murat B. Benim bildiğim sworks kadrolarını merida yapıyordu hatta şirketinde hissesine sahipti.
 
Bazı büyük markalar çoğu bisikletinde kendi ürünlerini kullanıyor giant merida gibi. Jant , gidon boğazı vs. Burada grup set hariç herşeyden kazanıyor. Birde sadece kadro geometrisini çalışıp dışarıda yaptırıp. Sadece montaj yapan firmalar var. Bunların kar oranı daha azdır diye düşünüyorum. Corelli yi ele aldığımızdw alüminyum kadrosunu kendi ürettiği için asıl parayı kadrodan kazanıyor. Çünkü gurup set vs belli firmalardan alınıyor. Asıl kazanç kadro ve ürettiği diğer kompanentlerden kazanılır.
 
  • Beğen
Tepkiler: necmeddin
Sworks ün 1 kadroya 1500 $ vermesi imkansız. Bu çark dönmez. Max 300 $ olsun . Karbon üretimi o kadar pahalı birşey değil.
 
Piyasaya hakim olan koklu firmalar kadrodan kazaniyor. Diger firmalar kadro ve kompenent ortak kazaniyor. b-twin`in bazi bisikletleri grupsetten biraz daha pahali oluyor. Tamam satis miktari ve maliyetin bolusturulmesinin bu duruma etkisi var ancak 5000 dolarlik satis fiyati kabul edilebilir degil. Gunumuzde karbon teknolojisi gelisiyor ve ucuzluyor, cnc ile kalip yapmak cok daha kolay ve ucuz, muhendislik maliyetleri dusuyor bilgisayarlar hesapliyor cogu seyi. Cnc frezeyi ve Solid Works`u cannondale gelistirmedi mesela ama kullaniyorlar. Yani maliyeti olmadigi gibi maliyetlerini de ciddi miktarda azaltti firmalarin. 3-5 sene oncesinin kadro fiyatlari ile karsilastirildiginda gunumuz fiyatlari ancak vahsi kapitalizm ile aciklanabilir. Bir amazon degillerse de ona yaklasmistir buyume hizlari. (Klavyem ENG US oldugu icin boyle)
 
Sworks ün 1 kadroya 1500 $ vermesi imkansız. Bu çark dönmez. Max 300 $ olsun . Karbon üretimi o kadar pahalı birşey değil.
S-Works kadroyu $300'e yaptırıyorsa, Expert ve Pro modellerindeki SL7 kadroyu kaça, giriş seviyesi modellerdeki SL6'yı kaça yaptırıyor?
 
Geri