fotoğraflara yakın sayılır Aşti - Emek arasında güzel bir iniş var, hele ki biraz da hızlıysanız (40-45 zaten görür) aman dikkat dev mazgallar yola paralel yapılmış. bir düşseniz kimse toparlayamaz sizi arkadan gelen gölbaşı dolmuşlarının da altında kalmanız mümkün...
bu şehir otomobil şehridir. tüm yatırımlar daha çok otomobil şehirde dolaşsın diyedir. Amerikan modeli AVM ler vardır buralara araçlarınızla gidersiniz ve dönersiniz. Arabası olmayan gece bir yere ulaşamaz, saat 23:00 ten sonra hayat durur hiçbiryere gidemezsiniz. Bu şehrin öğrencileri bile (özellikle özel üniversiteler) araba sahibidir. Bu şehrin en elit kesimi dahi araba sürmekten bir haberdir, sizi eziverirler, kadınlar da özellikle dahildir sizi tehlikeye sokarlar...
şehrin ana bulvarlarının tamamı new jersey betonu denilen yüksek betonlarla ayrılmıştır. ortasına da saçmasapan şekilde yeşil alan yapılmıştır, sanki yeşillendirecek başka yer yok. su kıtlığı olur bu yeşillikler tankerlerle sulanır, tankerin kendisi sol şeritte kaza için her şart oluşmuştur, bir de yola akan su... bu şehir yolda yürüyen adamı yutar arkadaş...
bu şehir gürültülüdür, pazar günü sütçü caddede durur 30 dakika boyunca dülüdüldüdlüdü korna çalar, zabıta birşey yapamaz vatandaş ise ayakta uyur... Ayarsız hoparlörlerden çirkin, gereksiz uzamış ezan sesleri insanı dinden soğutur bu şehirde... eksozu ayarsız havalı kornalı araçlar gece yarısı uykunuzu böler kimse birşey yapamaz...
yaşım 35 yolun yarısında en ufak bir ilerleme kaydetmemiş şehrim ve ülkem, bir 35 daha yaşar mıyım, bilmiyorum ki 35 dakikam daha var mıdır? Bu diyardan gidesim var ama iş ve paranın kölesi olmuşuz, yoksa 5 dakika durmam bir dahada gelmem davosa (ankaraya)
