Scudo Sports

Ankara'nın bisiklete elverişli olmayan yolları

Ankara'ya has sanma kardeşim.. İzmir de farksız. Türkiye'nin genel sorunu bu. Fotoğraflarla, anlatımınla çok güzel dile getirmişsin. Çözüm bulunacağını sanmıyorum. Biz daha o aşamaya gelemedik. Avrupadaki bisiklet yollarını ve asfaltların düzgünlüğünü hatırlıyorum da, tekrar dönesim geliyor. Türkiye'de yaşamak bile çok zor zaten, bırak bisiklet sürmeyi.
 
  • Beğen
Tepkiler: William Blazco
Scudo
Arkadaşlar sonuç olarak Ankara; millet meclisinin yüz metre ötesinde genelkurmayın dibinde yolda yürüyen vatandaşını 25 metre derinliğe yutan yetmeyen birde balçıkta boğan yollara ve saatlerce vatandaşını bulamayan yetkililere sahip bir şehir.
kimse alınmasın bizden fazlasını beklemeyin ederimiz bu... (vazgeçtim alının :) )
arkadaşımızın emeğine sağlık anıtkabir çevresi benimde sık kullandığım bir güzergah orada daha ne ibretlik resimler çekilir
 
fotoğraflara yakın sayılır Aşti - Emek arasında güzel bir iniş var, hele ki biraz da hızlıysanız (40-45 zaten görür) aman dikkat dev mazgallar yola paralel yapılmış. bir düşseniz kimse toparlayamaz sizi arkadan gelen gölbaşı dolmuşlarının da altında kalmanız mümkün...

bu şehir otomobil şehridir. tüm yatırımlar daha çok otomobil şehirde dolaşsın diyedir. Amerikan modeli AVM ler vardır buralara araçlarınızla gidersiniz ve dönersiniz. Arabası olmayan gece bir yere ulaşamaz, saat 23:00 ten sonra hayat durur hiçbiryere gidemezsiniz. Bu şehrin öğrencileri bile (özellikle özel üniversiteler) araba sahibidir. Bu şehrin en elit kesimi dahi araba sürmekten bir haberdir, sizi eziverirler, kadınlar da özellikle dahildir sizi tehlikeye sokarlar...

şehrin ana bulvarlarının tamamı new jersey betonu denilen yüksek betonlarla ayrılmıştır. ortasına da saçmasapan şekilde yeşil alan yapılmıştır, sanki yeşillendirecek başka yer yok. su kıtlığı olur bu yeşillikler tankerlerle sulanır, tankerin kendisi sol şeritte kaza için her şart oluşmuştur, bir de yola akan su... bu şehir yolda yürüyen adamı yutar arkadaş...

bu şehir gürültülüdür, pazar günü sütçü caddede durur 30 dakika boyunca dülüdüldüdlüdü korna çalar, zabıta birşey yapamaz vatandaş ise ayakta uyur... Ayarsız hoparlörlerden çirkin, gereksiz uzamış ezan sesleri insanı dinden soğutur bu şehirde... eksozu ayarsız havalı kornalı araçlar gece yarısı uykunuzu böler kimse birşey yapamaz...

yaşım 35 yolun yarısında en ufak bir ilerleme kaydetmemiş şehrim ve ülkem, bir 35 daha yaşar mıyım, bilmiyorum ki 35 dakikam daha var mıdır? Bu diyardan gidesim var ama iş ve paranın kölesi olmuşuz, yoksa 5 dakika durmam bir dahada gelmem davosa (ankaraya) :)
 
Eski dağ bisikletimi yeniledim (https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=102992&p=1340139#post1340139) ve Ankara'nın başka semtlerinde de bisiklete binebiliyorum artık. Dün Kolej, Kurtuluş, 50.Yıl Mh, Küçükesat, Büyükesat, Gazi Osman Paşa semtlerinde gezindim. Bu semtlerde değil ince tekerli bisiklet otomobille bile rahat hareket etmek zor. Yazımın başında da söylediğim gibi; o fotoğrafladığım iki cadde, protokolün geçtiği caddeler, geri kalanı siz düşünün demiştim. Birilerinin bir şeyler söylemesi, şikayet etmesi gerek artık. Tamam, her şeyi devletten baklemeyelim, evimizin önünü süpürelim de asfaltı da vatandaş yapamaz ki kardeşim. Burası Ankara, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti! Başkentin protokol yolları böyleyse yuh derler adama.
 
Video çok güzel...Aslında Türkiye'nin gidişatını da Hollanda'ya benzettim videoyu izleyince. Perşembe Akşamı Bisikletçileri gibi protestocu toplulukların sayısı artarsa belki toplum olarak istediklerimizi hükümete yaptırabiliriz ileride. 1980'lerin sonu, 1990'ların başında Cumartesi günleri Tunalı Hilmi Caddesi araç trafiğine kapatılıyordu. Demek ki Türkiye'de de bazı şeyler yapılabiliyormuş.
 
Türkiyenin sırf şu bozuk yollarından dolayı yurtdışında yaşamayı düşünüyorum:|
 
Merhabalar!

Çalıştığım için detaylı araştıramadım ama şirket avukatına da danışarak, bir önceki sayfada da ilgikli arkadaşların imza kampanyası başlatalım çağrısına ben de kendimce bir cevap arayacağım. Bunun dışında kendime üzerinde henüz kararlaştırmadığım, konuyla alakalı sloganlar taşıyan t-shitler yaptıracağım.

KONUYLA İLGİLİ ARKADAŞLAR, KONUYU TAKİBE ALIRLARSA GELİŞMELERİ TAKİP EDEBİLİRLER.

Bir de ufak hikaye;

Orman yanıyor. Bütün hayvanlar seyrediyor. Bir serçe gidip dereden bir damla su alıyor ve yanan ormanın üzerine bırakıyor. Diğer hayvanlar serçeye diyor ki "Orman yandı bitti sen ne yapıyorsun?". Serçenin verdiğin cevap şu: "Benim elimden gelen bu."

Hikaye: Ahmet Şerif İZGÖREN - Avucumuzdaki Kelebek (Gelişim Konferansı)
 
@ahmetadanalı

doğuda( ben ağrılıyım ağrıdaki gözlemim) terminale giden yol asfalt günde yüzlerce otobüs geçtiği için onun haricinde asfaltı pek az görürsünüz köylere giden yolları zaten hiç sölemiyorum bir yol tamamen toprak diğerine ise çakıl taşı dökmüşler ağrının en işlek caddesi cumhuriyet caddesi ise kaldırım taşından yapılma gözlemlerim bu kadar
 
Hem yollar bozuk hem de insanlar. Bugün bisikletle Eymir Gölü'ne gittim, dönüş yolunda iki tane maganda tarafından tehdit edildim. Eymir Gölü ODTÜ'nün arazisi; göle ODTÜ'lülerden başkası giremez ama bu magandalar kapanları indirip içeri giriyorlar. İşte onlardan birine denk geldim ve sadece tehdit edilmekle kurtuldum. Polisi de aramak istemedim çünkü, bir faydası olmayacaktı. Ya silah kullanacağım ya da ülke değiştireceğim. Ben de yurtdışında yaşamayı düşünüyorum. Bunları hakettiğimize inanmıyorum.
 
Destekliyorum sizi. Birbirimizi haberdar edelim.
 
Başlangıç için kendimi iki çift t-shirt yaptırdım ki söylediğim gün içerisinde gerçekleştirebilmem kendimi ölçmem adına sevindirici.

T-shirt'le ilgili konuya buradan ulaşabilirsiniz: https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=103019&p=1340610#post1340610

Yarın da öğle arasından hemen sonra şirket avukatını arayıp, konuyla ilgili neler yapılabileceğini, nerelere başvurabileceğimizi, prosedürün ve belgelerin içeriği hakkında bilgi edinmeye çalışıp akşam olmadan onunla ilgili bir adım da atacağım.

İyi akşamlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: can onur
Hocam var mı bir gelişme? Avukata danışacaktınız, nedir son durumlar?
 
@can onur

Sabah hastaneydim. Koşturmacalar. Önemli birşeyim yok bu arada. :) Her neyse.. Az evvel de Avukatımızı aradım. Kendisi yerinde değildi. Meşgul olduğu için asistanı/sekreteri ile görüştüm. Konu kendi uzmanlık alanları değilmiş ama %100 doğru olmadığını ekleyerek özetle şunları aktardı ki ben yine o terminolojiden değil, kendi anladığımı aktarayım. Şöyle ki;

Bisiklet konulu herhangi bir yasanın yürürlüğe girmesi ya da mevcut yasanın değişmesi Meclis kararı ile oluyormuş. Prosedür de şu: yeterli imza sayısı(?= bunun ne kadar olduğunu bilmediğini söyledi) toplanarak -genelde bağlı bulunan ildeki milletvekiline- teslim ediliyormuş. O da bu imzaları meclis kürsüsünde aktarıyor ve yasama talebinde bulunuyormuş. Buna ek olarak Meclis'in hali hazırda tatilde olduğunu ve bundan dolayı milletvekilleriyle kontak kurmanın imkan dahilinde olmadığını ekledi.

Bir de konunun il/ilçe/belde belediyeleri bölümü var. Onlar da tüm çalışmalarını yasalar doğrultusunda asgari şekilde yapıyorlarmış. Bu şu demek, bisiklet yolu mecburi diye bir mevzuat yoksa bunu yapıp yapmamak belediyenin elinde. Tabi bunu yapmadan da diğer asgari işleri yapmış olmalı ve dönem başında ödenek ayırmalıymış. Durum bu şekilde. Belediye'ye gidip taleplerimizi de iletebiliyormuşuz ama bir anlamda günü kurtarmak. Becerilebilinirse ki daha uzun ve yorucu bir süreç, yasa çıkarttırabilmek daha mühim.

Gelelim sekreter arkadaşın -ki ses tonu bunları anlatırken "hey yavrum hey, dur bakalım sen bi" havalarındaydı- bir diğer önerisine. Bir iki site varmış "burada engellendim nokta kom" gibi. Buraya girip bir inceleyiniz arkadaşlar. %50-60 gibi geri dönüşler alınıyormuş aktardığına göre.

İşte o site: (link)

Şimdilik durum bu. Gelişmelerden haberdar edeceğim sizleri. Teşekkürler.

Not: 2'de 2 yaptım. Bu gidişle yasayı da çıkartırız. ;)
 
Bisiklet yolu mümkün değil Ankara'da, en azından mevcut yolların onarılması için belediyeye rica edilebilir mi onu sormak lazım.
 
Ben Melih Beye bu konuyu twitter dan bilmem kaç kez yazdım sonuç alamadım.

Acaba Melih Bey Bisikleti bir oyuncak olarak mı düşünüyor?

Yiğit ve Can arkadaşlarımı destekliyor. Elimden geldiğince yardımcı olabileceğimi söylemek istiyorum.

Grafik tasarım, logo gibi bir ihtiyacınız olursa seve seve...
 
Adamın diğer konularda yaptığı açıklamalardan yola çıkarak;
"Bisikletle yola çıkanlar ölsün bisikleti de devlete kalsın" demediğine şükrediyorum...

Ankara için konuşuyorum. Olay bence trafikte kalanlara kalıyor her zamanki gibi. Bunu da sürekli trafikte bisiklet kullanarak alıştıra alıştıra aşabiliriz sanıyorum. Yollara gelince herkese kırmızı yanan ışık sistemleri falan var. Yani konu bize gelir diyemeyeceğim. Ama imza falan toplanırsa imzalarım umutsuzca...

Sürekli yol yapıyorlar yaptıkları bozduklarından kötü.. İhale olayları sanırım aynı tuzlama olayında olduğu gibi. Yani asfaltta tuzlama ile buz çözüldüğünde asfalt da çözülüyor. Dolayısı ile tuzlama yapıldığında yolun aynı sene içinde tekrar düzeltilmesi gerekmesi garanti. Ama yapıyorlar çünkü tuz ihale, yol ihale, halkın parası da gani gani.
 
Bana göre tipik sağ siyaset kafasının yansımasını çekiyoruz. Bu arada geçtiğiniz yerler sakın AKP'lilerin kazanamadığı için adam gibi hizmet vermediği ilçelerden biri olmasın ? Ayrıca Ankara'yı otomobiller için cennet yapan (ki bunun ceremesini yayalar ve bisikletliler çekiyor) ve bir ara Ankara'yı susuz bırakan kişiyi üst üste 4 dönem seçerseniz olacağı budur. İstanbul'da da böyle yerler var. Özellikle AKP'nin geçen 2009'da kazanamadığı ilçelerin (ki bunlardan biri oturduğum ilçedir ve 1994-2009 arası RP-AKP çizgisindeki adaylar kazanmıştı) bazı ara sokaklarında ve caddelerinde bu var.
 
Twitter iyi bir başlangıç olabilir. Toplu olarak Melih Gökçek'e uygun bir dille mesaj gönderirsek belki mesajlarımızı ciddiye alır.
 
  • Beğen
Tepkiler: yigitkirca
bence burada yeterince ankaralı bisikletçiyi önce toplayalım bakalım bir kaç kişi ediyoruz
 
  • Beğen
Tepkiler: yigitkirca
Geri