Arkadaşlar turu bir günde tamamladım, konu kalabalığı olmasın diye bu başlık altında deneyimlerimi paylaşayım dedim. Herhangi bir kaza bela yaşamadan Eskişehire vardım.
Sadece son 35km de sol dizime bir ağrı girdi, dün akşam dizi hareket ettirmede biraz sıkıntı çektim ama bugün nispeten daha iyi galiba bağları biraz zorladım. Genel olarak keyifli bir tur oldu benim açımdan. Yalnız Sivrihisardan sonra yol cidden kaymak gibiydi bütün gücün yola yansıdığını hissettim, özellikle soğuk asfalttan çıktıktan sonra önemli ölçüde hissediyorsunuz. Fakat Sivrihisardan Eskişehire kadar olan yol sıkıcı geçti, sebep ise dümdüz bir yol ve sağınız da solunuzda hiç birşey yok görsellik adına. Onun dışında bir iki yer dışında emniyet şeridi oldukça geniş ve yeterli.
Hafta içi olduğundan mı bilmem yol çok sakindi ve araçlar konusunda hiç bir sıkıntı yaşamadım. Hatta başıma çok ilginç birşey geldi. Eskişehir girişine 13km kala bir kamyon yanıma gelip benimle aynı hızda seyir etti, hava karanlıktı ve ön farım çok iyi derecede aydınlatmıyordu yolu. Yol sürekli inişti ve kamyon şöförü 13km yaklaşık 10 metre önümden benimle sabit hızda seyir etti. Arayı açınca sürekli frenliyordu. Hatta bir yerde yan yoldan araçlar yola çıkacaktı hızımı kesip tehlikeli durum yaratmasınlar diye o noktaya yaklaşmadan önce kornasına asıldı araçları uyardı. Konuşup teşekkür etmek nasip olmadı ama allah razı olsun böyle güzel insanlarımız da varmış trafikte. Burdan da teşekkürü kendisine borç bilirim
Strava kaydım;
(link)
Şimdi gelelim tur fotoğrafları, ilk uzun metrajlı turumdu çok fazla fotoğraf çekemedim ama kısaca yoldan kareler
Sabah tura çıkmadan önce, son hazırlıklar.
Temellide göl kenarında kısa bir mola verdim, kuru kayısı ile enerji takviyesi yaptım hafif
Polatlıya gelmişken fotoğraf çekmemek olmazdı
Tek başına olunca içinde seninde olduğun fotoğrafı çekmek zor olabiliyor
Malum yaz bitti, yazın kumsalda denize karşı bacak fotoğrafı çekme gibi şans olmadığı için izbe bir benzinlikte, bisikletim ve ona hayat veren bacaklar
Yol üzerinde terk edilmiş gibi duran bir durak buldum, hem bankında uzanmak için hemde besin takviyesi yapmak için güzel bir yerdi. Tekrardan kuru kayısı, muz ve şeftali suyuna abandım
Tek korkutan nokta durak kurşuna dizilmişti. Arkamdan birinin çıkıp içinde biri olduğunu görmeden zevkine ateş açmasıydı
allahtan öyle birşey olmadı ama kötü durum senaryosu yazdırmadı değil
Yolun bir diğer sıkıntısı Sivrihisardan sonra benzin istasyonu sayısı hiç denecek kadar azalıyor. Sadece bir iki tane su alabileceğiniz çeşme mevcut yol üzerinde. Çeşmeden akan suyunda tadı normal suya göre biraz değişik ama bana dokunmadı bir rahatsızlığını yaşamadım. Artık dizimde baya ağrımaya başlamıştı güneşte batıyordu, dinlenmek bişeyler içmek için bi yer çıksın diye dua ederken sadece LPG dolumu yapan izbe bir benzinlik buldum ve düşünmeden girdim
Hava artık iyice kararmıştı saat nerdeyse 21.00 olmuştu ve yol ne zaman bitecek diye beklerken tepeden Eskişehire doğru iniş başladı. Şehir ışıklarını görünce adrenalin patlaması yaşamadım. Dizimin ağrısı sanki geçmişti deli gibi pedala asıldım o adrenalin ve keyif ile. Çok sevindiğimden uzun uzuna çığlık bile attım şehir ışıklarını görünce
Tekrardan sağolsun kamyon şöförü eşliğinde Eskişehire giriş yaptım.
Ondan sonra Anadolu Üniversite Rektörlük girişine kadar devam ettim. Kuzenle buluşup kendimi eve attığımda yatana kadar oturduğum koltuktan kalkamadım
belden aşağısı tutmuyordu desem yeridir. Zaten sol dizim beni bıraktı, sol bacağı kökünden kesseler anesteziye vs ihtiyacım olmazdı galiba
Bu şekilde turu tamamladım. Pazartesi veya Salı hava durumuna göre geri dönüş yapacağım. Yalnız bu sefer turu iki güne bölmeyi düşünüyorum Sivrihisarda bir gece konaklayarak. Çünkü tatlı tatlı indiğim eğimler acı acı çıkışı olacak ve kendimi çokta zorlamak istemiyorum, nispeten daha rahat bir tur olsun istiyorum. Ayrıca Gordion'u da gezmek istiyorum.
Tura çıkmadan önce tecrübelerini ve tavsiyelerini paylaşan herkese tekrardan teşekkürü borç bilirim.