Bir yol bisikleti kullanıcısı olarak söyleyeceklerim:
Lastik, lastik, lastik!..
Düz maşa + ince (32'nin altı) yüksek basınçlı lastiklerle, düz asfalt olmayan her yer işkenceye dönecektir. Konforludur falan diyene aldanmayın, hafif pütürlü yolda yavaş sürüş bile beyninizi zonklatır, kıçınızı ağrıtır. Pedli bir taytınız yoksa gece ağlatır. Kısaca müthiş konforsuzdur..
Amortisörlü maşa + kalın alçak basınçlı lastik, konfor bir nebze sağlar, ama bisiklet gitmez, pedala bastığınız güç sürtünmeye ve amortisörün sönümlemesine kurban gider, hele de pek de kaliteli olmayan bir süspansiyon ise (ki kalitelileri de zaten genelde yüksek salınıma sahip) bir de üstüne eklenen süspansiyon ağırlığyla, bisikletin üzerinde ıkınıp sıkılırsınız..
Peki çözüm?
Ya düz maşa, doğru geometrili, doğru kalınlıkta (50>x>35mm) ve optimum basınçta ve düz desende lastikli bir şehir (urban) bisikleti...
Ya da amortisörlü, ancak görece ince (35-42 mm) gene optimum basınçta, optimum desenli (mtb lastiği değil) süspansiyonlu bir hibrit bisiklet..
Ben ilkini tercih ederdim. Düzgün kalınlık ve basınçlı lastiklere sahip bir urban bisiklet, size hem şehrin pütürlü yollarında gereken konforu en az süspansiyon kadar sağlar, hem de süspansiyonun ağırlık dezavantajını yokeder. Hele bir de karbon maşaysa, zaten fazlasıyla tatmin eder.
Yok ben arada sırada, çayıra çimene, patikaya, orman yoluna da dalarım, diyorsanız, o zaman ikinci seçeneğe alalım.