Scudo Sports

Alanya'da iki bisikletçi vefat etti

Oxsy

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Ekim 2006
Mesaj
1.900
Tepki
1.956
Şehir
İstanbul
Başlangıç
1997—98
Bisiklet
Focus
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Akşam saatlerinde Alanyada , alkollü bir sürücünün iki bisikletliye çarpması sonucu, iki bisikletli hayatını kaybetmiş.

Haber linki koymuyorum. Olay yeri feci.

Cinayet haberi !!! Allahtan rahmet diliyorum
 
Scudo
Bende haberi şimdi okudum. Motosikletlileri göremeyen zırtapozlar biz bisikletlileri hiç göremez. Allah ailelerine sabır versin.
 
Allah ölenlere rahmet, kalanlara sabir, öküz sürücülere akıl ve vicdan ihsan etsin.
Pazar günü bisiklet sürenler iki kez düşünsün. Malesef cumartesi ve pazar aksamları alkollü sürücü terörü kol geziyor.
 
Çok üzücü Allah rahmet etsin. Gece sürüşlerinde çok dikkatli olmak lazım..
 
İkisi de 25 yaşındaymış. Önce sürücüye ağzıma geleni söylemek geliyor içimden.
Sonra çocuklara kızıyorum. Kardeşim akşam vakti çevre yolunda ne işiniz vardı diye. Kağıt üstünde normal bir yolculuk evet. Hatta yolda ışıklandırma bile var. Ama burası türkiye işte. Hiçbirşey kağıt üstündeki gibi değil. Olan size oldu. Evlerinize ateş düşürdünüz. İçim karardı sabah sabah.
Motor kazamdan sonra ben türkiyede motor a tövbe etmiştim. Motor alıcam diyene de "türkiye sınırları içinda sakın kullanma" diyerek tavsiye veriyordum. Anlaşılan bisiklette haram bu ülkede.
 
Allah rahmet eylesin, daha dün yolda sinyal verme amaçlı kolumu kaldırdığım zaman insan diyemeyeceğim birisi arabasını üstüme sürüp, daha sonra da biraz ilerde durarak eline koluna dikkat et dedi ve bastı gitti. Böyle bir ülkede resmen inanılmaz zor bir spor yapıyoruz.
 
Yaklaşık 4 yıldır İstanbul trafiğinde motora biniyorum.
Bu süreç zarfında 10 tane farklı motora bindim ve sadece 2 kere akşam karanlığında sürüş yaptım.
İlk kazamı da geçen sene güpegündüz Bağdat Caddesi'nde normal hızda akan trafikte yola mazot/yağ dökülmesi nedeniyle yapmıştım.
(Sonucunda sol köprücük kemiğime titanyum plaka takılmıştı.)

Bu zaman zarfında edinmiş olduğum tecrübe ise araç sürücüleri iki teker sürücülerini göremiyor. Çünkü çok fazla kör nokta var.
Bu kör noktalar acemi, bencil sürücülerle birlikte saatli bomba haline geliyor. Ve karanlıkta yapılan sürüşler trafikte olduğunuz vakit her zaman risktir.

Bu genç arkadaşlarımızın toprakları bol olsun.
 
Dün Maltepe sahili Turgut Özal bulvarına ilk defa araba ile gittim. Otopark girişinde dikkatimi çeken durum;
Bisiklet ile oraya yaklaşırken yolda değil de kaldırım üzerinde giderken otopark girişinde kaldırımdan iniş ve karşı tarafında çıkış mevcut. Defalarca gündüz ya da akşam oralardan geçerken otoparka giren araçlarla gerilim yaşadım. Adamlar sağa doğru giriş yapacaklar, oto bariyer var yani sıra sıra ilerliyorlar ve haliyle iki duran arabanın arasından geçeceğim zaman arkada duran araç kavrama yapıp ilerleme eğilimi gösterdiğinde, "ne yapıyorsun, ezecek misin kardeşim, görmüyor musun" diye serzenişte bulunurdum.

Ama dün o otopark girişine arabadaki ben olunca, girerken geliş yönü çok net görünüyor zaten de benimle gelen istikamete bakayım dedim, gelen bisikletli varsa benim gibi adamı kudurtmayayım, inanın bir başımı çevirdim göremedim, daha da baktım yok, aynadan bakayım dedim kaldırım görünmüyor yol görünüyor, hanım yanda neden duruyorsun gitsene dedi, dur dedim. İnadına öne eğilip kafayı tam sağa çevirince kaldırım üzerinde bulunan bisiklet yolunu ancak görebildim, yani aslında o kadar zaman adamlara boşuna kızmıştım. Bundan sonra o istikamette giderken ya yola ineceğim o kısım için ya da direkt sahile geçip deniz kenarindan gideceğim.

Bisikletler yolda gerçekten görünmüyor, her yolda giden bunu bilerek gitsin lütfen.

Şahsen akan trafikten daha hızlı değilsem ya en sağa yanaşırım ya da mümkünse karşıma alırım trafiği, görülmüyoruz, görülmüyoruz, görülmüyoruz....


GÖRÜLMÜYORUZ....

(İSTİSNALAR KAİDEYİ BOZMAZ)
 
Dün Maltepe sahili Turgut Özal bulvarına ilk defa araba ile gittim. Otopark girişinde dikkatimi çeken durum;
Bisiklet ile oraya yaklaşırken yolda değil de kaldırım üzerinde giderken otopark girişinde kaldırımdan iniş ve karşı tarafında çıkış mevcut. Defalarca gündüz ya da akşam oralardan geçerken otoparka giren araçlarla gerilim yaşadım. Adamlar sağa doğru giriş yapacaklar, oto bariyer var yani sıra sıra ilerliyorlar ve haliyle iki duran arabanın arasından geçeceğim zaman arkada duran araç kavrama yapıp ilerleme eğilimi gösterdiğinde, "ne yapıyorsun, ezecek misin kardeşim, görmüyor musun" diye serzenişte bulunurdum.

Ama dün o otopark girişine arabadaki ben olunca, girerken geliş yönü çok net görünüyor zaten de benimle gelen istikamete bakayım dedim, gelen bisikletli varsa benim gibi adamı kudurtmayayım, inanın bir başımı çevirdim göremedim, daha da baktım yok, aynadan bakayım dedim kaldırım görünmüyor yol görünüyor, hanım yanda neden duruyorsun gitsene dedi, dur dedim. İnadına öne eğilip kafayı tam sağa çevirince kaldırım üzerinde bulunan bisiklet yolunu ancak görebildim, yani aslında o kadar zaman adamlara boşuna kızmıştım. Bundan sonra o istikamette giderken ya yola ineceğim o kısım için ya da direkt sahile geçip deniz kenarindan gideceğim.

Bisikletler yolda gerçekten görünmüyor, her yolda giden bunu bilerek gitsin lütfen.

Şahsen akan trafikten daha hızlı değilsem ya en sağa yanaşırım ya da mümkünse karşıma alırım trafiği, görülmüyoruz, görülmüyoruz, görülmüyoruz....


GÖRÜLMÜYORUZ....

(İSTİSNALAR KAİDEYİ BOZMAZ)

Yıllar önce motor eğitimi aldığım hocamın tavsiyesiydi.

"Üzerine istersen neondan kıyafet giy, reflektör yeleği giy, tır kornası taktır alete fark etmez. Sen bir hayaletsin. Seni kimsenin görmediğini farketmediğini düşünerek motor kullanmalısın. Seni kimsenin görmediğini düşünürsen hayatta kalırsın"
 
Son düzenleme:
Bundan sonra yasa çıkaracaksın. Ehliyet almadan her aday önce, 1 yıl trafikte bisiklet sürecek. Bisiklete binmeden bunlar ciddiyeti anlamaz.
 
Yıllar önce motor eğitimi aldığım hocamın tavsiyesiydi.

"Üzerine istersen neondan kıyafet giy, reflektör yeleği giy, tır kornası taktır alete fark etmez. Sen bir hayaletsin. Seni kimsenin görmediğimi farketmediğini düşünerek motor kullanmalısın. Seni kimsenin görmediğini düşünürsen hayatta kalırsın"

Tamamen doğru bir ifade. Gerek motor gerek ise bisiklet üzerindeyken birçok olası kazayı bu şekilde atlatıyorum.
Hatta atlattıktan sonra şöyle yapmış olsaydım kesin kaza yapmış olacaktım derim.
Hatta motosiklet eğitimlerinde de periferik bakış kontrolün önemine vurgu yaparlar.
 
Yazık çok yazık. Tersine evrim sonucu bu ülkede değerli, birikimli, eğitimli, donanımlı, pırıl pırıl, etik değerler içinde insanlarımız ölüyor yerine bir boka yaramayan hödük, paçoz, lümpen, barzo, ahlaksız, cibiliyetsiz, sahtekar, pislik, çirkef insanlar (insan diyorsam da sözün gelişi) kalıyor. Modern dünyanın ve demokrasilerin en büyük açmazıdır bu. Dünyayı yöneten finans kapitalinde artık pek umurunda olduğunu düşünmüyorum. Gerçi amerika için aynı şeyi pek düşünmüyorum, yankee police anında nallıyor pislikleri.
 
Hem araba, hem bisiklet kullanıcısıyım. Bisikletimi arabamdan daha çok seviyorum. Araba kullanırken aşırı dikkat etmekte olduğum halde, göremediğim, görmekte zorlandığım bisikletli ya da motorlu sürücüye çok denk geliyorum. Çok şükür kaza yaşamadım ama bu kadar aşırı temkinli olduğum halde bir bisikletli gençten özür dilemek durumunda da kaldım. Gerçekten bisikletli ya da motorlu olduğumuzda, her birimiz birer hayalet sürücüleriz. Bunu bilmek zorundayız.
 
Bundan sonra yasa çıkaracaksın. Ehliyet almadan her aday önce, 1 yıl trafikte bisiklet sürecek. Bisiklete binmeden bunlar ciddiyeti anlamaz.
Hangi yasa çıkarsa çıksın. Görülmüyoruz. Motorsiklet olayı biraz daha farklı. Onlar trafiğe göre bazen çok daha seri ve hızlı gittiklerinde atıyorum arkamdan geliyor diyelim sağından (tabi ki şerit arası) geçecek, ben sağa geçeceğim, sağ aynaya bakıp sonra dikiz aynasına gözlerimi çevirene kadar giriveriyor o araya. Sonra ciyaklama sesi, sonra yağ nasıl görmüyorsun beni sendromu.

Bisiklet çok daha naif bunun yanında. Taşıt kullananların odak noktasında değiliz. Çoğunlukla şoförün görüş açısında bisikletin tekerleri görünmüyor bile (yakın plandan bahsediyorum, uzakta zaten odağın çok dışındayız). Soför bizi kalçamızdan itibaren görüyor öyle düşünün. (kamyonlarda beki de kask yalnızca) siyah tayt giydiğini düşün, siyah üst. Yoksun. İstediğin kadar Reflektör olsun sele altında, parçalarında, belki kaskın ışığı varsa arkada o yardımcı olur diyeceğim ama yola bakan adam sağ dış açıda onu da zor görür yakın planda.

Bu sebeple kuru delikanlılık yapmaya gerek yok. 90 lı yıllardan beri "motoru fark et" kampanyaları var. Araba kullanırken (kuryeler hariç) motorcuları hep koklayarak araba kullanırım. Buna rağmen zorlandığım anlar olmadı değil. Hâlâ motorlar fark edilme çabası içindeyken, adamlara kaporta sizsiniz kardeşim az dikkatli olun derken, bisiklet çok ama çok daha vahim. Hiç şansın yok düşünsene Allah korusun. Daha önce başka yerde de yazmıştım. Ben o inatlaşmada yokum. Kimseyi de eğitemem, kendimi de bu uğurda harcayamam. Herkes kendini düşünecek, görülmediği bilirse bisikletli o zaman işte her bir yön değişimine ben görülmüyorum derse bir çok kazanın önüne geçeriz diye düşünüyorum.

Tüm bunlara rağmen biri gelir çarpar ona diyecek şey yok. Kaldırımdan gidersin ağaç devrilir altında kalırsın. O da kader...
 
Çok çok üzüldüm, Allah Rahmet Eylesin. Antalya-Alanya güzergahı, Türkiye'nin düzgün ama en tehlikeli yolu. Dün aracımla gidip geldim, dişlerimi o kadar sıkmışım ki çenem gün boyu ağrıdı. Araç ile bile çok tehlikeliyken bisiklet ile, hem de hava karardığın da bu güzergahta seyahat çok tehlikeli. Maalesef uyuşturucunun her türlüsünü kullanıp aracına atlayan bu yolda seyrediyor, kamyonu, tırı, otobüsü hiç bir şekil de hız sınırlarına uymuyor, otomobillere değinmiyorum bile, yanımdan dün bir kaç düzine, hızı saatte 200 e yakın araç geçti, aynaya bakıp yol vermesem üstüme çıkacaklar, uyuşturucunun etkisi ile mesafeyi de algılayamıyorlar.

(link)
 
(link)
Haber ve fotoğraflar burada.
Yunus Er ve Faruk Tufan Tutar iki arkadaş.

Aracın haline bak ! Nasıl bir hızdaysa artık .
b9b27a783c2348cf9d6231ad013b4a67.jpg
b44dee5f5ba34f95b5c773eb5a2de500.jpg
 
Haberleri okudum. Araç sürücüsünün hatalı olduğu açık ortada ve şahıs alkollü.
Bizimse araç sürücüleri hata yapsa bile kurtulma şansımızı artırmak için ve başka bisikletçiler aynı acı olayı yaşamasın diye bu olaydan dersler çıkarmamız lazım.
*Haberlerde yazan doğru ise "yana yana bisiklet süren bisiklet sürücüleri " diyor ki birçoğumuz bu tip yan yana sürüş yapsa da şehirlerarası yolda yan yana sürüş yapmamak lazım,
*Basında son fotoğrafları var. Manavgat tabelasına varınca 70 km. sonunda zafer işareti yapıyorlar ve başlarında kaskları yok. Kasksız sürüş yapmamalıyız. Bu kazada belki faydası olmazdı ama böyle bir sürüşte bence güvenliğe çok da önem vermediklerini gösteriyor
*Gezi için Alanyadan Manavgata gelmişler ki yaklaşık 70 km. Yine fotoğraflarından anladığım ise çok tecrübeli sürücüler değiller (yanılıyor olabilirim). Manavgattan Alanyaya geriye dönüşe geçtiklerinde karanlığa kalıyorlar. Çünkü toplam yol 140 km. oluyor. Kaza 20.30 da oluyor. Kış günü hava erken kararıyor. Arka ışık olarak ise belli belirsiz ufak bir arka aydınlatmaları var. Hesap etmeden yola çıkıp hele karanlığa kaldıysak asla böyle bir riski göze almamalıyız ve ne olursa olsun gittiğimiz yerde kalmalıyız şansımızı böyle zorlamanın gereği yok.
Yazık üzüldüm. Aileleri mahvoldu. Umarım son olur

(link)
 
İstenirse görememek, kör nokta diye bişey yok, orta aynayı bırakıp dikiz aynaları kullanılırsa yeterli sıklıkta gözleme yapılırsa hiç bir motorlu bisikletli kaçırılmaz. Ben yıllardır bu şekilde kullanıyorum.

Göremeyen değil de, görüp bile bile çarpacakmış gibi yapan, bir insanı korkutarak eğlenen, bundan zevk alan sapıklar asıl tehlike. Özellikle yazın bu tipler çok fazla.
 
Geri