Yalova'da dünkü fırtına nedeniyle bisiklete binemedim. Sorun sadece rüzgarın bisikletin dengesini bozması veya yorması değil, rüzgar otobüs durağının, binaların camlarını kırdı, çanak antenleri, kiremitleri uçurdu, tabelaları, büyük yüzeyli çok sayıda eşyayı devirdi. Bu ortamda bisiklet sürmek hem riskli hem de zevk vermeyeceği ortada.
Bugün de işe giderken sahil yolu denizden dalga ve rüzgarla gelen, çöpler -ki aralarında otomobil lastikleri, büyük ağaç dalları da vardı- deniz kabukları, kum ve su ile kaplanmış durumdaydı. Eğer yol bisikleti ile çıkmış olsaydım o bölümü ya geçemeyecektim ya da büyük ihtimal lastiği patlatacaktım. Dağ bisikleti araziye dönüşmüş yolda denizin yığdığı engeller arasından kolayca geçmemi sağladı. Yol bisikleti aldıktan sonra emektar dağ bisikletimi gözden çıkarmadığım için bir kez daha sevindim.