@Kudret Kurtcebe
Ben iki kez yanlış yerden döndüm

ama ikisinde de sadece birkaç yüz metre içinde izleyenlerin uyarmasıyla yola geri döndüm. 4 saatin altında bitirmeyi hedeflemiştim, kondisyonum da buna yeterdi diye tahmin ediyorum ama ilk onbeş kilometrede bazı acemilikler ve tedirginlikler nedeniyle pelotonu bıraktım rüzgarla başbaşa kaldım. Mataramı ilk istasyonda unuttum, çok iyi olmayan lastiklerime güvenmediğimden soğuk asfaltlı bölümlerde ve inişlerde hep yavaşladım. İniş en zayıf yanım, tedirginliği aşmam gerekiyor.
Aşağı yukarı 40. kilometreden sonra tempomu tamamen düşürdüm ve artık yanyana geldiklerimle sohbete döndüm yaptığımız sürüşleri ve yaşadığımız şehirleri konuşmaya başladık. I am from Ankara

Çok güzel bisikletler vardı, lightweight olanlar çoğunluktaydı. 74. km istasyonunda benden muhtemelen bir iki dakika önce gelip matarasını dolduran bir kadın yarışmacının stand çıtasına dayadığı Canyon Aeroad bisikleti rüzgardan devrildi ve arka aktarıcısı kırıldı, bu yarışta rastladığım en acıklı anlardan biriydi. Yarışçının hayal kırıklığı tarif edilemez. Orada tamiri mümkün olan bir şey değildi sadece geçmiş olsun, sıkma canını diyebildik.
50/34 krank ve 11/32 kasetle koştum ve diyebilirim ki bu parkur aslında 52/36 ve 11/28lik, belki de daha serti.
4 saat 44 dakikada laylaylom bir biçimde 383. oldum, hedefim zaman limiti içinde tamamlamaktı ama önümüzdeki yıl bunu yapmam. İniş tekniğiyle zamana karşı konularında çalışarak gelmeyi ve bu parkuru 3 buçuk saatte tamamlamayı hedefliyorum.
20 km kadar birlikte sürdüğümüz Coşkun Sarıbaş'a (Bandırma) teşekkürler, eğer foruma üyeyse bu başlığı okursa tekrar görüşmek isterim.
Granfondo Çeşme ilk yarışımdı ve ülke koşullarında çok iyi bir organizasyondu, parkurun kimi bölümleri belki de ülkenin en rüzgarlı yerlerinden bilmeyenlerin aklında olsun. Öyle ki yüzlerce rüzgar gülünün arasında koşulan kısımları var, rüzgar gülü olmayan ama oralar kadar rüzgarlı iki üç kısmı daha var.
Katılan herkesi ve tüm organizasyonu tekrar tebrik ederim, seneye görüşürüz
