Scudo Sports

26 Nisan 2021 Tam Kapanma Kararı

Sevgili forumdaşlar poponuzda plaka yoksa ve polisin giremeyeceği kaldırımlar veya yollar varsa hiç düşünmeyin 3000 az değil. Tabi mtb olmayanlar bu ayrıcalığa sahip değil 😊😎🤠
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Scudo
Bir de yasaklar geldikce icten ice seviniyorum heralde🤣
 
2 mayısta ALES sınavı var, sınava girenler birbirine virüs bulaştırmayacak ama açık havada spor yapmak yasak.
 
Bu kapanmanın konusu nedir ? COVID-19 ( Korona virüs ve varyantları)

Korunmanın yöntemleri nedir ? Maske - Mesafe - Hijyen (en başından beri söylenen)

Bu durumda risk nerelerde ? Topluca bulunulan Market - AVM - Pazar yerleri v.b.

Bisiklet sporu solo sürüşler için bunun neresinde ? Hiç bir yerinde .. ( evden çıkıp turunu atıp tekrar eve hiçbir yere uğramadan dönülecek)

İşte bu noktadan bakmalısınız.. Körü körüne "kapanma kapanma" noktasından bakmak kafamızı kuma gömmekten başka bir şey değil. Kongreler vs. bunlara girmeyeceğim , bazı arkadaşlar aynı düşünce tarzından öteye gidemez yorumları yapmış ama doğru bulmuyorum. Bisiklet Solo sürüşler için ve lisansını almış kişiler için izinli olmalı. Polis grup sürüş görüyorsa kessin cezasını (mesafe kuralına uyulmayacağı için) .

Umarım kısa net anlatabildim.
 
@TatanQa_tr
Kongreye cenazeye gücü yetmeyen kolluk. Tekbasina bisiklete binmiş birini yakalayinca afeder mi ? Basar cezayi. Ben bu konuda zaten doluyum parasi önemli degil ağzimi tutamam bir sey söylerim işler büyür farklı yerlere gider. Bu sebeple evde oturup antibakteriyel tespihimle ya sabir çekeceğim.
Sabaha karşı 3/5 arası hırsız gibi tur atma planları yapabilirim.
 
Son düzenleme:
Federasyonun umurunda mıyız acaba? Bilim kurulunda gündeme geldik mi ki? Hiç sanmıyorum. Akıl mantık dışı şu uygulama. Solo sürüşler serbest olmalı, adam tek başına sporunu yapacak işte derdiniz ne?
 
Bir alıntı ile açıklama yapmak istiyorum: Kanunilik ilkesi, kanunların açık, belirli olmasını ve geriye yürümemesini gerektiren yasal bir terimdir. İlke Latince “nullum cri- men nulla poena sine lege” (kanunsuz suç ve ceza olmaz) cümlesi ile ifade edilir
 
  • Beğen
Tepkiler: RoninRider
Federasyonun umurunda mıyız acaba? Bilim kurulunda gündeme geldik mi ki? Hiç sanmıyorum. Akıl mantık dışı şu uygulama. Solo sürüşler serbest olmalı, adam tek başına sporunu yapacak işte derdiniz ne?
öyle bir şeyde bence full ekipmanlı federasyonun belirlediği araç gereçler kıyafetler vs olup çıkanlara herhangi bir yaptırım olmaması lazım, çünkü bizim insanımız bunu da kullanarak bisikletle alakası olmayan bile sokağa çıkar. Ayrıca Lisansta zorunlu tutulmalı.
İstedikten sonra federasyon ve kolluk kuvvetleri bunun önüne geçer ama biliyorsunuz kongrelerde bitti :)
 
Adana Çukurova Kaymakamlığına gittim, sokağa çıkma yasağından muaf olmak için dilekçe verdim ve bana lisanslı olduğum için zaten muaf olduğum söylendi. Herhangi bir belge vermediler, lisansım yeterliymis. Ben pek ikna olmadım içim rahat etmedi, beni çeviren polise gösterebileceğim bir muafiyet belgesi olsa çok daha rahat ederdim. Herhangi bir polis çevirmesi veya ceza ile karşı karşıya kalırsam bu mesajı hortlatırım.

Bu mesajımı lisans başlığı altına yazmıştım, buraya da atayım..
 
Mesajımda başta siz olmak üzere kimseyi yaftalamak gibi bir maksadım yoktu, zaten haddime de değil. Verdiğiniz örneklerdeki davranışlarda bulunanlarla açık havada kendi başına sporunu yapanlar bir değil elbette.

Getirilen kısıtlamaların/kuralların mantıklı veya adil olup olmadığı konusuna hiç girmiyorum bile. Ancak her durumda ortada bir kural ve bu kuralın ihlal edilmesi söz konusu.

Toplumun bilinçli kesimi olarak tanımlanabilecek, haksızlığa karşı seslerini beraber yükselten forum sakinlerinin de denetim mekanizmasının laçkalığından faydalanarak bu yola başvurmasını açıkçası biraz yadırgıyorum. Elbette herkesin hayatı ve kararları kendine aittir, ancak bu şekilde davranarak kurallara uymayı seçen insanların hakkına geçildiğini hissediyorum.

Üst mesajımdaki ifadeden dolayı alınan arkadaşlardan özür dilerim. :uzgnm:
Abi cok sacma bir örnek olabilir ama her kurala uyulsaydi bu ulke kurtuluş savasini vermezdi. Bu ülkeyi ele geciren cetenin aldığı her sacma sapan karara sonuna kadar uymak vatandaslik gorevi değildir. Bireysel kanaatimiz, vicdanimiz ve aklımız bize yol gosterir. Cetin sabahin köründe ben de ramazan nedeniyle gecenin köründe çıkıp bisiklet sürüyoruz. Evet kurallara aykiri mi aykiri. Ama ben ulkenin icinden gectigi durumu, yasaklari ve yaptığım eylemi bir araya getirince ortada en ufak bir sorun gormuyorum. Kimseye bir zararim yok, virusun yayilmasina katkida bulunma ihtimalim de yok. Bunu nereye koyacagiz bu şartlarda?
 
Abi cok sacma bir örnek olabilir ama her kurala uyulsaydi bu ulke kurtuluş savasini vermezdi. Bu ülkeyi ele geciren cetenin aldığı her sacma sapan karara sonuna kadar uymak vatandaslik gorevi değildir. Bireysel kanaatimiz, vicdanimiz ve aklımız bize yol gosterir. Cetin sabahin köründe ben de ramazan nedeniyle gecenin köründe çıkıp bisiklet sürüyoruz. Evet kurallara aykiri mi aykiri. Ama ben ulkenin icinden gectigi durumu, yasaklari ve yaptığım eylemi bir araya getirince ortada en ufak bir sorun gormuyorum. Kimseye bir zararim yok, virusun yayilmasina katkida bulunma ihtimalim de yok. Bunu nereye koyacagiz bu şartlarda?

Verdiğiniz gerçekten çok uç bir örnek olmuş. Eğer memleketi düşman işgalinden kurtarmak söz konusu ise, değil sokağa çıkma kısıtlaması, ucunda idam fermanı olsa çıkıp vazifenizi yapın. Bize de haber verin üstümüze düşeni yapalım. Lakin pedal çevirerek bağımsızlığını kazanan bir ülke duymadım henüz. :)

Bireysel yapılan bisiklet sporunun güncel şartlarda herhangi bir risk taşımadığı ve muaf tutulması gerektiği konusunda sizinle hemfikirim. Öte yandan konulan kurallara uymanın vatandaşlık görevi olmadığı konusuna size katılmıyorum. Siz aklınızı ve vicdanınızı dinleyerek kuralları yok saydığınızda, ülkenin geri kalanının da aynı saiklerle kendini dışarı atmasına bir nevi öncülük etmiş oluyorsunuz. Arabasıyla piknik yapmaya giden adam da, sokakta, parkta bahçede gezen adam da parmağıyla sizi işaret ederek "aynı bu bisikletli gibi benim de kimseyle temasım yok. Ona müsaade ediyorsanız bana da edin." diyerek kendini haklı çıkarabilir duruma geliyor.

Ülkece bahane bulma, bireysel disiplinsizlik ve zeytinyağı gibi üste çıkma konularında dünyada zirveye oynar konumda olduğumuz için 80 milyon birey, 80 milyon bahane bularak kısıtlamayı yok sayabiliriz. Aradaki fark ise kuralları disiplinle uygulayan Avrupa ülkelerindeki gibi vakaları sıfırlamak ile Hindistan'da olduğu gibi hastanelerde yer olmadığı için arabaların içinde oksijensizlikten çırpınarak can vermek, ölüleri gömecek yer bulamayıp otoparklarda yakmak şeklinde olur.

Özetle konulan kuralları kendinize göre şekillendirmeye başladığınızda bir başkasından bunu yapmamasını bekleyemezsiniz. Ortaya da kaos çıkar.
 
Avrupa ülkelerindeki gibi

Kısıtlamalar ve uygulamalar Avrupa ülkelerindeki gibi olmadan kurallara uymayı tartışmak yanlışa doğru demenin bir şekli sadece...

Mantığa ve vicdana uymayan uygulamaları savunmak toplum bilincine vurulmuş en büyük darbe. Bunu sadece bisiklet özelinde söylemiyorum. Bu kadar bisiklet tutkunu olan birisi olarak, yakınlarımız, sevdiklerimiz bu akla mantığa uymayan kısıtlamalar (uyanlarında desteği, zemini yok) öyle zor duruma düştüler ki keşke son dert bisiklet olsa.

Covid karantinam pazartesi bitti, covidi bisiklette değil yağmurlu havada işe giderken bindiğim dolmuştan kaptım. Normalde evden çalışmaya en uygun mesleklerden birine sahip olduğum halde kontrol manyağı iş verenim yüzünden covid olana kadar ofise gidiyordum. Her ay kısa çalışma ödeneği hesabıma yatıyor, kalan maaşımı elden alıyorum. Sözde ben kısa çalışma ödeneği alıp yarı mesai yapmam gerek. Ama pandemi sürecinin getirisi olan eticaret sektöründeki artışla iş yetiştiremeyen işyerinde birde ekstradan her çalışan için işeverene kısa çalışma ödeneği geliyor. Diğer tarafta hiç bir destek görmeyen kafe bar işleten arkadaşlarımız bir yılın sonunda yaşayabilmek için mülklerini satmaya başlıyor. Bu sektörde deneyimi olan garson barmen vb. arkadaşlar yeni meslek öğrenip bu işsizlikte iş bulmaya çalışıyor. Virüsü kaptığım dolmuşlardan birini işleten komşum işlerin çok düşük olduğundan hep birikmişleri yediğinden bahsedip, eğer kapasiteyi yarıya indirirlerse zarar edeceğinden işe çıkmayacağından bahsediyor. Üretim, imalat, tedarik ve lojistik, sağlık, tarım zaten ülkenin %80 bu sektörlerde çalışıyor. Öyle bir olayı bile savunmak , savunanaın toplumdan ne kadar uzak olduğunun göstergesi.

Zemini olmayan mantığı olmayan bu kuralları savunmak bana dokunmayan yılan bin yaşasın demektir. Gün gelir en çok savunana da dokunur ucu, ondan sonra en çok bağıran o olur.

Devletin görevini yapmadığı yerde vatandaşlık görevinden bahsetmek abest.

Şunu derseniz anlarım, meske, mesafe, hijyen kurallarına uymak, kalabalık oluşturmamak topluma karşı bir bir görevdir. Ama bu yönetim "kalabalık oluşturmamak" maddesini tam tersi durumu oluşturmak için çok büyük çaba harcıyor.
 
Tartışmaya açıldığınız noktayı dikkate almıyorsunuz gibime geliyor: Bir kuralı, bir kanunu, niteliği, yürürlüğe koyanı hangi grup, hangi hükümet olursa olsun kendi sebeplerinizle esnetmeye açarsanız, kaale almazsanız, acaba başka aynı şekilde sizin negatifiniz olan insanlara da yol açıyor musunuz, açmıyor musunuz?

Kısacası "bisikletlinin ne zararı var" diyerek karşı çıkarken, kuralları esnetirken, bir başka grup da "ne koronavirüsü kardeşim, inanmıyorum böyle ecnebi şeylere" diyerek dışarı çıkmasına dolaylı veya dolaysız müsaade ediliyor. Daha da kısacası: Hoşlanılmayanla, tasvip edilmeyenle tavır olarak aynı safta olunuyor.

Velhasıl birbirimize yeteriz Türkiyem... Ha köydeki Ahmet amcamız, ha Starbucks'ta mocha içen Pelinsumuz. Aralarında yalnızca maddiyat farkı var, kafa olarak aynılar.

Öte yandan benim için bireyselliğe dair yapılan bütün tartışmalar hazindir. Kavramlarla, olgularla, teorilerle konuşulurken, tavır ve eylem, mücadele edilen kesim ile aynı olmaktan kaçınamıyor. Bu biraz da yalnız ve güzel ülkemin son seksen yıldır uğraştığı bir sorundur.
 
@PuncherZ

Öncelikle geçmiş olsun diyorum. Umarım siz ve sevdikleriniz bu kadarıyla atlatırsınız.

Diğer taraftan meseleyi ele alış şekliniz öylesine tepetaklak ve ithamlarınız öylesine ağır ki, nereyi alıntılayıp ne cevap vereceğimi şaşırdım. Çok üzgünüm ve teessüf ediyorum. :kötü:

Kısıtlamalar ve uygulamalar Avrupa ülkelerindeki gibi olmadan kurallara uymayı tartışmak yanlışa doğru demenin bir şekli sadece...

Mantığa ve vicdana uymayan uygulamaları savunmak toplum bilincine vurulmuş en büyük darbe.

Zemini olmayan mantığı olmayan bu kuralları savunmak bana dokunmayan yılan bin yaşasın demektir. Gün gelir en çok savunana da dokunur ucu, ondan sonra en çok bağıran o olur.

Devletin görevini yapmadığı yerde vatandaşlık görevinden bahsetmek abest.

Yukarıda yazdıklarımdan bu çıkarımları yapabiliyorsanız esas abes olan şey bunlara cevap vermek olacağı için cevap vermemeyi tercih ediyorum. Sizi yazılanları tekrar gözden geçirmeye davet ediyorum. Sağlıcakla kalın.
 
FB_IMG_1619588302424.jpg

Beyler milli değilseniz izin belgelerini unutun . Daha önce alınan izinler iptal oldu. Yasaklara gelince Bursa üretim şehri bizim tüm müşterilerimiz çalışıyor. Tofaş, Renault çalışıyor. otobüsler çalışıyor, İşsiz insanlar ve ev hanımları evdeler, diğer herkes işteler nasıl tam kapanma oldu anlamadım.
 
17 gün boyunca içki alıp,evde içemeyecek insanlar. Bakın, sokakta ya da bir mekanda değil ,EVDE . Bunun tam kapanma ile alakası nedir acaba?
Derdim içki ya da değil,bu kimseyi ilgilendirmez ama bu kişi hak ve hürriyetlerine ağır darbedir...
 
Geri