18 Temmuz, 3. Rant Köprüsüne Hayır!

Murat Öz

Üye
Kayıt
2 Haziran 2009
Mesaj
28
Tepki
37
Şehir
İstanbul
YORUMSUZ

27 nisan 1995 (o günkü Istanbul belediye başkanı, bugünkü başbakan)

"3. köprü bir cinayettir, böyle bir teşebbüs İstanbul'un çağdaş kentleşmesi ve şehir içi ulaşımı için ölümcül sonuçlar doğurur"

3 temmuz 2009 (bugünkü başbakan, o günkü Istanbul belediye başkanı)

“Birinci, ikinci köprüye de karşı çıkmışlardı. Bizi ciddi manada üzüyor”

Bugünkü İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı bile 3. köprünün arkasında duramıyor

bakalım bir önceki(1998-2004) İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı ALİ MÜFİT GÜRTUNA ne demiş:

“İstanbul’a bu gidişle 3. değil 13. köprü de yetmeyecektir!

Yetkililer İstanbul Boğazı’na yapılacak 3. Köprünün güzergâhı için Beykoz-Tarabya veya Beykoz-Sarıyer’in düşünüldüğünü ifade ettiler.

İstanbul’un artan trafik yükünün azaltılması için öncelikle, yapılan çalışmaların güzergâhının düzeltilmesi gerekiyor.

Doğru güzergâh: Toplu raylı sistemlerin geliştirilmesidir.



Tuzla’dan Büyükçekmece’ye kadar İstanbul’un her yerine toplu taşımanın götürülmesi gerekir. Bunun planlarını Belediye Başkanlığımız döneminde yaptık ve çalışmalarını da başlattık. Ulaşımda entegrasyonun önemini vurguladık Entegrasyon olmadan asla ulaşımda verimlilik sağlanamaz.

Ulaşımda üç entegrasyonun gerçekleştirilmesi gerekir.

Birincisi fiziki hatların entegrasyonu: Yani hatlar birbirlerini takip etmeli. İkincisi zaman entegrasyonu: Birinden indiğinde vatandaşlar, bir diğer toplu taşım aracına hemen bine bilmeli.

Üçüncü entegrasyon ise, ücret- bilet entegrasyonudur.

Ulaşım alanındaki projelerimiz, sistematik bir plan ve bilimsel verilerden hareketle belirlenmiş, bunun için öncelikle Ulaşım Master Planı hazırlanmıştır. Yapılacak işlerde izlenecek yöntemler ve sistem ortaya konmuştur.

Temel hedef; toplu taşımanın cazip hale getirilmesi ve hızlı, güvenli, ekonomik ve konforlu bir ulaşım sisteminin kurulmasıdır.

İstanbul’da bu vasıfları taşıyan modern bir toplu ulaşım sisteminin kurulamamış olması insanları bireysel taşımacılığa yöneltmekte, bu durum ise, günden güne artan trafikteki araç miktarına cevap vermekte zorlanan bir ulaşım altyapısıyla birlikte irrasyonel bir tablo doğurmaktadır.

Toplu taşıma kavramını eksenine almayan hiçbir çözüm bu irrasyonel tabloyu derinleştirmekten başka bir şeye yaramayacaktır.

Boğaz’da inşa edilecek üçüncü bir geçişin mutlak suretle raylı sisteme entegre edilecek bir tüp geçit olması ve araçların değil, insanların ulaşımının temel öncelik olması gerektiğine işaret ederken, sözünü ettiğimiz olumsuz tabloyu tahkim edecek adımların atılmamasını ihtar ettik.

Sonuçta, Boğaz’dan 3. geçişin tüp tünel olmasına karar verildi ve yapımı devam ediyor. Çalışmalar artık tüp geçişle entegre sistemler üzerine yoğunlaşmalıdır. Şimdi geriye dönüp tekrar 3. köprü konusunun gündeme gelmesi, Kuzey ormanlarına göz dikilmiş olması ile ilgili şüphelerimizi tetiklemektedir.

Bireysel taşımacılıkta köprü geçişlerinde araç başına neredeyse 1 kişi düşmektedir. Her yıl 200 bin yeni aracın trafiğe katıldığı İstanbul’da yapılacak bir üçüncü köprü, çok geçmeden bir dördüncüsünü zaruret haline getirecektir. Bu kalıcı çözüm olmayacağı gibi, çevre ve kentsel kalite açısından daha büyük sorunlar doğuracaktır.

Diğer yandan; arazi kullanım politikalarından kaynaklanan konut-işyeri dengesindeki bozulma, Avrupa ve Asya yakaları arasında her gün daha da artan nüfus hareketine yol açmaktadır. Bu durum ise artık yalnızca mesai saatlerinde değil, günün her saatinde köprü geçişlerindeki trafik yoğunluğunun sebebi olmaktadır. Trafik sorununun kesin çözümü için bu yoğunluğun, fiziki hat yapımları dışında, temel plan ve konsept değişiklikleriyle de hafiflemesinin amaçlanması gerekir.

Ulaşım Master Planı ışığında, öncelikle ve özellikle raylı sistem yatırımlarına öncelik verilmesi, ulaşım altyapısının tamamlanarak karayolu kapasitesinin artırılması, deniz ulaşımının yaygınlaştırılarak payının artırılması ve ulaşım tipleri arasında fizik-zaman-ücret entegrasyonunun sağlanması, İstanbul için yegâne hal çaresidir.

Bu yaklaşımımız İstanbul’da nüfus öngörülerinin korunarak şehrin doğru planlanması hedefine yöneliktir.

Yukarıdaki söylediklerimiz problemin çözümüdür. Esas olan problemi hiç üretmemektir. Bu gün İstanbul’daki her boş alan, bir rant yağmasının kurbanıdır. Bu da bütün problemlerin ana sebebi olan nüfus artışını beraberinde getirecektir.

Şu anda yapılmakta olan; çılgınca her boş alanı plansız, projesiz, yüksek yoğunluklu imara açma uygulamasının getireceği sonuçların ise çözümü ya da çaresi yoktur. Mevcut anlayış ve yaklaşımla; trafik dahil tüm altyapı sistemleri çökmeye başlamış, bunun sonucunda da 3. Köprüye ihtiyaç duyulmuştur. Bu anlayışla İstanbul’a 3.değil, 13. köprü de yetmeyecektir.



3. köprü yaklaşımını kesinlikle doğru bulmuyoruz.



3. Boğaz köprüsü projesi ile kuzeyde arazi spekülasyonu ve arazi rantı oluşturulmaktadır. Bu büyük rant ile de 3 temel tehlike söz konusudur:

1. Yeni imar rantları oluşacak.

2. Yeşil alan katliamı ile kuzey ormanları tahrip edilecek.

3. Su kaynakları yok olacak ( su kullanımı 2-3 kat artarken, su kaynakları azalacak ve kirlenecek).

Kuzeydeki yeni yapılaşma ve nüfus artışının sonucunda oluşacak rant ile yeni mutlu azınlıklar türeyecek, acı bedeli ise; ulaşım yükü, çevre problemleri ve yeşil alan mahrumiyeti olarak çilekeş vatandaş ödeyecektir. Sosyal donatı alanları kalmayacağı için de, kişi başına düşen okul, hastane, su, ulaşım, güvenlik ve eğitim ihtiyacı hızla aşağı çekilecektir.



4. Bugün düşünülen 3. köprünün; transit geçişlerin İstanbul’un merkezine girmeden yapılması için amaçlandığı bazı yetkililerce ifade ediliyor ve bunun İstanbul trafiğini rahatlatacağı söyleniyor. Bu izah doğru değildir. Bu gerekçe yeterli değildir. Transit geçişler İstanbul trafiğinin % 1’ini oluşturuyor. Bu durum trafik problemini çözmez, sadece problemi gözden saklar ve çözümü çok ileri tarihlere erteler. Problemi büyütür, çözüm maliyetini artırır.

Çözüm: Toplu taşımadır.

5. Problemin temel sebebi olan nüfus artışı tetiklenecektir.

Esas olan problemin ortaya çıkmadan önlenmesidir. Bunun yolu da 3. köprü değil, nüfus artışının önlenmesidir. Bu da imar planlarının istikrarı, İstanbul’un hayat standardının yükseltilmesi hedeflenerek olabilir.

Esas olan; yüksek şehir standardı üretmek ve doğru planlama ile İstanbul nüfusunu tedricen azaltmaktır. Ayrıca şu anda devam eden yüksek yoğunluklu yapılaşma rantından vazgeçerek 3. köprüye ihtiyaç bırakmamaktır.

İlle de 3. köprü yapılması gerekir ise mutlaka ray geçişi de olmalı ve raylı sisteme entegre edilmelidir. Ayrıca 1. köprünün hemen yanına inşa edilmelidir.



Ali Müfit Gürtuna”
 
Scudo

Tamer Çetiner

Forum Demirbaşı
Kayıt
5 Haziran 2007
Mesaj
563
Tepki
433
Şehir
İstanbul / Gaziosmanpaşa
Bisiklet
Giant
Dikkat ettim de aramızda hiç kimse , trafik sorununun yol yetersizliğinden değil de kurallara uyulmadığından kaynaklandığına dair birşey söylememiş .
Çok yazık :(
Mevcut yolların kurallara uygun olarak kullanıldığında gayet yeterli olacağını görmek pek de zor değil aslında .
3. değil 33. köprü de yapılsa ; ortaya çıkan yeni yollar usulüne uygun kullanılmadığında , kurallar hiçe sayıldığında bilin ki onlar da gayet güzel tıkanacaklardır .
Ve yetersizlik hissi ile , yeni yollara ve köprülere ihtiyaç olduğu yeniden dile gelmeye başlayacaktır .
Başta da söylediğim üzere , buradaki yorumlara ve kamuoyuna da dikkat edilirse kuralların hiçe sayıldığına dair hiçbir söylem yok .
En basitinden "şerit kullanma" konusunda bir tutarlılık sergileyemeyen bu sürücü topluluğu , otoyolların bile tıkanmasına neden olduğunu göremiyor .
Yaptığı ihlalin anlık olarak kendisine sağladığı fayda , onun gözünü bir nevi zafer sarhoşluğu gibi boyadığından ; bu türlü davranışların ve bu türlü davrananların sayıca çoğalmasının aslında nasıl kötü sonuçlar doğurduğunu göremiyor ve düşünemiyor . . .
Emniyet şeridi ihlali , bir şeritte ikinci araç olmaya çalışmak gibi kuraldışı hareketler ve yolun ilerisinde meydana gelecek olası bir yol daralması biraraya geldiğinde alın size trafik yoğunluğu .
Üstüne üstlük daralmanın meydan geldiği noktada , önceliğin kimden yana olduğuna bakmaksızın veya saygılı bir şekilde geçiş koordinasyonu sağlamaksızın hareket edildiğinde keşmekeş iyice büyüyor :(
Sözün özü kural ihlali tıpkı uyuşturucu gibi , anlık olarak keyif verirken aslında toplamda o organizmayı çökertiyor .
Bize her ne kadar keyifli de gelse , bu anlık "köşe dönmelerin" yani kuraldışı davranışların sistemi zedelediğini görmeliyiz .
"Millet yapıyor kimsenin birşey dediği yok , ben de yaparım kardeşim . . ." mantığı bize 333. köprüyü de yaptırtır hiç merak etmeyin .
Benim görüşüm : kuralına uygun sürüşlerin 3. köprüye olan ihtiyacı yıllar sonrasına erteleyeceği şeklindedir .
Umarım katılırsınız . . .
 
  • Beğen
Tepkiler: Burak Coskun

sureden

Üye
Kayıt
22 Ocak 2009
Mesaj
41
Tepki
51
Şehir
İstanbul
Ben Sarıyer'liyim 30 yaşındayım her zaman anadoluhisarı ile sarıyer'in eşsiz manzarası beni sanki ilk kez görüyormuşum etkilemiştir Beni...Ben köprü filan istemiyorum kardeşim, çocukluğumun geçtiği Sarıyer'i kimseye kirlettirmem.Buna duyarlıyım...Sarıyer benim evim, yaşamım...Köprü ise saçmalık...Arabaların boyunruğuna girmektir...Yaşam için köprüye hayır...
ÇEVREYİ HOR GÖREN GELECEĞİ ZOR GÖRÜR...
 

mert deniz

Aktif Üye
Kayıt
1 Haziran 2009
Mesaj
157
Tepki
202
Şehir
anadoluhisarı
eğer 3. köprü şu durumda yapılır ben ise istanbulu terk edebilirim,
fakat kaçmak yinede çözüm değil.
Direnip yaptırmamak lazım,
3. köprü kesinlikle trafik için bir çözüm değildir,
bir gayrimenkul projesidir.
 

nuhcan

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Nisan 2007
Mesaj
2.036
Tepki
812
Şehir
istanbul / kadıköy
İsim
nuh can
"İstanbul'a özel vergi olsun" denildi beğenilmedi

"İstanbul'a girişlere vize getirelim, ziyarete gelen, biraz dursun memleketine gitsin" denildi beğenilmedi.

3.köprüye hayır deniliyor

Ama bir yandan herkes arabasında tek başına gidiyor

Toplu taşıma artsın denildi. Metrobüs yapıldı, bazıları ona da bahane buluyor.

İstanbul'un kritik bölgelerine tünel yapılıyor, tünellere de karşı çıkılıyor.
Kadıköy meydan-Altıyol trafiği kronik bir vak'adır. Şimdi tünel yapılacakmış, meydan yayalaştırılacakmış "Kadıköy'ü beton yığını yaptırmayacağız" diye eylem yapılıyor. (Sanki çok yeşillik varmış gibi...)

O zaman para verin boğazın altından tünel yapılsın. O zaman da "zaten yeteri kadar vergi veriyoruz" deniliyor.

Bisikletle seyahate uygun bir coğrafi yapısı yok ki İstanbul'un, herkese bisiklet önerelim.

Nasıl çıkılacak İstanbul'un trafik sorununun içinden?
Ben sadece merakımdan soruyorum, çözüm nedir?
 

mert deniz

Aktif Üye
Kayıt
1 Haziran 2009
Mesaj
157
Tepki
202
Şehir
anadoluhisarı
Çözüm çok basit
taşralarda iş imkanı sağlanacak,
haliyle göçte olmayacak,

aslında aşılmaz sorunlarımız yok,
fakat bunları aşmayı kimse düşünmüyor,
halkın huzuru değil, vatandaşın rahatı düşünülüyor.
 

nuhcan

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Nisan 2007
Mesaj
2.036
Tepki
812
Şehir
istanbul / kadıköy
İsim
nuh can
@mert deniz

Peki bir anda göçü durdurduk diyelim, mevcut nüfus 15 milyon veya üstü, şu an için ne yapılacak? İnsanları memleketlerine nasıl göndereceğiz?

Doğuda 10'dan aşağı çocuk yapanlara eksik erkek gözüyle bakılıyor...
Daha az doğuran kadına eksik kadın gözüyle bakılıyor...
Tek eşi olan erkeklere eksik erkek gözüyle bakılıyor...
Babalar Kız çocuklarını istemiyor, bir an evvel (tabirimi bağışlayın) elden çıkartmaya bakıyor, bu yüzden 14-15 yaşında evlendiriyor.
15-16 yaşında doğuma başlayan bir kadın 30'una kadar 8-10 çocuk yapıyor, ondan sonra zaten kadınlık kalmıyor, tarlada işçilik yapıyor, üstüne de hemen taze bir kuma alınıyor...
Doğum kontrolünü kabul etmiyorlar, güya Kürtlerin soyunu kurutmak isteyenler doğum kontrolü istiyormuş...
Kadın doğumdan bıkmış, kontrol hapı kullanıyor, adam bunu yakalayınca kadının düştüğü hali anlatmaya gerek yok sanırım...

Fabrika yapılıyor, fabrikayı yakıyorlar...
Yol yapılıyor, yolu yıkıyorlar...
Şırnak'ta kömür madeni var, Cudi dağının eteklerinde... Orayı 1 tabur asker koruyor. Orada çalışan insanlara hain gözüyle bakılıyor...

Uzatmaya gerek yok. Sizin söylediğinize göre İstanbul'un 3.köprüsünün bir ayağı doğu-güneydoğu'da...

Bütün bunları Ağrı Patnos'ta 2 sene, Şırnak ve hakkari'de 1 sene kalmış, Urfa'da ve Malatya'da çok samimi arkadaşları olan birisi yazdım...

Ayrıca Batman'da 6 ay kalmış, oradaki genç kızların intiharlarını inceleyen ekipten de bir arkadaşım vardı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Halil Atalay
Kayıt
3 Haziran 2009
Mesaj
36
Tepki
35
Şehir
İSTANBUL-Kadıköy
@nuhcan

Çok haklısınız...:) Ancak o köprüyü eninde sonunda yapacaklar :boese157: trafik sorununa çözümse (10 şiddetinde deprem) bedeli ağır olucaktır, :( yerle bir olucak istanbulun heryeri belki hayatta olmuycaz ama :Skull-175 kökten çözüm olabilir... başkada bir çözüm yolu yok bence... çünkü atatürk dönemi hariç bu zamana kadar gelen belediye yönetimleri kendi menfaatlerini düşündükleri ve bu konuda planlı çalışma yapamadıkları, kutuplaşmalar olduğu sürece bu iş zor , bu ülkede insanlara değer verilmiyoki doğaya ,çevreye
verilsin :eek: kim takar ama biz öylece bakar bakar söyleniriz BAŞ NERE GİDERSE ... ORAYA GİDER:D
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@Barış Kılınç


çok basit bir şekilde açıklamışsınız tebrik ederim insanlardan bu kadar basit bir gerçeğin saklanmasıda medyanın becerisi herhalde. Ankara da bütün kavşaklar beklemeden geçiş sağlayan tünellerle dolu ama şehirde dön dur park yeri yok. park yeri yapsan binaya yer kalmaz. araba kenti öldürür.

tek çözüm metro. buna da engel petrol araba lobisi. bu kirli ittifakıda kıracak olan siyasetçi değil onun patronu olan bizler yani vatandaşlardır. kalabalıkla barışçı bir şekilde varlığımızı gösterirsek birşeyler olur
 

Barış Kılınç

Forum Bağımlısı
Kayıt
22 Eylül 2007
Mesaj
729
Tepki
1.154
Şehir
İstanbul
@nuhcan

İstanbul'a iyi bir altyapı yapıldığı taktirde 40 milyon kişi de yaşasa, trafiğin daha kötü olacağını sanmıyorum.

Trafikten kastım da araç trafiği.

Metrobüs denilen aygıt, araç trafiğinden şerit çalarak yapılmış "lastikli" bir toplu taşıma sistemi. Katkısı elbette tartışılamaz ancak sınırlı ve şehrin dışından geçiyor.

Tünellere karşı çıkılmasının nedeni, tünellerin de yine araçlara tahsis edilecek olması. Bir süre sonra tünelin de tıkanacağı aşikar. Kadıköy'e batçık tabir edilen bir kavşak yapılsın, o da ilerde tıkanacaktır. Araç sayısının devamlı arttığı bir sistemde, araçların geçmesi için yatırım yapmak dünyanın en büyük salaklığıdır. Delik kovaya su doldurmaktır. O yüzden karşı çıkılıyor zaten. Sırf icraatlere verilen refleks değil.

Boğazın altından başka bir tünel bile yapılsa, bu da araçlar için yapılmamalıdır. Tünelden tek yönde 100 otomobilin geçtiğini ve tek metro vagonuna 100 kişinin sığabildiğini ve herkesin otomobilinde tek başına gittiğini varsayalım. Sonuç açık.

İstanbul'un trafik sorununun içinden (nüfus artmaya devam etse bile fark etmez) sadece ve sadece raylı sistemle çıkılır. Bu ne metrobüs ya da caddeden şerit çalan bir tramvay değil, direk metrodur. Olay otomobillerimizi karşı yakaya nasıl taşırız ya da şu şu kavşaktan karşıya nasıl geçiririz değil, biz toplu taşıma sistemini kullanarak oraya nasıl gideriz olmalı. Kadıköy-Kartal metrosu bittiğinde sahil trafiğinde gözle görülür bir rahatlama olmasını bekliyorum. Yolları katleden minibüslerin işlevlerini yerin altından geçen bir vagona indirgediğimizde çok şey değişecektir.

Fark ettiyseniz deniz ulaşımından hiç bahsetmedim. :) Daha çok çözüm yolu var...
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@nuhcan

Bu düşünceleriniz bırakın kent politikalarının bu yönde dayatmaları olmasını, bireysel olarak bile lastik tekerlekli taşıta ne kadar bağımlı olduğumuzu gösteriyor. Trafik problemi otomobillere yollar yapılarak çözülemezki bu çok iyimser bir yaklaşım. Başta kafaların değişmesi gerekiyor.

Evet raylı sistemlerin yapımı meşakatli iştir. Uzun seneler sonra harcanan paralar geri kazanılmış olur. Fakat bu şekilde çözüm sağlanabilir. Bunun gerekliliğine köprü gerekliliğinden daha fazla inanmak gerekir.

En başta bizim çevremizi doğamızı korumak için köprülere ve yollara ihtiyacımız olmadığına, toplu taşımaya ihtiyacımız olduğuna inanıp tepkimizi göstermemiz gerekir.


Ayrıca çözümler için dışarıya kendimizi kapatıp ne yapmalı diye de düşünmeye gerek yok. Bu problemler bir çok ülke tarafından çözülmüş durumda hepsinin de örümcek ağı gibi metroları var... Bu bile bir işaret olmalı çözüm için değil mi :)
 

mert deniz

Aktif Üye
Kayıt
1 Haziran 2009
Mesaj
157
Tepki
202
Şehir
anadoluhisarı
İnsanlar tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır. İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez.


Son ırmak kuruduğunda,
son ağaç yok olduğunda,
son balık öldüğünde,
beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.

kızılderili atasözü
 
  • Beğen
Tepkiler: Murat Öz

omer yildiz

Forum Demirbaşı
Kayıt
16 Aralık 2008
Mesaj
510
Tepki
15
Şehir
antalya
@mert deniz

Guzel fikirlerin için kutluyorum.Net ve kararlı olmak gerekiyor.Bu duruşu siz sergiliyorsunuz...

Gençler,daha net olmalısınız.Bu sizin geleceginizdir.İnanın buyukler sizi dusunerek yapmıyorlar yapacaklarını.Bu nedenle sorundan geçilmiyor ülkemizde.

Akıllı olun ve eğri işlere hep direnin ve karşı duruş sergileyin.Ne demek 3. köprü?

Sen işleri içinden çıkılmaz hale sokuyorsun. Her taraf çarpık yapılaşma ve kocaman bir köy yaratılmış İstanbul diye.Sorumlular köşe olmuş her biri bir tarafta cirit atıyor.Sizde onların masalları ile kandırılıyorsunuz..

Mert gibi olunuz.Tebrikler,sozlerinin altına imzamıda atarım.Artık köprü falan degil,master ulasım planları derhal hayata gecirilmeli ve çağdaş ulasım modellerne geçilmelidir.Sorunu kökten çözmeliyiz.
 

çirkin

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Haziran 2009
Mesaj
842
Tepki
1.364
Şehir
İstanbul
Bir sorunu çözmek için herşeyden önce niyet gerekir. Bunu beceri ve basiret izler.
Parti yada siyasi durum gözetmeksizin hala köylü zihniyetşyle çalışan kadroların bu sorunu çözmesi uzak bir ihtimal olarak görülüyor.3. köprü yetmeyince 4. sonra 5. mi gelecek. İki yakayı birleştirecek tünel ve metro sistemini düşünmek neden bu kadar zor olsun ki.
 

Halil Atalay

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Ocak 2009
Mesaj
627
Tepki
576
Şehir
B.çekmece, İstanbul
arkadaşlar ben size birşey söyleyim metro yapmak okadar basit değil metre karesi 40 ile 60 milyar arasında değişiyor ve zaman alan bir iş yoksa belediye metrobüs yerine hafif metro yapardı birde yer aldında çalışmak ve çalışma yapmak çok zor


ben size kendi kulağımla duyduğum bir şeyi söyleyim bisiklet derneği olarak istanbul büyükşehir belediyesi ulaşım'dan sorumlu genel sekreteri muzaffer hacımustafaoğlu ile yapılan toplandı da sayın muzaffer bey bize bir konudan bahsetti bağdat caddesine yaya kaldırımlarını yapdık ama şimdi orada bizi dava eden insanlar var nemiş biz belediye olarak onların arsalarına tecavüz etmişiz ve bizden ya parasını yada sökmemizi istiyor dedi ve bize siz bisiklet yolu istiyorsunuz istanbulda yer sıkındısı var ama benden size tam destek var dedi ve bizlere pilot bölge uygulamaları yapmamız için bir birim kurulmasını emrini verdi ve şu anda istanbulda mevcut bulunan bisiklet yollarını iyileşdirme ve yenileri yapma hazırlığı var

(link)

söylemek istediğim bizim türkiye zor bir memleket ankara da kavşak kapatılıyorsa gelin gerisini siz düşünün
 

nuhcan

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Nisan 2007
Mesaj
2.036
Tepki
812
Şehir
istanbul / kadıköy
İsim
nuh can
@Uğur ÜNAL

Adapazarı yerle bir oldu, "Burası ova, zemin bozuk, hazır şehir yok olmuşken yenisini biraz kuzeye, daha sağlam zemine yapalım" dediler...

Sonuç: Adapazarı, yamalı evleriyle, yine aynı yerde...
 

nuhcan

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Nisan 2007
Mesaj
2.036
Tepki
812
Şehir
istanbul / kadıköy
İsim
nuh can
@Halil Atalay

İstanbul'da yerin altına bir inşaat yapmak için en az 30-40m aşağıya inmek gerekiyor. Çünkü Su-elektrik-gaz-atık su tesisatlarının hepsi birbirine girmiş durumda...

Bir keresinde İSKİ'de temiz su haritasını görmüştüm, şok olmuştum. Bunları nasıl takip ediyorlar aklım almıyor...

Tabii ki anıtlar kurulunu da unutmayalım. 2 çanak-çömlek bulunca 6 ay inşaatı geciktiriyorlar. İstanbul'un heryeri tarih... Benim ev kadıköy'de, biraz aşağıya doğru kazı yapsam benim evin altında da çanak-çömlek çıkar mutlaka...

Gel de şimdi metro yap bakalım...

O çok katlı metrosu olan şehirler baştan tasarlanarak inşaa edilmiş şehirler... Bir çoğu da düz bir araziye sahip olan yerler...

İstanbul'da işler zor, arkadaşa katılıyorum...
 
  • Beğen
Tepkiler: Burak Coskun

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
istanbulu deprem kurtarır ama biz öyle bir milletizki bundanda ders almayız gene bozuk alt yapılı şehri yeniden yaratırız tarihimize bakın 1600 yıllık türk tarihinde göcebelikten şehirciliğe ne vakit geçildi
ne vakit akılcı alt yapıya sahip şehirler var ettik ve depremi göz önüne aldıkmı yok hayır bananecilikte dünya şampiyonuyuz sonra gevur yapnca vay anasını diyoruz alman milletinin 2 dünya şavaşında uğradığı büyük yenilgi sonrası 1960 larda adamlar bizden işçi aldı sanki biz ikinci dünya savaşına girdik biz yıkıldık almanlar yenilmedi biz yenildik çanakkale zaferini kazanmak yeterli değildir dünya ekonomik savaşını kazanmak lazım iktisadi zaferler gerekir yoksa onun bunun kölesi olunur satın aldığınız malların yedek parçaları dışardan gelir f- 16 ları yaptırmazlar sizlere
size nükleer silah yaptırmazlar yapamazsınız tepenize binerler
türkiye motor yapamaz tepenize binerler zamanında uçak fabrikalarını bize kapattırdılar ve bizi amerikan tanklarıyla donattılar sonuç ne oldu bu tankları kıbrıs barış harekatında kullandın 1974 de sonra sana
amerika tokat attı yedek parça vermedi neyseki artık aselsan var hafif zırhlılar yapıyoruz önemli olan kendi silahını kendin yapman yedek parçanı kendin üretmen evet savaş iyi bir şey değil silah üretmekte ama ne kadar öyle desekte dünya vahşi bir orman
evet herşeyi üretebilmek herkezi vergi mükellefi yapmak dünya
pazarlarıyla rekabet otomotiv sanayimizi geliştirmek köprüleri kurarken doğanın tahrip edimemesi şehirler kurulurken doğanın
tahrip edilmemesi daha az gürültülü bir şehir var etmek
gürültü çıkarmayan otomobiller elektrikle çalışan otomobiller çevre dostu otomobiller ve tüm araçlar muasır medeniyet seviyesinin üst noktası bence bu olmalı uygarlık öyle bir yaratılmalıydıki baştan doğa ile barışık olsun biz bu ülkenin insanları ta baştan doğa ile barışık teknolojimizi ve şehircilik anlayışımızı kurmalıydık balık baştan kokar
misali çamura batmışız nasıl kurtuluruz diye düşünüyoruz

not
uygarlık baştan yaratılırken doğa ile barışık olmalıydı
teknolojinin hangi icadları uzun vadede doğaya zararlı olabilir bunlar düşünülmeliydi
doğadan yana uygarlık çağdaştır aksi takdirde
teyfik fikretin yıllar önce söylediği gibi uygarlık dediğin tek dişi kalmış canavardan öteye geçemez ve o tek dişi kalmış canavarın doğa üzerindeki yıllarca yaptığı etkilerini hep birlikte göreceğiz
daha çok dünya ısınacak evet hazır olun doğanın şiddetine
şimdiden trabzonda meydana gelen selleri gördünüz arabaların hepsi karadenize gömüldü evet doğa alacak kendisine iyi davranmayan herşeyi yok edecek :Skull-175 :Skull-175 :Skull-175 :Skull-175 :Skull-175 :Skull-175
 

OrionForEver

Forum Bağımlısı
Kayıt
17 Haziran 2007
Mesaj
621
Tepki
857
Şehir
Istanbul
Arkadaslar,

Bakın cok buyuk bir hata var ortada...

Eger sehirciler varsa aramızda lutfen beni duzeltsin.

Bence 3. Koprunun yapılmasına gerek yok. Sadece ana hatların akısını degiştirmek cozum olacaktır.

Bundan sonra yeni bina yapılmasın, sanayi sitelerin hepsi: 1. Gebze 2. İkitelli tarafına taşınsın. Yerleşimler zaten bu noktalarda trafik sorunu kendiliginden cozulur.

Koprulerin yapılmasına hic gerek yok. Yeterki Tum turkiye'yi istanbul'a toplamasınlar.

Eger toplanıcak olur ise ben durumu suna benzetiyorum; Bri kamyonun 2 dingili varsa yuk için ve bunun kapasitesi 10 ton ken sen 35 ton yuklersen once dingilmi kırılır yoksa motormumu iflas eder.

Merkezi yonetim bunu baz almalı ve artık bina yapılmasına izin vermemeli yesili artırmamız gerek. eger bunlar yapmaz isek inanin bana atlarımızın dedigi kafamıza taş yagacak olayı binaların yuzeylerinden dusecekler ile gerçek olabilir.

Bu konuda ki dusuncem ve cesitli platformlarda dile getirdigim guruslerim budur. Umarım daha cogunu yapmak yerine azını duzgun hale getirmeyi basarabiliriz.
 
Kayıt
3 Haziran 2009
Mesaj
36
Tepki
35
Şehir
İSTANBUL-Kadıköy
@nuhcan

Bunun sorumlusu halk ve baştaki idarecilerin bu konuda adam ,gibi el birliği yapıp çözüm bulamamalarıdır demekki bazı olaylardan ders alınmıyo böyle gelmiş böyle gider bu düzen kolay değişmez kronikleşmiş artık dediğim gibi istanbul yerle bir olucak herşeye yeniden sıfırdan başlanıcak belki hayatta kalanların kafasına dank eder de ? nerde hata yaptık diye sorgulama fırsatı duyarlar..:Skull-175 :ÖLEN ÖLDÜĞÜYLE KALMIŞ ,KALAN SAĞLAR HALA DÜŞÜNEMİYORSA..:( (İdareciler ve oylarını bu insanlara verenler):eek: böyle ö..... trene baktığı gibi bakarsa ancak bizi 10 şiddetinde deprem paklar:boese157: