Merhaba.6 Haziran günü yaptığımız bu turun resimleri ve yazısı geliyor geç de olsa...
Sabah 05:15'te Yukarı Dudullu'dan çıktık yola.
Güneş henüz doğarken Üsküdar'dan motorla Beşiktaş'a geçtik.
Ortaköy'den sonra Galata Köprüsü ile devam ettik...
Galata Kulesi de arkadan el sallıyordu bize
Aksaray'ı takip edip Vatan Caddesi'den Bağcılar'a doğru devam ettik...
Otobana yasak olduğu halde daldık ve Çatalca'ya kadar otobandan kaçak gittik.Yolun bu kısmı bağlantı yollarından dolayı biraz tehlikeli olsa da,düzgün ve geniş bir yol olduğundan hızlıydı.
Ben de,bisikletler de az da olsa yorulmuştuk.İhtiyaç(!) molasından sonra yola devam ettik.
Çatalca ayrımına nihayet geldik.Otobanda tek problemimiz bize anonsla"yoldan çık" diyen otoban trafik ekibi nedeniyle 1 dakika zorunlu beklemekten başka birşey değildi...Polis devam etti,biz de devam ettik...
Sonra eski İstanbul yolu olarak bilinen Çatalca-Kırklareli yoluna otobandan bisikletlerimizi elimize alarak çıktık.Çatalca'da kahvaltı yaptıktan sonra yola devam ettik...
Hala gücümüz yerindeydi
Bunu birbirimize poz verirken bile ispat halindeydik...
Yolda bol bol su ve Powerade içtik.Sıcaklık oldukça yüksekti(33 derece).
Yollar trafik açısından oldukça rahattı.Ancak inişli çıkışlı yollar biraz sıkıntı oldu o sıcakta...
Vize'den sonra Kırklareli'ne devam ettik.Ancak artık hava kararmak üzere geldiğimiz Kırklareli'nde fotoğraf çekimlerini ertesi sabaha bıraktık.O gece arkadaşım Murat'ın bağ evinde kaldık.Üzümler henüz olmamıştı...
Kırklareli eski tren istasyonu...
Arkadaşım Murat (soldaki), bize Kırklareli turumuzda şehirde rehberlik etti.Bizi harika ağırladı.(Kavaklı'da akşam yorgunluğumuzu koyun yoğurdu ve kaşarlı köfte eşliğinde rakı içerek attık.Ama mükemmeldi. )
Sabah hala uçuyorduk
Dönüşümüzü Metro otobüsüne bisikletlerimizi atarak yaptık.2. Boğaz Köprüsü'nden geçer geçmez Anadolu hisarı sapağında indik ve oradan beraberce Yukarı Dudullu'ya kadar ben,Mehmet de oradan Samandıra'ya kadar pedalladık.Saat 16:00 gibi adresimizdeydik. Bisikletle yaptığımız en uzun yolculuğumuz böyle güzel ve lezzetli geçti...
Sabah 05:15'te Yukarı Dudullu'dan çıktık yola.
Güneş henüz doğarken Üsküdar'dan motorla Beşiktaş'a geçtik.
Ortaköy'den sonra Galata Köprüsü ile devam ettik...
Galata Kulesi de arkadan el sallıyordu bize
Aksaray'ı takip edip Vatan Caddesi'den Bağcılar'a doğru devam ettik...
Otobana yasak olduğu halde daldık ve Çatalca'ya kadar otobandan kaçak gittik.Yolun bu kısmı bağlantı yollarından dolayı biraz tehlikeli olsa da,düzgün ve geniş bir yol olduğundan hızlıydı.
Ben de,bisikletler de az da olsa yorulmuştuk.İhtiyaç(!) molasından sonra yola devam ettik.
Çatalca ayrımına nihayet geldik.Otobanda tek problemimiz bize anonsla"yoldan çık" diyen otoban trafik ekibi nedeniyle 1 dakika zorunlu beklemekten başka birşey değildi...Polis devam etti,biz de devam ettik...
Hala gücümüz yerindeydi
Yolda bol bol su ve Powerade içtik.Sıcaklık oldukça yüksekti(33 derece).
Yollar trafik açısından oldukça rahattı.Ancak inişli çıkışlı yollar biraz sıkıntı oldu o sıcakta...
Vize'den sonra Kırklareli'ne devam ettik.Ancak artık hava kararmak üzere geldiğimiz Kırklareli'nde fotoğraf çekimlerini ertesi sabaha bıraktık.O gece arkadaşım Murat'ın bağ evinde kaldık.Üzümler henüz olmamıştı...
Kırklareli eski tren istasyonu...
Arkadaşım Murat (soldaki), bize Kırklareli turumuzda şehirde rehberlik etti.Bizi harika ağırladı.(Kavaklı'da akşam yorgunluğumuzu koyun yoğurdu ve kaşarlı köfte eşliğinde rakı içerek attık.Ama mükemmeldi. )
Sabah hala uçuyorduk
Dönüşümüzü Metro otobüsüne bisikletlerimizi atarak yaptık.2. Boğaz Köprüsü'nden geçer geçmez Anadolu hisarı sapağında indik ve oradan beraberce Yukarı Dudullu'ya kadar ben,Mehmet de oradan Samandıra'ya kadar pedalladık.Saat 16:00 gibi adresimizdeydik. Bisikletle yaptığımız en uzun yolculuğumuz böyle güzel ve lezzetli geçti...


