delibalta
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 24 Eylül 2004
- Mesaj
- 728
- Tepki
- 2.945
- Şehir
- kuzeyli
- Başlangıç
- 1997—98
- Bisiklet
- Bisan
- Bisiklet türü
- Dağ bisikleti
27 Temmuz 2009
(link)
Planladığım üzere kampın asıl amaçlarından biri kaçkar zirve tırmanışı yapmaktı. Bu nedenle rehber arkadaşım mikail'in (mike) çalıştığı tur şirketinin (Burka) düzenlediği turlardan biriyle zirve yapacakları zaman onlara katılmayı planladım. Plana göre ben bisikletle dilberdüzündeki kamp alanına kadar gidip Burka tur çadırlarında bir gece misafir olacağım sonraki gün hep birlikte zirve denemesi yapacağız. Yine çadırlarda misafir kalıp sonraki gün tur trans Kaçkar yapıp Ayder'e geçecek ben de ayrılıp Yusufeli'ne döneceğim. Dilberdüzüne tur ile aynı gün çıkmam gerektiğinden Yaylalarda buluşup pansiyonda bir gece kaldıktan sonra dilberdüzüne çıkmaya karar verdim. Yaylalara kadar fazla bir yol olmadığından da Yusufelinden öğleye doğru yola çıktım.
neyse fazla konuştum, çenemi kapatıp tırmanmaya başlayayım.

amcalar havanın ve derenin hakkını veriyorlar.

kayaların arasında zevkli bir tırmanış.

barhal kalesi diye hatırlıyorum. savaşırken buraya çıkmaya çalışmayı düşününce yol düz geldi birden.

rota belli, barhal üzerinden yaylalar.

yeşilvadi bizim olacak...

birkaç gün önce heyecanlı bir rafting yapmamızı sağlayan yoğun yağışların sonucu.

yıkım az değil.

su kayadan başka herşeyi süpürmüş.

bölge yükseklik korkusu için uygun olanaklar sağlamıyor. kaskı da niye takıyorum bilmem.

levhanın başına ne geldiğini merak ettim.

ilginç bir tabut. yaşlı kadın da tam posterlik bir karizma vardı.

sıcaktan belli olduğu üzere yukarısı karışık.

yiyecek var, içecek var, pedal var, dağ var, hüso var. e tırmanın gari.

bölgede yollar genelde eski sistem. dereler için yolun altından geçen borular koyulmamış pek. O yüzden böyle sevimli köprüler gerekmiş.

arazi sertleşip dere beyazlayınca köprüler de başladı. Buradan geçen bir mtb parkuru ne güzel olurdu. Böyle rotalardan kaçkarlarda gezen 150-200 km parkurumuz olsa...

dereye düşenin vay haline. saniyede görüş alanınızdan geçen suyun hacmine inanamıyorsunuz. hızı ve sesi öyle tarif edeyim.

tutkulu bir köprü projesi. onlarca küçük dere yarışıyor tepelerden aşağı.

yine bir güzel köprü. köprülerin çoğu gibi nereye gitmek için geçildiğini bilmek zor.

gizli vadilerden biri.

ejderhalarla dolu bir vadi daha.

en çok inşaat mühendisi Artvin'den çıkıyor olmalı.

derenin sesi dış dünyayla bağlantıyı kesiyor.

Artık dağların içine iyice girdim. İleride bir yerde Karkaç zirveleri var. 2000 metre buralarda bozuk para.

bak gene

burada hipnotize olmuş gibi suyu izledim bir süre. Büyük bir kayanın üzerinden büyüleyici düzende bir akış.

Ve o büyüleyici sudan yeni koparılmış vahşi alabalıklar.

ve onların küçük avcıları. balık tutmak yasak olduğundan yüzlerini göstermeden uzaklaştılar hızlıca.

Demir direğe bunu yapan bana ne yapmaz. kaskımı takayım.

Vadi sola 90 derece dönüp kaçkarlara yöneldi artık. İleride görünüyor koca oğlanlar.

amma inatçı çıkmış bir ağaç.

ve uzaktan Yaylalar.

balcılar. bal sevenler için adres belli.

uzun zamandır gördüğüm ilk taş köprü. oldukça eski tarihli olmalı ama bir levha vb göremedim.

hava bozdu bile. yağmur yağmaya başlarken pansiyona giriyordum. ardından sağlam döktü.

balkon gibi oda. çok güzel bir uyku uyuyacağım. yarın güçlü olmam lazım zira dilberdüzüne patikalardan bisikletle çıkacağım.

avlanmış bir kürklü hayvan. adı dilimin ucunda ama unuttum.
(link)
Planladığım üzere kampın asıl amaçlarından biri kaçkar zirve tırmanışı yapmaktı. Bu nedenle rehber arkadaşım mikail'in (mike) çalıştığı tur şirketinin (Burka) düzenlediği turlardan biriyle zirve yapacakları zaman onlara katılmayı planladım. Plana göre ben bisikletle dilberdüzündeki kamp alanına kadar gidip Burka tur çadırlarında bir gece misafir olacağım sonraki gün hep birlikte zirve denemesi yapacağız. Yine çadırlarda misafir kalıp sonraki gün tur trans Kaçkar yapıp Ayder'e geçecek ben de ayrılıp Yusufeli'ne döneceğim. Dilberdüzüne tur ile aynı gün çıkmam gerektiğinden Yaylalarda buluşup pansiyonda bir gece kaldıktan sonra dilberdüzüne çıkmaya karar verdim. Yaylalara kadar fazla bir yol olmadığından da Yusufelinden öğleye doğru yola çıktım.
neyse fazla konuştum, çenemi kapatıp tırmanmaya başlayayım.

amcalar havanın ve derenin hakkını veriyorlar.

kayaların arasında zevkli bir tırmanış.

barhal kalesi diye hatırlıyorum. savaşırken buraya çıkmaya çalışmayı düşününce yol düz geldi birden.

rota belli, barhal üzerinden yaylalar.

yeşilvadi bizim olacak...

birkaç gün önce heyecanlı bir rafting yapmamızı sağlayan yoğun yağışların sonucu.

yıkım az değil.

su kayadan başka herşeyi süpürmüş.

bölge yükseklik korkusu için uygun olanaklar sağlamıyor. kaskı da niye takıyorum bilmem.

levhanın başına ne geldiğini merak ettim.

ilginç bir tabut. yaşlı kadın da tam posterlik bir karizma vardı.

sıcaktan belli olduğu üzere yukarısı karışık.

yiyecek var, içecek var, pedal var, dağ var, hüso var. e tırmanın gari.

bölgede yollar genelde eski sistem. dereler için yolun altından geçen borular koyulmamış pek. O yüzden böyle sevimli köprüler gerekmiş.

arazi sertleşip dere beyazlayınca köprüler de başladı. Buradan geçen bir mtb parkuru ne güzel olurdu. Böyle rotalardan kaçkarlarda gezen 150-200 km parkurumuz olsa...

dereye düşenin vay haline. saniyede görüş alanınızdan geçen suyun hacmine inanamıyorsunuz. hızı ve sesi öyle tarif edeyim.

tutkulu bir köprü projesi. onlarca küçük dere yarışıyor tepelerden aşağı.

yine bir güzel köprü. köprülerin çoğu gibi nereye gitmek için geçildiğini bilmek zor.

gizli vadilerden biri.

ejderhalarla dolu bir vadi daha.

en çok inşaat mühendisi Artvin'den çıkıyor olmalı.

derenin sesi dış dünyayla bağlantıyı kesiyor.

Artık dağların içine iyice girdim. İleride bir yerde Karkaç zirveleri var. 2000 metre buralarda bozuk para.

bak gene

burada hipnotize olmuş gibi suyu izledim bir süre. Büyük bir kayanın üzerinden büyüleyici düzende bir akış.

Ve o büyüleyici sudan yeni koparılmış vahşi alabalıklar.

ve onların küçük avcıları. balık tutmak yasak olduğundan yüzlerini göstermeden uzaklaştılar hızlıca.

Demir direğe bunu yapan bana ne yapmaz. kaskımı takayım.

Vadi sola 90 derece dönüp kaçkarlara yöneldi artık. İleride görünüyor koca oğlanlar.

amma inatçı çıkmış bir ağaç.

ve uzaktan Yaylalar.

balcılar. bal sevenler için adres belli.

uzun zamandır gördüğüm ilk taş köprü. oldukça eski tarihli olmalı ama bir levha vb göremedim.

hava bozdu bile. yağmur yağmaya başlarken pansiyona giriyordum. ardından sağlam döktü.

balkon gibi oda. çok güzel bir uyku uyuyacağım. yarın güçlü olmam lazım zira dilberdüzüne patikalardan bisikletle çıkacağım.

avlanmış bir kürklü hayvan. adı dilimin ucunda ama unuttum.
Dosyalar
Son düzenleme:



