Scudo Sports

Yüksek kadans her derde devaymış

Çok yararlı ve yardımcı bir yazı olmuş hocam. Ellerinize sağlık. Teşekkür ederiz bizleri bilgilendirdiğiniz için.
 
Scudo
Cumhurbaşkanlığı bisiklet turunun olduğu gün boyunca hep ağır viteste kullandım. Akşam eve dönerken dizimde ağrı olmaya başladı. 2 gün yürürken, merdiven inip çıkarken ve eğilirken acı çekiyordum. Doktora gidip emar çektirdim. Kıkırdak zedelenmesi grade 2 çıktı, acaba eski haline döner mi diye merak içerisindeyim. :/

Egzersiz ile dizlik verdi, 1-2 ay zorlama dizini dedi. 2 hafta oldu yarın bir deneme sürüşüne çıkayım diyorum. Artık ağır viteste kullanırsam ne olayım :) Bir kaç hafta sonra yazılanları uygulamayı düşünüyorum, iyi geleceğine eminim. Teşekkürler bilgiler için.
 
bu idmana başlayacağım. kadansı olan bir sayaç alacağım kısmet olursa. denemek ve denemek istiyorum. umarım iyi sonuç verir. açıkcası biraz korkuyorum yapabilir miyim diye? ama önemli değil en azından deneyeceğim.
bu arada kadanslı km sayaçları 150-200 tl arası :S iyi para :S
 
Emeginize ve agziniza saglik.

GT-I9300 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 
Çok uzun zamandır yüksek kadansla sürüyorum. Bugün işten dönerken yolun karşı tarafında gitmekte olan bir bisikletli beni görünce karşıdan bağırarak bir şeyler anlatmaya başladı. Ne dediğini anlamak için karşıya geçip yanına gittim. Bayağı bildiğin "ak sakallı dede" formatında yaşlı bir bisikletli ama bisikletinden, kıyafetlerinden sağlam bir profesyonellik kokusu geliyor. Babacan öğretmen edasıyla dedi ki: "Çok hızlı pedal çeviriyorsun, yanlış yapıyorsun, hızlı viteslerde daha ağır pedal çevirerek kullan." Ben de karşımdakinin boş biri olmadığını fark etmiş olmama rağmen itiraz ettim. Dedim ki: "Uzun süredir böyle çeviriyorum, çok faydasını gördüm. Benden daha bilgili bisikletçilerin tavsiyesi de bu şekilde zaten," deyip burada okuduklarımdan bahsettim. Dedi ki: "Genç adam, (genç adam diye hitap ettiği kişi 37 yaşına girdi, varın amcanın nasıl göründüğünü hesaplayın) ben, sekiz yıl milli formayla yarıştım. Adım Nurkan Arkış. Dediğime kulak ver. Böyle deli gibi pedal çevirirsen çok hızlı yorulursun. Ayna kolun en küçük dişlisini mümkün mertebe kullanmamaya çalış. (En sık kullandığım dişliden bahsediyor :) ) "Aynakolun en büyük dişlisini ne sıklıkta kullanıyorsun," diye sordu. "Genellikle inişlerde veya rüzgar cepheden gelmediğinde filan düzde anca işte," dedim. Sesimdeki özgüvenden eser kalmamıştı ve bayağı bildiğin ezildiğimi hissediyordum. Konuyu değiştirmek için "Formanızda güzelmiş, ayyıldızlı filan. Güzel bir bayraklı tasarım olmuş. Nereden aldınız, bir tane de ben edinmek isterim pek muhterem bey amcacığım..." gibi bir şeyler geveledim. Gülümsedi. "Evlat, yetmişli yıllar Türkçesi kullanmana gerek yok. Yıl 2014. Formayı Antalya'da hediye ettiler. Eski millilerin buluşmasına gitmiştimde..." dedi. Her haliyle tecrübenin cisimleşmiş hali gibi duran yaşlı kurdun yanından vedalaşıp ayrılırken kafamda soru işaretleri vardı artık. Bisikletime bindiğimde arkamdan son kez seslendiğini duydum: "Aynakolun büyük dişlisini süs olsun diye takmadılar oraya. Kullan o 48 dişliyi." Kafamı önüme eğip uslu bir öğrenci sessizce sürmeye başladım. Uzaklaşırken kendi kendime: "Aheste bas pedallara bisikletçi, mehtap uyanmasın..." diye şiir okuduğumu fark ettim.

Şimdi mesele şu: Yüksek kadanstan çok fayda gördüm ama milli bir bisikletçi de laf olsun diye bana bunları söylemedi. İşi "full performans" olan arkadaşların Nurkan Arkış'ın söylediklerine dair fikirleri bizim için aydınlatıcı olacaktır.
 
Bugün başladım kadanslı çalışmaya. ortalamam 65
umarım artar.

sormak istediğim bir şey. kadanslı sayaç aldım. pedal çevirirken 60-70-80... vs. yazıyor. bu dk. 50-60 vs. pedal çevirdiğimiz anlamına geliyor değil mi? bir arkadaş alakası yok filan dedi. sormak istedim.
 
@Behram BelekYaş, tecrübe, profesyonellik... bunlar bilimin, bilginin ve gerçeklerin önüne geçemiyorlar. Her dalda bazı profesyoneller alaylı oluyorlar. Ustasından kulaktan dolma öğrendiği şeyleri kendi sübjektif fikirleriyle yoğurup kendince bir bakış açısı sahibi olabiliyorlar. Ustasının o bilgileri nereden öğrendiği ise meçhul.

Gerçek profesyonel, işini bilimsel kriterlere uygun şekilde öğrenecek kadar ciddiye alır. Daima araştırma ve öğrenme modunda olur. Hiç olmazsa tartışma modunda olur. Bildiklerini dikte etmeye çalışan kişi öğrenmeyen kişidir, otomatikman geride kalmış kişidir. Amcaya olan tüm sempatim saklı kalmakla birlikte, amcamız iddialarını ne ile destekledi? Yaşı-başı, tecrübesi, etiketi ile mi, bilimsel anlamda değer taşıyan herhangi bir şeyle mi?

Ben sorardım amcaya:
- Amca uluslararası profesyonellerin kadansları bizimkilerden çok yüksek. Mesela Tour de France ortalaması 110 kadans imiş. Bu demektir ki normalde 120+ çeviriyorlar. Niye öyle yapıyorlar ki?
- Amca bizimkiler o kadar profesyonel, o kadar büyük ayna çeviriyorlar, ama yine de uluslararası yarışlarda çok zorlanıyorlar. Sebebi nedir acaba?
- Amca uluslar arası platformlarda dereceye girdiğin yarışları anlatmak ister misin?
- Amca bisikletçilerin dörtte biri dizinden sakat. Niye acaba, bir fikrin var mı?

Yüksek kadansı destekliyorum ama buradan büyük aynaya karşı olduğum mesajı çıkmasın. Tam tersine, eğer yarışçı olsaydım, bir yandan sürdürülebilir kadansımı antrenmanlarda daima yukarı doğru zorlarken, diğer yandan estetiğe aldırmadan sonuca odaklanır ve yarış bisikletimde üçlü aynakol kullanırdım. Bunun arka rüzgarı var, aşağı eğimi var. Kadans limitimin max hızımı engellemesine izin vermezdim. Diğerlerinin pedala yetişemediği yerlerde ben pedal basabilmek isterdim. Çünkü herkesle bir olan değil, bir adım önde olan yarışı kazanır. Mesela -atıyorum- %6 eğimde 40 km/s arka rüzgar alırken bile pedal çevirebileceğim bir top vites oranım olmasına çalışırdım. Cezası nedir? 300 gram.

Şimdi yarışçı değilim, ama yine de yarış bisikletinde üçlü aynakol gibi bir fikir yürütüyorum, çünkü kendimce bir mantık kuruyorum. Şimdi bütün dünya bana "olmaz öyle şey" dese bile, ortada tezimi çürütecek ağırlıkta somut bir bilgi yoksa ben fikrimden dönmem. Kadansta da durum aynı. Profesyonel amca ortaya bilimsel bir karşı tez koymamışsa, ne yaşına bakılır ne tecrübesine ne de (varsa) aldığı derecelere.
 
Nurkan Amca iki yılın şampiyonu olduğunu söyledi galiba laf arasında ama emin değilim. Aklımda yanlış da kalmış olabilir. Biraz hızlı konuşan bir tarzı vardı. Şahsen ilk iki şehirler arası turumda dizlerimi şişirerek geri dönmek zorunda kaldıktan sonra çözüm ararken bu başlığı okumuş ve sonrasında yüksek kadans çalışmaya başlamıştım. Derdime deva oldu mu? Kesinlikle. Zamanla zaten vücut yüksek kadansa uygun bir tempo yakaladı ve uzun süredir bisiklet sürerken farkında olmadan sürekli deli gibi pedal çeviriyorum. Doğrusu yorulmuyorum da. Bana danışan oldu mu tavsiyem pedal çevirirken bacaklarda belli bir zorlanma düzeyinin üzerine çıkılmaması. Genellikle bacakların beyne sızı sinyali gönderdiği düzeydeki zorlanmalardan kaçınmalarını söylüyorum.

Aynakolun en büyük dişlisine süratim 35 - 36 km yi bulmadan geçmiyorum. 35 km altı süratlarda büyük dişli ile daha kötü bir performans yakaladığımı hissediyorum. İşin özeti yüksek kadansla kullanmanın faydası konusunda kafam gayet net. Kişisel olarak sayısız faydasını gördüğüm bir yöntemden durduk yere vazgeçmem söz konusu değil. Ancak profesyonel düzeyde bazı durumlarda düşük kadans büyük aynakol dişlisi özellikle tercih ediliyor mu sorusunu aklıma soktu Nurkan amca. Bu soruya cevap aramak için yaşadığımı paylaştım.
 
perşembe günü ilk defa yüksek kadanslı çalıştım. ortalama 65 kadans yaptım. ve ancak pazar günü bacaklarım kendine geldi. bu iş sandığımdan daha zor olacak. üstelik oldukça da yorgun kaldım. 3 gün boyunca uykum geldi.
 
Arkadaşlar peki spd pedal olmadan yüksek kadanslı sürmek mümkün mü. Spd pedalım yok, yüksek kadans sürmeye çalışıyorum ama istediğim kadansa ulaşmadan kalçalar sele üzerinde yalpalamaya başlıyor. Mecburen vites yükseltiyorum. O viteste de aynı kadansa ulaşınca yine yalpalıyor ve daha yüksek kadans yapabileceğim halde kalçam yalpaladığı için yapamıyorum.

Yüksek kadansın hakkını verebilmek için spd pedal şart mı acaba?
 
@AykutÇ.

Evet, ayağın pedal ile bir bütün olması gerekiyor. Bunu da sağlamanın en iyi yolu SPD. Eski sistem kalpiye+kayış destekli pedallarda bile uzun süre tempolu kadans çevirebilmek zor.

İster SPD, ister normal pedal olsun eğer antrenmanlıysanız, yüksek kadansa vücudunuz alışıksa ve sele üzerinde hoplamaya başladıysanız vites degistirme zamanı gelmiş demektir.
 
  • Beğen
Tepkiler: AykutÇ.
@basri

Teşekkür ederim. Vücudumu yüksek kadansa alıştırmaya çalışıyorum ve anlaşılan yol bisikletini alacağımda beklemeden spd pedalları da almam gerekecek.
 
arkadaşlar sigma 16.12 sts cad aldım fakat bir türlü verimli kullanamıyorum.
kadans bir geliyor bir gidiyor. bazen hiç çıkmıyor. bu nasıl oluyor? ben bir türlü doğru veriden emin olamıyorum. kadansın böyle çalışması normal mi? sizce sorun nedir? sensördemi problem var? videodakinin aynısını yaptım ama bir türlü olmadı istediğim gibi :(
 
@ilker özmüş

Aynısının kadansı sayacı olmadan, sadece hız sayacı olan versiyonu var bende. Ara ara ölçmüyor hızı. Mesele 90km'lik bir turumun 60.km'sinde bir mola verdim.O zamana kadar çalışan sayaç ondan sonra çalışmadı. Hiçbir değişiklik yapmadığım, hiçbir yerine dokunmadığım halde. Kendi kafasına göre çalışıyor ve çalışmıyor hız sayacı. Bisikleti yıkarken bir ara biraz su değdi ama ondan olmaması gerek. Garantiye götüreceğim bakalım bir ara.
 
@AykutÇ.
bende de kadansta sorun var. satıcıya yazdım bakalım ne cevap verecek. yani piyada en uygun fiyatlı kadanslı sayaç buydu. diğerleri uçuk bu da randımansız çıkarsa kötü olur. zaten diğer fonksiyonlardan bir şey anlamıyorum.
 
Aykut hocam, elektronik aletlerde kullanılan temizleyici iletkenliği arttıran spreyler var. Benim kullandığım Bluebird BB251.

@AykutÇ.
 
@Hüseyin Gündoğdu

Ben de bu başlığa girecektim bugün. Sorunumu hallettim. Meğer mıknatısla hız sensörü arasındaki mesafe az da olsa artmış. Garantiye götürmek için malzemeleri sökmeye çalışırken düzeltiverdim bu şekilde. Tavsiye için teşekkür ederim Hüseyin hocam. Elbet bir yerde lazım olacak bu bilgi bana :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Max Torque
Merhaba,

Genel olarak hız/Kadans gostergelerinin alıcılarındaki problemler tekerlekteki mıknatıs ile alıcı arasındaki mesafe ayarından ve mıknatısın alıcı yüzeyi üzerindeki geçiş yerinin yanlış olmasından kaynaklanır. Bu sepeple alıcı ve mıknatısı bisiklete takmadan once alıcının üzerini dikkatle incelemek ve mıknatısın tam olarak nereden geçmesi gerektiğini gösteren işareti bulmak gerekir. Bu işaret genellikle küçük bir ok şeklinde oluyor. Bunu bulup alıcıyı kadroya taktıktan sonra mıknatısı da tekerlek teline yerleştiriken tam bu işaret üzerinden geçmesini sağlamak gerekir.

Eğer alıcının hassas noktasına ait işaret yoksa, alıcıyı kulağınıza tam olarak dayayın ve mıknatısı alıcının üzerinden tekerlek hareketini temsil edecek şekilde ileri-geri geçirin. Doğru yerden geçirdiğinizde "lüp lüp..." diye bir ses duyacaksınız. İşte bu ses tam olarak doğru noktada olduğunuzu (içerdeki mikro kontakların çalıştığını) söyler. Bisiklete takarken de bu noktaya dikkat ederek mıknatısı yerleştirirseniz ve aradaki mesafeyi de mümkün olduğu kadar az yaparsanız problem yaşamazsınız.

Kablolu modellerde başka bir problem kaynağı da alıcı ile cihaz (saat) arasındaki kablonun problemli olmasıdır. Bunu bulmak ve en azından cihazın sağlam oldugunu anlamak için şunu yapabilirsiniz: Saati yuvasından sökün, altında iki tane metal kontakt noktası göreceksiniz. Bu kontakt noktalarının ve yuvadaki karşılıklarının temiz olduğundan emin olun, gerekirse ince zımpara, temizlik spraey vs ile temizleyin. Sonra bir kablo veya uçları uygun bir cimbız ile periyodik olarak 3-5 sn süre ile cihazin altindaki iki kontağı kısa devre edin. Cihazın ekranında hız (veya kadans ayarında ise kadans) değerlerini görmeniz lazım. Eğer bunu görmüyorsanız cihaz arızali demektir, boşuna kablo, mıknatıs ve alıcı ayarları ile uğraşmayın.

 
20 dakikadır bu konudayım. bu kadar üyeye yararlı olmuş. Dizlerimdeki ağrılar keyifsizlik yaratıyor, umarım bununla aşabilirim.
 
Geri