@Sertaç EKİCİ
Aciklamalar ve agir/hafif bisikletcinin hafif ekipmanla teorik performans verileri icin tesekkurler. Cok zaman ve emek harcamissiniz.
Yazinizin basinda performansi etkileyen pek cok kriter oldugunu yazmissiniz, bunlara deginmek istedim.
Yokus asagi inislerde agir bisikletci ile hafif bisikletci arasindaki teorik avantaj farki, agir kisinin daha iri olmasi nedeniyle kapanabilir. Burada yer cekimi ve agirliktan daha fazla etkenler olacaktir. O da hava surtunme direnci. Hizli gittigimizi varsayiyorum tabi. Agir bisikletci kilo avantajini aerodinamik dezavantajla kaybedebilir. Farkli anatomilere gore farkli pek cok varsayim yapabiliriz.
Bir de kadrolarin esneklikleri uzerlerindeki yuke gore degisiklik gosterebiliyor. Bu ayni zamanda agirligi ayni fakat boylari farkli iki bisikiletcide de degiskenlik gosteriyor. Hafif bir sporcu icin sert ve "akmayan" bir kadro ayni boydaki daha agir bir sporcuda daha esnek davranip verimli olabiliyor. Celik turu metallerin esneklikleri asagi yukari aynidir, degismez, fakat kadro boyu, yuk, ve kullanilan malzemenin kalinligi cok farkli sonuclar doguruyor. Bu eminim aluminyum ve karbonda da gecerlidir.
Uzun boyu nedeniyle buyuk kadro kullanmak zorunda olan hafif bir sporcu, daha agir biri icin hesaplanan kadrodan verim alamayabiliyor. Bu gibi detaylar bisiklet sporunun F1 pilotlari icin gecerli degil. Onlarin bisikletleri kendi fiziksel ozelliklerine ve binis tarzlarina gore hazirlaniyor diye dusunuyorum. Seri uretim karbon ve aluminyum kadrolarda bu tip secimler yapmak mumkun degil.
Surekli mahallenin delisi gibi celik kadrolari oneriyorum, cunku seri uretim bir karbon kadro fiyatina terzi dikimi takim elbise gibi celik bisiklet yaptirabiliyorsunuz. Isin kotu yani, karbondan hizli da gidiyorlar. Kaideyi bozan bir istisna mutlaka vardir, ben bilmiyorum. Kullanilan her boru, hem kalinlik, hem de sertlik derecelerine gore pek cok farkli secenek arasindan derlenebiliyor. Fiziksel yapiniza ve kadro ustasina vereceginiz geribildirime gore ozenle seciliyor. Agir ve kisa biri icin farkli, uzun ve hafif icin farki, uzun ve agir icin farkli borular kullaniliyor. Kullanim tarziniza gore yukunuzu one veya arkaya kaydirmak mumkun. Daha aerodinamik bir pozisyon icin kollara agirlik verdikce sele geri gidiyor. Kalcaniz buyukse farkli, omuz kisminiz iriyse farkli agirlik dagilimina sahip olacaginiz icin degisik catal acilari kullanmak viraj kabiliyetini arttiriyor. Bunu hazir satilan catal ve bisikletlerle ayarlamak icin pek secenek oldugunu sanmiyorum. TT bisikletlerde dirseklere yuk bindigi icin geometri tamamen farkli tabi.
Cok uzattim, biraz daha uzatacagim
Kullanilan lastigin surtunme direnci, kilonuza gore dogru lastik ve hava basinci...
Liste uzun. Teorik gercekler her ne kadar iyi bir baslangic noktasi gibi de dursa, lastik asfalta, ayak pedala, kafa yastiga degdigi anda laboratuvar ortaminda yapilan bir cok deney cope gidebiliyor.
Kim derdi 38mm bir lastik 23mm lastikten hizli gider diye? Laboratuvarda 23mm kat kat hizli, asfalatin verdigi vibrasyonlar ise dahil olunca ve iyi bir 38mm ve yaygin kullanilan iyi bir 23mm lastik karsilastirilinca isler tersine donebiliyor. Virajda da daha iyi olunca...
Dogru kisiye gore dogru esneklige sahip bir kadro ile arkada 5'li rubleniz de olsa 10'lu rublesi olan "ölü" bir kadrodan hizli gideceginizi soylesem? Vites kucultme ihtiyaci duyacaginiz yerde bisikletin kolaylikla hizlanmasi mumkun.
Tabi butun bunlar yarisma ortamina girdiginizde onem kazanan detaylar. Ama gercek dunya bisikleti diye tabir edebilecegim, havali 3D CAD programlarinin olmadigi, yuksek teknoloji uretim tesislerinin olmadigi, ruzgar tunelinin NASA'ya ait bir teknoloji oldugu yillarda uretilen bisikletler bugun uretilen en ust seviye karbon bisikletlerden iyi zaman cikarabiliyor. Cogu deneme yanilma usuluyle her seferinde farkli bir sey pesinde kosarak dogru formulu bulan atolyeler var. Bisiklet teknolojisini ilerletenler, 1935 sonrasi daha hafif ve daha hizlinin pesinde kosan, haftasonlari doga turlari yapip fotograf ceken Fransiz tur bisikletcileridir. Temeli o kadar saglam atmislardir ki, 2000'li yillarin ust seviye bisikletleri hala 50-60 yasindaki bisikletlerle karsilastiriliyor. Malesef pek cogu da geri kaliyor.
Ya o zaman insanlar insan degildi, ya da bisiklet teknolojisinde bir iki kolaylik saglayan disli tasarimi disinda hic bir yere varamadigimiz gibi geri gidiyoruz.