bana göre "bisiklet" ve "yol bisikleti" 2 ayrı kategori

yol bisikletindeki duruş çok estetik. herşey performansa yönelik tasarlanmış. herşey hız yapmaya yönelik tasarlanmış. gidon eğik evet, keşke daha da eik olsa, daha da yatabilsem yokuşlardan inerken diyosun. geçen gün haramidere yokuşunda 78i görmüşüm

88 neden olmasın?
selemi 2 parmak daha yukarı kaldırdım dün sabah. böyle daha iyi. daha rahat yatabiliyorum.
yokuş inmek zaten harika, çıkmak ayrı bi keyif. ayağa kalkıp o bisikleti bi sağa bi sola yatıra yatıra çıkmaya bayılıyorum

hızlı hızlı. ter dökmeye bayılıyorum sanırım!
düz yolda zaten nerdeyse arabalarla yanyanayım çoğu zaman. o da ayrı-güzel bir his. 45-50 ile gidip araçlara eşlik ettiğim, hatta şerit kapattığım oluyor. ama şuan performansım daha kötü olduğundan bunu en fazla 5-10 dakika sürdürebiliyorum..
işte karbon bisiklet istememdeki amaç zaten burda

sanırım ben en çok şerit kapatmayı seviyorum

araçlarla aynı hızda gitmeyi! çünkü bu durumda arkamdaki sürücü bana DÜT yapmıyor, yapamıyor çünkü motor gibi-trafikle aynı hızda gidiyorum zaten

şimdiki bisikletim 9.9 kg.. almayı planladığım bisiklet 7.4 kg civarı. benim kilo fazlalığım 4 kilo civarı.
yani seneye bu zamanlar, istediğim noktaya gelmiş olacağım muhtemelen.
yol bisikleti ayrı bi olay.
bisikleti seviyo olabilirsin,
bisiklet kullanmayı seviyo da olabilirsin,
bisiklete binerken çok mutlu da olabilirsin,
ama yol bisikleti;
aşk zaten

ayrı bi dünya abi.
amacın belli. düz yolda performans. dağla-bayırla işin yok. yat aşağı ve hızın dibine vur
gidonun şeklinin aslında güzel bişey olduğunu farkına var istedim. eziyetmiş gibi bakıyosun çünkü olaya -_-'