Yeni kitap: "Bin Tanrılı Ülkeye Bisikletle Yolculuk"

Tuncelili bir kardeşimiz, balkanlara da uzanan köklere sahip. Türkçe dilinde bir kitap kaleme almış. Satsın diye kendi hakkında tunceliyi Atatürkten önceki haliyle söylemiş ki, isaya yaransın. Yugoslavya demiş ki musaya da yaransın. 30 yıldır bisiklet aşığı biri dese benim kalbimi kazanırdı ama pr çalışayım derken antipatimi kazandı. Ben kendisinin bir önceki kitabını almışım heyhat. Bu kitabını ve bundan sonraki kitaplarını almamak için bir miktar uyanmamı sağlamış. Dimyata pirince gitmiş belki çuval çuval pirinç almış ama bir mehmet metinden olmuştur.

necmeddin demiş ki:

@Ali Kılıç 35.5 sen yaz gardaşim anlaşılmayan yerleri ben Anadolu Türkçesinden herkesin anlayabileceği günümüz Türkçesine çeviririm en azından buradaki arkadaşlara anlatırım, iklim dedin ya ,bundan yıllar önce Anadolu da konuşulan , çok değil 25-30 yıl öncesi Türkçe ile şimdiki arasında çok fark var.

Sadece sert iklimimiz değişmedi, ağzımızı bozdular,lehcelerimizi dövdüler, ne olduğu belli olmayan bizden olmayan kelimeleri alın bunlar sizin diye önce yemeğimize aş sonra ekmeğimize katık yaptılar.

Hoşlarına gidenler basılır gitmeyenlerede kesin bir kulp takılır. Son zamanlarda herkesin ağzından düşmeyen naif kelimesi 40 yıl önce söylense kavga çıkardı. Şimdilerde zarif diye kaktilar.

Ellamki her şey değişiyor, biz değişiyoruz ,dilimizde baya bir cool oluyor. Sanırım 20 yıl sonra nasip olursa torunlarımız bizi hec anlamayacak.

Dili halk koruyor, dil bilimciler yada namı diğer Türkologlar değil, siyasiler hiç değil, dini ise yine halk koruyor ilahiyatçı değil, siyasetçiler hiç değil.

Bildiğin gibi yaz kitabını, kimsenin aklıyla değil, kendine haksızlık etme dilinden gönlünden geçenlerden vazgeçme.

Hepsini görüntüle...

Eyvallah üstadım. Gönlümden geçenlere tercüman oldun. 😍😍😍😍😍

Mesele kitap okumaktan açılmışken yazmadan duramam

Okulda bir edebiyat hocamız var İlginç biri, elinde her zaman tuğla kalınlığında bir kitapla gezer tuvalete dahi o kitapla gider. İnsanlarla konuşmasını pek sevmez, geçerken selam dahi vermez. Öyle ilginç bir insan, canlanmıştır aklınızda
Bu hoca sağolsun, çok kitap okuyan insanlara bakış açımı değiştirdi. Aydınlanma yaşadım abartmıyorum! Kendimi kitap okumayan biri olarak, hatta hiç kitap okumayan biri olarak tanımlayabilirim. Zaten kullandığım kelimelerden (500 kelimeyle falan konuşuyorum ) ve kurduğum cümlelerin uzunluğundan da(en uzun cümlem 10 kelimedir ) belli zaten bu. Çünkü saklanacak bir şey değil! Belli arkadaş benim kelime dağarcığım. Bana kendimi olağanüstü mikemmel hissettiren bir şeyi bile en fazla 2 veya 3 cümleyle ifade edebilirim, çıkmaz daha fazlası Ve doğal olarak aktaramam size bu hislerimi ve düşüncelerimi. Bende durum buyken, ayda birkaç kitap okuyan, hatta haftada en az 1 kitap okuyan biri ile kendimi kıyasladığımda bu cümle ve kelime farkını bariz olarak görebileceğimi, göremesem bile hissedebileceğimi düşünürdüm. Yanılmışım! Bu bahsettiğim edebiyat hocam bana bunu öğretti. Adam ÇOK FAZLA kitap okuyor arkadaş! Ama karşınıza alıp konuştuğunuzda sıradan bir insan tadı veriyor Anladım ki bu durum sadece kitap okumak veya okumamakla bitmiyor. Kişinin düşünebilme ve düşündüklerini ifade edebilme yeteneğiyle ve kapasitesiyle de fazlasıyla alakalı! Bu kapasite ve yeteneği yüksek insanlar bir de kitap okuduklarında ortaya değişik bir insan çıkıyor

Buradan H**** hocama teşekkürü bir borç bilirim. Bazı insanlarla tanışırsınız ve size farkında olmadan bir şeyler öğretirler

Bu arada, forumda aramın pek de iyi olmadığı, afilli ve uzun cümleler kurmaya bayılan 2-3 üye var, ben onların çok kitap okuduklarını düşünüyorum, isimleri bende kalsın (hayır aklınıza gelen kişi onlardan biri değil, o sadece geveze )

@alper2508 hocam eskiden kağıtin ederi vardı, kıymetli idi, yazarların birçoğu hangi düşünce veya dünya görüşüne sahip olsa bile bilgi ve becerilerini katarlar kendi hedef kitlesine hitap etmek de dahil her türlü okur kitlesine ulaşmaya çaba gösteriyorlardı. Çocuklarının çoluklarinin rızkını bu yolda sarf ederlerdi. Çok kazanmadılar ama çok miras bıraktılar.

Günümüzde iyi bir şey bırakmak yerine ne kazanabilirim anlayışı olduğu için çok bir şey beklememek lazım ki son kalan kalemiz hevesimiz yıkılmasın.

Peki o zaman kitap yazmasın mı hiç kimse. Yazsın tabi. Bizde destek vereceğiz tabi. Fakat yazmadan önce dersine iyi çalışmalı.

Cacık deyip geçmeyin , yoğurtun hafif ekşi olacak, salatalığın acı olmayacak, altına katacağın baharat mis gibi zeytinyağı ile aşk yaşamalı, sarımsak ne çok yakacak ne az olacak, salatalığı rendeler sen hoşaf yapmış olursun ince ince bıçakla dogruycan ve yikiyacaksin ki cacığın içinde yaldız yaldız parlayacak, sirke koyacaksan elinin ayarı olmalı, üstüne baharat atacaksan çölüne çöpüne dikkat edeceksin. En önemli unsur ne çok katı nede çok sulu olcak. Afiyet olsun buyurun deneyin tarifimi. Anlayan anladı
@Serkan Mıstınoğlu hocam sen anlatım olaraktan iyisin, çok okuyanın çoğu zaman en büyük problemi çok bilmesi değil kafasında çok tilki dolaşması,, eeee kafada çok tilki dolaşırsa insan dolam dolam olur bağırsak gibi iki kelamı buyuramaz guruldar durur.

@Ali Kılıç 35.5 beni ilgilendiren bi durum değil kafana göre takıl

alper2508 demiş ki:

@Ali Kılıç 35.5 beni ilgilendiren bi durum değil kafana göre takıl

Hepsini görüntüle...

Tam olarak ben de öyle düşünmüştüm zaten.

@Ali Kılıç 35.5 bildiğin şeyleri sorman senin hatan

Bin Tanrılı ülkeye bisikletle yolculuk mu?
Tek bir yolculuk vardır.O da Paris Roubaix.
Paris Roubaix; '' Cennetin ulaşım aracıyla cehenneme yolculuktur''