Scudo Sports

Yeni kitap: "Bin Tanrılı Ülkeye Bisikletle Yolculuk"

kalisteras

Üye
Kayıt
11 Ekim 2017
Mesaj
3
Tepki
10
Yaş
42
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Scott
bisikletle-yolculuk--on-kapak-72dpi.jpg

Arkadaşlar merhaba, kısa bir süre önce Paris Yayınları'ndan yeni bir bisiklet kitabı çıktı: "Bin Tanrılı Ülkeye Bisikletle Yoculuk". Aşağıda kitabın arka kapak ve sunuş yazısı bulunuyor. Keyifli okumalar.

D&R - (link)
idefix - (link)


Arka Kapak
Ozan Orpheus’un Trakya'sından Hektor’un Troya'sına, Diogenes’in Sinop’undan Homeros’un güneş bahçesi Ege’sine uzanan bir yolculuk… İnsandan çok doğaya, buluta, denize, serçeye, balığa güvenen ve inananların yolculuğu… Bisikletinizle kadim Küçük Asya topraklarında maviyle, yeşille ve mitolijiyle iç içe, daldan dala atlayan uzun bir yolculuğa çıkacaksınız. Beyaz yakalıların elinde kalan tek özgürlük aracı olan bisikletle doğaya kaçışın kısa öyküsü…

“Yakındığım, eli kolu bağlı çaresiz kaldığım anları düşünüyorum. Sinirimi bozan olaylara ya da insanlara şu anki hâlimle aynı tepkiyi verir miydim diye kafamda tilkiler dolanıyor. Selenin üzerinden dünyaya bakmanın getirdiği yüksüzlükle, ‘Pandora’nın kutusu açıldığında, olman gereken yer işte tam burası oğlum diye dolduruşa getiriyorum kendimi. Bisikletin her ne kadar rehabilite edici etkisi olsa da üzerimde, gayet farkındayım; tüm hayatımı öyle canım istediğinde iki tekere yükleyip çekip gidemeyeceğimin...”

Kitabın Sunuşu
Yaşamlarına, tarihlerine girdiğim kentler var, efsanelerine karıştığım uygarlıklar, muhabbetlerine buyur edildiğim insanlar, tattığım lezzetler, okuduğum kitaplar… Hayatta bir şekilde dokunduğum ve dokunmaktan keyif aldığım şeyleri anlatabilmekti tek derdim. Ve tüm bunları yaparken benim dışımda birilerini de harekete geçirebilmek. İçinde bisiklet, gezi, doğa, mitoloji ve tarih olan bir kitap bu elinizde tuttuğunuz. Bir şey olmak istemeyen, ama birilerine “Haydi bisikletini al ve dışarı çık!” diyen bir kitap olsun istedim. Yüz yılda iki elin parmakları kadar Türkçe bisiklet kitabının yazıldığı Türkiye’de, benden çok daha uzaklara giden, çok daha zorlu turları başaran harikulade pedaldaşlarım var, biliyorum. Ancak şehirli bir insana hiç değilse hafta sonu için ya da günübirlik bir yerlere kaçabileceğini, bu sayede kendini özgür ve mutlu hissedebileceğini göstermek istedim. “Ben yapabiliyorsam herkes yapabilir!” demek için.

AGOS gazetesinde çıkan bir yazı:
(link)

001 - Kadim Kilikya – Toroslar Haritası.jpg 001 - Kadim Kilikya – Toroslar Haritası.jpg
 
Scudo
@kalisteras kitabı siz yazdıysanız, kendinizi kısaca tanıtırsanız memnun oluruz.
 
  • İnanılmaz
Tepkiler: Cemil Dada
Sinan Cömert hakkında:

Yugoslavya göçmei ve Dersimli bir ailenin çocuğu olarak 12 Eylül darbesinden üç yıl sonra “Körler Ülkesi”nde (Kadıköy) dünyaya gözlerini açtı. 2005’te medreseden hâllice olan Gazi Üniversitesi Endüstriyel Teknoloji Bölümü’nü bitirdi. Şimdilerde sürgün edildiği Sultanbeyli’de öğretmenlik yapıyor. Yapmaya direniyor belki de… Öğrencilerinin “Nerelisiniz?” sorusuna bazen Ermeni, Sırp, Japon, Nikaragualı, çoğu zaman da “Dünyalıyım” cevabını veriyor. Çünkü kendini her şeyden öte bir dünya vatandaşı olarak görüyor. Hayatı doğup büyüdüğü mahallede, tıpkı çocukken olduğu gibi ev-okul arasında geçip gidiyor. Kendisini kısıtlayan hiçbir şey olmamasına rağmen “beton çöplüğüm” dediği İstanbul’dan bir türlü kaçamıyor. Ama kaçma hayallerinden de hiç vazgeçmiyor. Bir gün bunu başaracağına dair ümidi tam! O gün gelene kadar da her fırsatta İstanbul’dan uzaklaşıp ebedi ormanların korumasındaki tepelerde pedal basmak en büyük keyfi olmaya devam edecek. En büyük hayalleri bisikletle dünyayı gezmekten Balkan tarihi almanağı yazmaya kadar pek çok fani şey… Diğer büyük hayaliyse "Bin Tanrılı Ülkeye Bisiklet Yolculuk"tu...
 
Kapak tasarımı harika olmuş, sunuş cesaretlendirici. Okumak gerek..
 
Guzel kitap eglenceli bir uslup ile dile getirilmis ozellikle ufak alintilar (bkz.diogenes laertios) cok hos olmus.
 
Bazı insanları sevmiyorum :snzdglsn: Kendisinden, başka biri gibi bahsedenleri mesela

sevgili @kalisteras , yani Sinan Cömert bey, neden kendinizden başkasıymış gibi bahsediyorsunuz gerçekten de hiç anlayamadık :D foruma üye olup kitabınızla ilgili 1 konu açıp 3 tane de mesaj atıp kitabınızın reklamını yapmaya çalışmışsınız, o günden sonra da bir daha foruma uğramamışsınız ama bir yandan da yaşınızı doğru yazmışsınız :acpsnr:
Umarım her şey gönlünüzce olur Sinan bey, keşke böyle yapmasaydınız bu işi diyeceğim ama herkesin hayatına kimse karışamaz! :D Olsun Sinan bey, canınız sağolsun! Ben, sizi de anlıyorum :harika:

Bir yandan da gülüyorum :D Fıkra gibi ya ahahha :kptmya:
 
1000 tanrılı ülke mi olurmuş?Töbe töbe..Türkiye'de 1 tane yok mu,ben mi yanlış biliyorum:D
 
Yugoslavya göçmei ve Dersimli bir ailenin çocuğu olarak
Yazar sanırım burada Balkan göçmeni anne ile Tuncelili babanın evladı olarak dünyaya geldiğini vurgulamak istemiş ( gerçi tam tersi de olabilir) çünkü siz de takdir edersiniz ki hem Yugoslav göçmeni hem de Dersimli olmak mümkün değildir. Yazar olarak kariyer yapmak isteyen birinden beklenmeyecek bir anlatım bozukluğu .
 
Bazı insanları sevmiyorum :snzdglsn: Kendisinden, başka biri gibi bahsedenleri mesela

sevgili @kalisteras , yani Sinan Cömert bey, neden kendinizden başkasıymış gibi bahsediyorsunuz gerçekten de hiç anlayamadık :D foruma üye olup kitabınızla ilgili 1 konu açıp 3 tane de mesaj atıp kitabınızın reklamını yapmaya çalışmışsınız, o günden sonra da bir daha foruma uğramamışsınız ama bir yandan da yaşınızı doğru yazmışsınız :acpsnr:
Umarım her şey gönlünüzce olur Sinan bey, keşke böyle yapmasaydınız bu işi diyeceğim ama herkesin hayatına kimse karışamaz! :D Olsun Sinan bey, canınız sağolsun! Ben, sizi de anlıyorum :harika:

Bir yandan da gülüyorum :D Fıkra gibi ya ahahha :kptmya:

Bak mesela ben öyle yapmayacağım.
Fixed gear üzerine yazdığım kitabı bastırmayı başarabilirsem buradan tanıtımını yapmayı düşünüyorum. Şöyle bir şey yazarım muhtemelen:

"Yazarını bizzat tanıyorum. Çok yakın arkadaşımdır. Aynı bedende iki can gibi yaşıyoruz desem yeridir. Arkadaşım diye söylemiyorum 5 yıldır frensiz vitessiz fixie kullanacak kadar aklını beynini peynir ekmekle yemiş biridir. Şehir içi trafikte itin tekidir. Aman uzak durun. Kitabını da okumayın. Yazan bir faydasını görmedi okuyan ne faydasını görecek allasen?" diyip konuyu bağlamayı düşünüyorum.

Caiz midir hocam? Sevab olur mu?
 
@Ali Kılıç 35.5 aman gardaşim yayınlanmadan içerik hakkında bilgi verme bastirmazlar kitabı sonra.
Caizdir caizdir sen sonu asıl allasen diye baglarsan :koptum: allasen bu şekilde yaz :harika:
 
  • Muhteşem
Tepkiler: Ali Kılıç 35.5
Hayatı da "futbol gibi basit" oynamak lazım. "millet ben bi kitap yazdım, destek olun" diyebilirdi açıkça. Bir de üyelik tarihi ile son mesaj tarihi arasında iki gün var :)
Belki kitap çok güzeldir de strateji olmamış.
 
Kimse mükemmel değil, ben de, başlığı açan arkadaş da. Yine de birbirimizden çok şeyler alabiliriz. Kitap yazmanız, düşüncelerinizi ve iç dünyanızı açmanız, bunu bizimle paylaşmanız güzel bir şey. Her ne kadar reklam stratejiniz beğenilmemiş olsa da vazgeçmeyin, yeni yöntemler deneyin. Bir gün kitapçıda görürsem bakacağım, beğenirsem alırım.

Ülkemizde ciddi bir içerik sıkıntısı var. Edebiyat yok, olan da çok az ve bu yüzden gelişemiyor. İyi bir içerik için çok içerik lazım. içerik üretenlere şans verme taraftarıyım. Dedem bir kitap yazmıştı, ancak parayla satmadı, sadece tanıdıklarına dağıtmak için bastırmıştı. zaten öyle satılabilecek bir kitap da değildi. Kendisinden bir iz oldu, kapağını açınca kendisiyle gurur duyarım hep.

Bir insanın ulaşabileceği en büyük zenginlik adının öldükten sonra devam etmesini sağlamaktır bana göre. Yazmak da buna ulaşmanın yollarından biri.
 
Sadece fuarlarda ilgimi çekerse yeni yazarların kitaplarını alıyorum, aslında bu kitabı biraz merak ettim, yazar arkadaşın her türlü eleştiriye açık olması lazım, evet kötü bir başlangıç olmuş olabilir, reklamı da kötü olmuş olabilir , kitabın adı da kötü olabilir :koptum:

Şimdi bu kadar kötü olan olumsuzluklari bir araya getirmek ciddi bir beceri sırf bu yüzden bu kitabı okumayı çok istiyorum. Okuduğum da ciddi ciddi yorumları mı yazacağım:harika:
 
@Ali Kılıç 35.5 aman gardaşim yayınlanmadan içerik hakkında bilgi verme bastirmazlar kitabı sonra.
Caizdir caizdir sen sonu asıl allasen diye baglarsan :koptum: allasen bu şekilde yaz :harika:

"Allasen"i aynen bu şekilde yazıyorum kitapta. Hattâ daha neler neler var... üç farklı yayınevine yolladım. Üçünden de çok sert bu kitap bu iklimde basamayız cevabı geldi. Nasıl bir iklimse artık. En fazla 50 kişinin okuyacağı bir kitabı basmaktan dahi korkuyorlar.

Bu arada Sinan Cömert'in yazdığı "Bin Tanrılı Ülkeye Yolculuk" ile "Şeytan Arabasının Yolcuları" adlı iki kitabı var. İkisi de okuma listemde mevcut. İkincisini Mart ayında alacağım. Okuyup bitirince bir değerlendirme yazısı kaleme alırım inşallah.
 
hocam kitap "sabit vites" bisiklet hk.da değil mi, bisiklet üzerinden siyasi mevzulara da mı değindiniz?

Fixed gear bisikletler doğası gereği "antikapitalist"tir. Bu kadarı bile basmaktan korkmalarına yetiyor zaten. Siyaset teorisi ile günlük siyaseti ayırarak konuşmak gerekirse siyasi mevzular içermiyor diyebiliriz.
 
Sadece fuarlarda ilgimi çekerse yeni yazarların kitaplarını alıyorum, aslında bu kitabı biraz merak ettim, yazar arkadaşın her türlü eleştiriye açık olması lazım, evet kötü bir başlangıç olmuş olabilir, reklamı da kötü olmuş olabilir , kitabın adı da kötü olabilir :koptum:

Şimdi bu kadar kötü olan olumsuzluklari bir araya getirmek ciddi bir beceri sırf bu yüzden bu kitabı okumayı çok istiyorum. Okuduğum da ciddi ciddi yorumları mı yazacağım:harika:

bundan 10 sene kadar önce facebookta bi sayfa açmıştık iki arkadaş daha sonra birkaç kişi admin aldık. sayfada güzel muhabbet dönüyordu. o admin arkadaşlardan biri bizim sağdan soldan bulduğumuz sözlere yaptığımız eklemeler ve kendi kafamızdan uydurduğumuz sözleri alıp toplayıp kitap yazdı :)) gitti fuarda imza günü yaptı falan. rezalet yani. ülkede kitap okuyandan çok kitap yazan var
 
@Ali Kılıç 35.5 sen yaz gardaşim anlaşılmayan yerleri ben Anadolu Türkçesinden herkesin anlayabileceği günümüz Türkçesine çeviririm en azından buradaki arkadaşlara anlatırım, iklim dedin ya ,bundan yıllar önce Anadolu da konuşulan , çok değil 25-30 yıl öncesi Türkçe ile şimdiki arasında çok fark var.

Sadece sert iklimimiz değişmedi, ağzımızı bozdular,lehcelerimizi dövdüler, ne olduğu belli olmayan bizden olmayan kelimeleri alın bunlar sizin diye önce yemeğimize aş sonra ekmeğimize katık yaptılar.

Hoşlarına gidenler basılır gitmeyenlerede kesin bir kulp takılır. Son zamanlarda herkesin ağzından düşmeyen naif kelimesi 40 yıl önce söylense kavga çıkardı. Şimdilerde zarif diye kaktilar.

Ellamki her şey değişiyor, biz değişiyoruz ,dilimizde baya bir cool :koptum: oluyor. Sanırım 20 yıl sonra nasip olursa torunlarımız bizi hec anlamayacak.

Dili halk koruyor, dil bilimciler yada namı diğer Türkologlar değil, siyasiler hiç değil, dini ise yine halk koruyor ilahiyatçı değil, siyasetçiler hiç değil.

Bildiğin gibi yaz kitabını, kimsenin aklıyla değil, kendine haksızlık etme dilinden gönlünden geçenlerden vazgeçme.
 
Geri