Yelken

2009'da yelken dersine başladım, 2010 yılında babamı da 60 yaşında kursa başlattım 2012 ye kadar neredeyse her haftasonu denizdeydim.. Kurs sahipleri/hocaları ile arkadaş olduğumuzdan.. 4-5 yarışa katıldım.. 2012 yılında kendi teknemizi aldık.. O zamandan beri de baba oğul fırsat buldukça denize çıkarız..

Anlatılamayacak bir duygu bu.. Yolcu teknesi veya motoryatla alakası olmayan.. Sırf rüzgar, su sesi, hafif bir yelken pırpırlaması.. Tüm sesler bunlar... Bir de tekne iyice yattı mı değmeyin keyfime.. Orsa seyridir bunun adı, adına kurban olduğum... Şansımız varsa yunuslarla da yarışırız..

Deniz fobisi olmayan herkese tavsiye ederim... En azından internetten araştırmalarını..

Yelken fırsatım olmadı ama rüzgar sörfü yapıyorum. Kesinlikle imkanı olanların bir deniz fobisi olmalı. Çok ayrı bir keyif.

Kayseri'de deniz varda biz mi yelken yapmadık.
Şaka bir yana banada motoryatlardan daha çekici gelmiştir yelkenliler. Anlayamazsınız

biz yelkeni hep zengin sporu olarak bildik

Telefon dünyasında nasıl Apple ayrı yerde tutuluyorsa yelkenli olan deniz araçlarıda her zaman ayrı bir yerdedir. İzmir gibi bir yerde suyla ilgili hobim olmadığı için bazen söylemeye bile çekiniyorum. Düzenli olarak yüzmeye giden birisi bile değilim fakat hep imrenmişimdir yelkenlilere. Büyük karizma büyük keyif büyük heyecan heryerlerinden asalet akar bu deniz araçlarının

@ziyainal birazcık, Ziya
Yani kurslar temel yelkencilik, ileri düzey ve ikinci ileri düzey olarak sunuluyor.. Tahmini olarak da 600-700 lira her seviye...Tabi bu üçüne de katılanların çoğu genelde tekne alacak olanlar.. Temel ve ileri düzeyi bitirip iyi birer yarışçı da olabilirsiniz..
Ödül törenleri yarışların en güzel ve ciks kısmı.. Ödül almasanız da olur..

Bisiklete yakindir yelken bazi acilardan
Sahil cocugu olarak sansliydim bu konuda!
Yelkenli yatın/teknenin boyuna donanımına gore degisen fiyatini saymazsak seyir bedeli:
Ruzgar, beceri ve sizin gucunuzdur! Yakıt gerekmez
Ozgurluktur, doganin sesleridir; ruzgar, dalga şıpırtıları, gicirdayan halatlar, yakindaki bir tekneden gelen gur denizci selami...
Renk cumbusudur; serpinti icerisindeki renk tayfi, gok ve denizin karisan farkli tonlardaki mavileri, beyaz kopukler, sarı yakan gunes veya kararan bulutlar...
Sertlesen havada, yukselen dalgalarda adrenalindir! Limitlerin zorlanmasi, heyecan ve basarma duygusu!

Bodrum Cup Geleneksel Ahşap Yat Yarışlarına katıldığım dönemden kendi çektiğim fotolarımı paylasmak belki bir nebze hissettirir size de anlatmak istediklerimi...
Bilen bilir zaten yelkenlinin keyfini

NOT: Son resimde arkadaki beyaz giysi kırmızı eldivenli benim

İlk iki foto bizden, sonuncusu ise yarıştığım tekneden (Balansta) yanda duran uzun benim..

Yelken mi sadece bir rüya benim için işsizlik, kredi borcu yüzünden bisikleti satmaya çalışmak derken anca resimlerine bakar küfür ederim heralde yaşadığım hayata moralim bozuldu şimdi..
Neyse rüzgarınız bol olsun..

@AliG.
Hayatın getirdiklerine kufur edesi gelir bazen insanin haklisiniz...

Benim yelken maceram hep para kazanmak amacli oldu. Sahil kasabasinda yasadigim icin 18 yasina gelip surucu belgesi almanın yanısıra birde miço (en alt sınıf gemi adamı) belgesi almıştım. "Mavi Tur" adyla hizmet veren turizm amaçlı yatlarda çalışıyordum okullar kapanınca. Çalıştığım yatlar yelkenli ahşap yatlardı. Denizcilik ve yelken eğitimimi alaylı olarak aldım ve "usta gemici" ye kadar yukseldim. Katıldığım yarışlarda, yelken yarışı meraklısı turistlerin çalıştığım şirketin yatlarını kiralaması veya eş dosttan murettebat eksigi olanlarin yiyecek ve içecek karşılığı hizmetimi talep etmesi sonucu oldu.

Sanmayın çokta eğlenceliydi turizm yatında çalışmak.

Pesimistseniz durum şudur:
40 derece sıcakta şirket formasıyla amele yanığı olarak denize girmeden surekli temizlik, servis, bulaşık, aşçı yamaklığı, su sporları malzemelerinin kurulması, toplanması, müşterinin kalite ve kaprisine ragmen surekli guleryuzle hizmet edilmesi, gunde 20 saate varan çalışma saatleri, surekli beden ve kol gucu kullanmak, daracik makine dairelerinde ambarlarda malzeme istiflemek, çıkarmak, temizlemek, sintine suyu, pis su tankları ile boğusmak, tuvalet temizlemek, hortum patlarsa eldivenleri takip avuc avuc b.k aritip tamir yapmakta vardir bu isin icinde. Boş vakitlerinizde ve gezi olmadığında bol bol zimpara boya yaparsiniz

Optimistseniz:
Butun bunlarin yanısıra sosyal yetenek ve hizmetiniz iyiyse bol bahşiş ihtimaliniz vardir. Çalıştığınız dönemde para harcama sansiniz olmaz maasinizla beraber birikir, denize dair cok sey ogrenir, gundogumu, gunbatimi ve surekli yeni yerlerde harika manzaralara tanık olursunuz. Bu sayede calistigim yıllar icerisinde (ogrencilik donemim lise ve sonrası 6 yil civarı yazları) pek cok yer gordum. O donemde yabancı dil bilen belgeli personel azligi sorunu olmasi benim avantajimdi. Antalya'dan Zonguldak'a kadar (hatta biraz ilerisi Cide'ye kadar) bes kurus harcamadan kiyidan hemen her liman ve tarihi yeri gorme sansim oldu.

Bazen ve sansinizda yerindeyse, bazi seyleri para vermeden de yasayabilirsiniz
Ama benimle calisip turiste "bu sicakta hepsinin belasini..." , yelken seyrine "bi suru amelelik motora basip gidip rahatca demirlesek", tarihi yerlere yapilacak karadaki programlara "taş görmek için bu sıcakta ne gerek var" mantigiyla bakan pek cok mutsuz insanda gordum.

Sabah 3'e kadar içki içen yolcuyu bekler, sabah 6'da keyif kahvesi icip gundogumunda yuzen, balık tutmak isteyen yolcuyla kalkarsiniz yeri gelir. Ama her gece aksatmadan servis verdiginiz yolcu, her sabah kamarasından ciktiginda istedigi sekilde kahvesini soylemesine gerek kalmadan hazir bulan yolcu bazen haftasonu sizi oyle sasirtir ki! Maasinizin yarısın bahşiş olarak görebilirsiniz

Kısacasi bazı şeyleri yapmak için her zaman para vermeniz gerekmeyebilir. Sartlar ne olursa olsun isinizi layikiyla yaparsaniz bir sekilde karsiligi gelir. Yasadiginiz anlarinda keyifli yanlarini gormeye cabalamak gerekir! Yoksa hayat gercekten izdirap verici olabiliyor...

@suat akman

Dediğiniz gibi şans en önemli faktör oda bende yok malsef oysaki denizi ve tekneleri çok severim gerçeğine sahip olamadığım için ahşap gemi maketlerine merak saldım oda maddiyattan rafta duruyor iyi bir iş bulup hayatımı düzene sokabilirsem 10 sene sonra hayallerimin peşinden koşmaya başlayabilirim sanırım

@AliG. Tavsiyem iş sorununu çözerseniz eğer; ucuz yollu, kamarasız 2000-3000 liralık 2,3 kişilik lazer tip yelkenlilerden almanız.. Masrafsız götürür sizi birkaç sene... Yelkenin zevkini alırsınız 1-2 sağlam arkadaşınızla veya tek başınıza..

Çok güzel bir hobi.. Ben de güzel bir kano almaya heves ettim yaz kış zıpkın avı olta avı yaptığım için çok işime yarar diye düşünüyorum , arkaya 3-5 beygir ufak motor üstte de olursa yelken düşünüyorum ... Bakalım hayırlısı araştırıyorum hala, yapma hevesim vardı ama kalıp işi zor olacak gibiydi..

@Navigare Ben 7 senedir yelken yapıyorum karşıyaka yelken klubunde bu sene laser 4.7 yi bıraktım kendi teknemde vardı laser ve o tekne tek kişilik bir tekne o Tekneyi kullanmak için bi kurs gerekli ve bu kursu kulüpler yaş sınırı ile veriyor o teknenin fiyatı herşeyi dahil 18 Bin 19 bin TL yelken kolay bi spor değil yaşı geçmiş olanlar için yat kursları var anca orda iyice bişeyleri öğrendikten sonra laser alınabilir bide laser sürekli denizde duran ni tekne dEğil oyüzden her seferinde giriş çıkışlarda karaya çekiçek bir yeriniz olmalı

Tabiki öncelikle yelken bilgisi olması lazım, lazer in bir sınıf olduğunu biliyorum fakat 2. el sitelerinde veya balıkçı barınaklarında (Kilyos gibi) önceki mesajda bahsettiğim gibi lazer tipinde yelkenliler var küçük kamarasız.. Spor amaçlı kullanmıyor elbette her kullanan.. Park konusu dediğiniz gibi biraz zahmetli.. Barınaklarda da olsa, kendiniz römorkla size ait bir yere de çekseniz, bildiğim kadarıyla genelde hep karada duruyorlar..

Deniz fakiri sevmez

Deniz ile her turlu ugrasi oncelikle bol para ve zaman ister.

Ama tuzlu suyun tadını bir aldınız mı.... İşte o zaman işler değişir...

@bambam84
Butun balikcilar, sandalli oltacilar, zipkincilar zengin o zaman
Hersey gibi denizde de emekci olan, ticaretini yapan, hobi olarak farkli kulvarlarda ugrasan, luksune kacan kesimler vardir.
Deniz bu konuda zengin fakir ayirmaz!
En pahali donanimlarla, ama kendi bilgi ve becerinizi donatmadan cikarsaniz caninizi bile alir...
En basit ekipmanla yola ciksaniz ama uzerine tecrube ve bilgi donanımınız iyiyse ac kalmadan sag salim takilirsiniz...
Doga ile ilgili herseyde oldugu gibi ukalaligi ve asiri ozguveni affetmez deniz!

@suat akman
Denize kesinlikle meydan okunmaz Hemfikirim...

Ben de balık avı sevdalisi birisiyim. Bisikleti ne kadar cok seviyorsam, balik avini da bir o kadar cok seviyorum.

Tekrarliyorum : Deniz fakiri sevmez

Bu sabittir, degismez. Istisnalar kaideyi bozmaz.

@bambam84
desene deniz benden nefret ediyor bosuna hasir nesir olmaya cabaliyorum hala ben onunla

@bambam84 deniz herkesi sever. Sanırım Deniz'i zengin oyuncağı yapanlar fakiri sevmiyor. Ben de sahil çocuğuyum. Küçükken bisikletimize atlar akşama kadar 5 kuruş harcamadan deniz keyfi yapardık. Şimdi o sahillerin tamamı bol yıldızlı ve fakiri sevmeyen otellerle dolu.