Yabancı bisikletçiler neden bisiklet ayaklığı kullanmıyor

@ones (link)

Birde bunu inceleyin.

konuyu acan arkadasin sozune katiliyorum yurtdisinda uzun tur yapanlarda cogunlukla ayaklik gormedim. Arkadaslar zaten nedenleri siralamislar, bunlara ek olarak kendi kanaatim Turcularin jargonunda ayaklik acemilere yakistirilan birsey. Baslangic seviyesi turcularin buyuk cogunlugunun ayaklik kullandigini gorebilirsiniz.

Hersey degisiyor zamanla; artik turculuk mentalitesi ve sekli de degisiyor sanirim. Enerjisi musait olanlarin acemiliklerini attiktan sonra cabucak bikepacking olayina gecis yapmaya calistiklarini goruyoruz. Bazen bikepacking olmasa bile 'daha minimalize' yola cikiyorlar. Zira diger turlusu pek cok turcu icin artik hantallik ve zulum. Soz konusu olan boyle bir turculuk anlayisi olunca haliyle ayakliga zaten gerek kalmiyor.

Benim bisikletimin de baslangictan beri ayakligi yok. Cok defa dusurdum ve oldukca yiprandi; diger yazan arkadaslarin da dedigi gibi ayaklik olsa da yine dusecekti yine zarar gorecekti. ben bunu bastan kabullenerek yola cikmistim zaten.

Bisiklet sağa sola dayanır, yer yoksa sakince yere yatırılır. Benim açımdan yıllardır bu böyle.
Bisikletlerimin çizilmesini hiç önemsemiyorum, MTB alışkanlığı
Katlanırda mecburi var, sele borusu alttan çıkmayan bir model olduğundan. (Yine de sevmiyorum, carraro, bianchi'deki gibi bir küçük dayama bulursam anında sökerim ayaklığı)
Tur bisikletime heves edip çift ayaklardan aldım. Sonra söktüm attım, kullanışsız ve gereksiz ağır.

Sevemedim bir türlü.

Mtb bisikleti mi agzinda cigarasi ile inceleyen merakli bi dayi baya bi süzdükten sonra soyle dedi :" Bu pisiklete o kadar para vermisin belli e yienim bi dayama alamadin mi?" demisti ( dayama ?? )

@mariokaldato
Ayakcak diyenide duydum mr. kaldato

Ayaklık takmama nedenlerini o zaman şu şekilde sıralayabilirim.
1-Ağırlık kaygısı: En baba bisiklet ayaklığının bile yarım kilo çektiği düşünülürse, uzun turlarda en az yirmi kilo yük taşıyanlar için çok da geçerli bir gerekçe oluşturduğunu düşünmüyorum. Bikepacking turcuları için elbette ağırlığın özgül bir önemi vardır ama geleneksel turcular görece faydaları nedeniyle bu yarım kiloyu gözardı edebilirler. Onun için geçerlilik puanım 10 üzerinden 5.
2-Aerodinami: Yol bisikleti olsa gayet rahatlıkla haklılık veririm ama tur bisikleti artık aerodinami kaygısı güdecek bir araç olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle geçerlilik puanım 10 üzerinden 1.
3-Rüzgarda fayda sağlamaması: Evet sert rüzgarlarda doğru konumlanmamış bir bisiklete hiç bir dayanak fayda sağlamaz. Ama yinede 30 kg yüklü bisikletime cube ün kendi üretimi ayaklık her türlü desteği tam ve yerinde vermeye devam etti. Geçerlilik puanım 10 üzerinden 4.
4-Tarz meselesi: Bence bu seçimin üzerinde durmakta fayda var. Artık geleneksel turculuğun sonuna geliyoruz. hafif ve hızlı olanlar makbul. Belki çok uzakta olmayan bir dönemde her 250-300 km de bisikletlilerin konaklayacağı kamusal alanlar (bisiklet kervansarayları) olacak. Daha şimdiden bisiklet otoyolları konuşulmaya başlandı bile. Bikepacking turculuğu şimdiden trend oldu. Bikepacking turculuğuna ayaklığı ben bile yakıştıramıyorum. O cilllop gibi yol bisikletlerinin üzerine hangi birimiz ayaklığı yakıştırır. O nedenle geçerlilik puanım 10 üzerinden 9.

Bu durum, sırf daha şık,uzun boylu ve zarif gözükmek için kadınların topuklu giyme yarışına benziyor. Yolda kullansam, turda kullansam daima ayaklık kullanırım. Yarışlar dışında da kullanmamak,bence saplantıdır.

Bir mtb kullanıcısı olarak hiç bisiklet ayaklığı kullanmadım kullanmam da !
Saygılarımla.

Bir, bana bisikletin kendi başına ayakta durmasıyla ağaca kaldırıma yaslama arasındaki farkı söyleyebilir mi?
Cidden soruyorum. o yarım kiloyu taşımaya değecek ne fark oluşturuyor?

Şimdi bir mtb'ci olarak yazayım. Sürekli Taşlı inişli parkurlara girdiğimde o ayaklık dediğimiz aparat çıt pıt gevşeyecek ses yapacak bu da hiç işime gelmiyor. Ayrıca Ekstra 500 gr da 500 gr dır benim için. Hafiflik önemli tırmanış yaparken.
İsteyen kullanır isteyen kullanmaz ! Bu kadar basit. Çok kafa yormayalım yahu !
Saygılarımla.

@Homer asagidaki fotoğraf anlatir herhalde. Moğolistan'da en yakin agac 500 km ileride olabilir.

Şunu okuyunca bir gülme tuttu :rolleyes:


Meali: Heryerde bisiklet standı vardır. Okullarda, kütüphanelerde, public yapılarda (nasıl çevirsem bilemedim), mağazalarda, camilerde, kıraathanelerde, kahvehanelerde. Sadece gittiğiniz yerlerde saçma sülük şifre kombinasyonlu veya saç tokası gibi kilitler yerine U-Lock kilit kullanın yeter bilader hadi eyv.



@Ahmet Ayaz

Bir gravelim var bikepacking ile turluyorum. Arkada park ayağım var. Park ayağının açısı ayarlanabilir ve ağırlığa göre açıyı değiştiriyorum. Bırak yere yatırmayı duvara bile dayamam bisikleti. Bisikletin her bi yanı bi yana STI kollar bir yana. Kollara verdiğim parayı hala tartıyorum

@Hackless umumi binalar, devlet binaları gibi olabilir mi?...hırsızlık çok arttı u kilit falan hısızlara önlem olmaz, gündüz vakti çarşı içinde arabanın aküsünü çalıyorlar...

@bilgin b.

Süper foto
Orda pedal basarken “bisikleti nereye yaslayayım” diye düşünene Allah başka dert vermesin.

@appendix
Halka açık, umumi yapılar-binalar. Diller arasında birebir çevrilemeyen çok şey var buda onlardan biri

Hakkaten hırsızlık olayları aldı başını gidiyor. Komşu motosikletini 5 çelik zincirle bağlıyor daha dün bana gösterdi kahkaha attım sitenin ortasında. Akşamınada bir video izledim artık tesadüfmü bilmiyorum (Facebook, Youtube vb. bizi dinlemesi olayları) bu denk geldi videoda:

En son ayakçağı tramvay yolunda aşırı titreşimden dolayı kaybettiğimi hatırlıyorum .

@Homer O yarım kilo dediğiniz ayağın gerçekden performansa ve sürüşe katkısı ne bende bunu sorayım.(bende kullanmıyorum bu arada.)

Bisikletten veya sürücüden eksilen her gramın, sürüşe pozitif etkisi vardır.

Lütfen arkadaşlar rica ediyorum mtb ye ayaklık takmayın. Yani adı üstünde mtb.

75.000 km pedallamış, hafif turculuk olayına geçiş yapmış adam halen çift taraflı ayak kullanıyor gördüğünüz gibi. Ayrıca MTB'sine ayak takmış. Adı üstünde MTB. Konuyla ilgili söyleyeceklerim bu kadar