Vee Sonunda bisikletimi aldım, daha önce burada 240srv alacağımı söylemiştim fakat ellerinde sadece 18" kaldığından dolayı izmitteki tek 16" kadrolu 212 HD'yi aldım. Az evvel bisikleti hafif toprak ve temiz asfalt olmak üzere yaklaşık 1 saat boyunca kullandım ve taze taze görüşlerimi yazmak istedim, istedim ki öncelikle yeni bisiklet alacak olanlar dahil herkes bilsin birşeyleri yada ben bilmediğim şeylerin farkına biraz geç varmış olmamın itirafını yapayım 
Bu yazıyı otomobil eleştirileri de yazan biri olarak yarı amatör yarı profesyonel tutmaya çalıştım umarım herkes için anlaşılır olur. fakat belirteyim benim bisiklet bilgim sadece ve sadece başlangıç seviyesindedir o yüzden teknik hatalr için şimdiden af dilerim.
Öncelikle bisikletin fiyatı 854 tl idi. ben 720 tl'ye aldım. matara (400cc. alüminyum),matara tutucu (alüminyum),kilit (şifreli),yama seti,arkaya veya öne takılabilen ufak çanta(dandik ötesi), 3 ledli çin işi fener (eh işte), birde vites koruyucu demir içinde 30 tl ödedim. yani toplamda 750 tl bayıldım.
ilk önce vitesten başlayayım, keşke son ana kadar düşündüğüm gibi önceliği setin iyi olmasına verseydim, vitesleri altus ve benim 15 sene önce kullandığım SIS Shimanolardan daha kötü, zerre kadar beğenmedim, tepki süresi çok yavaş, ses yapıyor bazen, bazen geçmiyor gibi problemleri var, kemikli ve rahatsız bir şanzıman sistemi bence. gerçekten dediğim gibi eski bisikletimdeki 18 vites SIS Shimanolar daha iyiydi haldur huldur kullanıyordum ve hiç banamısın demiyorlardı, belki ayarları henüz oturmamıştır yada kötü ayarlanmıştır, yani umarım bu ikisinden biridir yoksa sökeceğim bu seti en kısa zamanda zira katır kutur tarzında bir şanzıman istemiyorum.
kadro kadro diye söylüyor herkes ama yaklaşık 1 saate varan bu incelememde kadroyla ilgili bilgi verecek herhangi bir şey yaşamadım o yüzden bir şey diyemeyeceğim bu konuda
Gelelim maşaya, maşa suntour ve kilitlemeli, açıkçası bir 15 dakika kilitli konumda kullandım bisikleti ve tümseklerden geçerken (ortalama bir seyir hızında) bir sıkıntı hissetmedim. daha sonra aynı tümseklerden maşa açık konumda geçtim ve açıkçası söylemem gerekir ki ortada bariz bir fark yok. Bu yüzden normal yol kullanıcılarının bisikletlerinde ön amortisör olmayan bisiklet tercih etmeleri bir sorun teşkil etmeyecektir kanaatindeyim.Ama yine de belirtmeliyim ki maşanın sol tarafındaki "Load" yani yükleme kısmının ayarıyla oynamadım belki amortisörleri biraz yumuşatsam daha farklı bir hissiyat alabilirdim.
Amortisörleri durur vaziyetteyken gidona bastırarak denedim gayet rahat şekilde kapanıyorlar fakat açılırken sanki mekanizma yağsızmışta o yüzden kademe kademe açılıyormuş gibi oluyor ve ben bunu rahatsız edici buldum. tepkinin çok daha doğrusal ve hızlı olması gerekirdi diye düşünüyorum. Birde BU ÇOK ÖNEMLİ bisikleti sürerken ön lastikten sürekli bir uğultu geliyor nedenini anlamış değilim ama sanırım balatalardan çıkıyor ses bilen varsa sebebini ve bana söylerse çok memnun olurum
Gelelim kadro ve maşa ile beraber en çok konuşulan bir diğer konuya; yani frene, frenler hidrolik disk ve tektro diskler ile shimano'nun M445'inin bir kombini halindeler. Açıkçası sürekli merak ettiğim disk fren fantazisinde tamamen hüsrana uğradım, buradan sırf disk frenli diye alacağı modeli kararlaştıran arkadaşlara söylüyorum; disk frenin zerre kadar numarası yok, tabii bunu söylerken M445 ve tektro kombininden bahsediyorum. Benim bisikletimi toplayan adam frenlerin fabrikadan çıktığı gibi iyi olduğunu söyledi ve bende öyle kullandım, umarım bir ince ayarı vardır ve bende bu söylediklerim için utanırım. çünkü gerçekten ekstrem durumlar hariç bir bisikletin disk frene ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum (en azından giriş modellerine) Eski V-frenlerimde gayet iyiydi.
bisikleti alırken heyecandan dikkat etmemiştim fakat gezmeye çıkacakken farkettim bisikletin ayaklığı yoktu. kutusunu bisikletçi ile birlikte açtık ama kutuda da görmedim belki dibinde kalmıştır falan. ama telefon ettiğimde o tip modellerde ayaklığın olmadığını söyledi. doğrumu yalan mı artık siz söyleyeceksiniz bana.
Peki bisikletin hiç mi iyi yanı yok tabii ki var; bir kere en nihayetinde o bir bisiklet ve kendi gücünüzle bağımsız bir şekilde hareket edebilme hazzını size yaşatıyor. Benim gibi otomobil,tren, uçak,traktör, hatta alışveriş arabası gibi tüm taşıtlara aşık bir adam için çok uzun zamandır özlediğim bir hazmış, en büyük artısı bence bu.
İkinci artısı selesi, selesi inanılmaz rahat hani fiyzana gitsen ağrıtmaz o derece diyebilirim.
bisikletin elcikleri çok güzel bence, kronla karşılaştırmam gerekirse (çünkü farklı olarak bir tek bu markayı gözlemleyebildim) kronun elcikleri hem çabuk dağılacak gib duruyordu hemde özellikle xc250'ninkiler biraz terleme ile elinize yapışacak gibiydi (zira yapışıyordu)
Lastikleri ise beğendim sonuçta arabamda da aynı marka var ve onlara güveniyorum. Ama biraz kalın gibiler daha ince bir lastikle hız arttırılabilir ama benim derdim özgürce gezmenin yanında birazda kalori yakmak olduğu için şu an ellemeyi düşünmüyorum (zira istesemde elleyemem bugün cüzdan boşaldı)
Sonuç olarak bisiklet alacaklara bir kaç önemli tavsiyem olacak;
bisiklet almadan önce iyi bir pazarlık yapın
bisikleti aldığınız çevre kalabalık bile olsa en aından 1-2 km gezin dolaşın
sitede de belirtildiği gibi boyunuza uygun kadro alın ve bunun aslında en önemli kriter olduğunu bilin
ucuz bisiklet kötüdür mottosuna çok inanmayın ama bu demek değil ki yanlış, fakat benim ki gibi profesyonel sınıf için "başlangıç kalite" tabir edilen, Türkiye piyasasında ise orta sınıf kabul edilen bir bisikletinde iyi olacağını düşünmeyin. Alacağınız bisikletin komponentlerini iyice araştırın ve seçim kriterlerinizde vitesleri üst sıralara koyun (ben öyle yapmıştım ama stoklar utansın). Ayrıca genel anlamda denerken rahat edebildiğiniz ucuz bir bisikletin de iyi bir tuning ile (başka terim aklıma gelmedi) kendisinden çok daha pahalı modelleri aratmayacağını da unutmayın (hem işin atölye kısmıda ayrı keyiftir)
Ama herşey bir yana bir bisiklet almak istiyorsanız yani içinizde böyle bir şey varsa, markası/modeli/fiyatı ne olursa olursa olsun gidin ve bir tane alın. Pedal çevirmek gerçekten çok keyifli ve bisikletle giderken onunla bütün olabiliyorsunuz, hem de bu kadar eleştiriye rağmen
şahsen ben kullandığım onca taşıt türü arasında bir go-kart araçlarında birde bisikletlerde bu hazzı yaşadım ve emin olun iyi bir go-kartçı olmama rağmen bisikletin hazzı daha yüksek.
Kısacası astro 212HD ile maceram yeni başlıyor ve umarım bu problemleri ileride atlatıp ondan daha çok keyif alabilirim ve bunları sizlerle paylaşabilirim.
Hepinize iyi pedallar olsun.
Bu yazıyı otomobil eleştirileri de yazan biri olarak yarı amatör yarı profesyonel tutmaya çalıştım umarım herkes için anlaşılır olur. fakat belirteyim benim bisiklet bilgim sadece ve sadece başlangıç seviyesindedir o yüzden teknik hatalr için şimdiden af dilerim.
Öncelikle bisikletin fiyatı 854 tl idi. ben 720 tl'ye aldım. matara (400cc. alüminyum),matara tutucu (alüminyum),kilit (şifreli),yama seti,arkaya veya öne takılabilen ufak çanta(dandik ötesi), 3 ledli çin işi fener (eh işte), birde vites koruyucu demir içinde 30 tl ödedim. yani toplamda 750 tl bayıldım.
ilk önce vitesten başlayayım, keşke son ana kadar düşündüğüm gibi önceliği setin iyi olmasına verseydim, vitesleri altus ve benim 15 sene önce kullandığım SIS Shimanolardan daha kötü, zerre kadar beğenmedim, tepki süresi çok yavaş, ses yapıyor bazen, bazen geçmiyor gibi problemleri var, kemikli ve rahatsız bir şanzıman sistemi bence. gerçekten dediğim gibi eski bisikletimdeki 18 vites SIS Shimanolar daha iyiydi haldur huldur kullanıyordum ve hiç banamısın demiyorlardı, belki ayarları henüz oturmamıştır yada kötü ayarlanmıştır, yani umarım bu ikisinden biridir yoksa sökeceğim bu seti en kısa zamanda zira katır kutur tarzında bir şanzıman istemiyorum.
kadro kadro diye söylüyor herkes ama yaklaşık 1 saate varan bu incelememde kadroyla ilgili bilgi verecek herhangi bir şey yaşamadım o yüzden bir şey diyemeyeceğim bu konuda
Gelelim maşaya, maşa suntour ve kilitlemeli, açıkçası bir 15 dakika kilitli konumda kullandım bisikleti ve tümseklerden geçerken (ortalama bir seyir hızında) bir sıkıntı hissetmedim. daha sonra aynı tümseklerden maşa açık konumda geçtim ve açıkçası söylemem gerekir ki ortada bariz bir fark yok. Bu yüzden normal yol kullanıcılarının bisikletlerinde ön amortisör olmayan bisiklet tercih etmeleri bir sorun teşkil etmeyecektir kanaatindeyim.Ama yine de belirtmeliyim ki maşanın sol tarafındaki "Load" yani yükleme kısmının ayarıyla oynamadım belki amortisörleri biraz yumuşatsam daha farklı bir hissiyat alabilirdim.
Amortisörleri durur vaziyetteyken gidona bastırarak denedim gayet rahat şekilde kapanıyorlar fakat açılırken sanki mekanizma yağsızmışta o yüzden kademe kademe açılıyormuş gibi oluyor ve ben bunu rahatsız edici buldum. tepkinin çok daha doğrusal ve hızlı olması gerekirdi diye düşünüyorum. Birde BU ÇOK ÖNEMLİ bisikleti sürerken ön lastikten sürekli bir uğultu geliyor nedenini anlamış değilim ama sanırım balatalardan çıkıyor ses bilen varsa sebebini ve bana söylerse çok memnun olurum
Gelelim kadro ve maşa ile beraber en çok konuşulan bir diğer konuya; yani frene, frenler hidrolik disk ve tektro diskler ile shimano'nun M445'inin bir kombini halindeler. Açıkçası sürekli merak ettiğim disk fren fantazisinde tamamen hüsrana uğradım, buradan sırf disk frenli diye alacağı modeli kararlaştıran arkadaşlara söylüyorum; disk frenin zerre kadar numarası yok, tabii bunu söylerken M445 ve tektro kombininden bahsediyorum. Benim bisikletimi toplayan adam frenlerin fabrikadan çıktığı gibi iyi olduğunu söyledi ve bende öyle kullandım, umarım bir ince ayarı vardır ve bende bu söylediklerim için utanırım. çünkü gerçekten ekstrem durumlar hariç bir bisikletin disk frene ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum (en azından giriş modellerine) Eski V-frenlerimde gayet iyiydi.
bisikleti alırken heyecandan dikkat etmemiştim fakat gezmeye çıkacakken farkettim bisikletin ayaklığı yoktu. kutusunu bisikletçi ile birlikte açtık ama kutuda da görmedim belki dibinde kalmıştır falan. ama telefon ettiğimde o tip modellerde ayaklığın olmadığını söyledi. doğrumu yalan mı artık siz söyleyeceksiniz bana.
Peki bisikletin hiç mi iyi yanı yok tabii ki var; bir kere en nihayetinde o bir bisiklet ve kendi gücünüzle bağımsız bir şekilde hareket edebilme hazzını size yaşatıyor. Benim gibi otomobil,tren, uçak,traktör, hatta alışveriş arabası gibi tüm taşıtlara aşık bir adam için çok uzun zamandır özlediğim bir hazmış, en büyük artısı bence bu.
İkinci artısı selesi, selesi inanılmaz rahat hani fiyzana gitsen ağrıtmaz o derece diyebilirim.
bisikletin elcikleri çok güzel bence, kronla karşılaştırmam gerekirse (çünkü farklı olarak bir tek bu markayı gözlemleyebildim) kronun elcikleri hem çabuk dağılacak gib duruyordu hemde özellikle xc250'ninkiler biraz terleme ile elinize yapışacak gibiydi (zira yapışıyordu)
Lastikleri ise beğendim sonuçta arabamda da aynı marka var ve onlara güveniyorum. Ama biraz kalın gibiler daha ince bir lastikle hız arttırılabilir ama benim derdim özgürce gezmenin yanında birazda kalori yakmak olduğu için şu an ellemeyi düşünmüyorum (zira istesemde elleyemem bugün cüzdan boşaldı)
Sonuç olarak bisiklet alacaklara bir kaç önemli tavsiyem olacak;
bisiklet almadan önce iyi bir pazarlık yapın
bisikleti aldığınız çevre kalabalık bile olsa en aından 1-2 km gezin dolaşın
sitede de belirtildiği gibi boyunuza uygun kadro alın ve bunun aslında en önemli kriter olduğunu bilin
ucuz bisiklet kötüdür mottosuna çok inanmayın ama bu demek değil ki yanlış, fakat benim ki gibi profesyonel sınıf için "başlangıç kalite" tabir edilen, Türkiye piyasasında ise orta sınıf kabul edilen bir bisikletinde iyi olacağını düşünmeyin. Alacağınız bisikletin komponentlerini iyice araştırın ve seçim kriterlerinizde vitesleri üst sıralara koyun (ben öyle yapmıştım ama stoklar utansın). Ayrıca genel anlamda denerken rahat edebildiğiniz ucuz bir bisikletin de iyi bir tuning ile (başka terim aklıma gelmedi) kendisinden çok daha pahalı modelleri aratmayacağını da unutmayın (hem işin atölye kısmıda ayrı keyiftir)
Ama herşey bir yana bir bisiklet almak istiyorsanız yani içinizde böyle bir şey varsa, markası/modeli/fiyatı ne olursa olursa olsun gidin ve bir tane alın. Pedal çevirmek gerçekten çok keyifli ve bisikletle giderken onunla bütün olabiliyorsunuz, hem de bu kadar eleştiriye rağmen
Kısacası astro 212HD ile maceram yeni başlıyor ve umarım bu problemleri ileride atlatıp ondan daha çok keyif alabilirim ve bunları sizlerle paylaşabilirim.
Hepinize iyi pedallar olsun.


