Bülent Bayer
Aktif Üye
- Kayıt
- 17 Nisan 2009
- Mesaj
- 172
- Tepki
- 148
- Şehir
- adabazar
Hayatımda pek çok farklı şeyi denedim. En son bisikletle uğraşıyorum. Daha ne kadar uğraşırım, sıkılır mıyım bilmiyorum ama şimdilik mükemmel bir hobi gibi duruyor. Şimdiye dek her ne yaptıysam etkilerini uzun uzun inceleyip düşündüm hep yaparım bunu. Şimdilerde altımda kapri, üstümde forma, kafamda kaskla her türlü ortamda pedal basarken yurdum insanının buna olan tepkisini de tanıma imkanı buldum.
Öncelikle kadın olsun erkek olsun her bisikletçi sözlü tacize uğruyor. belki izmir gibi yerlerde böyle olaylar olmaz. ama genel olarak bu topraklarda böyle bir hakimiyet var. insanların tuhaf tuhaf bakışları, laf atmalar vs. Bir bisikletçinin en büyük düşmanı ne yağmurdur ne de çamur. bisikletçinin en büyük düşmanı yanındaki yeni yetme oğlanları eğitme ve geliştirme işini üstlenmiş mahalle abileridir. her mahalle abisi bisikletçiye laf atar. "ahahha kafandaki" ne lan gibi bir cümleyi hayatında hiç tanımadığı bir insana sarf ederken asla ben napıyorum demez kendisine. bunun sebebini düşündüm ve kendimce bir sonuç buldum.
Bu psikolojinin temeli insanların kendi yaşayamadıkları şeyleri başkalarının yaşamasını istememeleridir. aynı olayın benzeri şöyledir. güzel bir kızla mahalle abisinin yanından ele ele tutuşup geçerseniz mahalle abisi olaya müdahale edecek ve burasının müslüman mahallesi olduğunu ve sizin salyangoz sattığınızı iddia ederek bozuk psikolojisini ahlaki değer savunuculuğunun arkasına sığınarak size kusacaktır. lakin kobay olan güzel kızımızla eline fırsat geçmesi halinde erotizmin doruklarına çıkacaktır.
bir diğer bisikletçi tehlikesi tabiki camlarında siyah film olan beyaz şahinlerdir. bu arabalar adeta yolların bisikletsavarıdır. bir bisiklet gördümü üzerine sürmek için programlanmış sanki mübarekler. yahu anlamıyorum, neden hep beyaz şahinler? neden bir honda veya hyundai beni trafikte rahatsız etmezken hep şahinler aynasını bana çarpıyor anlamıyorum. herek rampasında ikinci viteste çıkarken sizi yavaşça sollayan beyaz şahinin camından çıkan bir apaçi ani el kol hareketleriyle sizi korkutup mutlu olabilir. korkmazsanız sigara izmariti fırlatabilir. bunun nedenini henüz çözemedim ama. insanca bir davranış olmadığını biliyorum. belki biraz da hayvan psikolojisi incelemeliyim.
sözün kıskası bu ülke halkı bisikletçiyi sevmiyor, istemiyor. kime ne zararımız varsa artık. yani illaki halkın gözüne girmek için kahvehanede batak mı onamak lazım? bisiklet çoçuk işiymiş. hiçte öyle değil, sadece biz beyin olarak fazla çocuk bir halk olduğumuz için, dünyaya kapılarımızı kapadığımız için öyle zannediyoruz. bisikleti çocuk işi, kenan evreni de ressam zannediyoruz.
-hişşş tekerlek dönüyo eheheh
-o mil sana girse sen de dönersin eheheheh
Öncelikle kadın olsun erkek olsun her bisikletçi sözlü tacize uğruyor. belki izmir gibi yerlerde böyle olaylar olmaz. ama genel olarak bu topraklarda böyle bir hakimiyet var. insanların tuhaf tuhaf bakışları, laf atmalar vs. Bir bisikletçinin en büyük düşmanı ne yağmurdur ne de çamur. bisikletçinin en büyük düşmanı yanındaki yeni yetme oğlanları eğitme ve geliştirme işini üstlenmiş mahalle abileridir. her mahalle abisi bisikletçiye laf atar. "ahahha kafandaki" ne lan gibi bir cümleyi hayatında hiç tanımadığı bir insana sarf ederken asla ben napıyorum demez kendisine. bunun sebebini düşündüm ve kendimce bir sonuç buldum.
Bu psikolojinin temeli insanların kendi yaşayamadıkları şeyleri başkalarının yaşamasını istememeleridir. aynı olayın benzeri şöyledir. güzel bir kızla mahalle abisinin yanından ele ele tutuşup geçerseniz mahalle abisi olaya müdahale edecek ve burasının müslüman mahallesi olduğunu ve sizin salyangoz sattığınızı iddia ederek bozuk psikolojisini ahlaki değer savunuculuğunun arkasına sığınarak size kusacaktır. lakin kobay olan güzel kızımızla eline fırsat geçmesi halinde erotizmin doruklarına çıkacaktır.
bir diğer bisikletçi tehlikesi tabiki camlarında siyah film olan beyaz şahinlerdir. bu arabalar adeta yolların bisikletsavarıdır. bir bisiklet gördümü üzerine sürmek için programlanmış sanki mübarekler. yahu anlamıyorum, neden hep beyaz şahinler? neden bir honda veya hyundai beni trafikte rahatsız etmezken hep şahinler aynasını bana çarpıyor anlamıyorum. herek rampasında ikinci viteste çıkarken sizi yavaşça sollayan beyaz şahinin camından çıkan bir apaçi ani el kol hareketleriyle sizi korkutup mutlu olabilir. korkmazsanız sigara izmariti fırlatabilir. bunun nedenini henüz çözemedim ama. insanca bir davranış olmadığını biliyorum. belki biraz da hayvan psikolojisi incelemeliyim.
sözün kıskası bu ülke halkı bisikletçiyi sevmiyor, istemiyor. kime ne zararımız varsa artık. yani illaki halkın gözüne girmek için kahvehanede batak mı onamak lazım? bisiklet çoçuk işiymiş. hiçte öyle değil, sadece biz beyin olarak fazla çocuk bir halk olduğumuz için, dünyaya kapılarımızı kapadığımız için öyle zannediyoruz. bisikleti çocuk işi, kenan evreni de ressam zannediyoruz.
-hişşş tekerlek dönüyo eheheh
-o mil sana girse sen de dönersin eheheheh


