Scudo Sports

Ukrayna'ya Yardım Paketine Türkiye de Katkı Yapacak (Basından)

Benim amacım var şahsen, hem de çok. Şu an için en çok istediğim, sana bana yandaşa değil, herkes için özgürlük...
 
Scudo
Yuliya Timoşenko içeri alınınca Ukranyada diktatörlük çöktü diye manşetler atıldı. Yerine gelenlerle ukranya özgürlüğüne kavuştu. Şimdi gene diktatörlük çöktü denilip yerine yenisi geliyor ve özgürlüğü getiren Yuliya Timoşenko'nun adamı. Yuliya Timoşenko diktatör değilmiydi? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
 
@kkazim

Kazım Bey, "Ülkedeki her türlü özgürlüğün kısıtlandığını muhalif olmadan anlayamazsınız" yazmışsınız. Bir vatandaş olarak hangi özgürlük hakkınızın kısıtlandığını açıklayabilrmisiniz?
 
Bu para yardım amaçlı değil tamamen siyaset. Güç gösterisi.
 
Helal olsun rus halkına candan destekliyorum en azından barbarlara barbarlık neymiş gösterdiler ''''dinsizin hakkından imansız gelir misali'''''.
 
@M.Yalınkılıç

Her ne kadar hem iktidar hemde bize muhalefet diye lansedilen partilere oy vermesemde, mesela şunlar oluyor.

İktidar partisi kendisi dışındaki siyasi otoriteleri tv'lere ve gazetelere çıkmasını engelliyor. Seçim afişlerini kaldırtıyor. Yani milletin iradesini belirleyeceği unsurları sansürlüyor yetmiyor yalan haber ve ısmarlama haber yaptırıyor.

Yine iktidar partisi ve ona destek veren gruplar istediği zaman istediği yerde her türlü protesto ve eylemi yapabiliyor. Ancak onlara karşı olanlar taksimde 50 kişi toplandığı zaman neler oluyor hep birlikte görüyoruz.

Bu daha çok uzatılır. Bazı arkadaşlar her ne kadar rahatsız olsalarda güneş balçıkla sıvanmıyor. Balık baştan kokuyor.
 
@M.Yalınkılıç

Ben söyleyeyim. Başbakanı eleştirme hakkım yok. Anayasaya aykırı şekilde 3 kişi toplanıp gösteri yapsam, gözaltına alınıyorum. Ben gene şanslıyım, muhalefetini benden sert yapan hatta yapma potansiyeli olan yüzlerce insan içerde yatıyor şu anda. Türkiye hapisteki gazeteci sıralamasında dünya lideri.

İnternetim erotik sitelere kapalı (oysa ki size ne bundan, ama çocuk tecavüzcüleri dışarda geziniyor).

Haber alma özgürlüğüm "Alo Fatih" ile engelleniyor. Basının üzerinde baskı var. Muhalefet eden gruba çat diye vergi borcu çıkartılıyor.

Beşiktaş'ta Barbaros iskelesinin yanındaki çay bahçesinde oturma keyfim, başbakan İstanbul konutunu (ne hakla?) oraya aldı diye o çay büfesinin yıkılması suretiyle yok edildi. Saat 22'den sonra perakende alkol alamıyorum, sanki alkol almak isteyecek adam 22'ye kadar alamayacakmış gibi. (Batı ülkeleriyle karşılaştırmayın, o ülkedeki alkol tüketimi ile bizdeki aynı değil)

Ülkede müslümanlık harici hiç bir dine saygı bırakmadılar. Yeni yılda Noel Baba yakılıyor, Noel lanetleniyor, birisi de kalkıp ne yapıyorsun demiyor. Alevilik'i tu kaka yaptılar, muhalefet liderinin mezhebine ikide bir atıf yapılıyor, "Alevi oldukları halde nihaklarına gittim" deniyor. Pes ki ne pes.

"Kızlı Erkekli" evlerde kalanların ihbar edilmesi, resmi ağızlardan dile getiriliyor. "Ulan sana ne insanların ilişkilerinden" diyenin ağzı kapatılıyor. Parklarda insanlar el ele gezmeye korkar oldular.

Kürtaj yasaklanıyor. Tecavüze uğrayana "sen doğur istemiyorsan devlet çocuğuna da bakar" diye diretiliyor.

Daha sayayım mı?
 
@Tuncay Üner

"İktidar partisi kendisi dışındaki siyasi otoriteleri tv'lere ve gazetelere çıkmasını engelliyor. Seçim afişlerini kaldırtıyor. Yani milletin iradesini belirleyeceği unsurları sansürlüyor yetmiyor yalan haber ve ısmarlama haber yaptırıyor."

Diyorsunuz, fakat birkaç gündür Chp, Mhp ve Bdp liderleri tv den Başbakan'a istifa çağrısı yapıyor. Hemen hemen her gün bütün kanallarda hükümet aleyhine yapılan konuşmalar yayınlanıyor. Çeşitli illerde düzenlenen hükümet karşıtı gösterileri bütün tv ler yayınlıyor. Bu durumda tv ye müdahale edildiğini söyleyemeyiz. Ben Tuzla'da oturuyorum ve tüm partilerin araçlarını, bröşürlerini, afişlerini heryerde görüyorum. Seçim afişlerini kaldırtıyor diyemeyiz. Ha, bu söyledikleriniz gibi "yalan haberler" olduğunu da duyuyoruz. Peki "Başbakan yalan söylüyor" diyenlerin yalan söylemediğine nasıl bu kadar eminiz?

"Yine iktidar partisi ve ona destek veren gruplar istediği zaman istediği yerde her türlü protesto ve eylemi yapabiliyor. Ancak onlara karşı olanlar taksimde 50 kişi toplandığı zaman neler oluyor hep birlikte görüyoruz."

Ak Parti olsun, Chp veya Mhp veya herhangi başka bir parti adına olsun isteyen herkesin yürüyüş yaptığını, isteyenin de halen yapabileceğini hepimiz biliyoruz. Kim olursa olsun, ortalık yakılıp yıkılmaya, terorist faaliyetler işin içine girmeye başladığı zaman tabii ki de güvenlik güçleri buna müdahale edecektir. Yani Ak Parti'li bir grup gösteri yapmışta, sanki etrafı talan etmiş, esnafların dükkanlarını yakmış yıkmışta, poliste bunlara yandaş diye dokunmamış, böyle birşey duyulmuşmu? Görülmüşmü?

Bugün Bdp bile İstiklal Caddesinde yürüyüş yapabiliyor, "özgürlük kısıtlaması" olduğundan bahsedebilirmiyiz? Eşcinsellere yürüyüş hakkı verilen bir ülkede "özgürlük kısıtlaması" olduğundan bahsedebilirmiyiz?

Düşünce özgürlüğü var. Elbette hepimiz düşüncelerimizi paylaşacağız. Önemli olan "benim zannettiğim doğru seninki yanlış" ı kanıtlamak değil, vatanını seven yurttaşlar olarak karşılıklı istişare yaparak doğruyu bulmak. İkimizin de eksikleri ve yanlış bildiği şeyler olabilir. Önemli olan söylentilere teslim olup sabit fikirli olmamak, doğruyu aramak. Artık Ahir zamandayız, fitnelerin, yalanların, cinnetlerin, ahlaksızlığın, cinayetlerin, tecavüzlerin arttığı, kıyamet öncesi son zamanların yaşandığı dönemdeyiz. "Şu kişi yolsuzluk yapmış!" "şu kişi paraları götürmüş!" iddialarını çok iyi araştırmamız gereken zamandayız.

Gerçekten, artık kimin doğru kimin yalan söylediğini anlamak çok zor.

Ama gerçek olan bir şey var ki, birileri ciddi bir fitne ateşi yakıp ülkeyi karıştırmak istiyor. Yüzyıllardır bu vatana, bu millete, bu ümmete harplerle yapılamayan şey, farklı yöntemlerle yapılmaya çalışılıyor. Türk milleti olarak o kadar çok gruplara, hiziplere, Stk'lara ayrılmışız ki, artık birbirimizle çatışmaya başlamışız. Halbuki bütün gruplar birleşse Vatan düşmanlarına karşı ne kadar büyük bir güç ortaya çıkacak. Ama maalesef bu milleti zayıflattılar, zayıflattılar, fitnelerle, karşıt görüşlerle birbirine düşman ettiler...

ALLAH Celle Celalühü yar ve yardımcımız olsun.
 
@M.Yalınkılıç

olaylara tarafsız bakıyorum. mantığım sizin söylediklerinizi kabul ediyor. aslında aklın yolu birdir. bu oyunların aynısı daha önce yapılmış. ama hâlâ başbakan yolsuzluk yaptı diyerekten medya erdoğan ın üstünde itibarsızlaştırma yapıyor. bu oyunları görün artık. başbakanımızın muhafazakar yaşamından dolayımı ona karşı kininiz. boşverin yaşam tarzını. ülkeye yaptığı hizmete bakın
 
@M.Yalınkılıç

Oh oh oh.. Lütfedilmiş.

Vay arkadaş yahu. Anayasal hakları kullanmak da lüks olmuş artık.

Hiç bir yerde, hiç kimse gösteri falan yapamıyor beyefendi. Yapanın başına çevik kuvvet, toma ne varsa çöküveriyor. Kadıköy, 10 kişi toplansa savaş alanına dönüyor. Partiyle ne alakası var bunların. Açık açık demagoji yapıyorsunuz. Yürüyüş ve gösteri yapmak anayasal bir haktır, partilerin tekelinde değildir. "Her parti yapıyor kimse birşey demiyor" gibi bir çıkarıma nasıl ulaştınız??

BDP bile.. Eşcinseller bile... demişsiniz. Çok sağolun yahu. Tabii 3. sınıf insan ya onlar, olamazdı normalde yürüyüş hakları da, lütfedildiler! Ayıptır be! "Bile" ne demek??

ANAYASAYLA HAKEDİLMİŞ ÖZGÜRLÜKLER HERKES İÇİNDİR. BUNLARIN KULLANIMI "ÖZGÜRLÜK KISITLAMASI YOK" DEMEK DEĞİLDİR BEYEFENDİ!

Ortalık da ciddi bir yalan dolan var. Suriye'ye gönderilen silahlar, hamuduyla cebe indirilen paralar. Daha hala da saf saf inanıyorsunuz, "araştırmak lazım" falan diye.

Bu ülkenin askerleri, aydınları, şu "araştırmak lazım" dediğiniz delillerin yüzde biri bile olmadığı halde çürüyorlar hapiste beyefendi! KILINIZI KIPIRDATTINIZ MI? "ARAŞTIRMAK LAZIM" dediniz mi?

Ben dedim! Ne oldu biliyor musunuz? Gaz yedik!

Gidin Allah aşkınıza ya. Allah zeka vermiş, izan vermiş, onu kullanın biraz, Allah'ın yardımına sığınacağınıza. Ülkenin hakim ve savcıları hükümet tarafından onaylanır olmuş, kuvvetler ayrılığının ırzına geçiliyor, şimdiye kadar aslan/kaplan olan polis teşkilatında atamaların ardı ardası kesilmiyor, kriptolu telefon dinlendi diye Aselsan'da mühendis kıyımı yapılıyor. Biraz açın gözlerinizi yahu!

Foruma verdiğim rahatsızlıktan ötürü özür dilerim, ama ülkenin çivisi çıktı ve artık dayanamıyorum bu kadar sessiz kalınmasına.
 
hizmet yok değil kesinlikle var, ama o hizmetin yapılış biçimi bile bir yerinden kendisine veya yandaşına fayda çıkarıyorsa bu hizmet millet için mi yapılmış oluyor? "eheh yapsın ama avantasını da alsın" pişkinliği ile bakarsak evet hizmet var. fakat bu hizmetler yapılırken sizce herkese eşit mi davranılıyor, ihaleler adil mi dağıtılıyor? mesela phaselis'te sit alanına otel yapma hakkı elde eden zat "haftada 3 gün başbakanı rüyamda görüyorum" demek yerine herhangi bir muhalefet liderini rüyasında görse idi oraya yine otel yapabilir miydi? türlü türlü belgelerle o ses kayıtlarını yalanlıyorlar ama neresinden tutsa elinde kalıyor, adını kullanarak ses kayıtlarını yalanladığı stüdyo "hayır sahte değil, sadece görüşmeler birbirine eklenmiş" diyor, ama bunlar çıkıp "aha işte montajmış" diyor. görüşmelerin eklendiğini biz de anladık zaten analize gerek yok. Bundan üç sene önce "Bize inanın, bak samimi söylüyorum belki burada söylemem doğru değil ama inanın bize Allah gönderiyor parayı" diyen bakanın yolsuzluktan görevden alınması sizce de dini sömürünün bir kanıtı değil mi? politika gibi neresinden tutsanız pisliği elinize bulaşacak bir konuda dinin, kutsal inancın araç olarak kullanılması içinize siniyor mu? şu anda "Allahın izni ile kuraklığı atlatacağız" diyen bakan aynı zamanda oraya buraya "çed gerekli değil" diye belge verip ağaç katliamına göz yuman bakan değil mi? Ayrıca emperyalist güçlerden dert yanan başbakan daha çok yakın geçmişte yakın dostum dediği Suriye başkanının başına, yine aynı emperyalistler ile birlik olup çorap örmeye kalkmadı mı? sonrasında yalnız bırakılmadı mı? lütfen biraz daha dikkatli bakın, imanı kalbinde ve dilinde olanları ayırın, her muhafazakarım diyene kanmayın. bu yazdıklarım yüzünden forumdan atılırsam da atılayım, bunları konuşmak ayıp değil, gözlemlerimi söylüyorum asıl susturulmam ayıp.
 
yargı bağımsızlaştırılıyor. bundan önce yargıda görev yapanların %90 ı chp den milletvekillğl yapmış. bu yargıya nasıl bağımsız diyeblirsiniz. şimdi yapılan yargıya müdahaleyi de hükümet yapıyor. buna kimse karışamaz çünkü o yetkiyi biz(halk) verdik. milli iradeye saygı durmak gerekir
 
@Hakan Yıldırım

aksine adalet bakanına bağlanıyor.
 
bu kadar derin bilgilerim yok ama zaten ben erdoğan a muhafazakar olduğu için destek çıkmıyorum. erdoğan ı desteklememin tek sebebi kılıçdaroğlu ve devlet bahçeli de bu ülkeyi yönetebilecek kapasiteyi görmüyorum. gazetelecilerin sorduğu sorulara bile politik cevaplar vererek direk net cevap veremeyen bir adam nasıl kalkıpta bu ülkeyi yönetebilir ki

@aliburak

o bakanın hükümetini biz seçtik ama ona güvenmemiz gerekiyor. bakarız işini suistimal ederse diğer seçimde indiririz
 
@Mert E.

Mert Bey, "Anayasaya aykırı şekilde 3 kişi toplanıp gösteri yapsam, gözaltına alınıyorum" Diyorsunuz. Yani yasalara karşı çıkanlara müdahale edilmesinmi? Aynı yaştayız, bundan 20-25 sene önce bu ülkede anayasaya aykırı şekilde gösteri yapanlar gözaltına alınmakla kurtulamazlardı biliyorsunuz.

"İnternetim erotik sitelere kapalı" diyorsunuz. Erotik-Pornografik görüntülerin insan psikolojisine özellikle küçük çocuklara ciddi zararı verdiği, çocukları gençleri ahlaksızlığa ve sapıklığa, suç işlemeye sürüklediği, hatta yetişkin insanlarda bile aldatmalara, boşanmalara sebebiyet verdiğini tüm dünya biliyor. İnsan sağlığına zararlı bir iş "ihtiyaç" olamayacağı gibi, asla bir "hak" değildir, olmamalıdır.


"Haber alma özgürlüğüm "Alo Fatih" ile engelleniyor" Diyorsunuz, fakat hemen hemen hergün hükümet aleyhinde gösteriler, Chp, Mhp ve Bdp liderlerinin Başbakan'a istifa çağrısı tüm kanallarda yayınlanıyor.

Beşiktaş'ta Barbaros iskelesinin yanındaki çay bahçesi dışında gayet keyifli hatta daha güzel bir açıdan İstanbul'u seyrederek keyifle çayınızı içeceğiniz o kadar çok yer var ki.

Dünya'da: Cinayetlerin %85, Tecavüzlerin %50, Şiddet Olaylarının %50, Ölümcül Trafik Kazalarının %65, Aile içi kavga ve geçimsizliklerin %70 ve sonradan görülen akıl hastalıklarının %60
oranında en etkili unsuru ya da sebebi alkol'dür. Yine de 22:00 ye kadar satışı serbest.

Ülkede müslümanlık harici hiç bir dine saygı bırakmadılar diyorsunuz, Camii de, cemevi de, kilise de, havra da ülkemizde mevcut ve ibadete açık. Ateist bile televizyona çıkıp ateistliğini rahatça söyleyebiliyor, cezai bir yaptırım mı var? Yok. Olsun diye demiyorum yanlış anlamayın.O zaman ülkede herkesin inancına saygı var.

Parklarda insanlar el ele gezmeye korkar oldular diyorsunuzda, her akşam dizilerde filmlerde daha fazlası yapılıyor, bir nevi insanlar nasıl sevgili bulur insanlara öğretiliyor. Sokaklarda da kimse kimseye karışmıyor. Bu durum yine dış güçlerin "eyvaah İran olucaz" fitnesiyle insanları galeyana getirmeye çalışmasından başka birşey değildir.

Bir önceki mesajımda yazdığım gib birbirimizle tartışmayı bırakıp nasıl birlik oluruz bunu düşünmemiz gerekir.

Mert Bey asla sizi tenkit etmek ve kırmak maksadında değilim. Şu anda karşılıklı fikirlerimizi paylaşarak istişare yapıyoruz. Kabul edersiniz yada etmezsiniz, düşüncelerinize, inancınıza saygı duyarım. Ama tekrar belirtmek isterim bizler birbirimizle tartıştıkça daha da zayıflayacak, bundan bir fayda göremeyeceğimiz gibi bu ülkeyi bölmek isteyenlerin işini kolaylaştırmış olacağız.
 
  • Beğen
Tepkiler: Tahir Keskin
@Hakan Yıldırım

Bu kadar derin bilginiz yok, ama maşallah kulaktan dolma bilgilerle atıp tutuyorsunuz.

Siyasi Partiler Kanunu'na göre kamu hizmetlileri, ki buna yargı mensupları da üyedir, parti mensubu olamazlar. Yani sizin söylediğinizin aksine yargıçların %90'ının falan bırakın milletvekili olmasını (çok fena sallamışsınız) CHP üyesi olmasına bile imkan yok....İDİ! Artık var! Nasıl var biliyor musunuz? Çünkü AKP'nin demokratikleşme(!) paketinde kamu mensuplarına parti üyesi olabilme serbestisi getirildi! Kimmiş sadece yargıyı değil, tüm kamuyu SİYASALLAŞTIRAN?

Tayyip Erdoğan, hangi gazetecinin hangi sorusuna net cevap vermiş? Aha, pardon tabii, özel seçilen, soruların önceden belirlendiği, yandaş basından seçilen sözde gazetecilerin servis sorular sorduğu sorulara net cevap veriyor. Eğer ki birisi, mesela en son zaman muhabirinin, veya AP muhabirinin yaptığı gibi, kontra bir soru sorarsa, parmak havaya kalkıp azarlama faslına giriliyor.

Söylediğiniz herşey safsata. Hele şu önce "yargı bağımsızlaşıyor" palavrasını sıkıp sonra da "e o bakanın hükümetini de biz seçtik" demek tipik bir yandaş tavrı.

Vallahi helal olsun.
 
@M.Yalınkılıç

Bu argümanı hangi bilimsel veriye dayanarak öne sürüyorsunuz? Alkolün bu suçlar üzerinde etkisi olduğu kesin ama bazı oranlar bana fazla geldi.
 
Çapulcu olduk, Lobici olduk, Pornocu olduk, Radikal olduk, kısaca öteki olduk. Başbakana karşı çıkan herkes öteki oldu, ama karşı fikirde olanlardan, hooop ne oluyor bunlar da bizim gibi vatandaş, sadece düşüncelerini dile getiriyorlar lafını duyamadık.

Birlik nasıl olur söyleyim, Sayın Başbakan ülkenin tamamının Başbakanı olduğunu hatırlayacak, kendisine oy veren kitlenin arkasına sığınarak siyaset yapmayı ve toplumun farkı kesimlerini birbirine kırdırmayı bırakacak , herkese, kendi görüşüne göre değil, demokrasi ve hukuk devletinin gerekleri doğrultusunda özgürlük sağlayacak.

Bugün hala freni patlamış kamyon gibi yoluna devam eden Cemaate bu sınırsız özgürlük verilirken kimsenin sesi çıkmadı, birçok insanın hayatı mahvoldu, gören olmadı. Ama asıl yanlış hala devam ediyor, Muhalefet edene karşı top yekün saldırı, ne pahasına olursun önemli değil, kanun değişmesi lazımsa kanun değiştir, halkı kandırmaksa halkı kandır, medyada sansürse medyaya sansür. Sonuç ne mi olur, bugünün cemaati yerine yarın başka güç gelir, misal MİT ve yeni paraleller oluşur...
 
Mert Bey, "Anayasaya aykırı şekilde 3 kişi toplanıp gösteri yapsam, gözaltına alınıyorum" Diyorsunuz. Yani yasalara karşı çıkanlara müdahale edilmesinmi? Aynı yaştayız, bundan 20-25 sene önce bu ülkede anayasaya aykırı şekilde gösteri yapanlar gözaltına alınmakla kurtulamazlardı biliyorsunuz.

Kim yasaya karşı çıkıyor?? Siz gidin önce kevgire çevirdiğiniz o anayasayı öğrenin!

T.C. Anayasası 2911 no'lu kanın Madde 3.

"Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir."

Anayasaya aykırı gösteri yapmak ne demek??? Gösteri yapabilmek anayasa'nın bir kanunu!

"İnternetim erotik sitelere kapalı" diyorsunuz. Erotik-Pornografik görüntülerin insan psikolojisine özellikle küçük çocuklara ciddi zararı verdiği, çocukları gençleri ahlaksızlığa ve sapıklığa, suç işlemeye sürüklediği, hatta yetişkin insanlarda bile aldatmalara, boşanmalara sebebiyet verdiğini tüm dünya biliyor. İnsan sağlığına zararlı bir iş "ihtiyaç" olamayacağı gibi, asla bir "hak" değildir, olmamalıdır.

Buradan sallayacağınızı tahmin etmiştim. Tüm dünya biliyor, maalesef sadece bizim gibi geri kalmış islam ülkelerindeki çocuklar zarar görüyor herhalde ki, başka ülkelerde açık. Pornografiyi bana savundurmayın ama insan sağlığına zararlı safsatanız da işkembei kübradan sallama. Ben size söyleyim, çocukları nelerin kötü etkilediğini: Çocuk evlilikleri.. Çocuklara taciz.. Maşallah o kadar edepli ve sapığı az ülkeyiz ki, bunlar bizde hiç yok!

"Haber alma özgürlüğüm "Alo Fatih" ile engelleniyor" Diyorsunuz, fakat hemen hemen hergün hükümet aleyhinde gösteriler, Chp, Mhp ve Bdp liderlerinin Başbakan'a istifa çağrısı tüm kanallarda yayınlanıyor.

Sağolun tekrar. Hayretler içerisindeyim, siyasi parti mitinglerini gösteriyorlar diye böbürleniyorsunuz. Oldu onları da göstermesinler! (Hoş, billboardlara afişlerini de astırmamışlar zaten, üstelik bunu da "e ne olmuş ki" diye savunan bir başkent büyükşehir belediye başkanı var.. Vay bana Vaylar bana) Peki, devletin TV'si o muhalefet liderinin ses kayıtlarını yayınlamasını ne hakla kesebiliyor? Yahu, genel yayın yönetmenleri aranıp, demeçleri alt yazı konmayacak diye direktif veriliyor. Ortada muhalif gazete, yazar kalmadı. Yüzlerce gazeteci hapiste düşüncelerinden ötürü. Bir kaç kanal da olmasa TV'de tek göreceğimiz penguen belgeseli. Hiç mi yüzünüz utanmıyor bunları söylerken?

Beşiktaş'ta Barbaros iskelesinin yanındaki çay bahçesi dışında gayet keyifli hatta daha güzel bir açıdan İstanbul'u seyrederek keyifle çayınızı içeceğiniz o kadar çok yer var ki.

Çok güzel. Çünkü Ankara'da yerleşik olması gereken başbakanın İstanbul'da konutunu milletin hakkını gaspetmeden konumlandıracağı yer kalmadı. Başbakan dediğimiz padişah zaten, defolsun gitsin halk başka yere, yer mi yok? (Ayrıca o başbakanlık konutu orda değilken vardı o çay bahçesi)

Dünya'da: Cinayetlerin %85, Tecavüzlerin %50, Şiddet Olaylarının %50, Ölümcül Trafik Kazalarının %65, Aile içi kavga ve geçimsizliklerin %70 ve sonradan görülen akıl hastalıklarının %60
oranında en etkili unsuru ya da sebebi alkol'dür. Yine de 22:00 ye kadar satışı serbest.

Yine de..? Elinizde olsa toptan yasaklayacaksanız çünkü amaç bu saydıklarınız değil, dini sebepler. Bunu itiraf edemiyorsunuz. Ha o saydıklarınıza gelince, onların çözümü alkolü yasaklamak değil, insanları bilgilendirmek. Mektepler olmasa Maarif'i ne güzel idare ederdim'cilkten memleket idare edilmez! (Ayrıca o verdiğiniz verilerden de şüpheliyim, şimdi vaktim yok, onları da bir ara kontrol ederim. Ama şunu söyleyim, araba kazalarında alkol öyle attığınız gibi %65 falan değildir, çünkü Dikkatsizlik ve Aşırı Hız ilk iki sıradadır)

Ülkede müslümanlık harici hiç bir dine saygı bırakmadılar diyorsunuz, Camii de, cemevi de, kilise de, havra da ülkemizde mevcut ve ibadete açık. Ateist bile televizyona çıkıp ateistliğini rahatça söyleyebiliyor, cezai bir yaptırım mı var? Yok. Olsun diye demiyorum yanlış anlamayın.O zaman ülkede herkesin inancına saygı var.

Ülkede birilerinin dinini özgürce ifade edebilmesi, buna cezai bir yaptırım olmaması da dine saygı olmuş. Vay anasını? Cemevleri ibadethane mi beyefendi mesela merak ediyorum? Ülkede herkesin inancına saygı var diyorsunuz, islami bayramlarda coştukça coşan belediyenin ben bir kez olsun gayri müslim bayramları kutlayan bir afiş astığını görmedim. Ha, bir de her ramazan ayında memleket su içti diye dövülen adamdan geçilmiyor, ki giderek artan bu saygı gözlerimi yaşartıyor.

Parklarda insanlar el ele gezmeye korkar oldular diyorsunuzda, her akşam dizilerde filmlerde daha fazlası yapılıyor, bir nevi insanlar nasıl sevgili bulur insanlara öğretiliyor. Sokaklarda da kimse kimseye karışmıyor. Bu durum yine dış güçlerin "eyvaah İran olucaz" fitnesiyle insanları galeyana getirmeye çalışmasından başka birşey değildir.

Sokaklarda kimse kimseye karışmıyor demek :) (link)


Sayın Yalınkılıç, siz benim düşüncelerime rica ediyorum saygı falan duymayın. Çünkü benim düşüncelerimi irdelemiyorsunuz. O kadar kapatmışsınız ki kendinizi, boşverin benim düşüncelerimi. Size yaramaz.

SON: Daha da yazmayacağım. Konu hem fazlasıyla siyasallaştı, hem de artık bu kadar aleni rezaleti daha hala millete anlatmaya çalışmak kanıma dokunuyor.
 
Nasıl olur da duble yollara, metrolara, gelişen onca ekonomiye! rağmen şikayet edebiliyoruz? Nasıl olabiliyor değil mi!?
Yani konu nasıl hala yapılan hizmetlere gelip takılıyor aklım almıyor.
Nerden başlasak ki? Ekonomiden mi, gelişmişlikten mi, hizmetlerden mi?
Gelişmiş bir ekonominin temel göstergesi yalnızca gayri safi milli hasıla veya kişi başına düşen gelirle ölçülemez. Çocuk ölüm oranları, kadın ölümleri, açlık sınırının altında yaşayan kesim, yalnızca iş arayanların sayılmadığı işsizlik oranları... Daha sayılır. Bunlara elini vicdanına koyarak cevap verebiliyor musunuz? Tecavüz edenin suçsuz sayıldığı, neredeyse tecavüze uğrayanın cezai yaptırım alacağı zamanlara geldik. Kız erkek sınıfların ayrılmasını konuşuyoruz. Cemevi, kilise var diyorsunuz... evet yapı olarak, beton olarak var. Peki alevilere yaklaşımı sorguluyor musunuz? Yılbaşında noel babayı bıçaklayan haberi gören bir hristiyanın neler hissedebileceğini sorguluyor musunuz? Her alanı, satabileceği her yeri satan, ağaçları, sit alanlarını talan ettiren, ihalelerden rüşvet alan bir başbakan var. (Teknik olarak kasetlerin montaj olamayacağı kanıtlandı, bence inanmak istemeyen sizlersiniz) Üretim yaptığımız tek bir alan kalmadı. İhraç ettiğimiz malların yüzde 80'i ithalata bağlı. Her şey satıldı. Bunları konuşmak yerine IMF'ye olan borcumuzu kapattığımızı konuşmak işinize geliyor tabii ki.
Bu ülkede insanlar temel insan haklarının ihlal edildiğini düşündüğü için sokağa çıktılar ve kimileri hayatını kaybetti, kimileri gözünü kaybetti, kimileri hala uyanamadı. Birçok kadın gezi olaylarında gözaltındayken fiziksel veya sözlü tacize uğradı. Bu mudur anayasal hak dediğiniz? Birçok insan dayak yedi, birçok görüntü var bununla ilgili. Anayasal hak olarak cop ve dayak da var anlaşılan.
Bu ülkede insanların birbirine tahammülü kalmamışken ve bunun baş sorumlusu insanları birbirine kırdıran başbakan ve onun takımdakilerken, yaptığı hizmetlere bakın demek, at gözlüğü takmaktır. Gelinen konumu objektif yorumlayamamaktır. Gelinen yerle alakalı çıkarları olmaktır. Doğruları görmenin/söylemenin işinize gelmemesidir.
Hepimizin cebinden çalınan, ödediğimiz her kuruş vergiyle yapılan yolsuzluklardan bahsediliyor. Kendi cebinden de parası çalındığı halde hala hizmetlerden, 75 yılda yapılmayan demiryollarından (hangi demir yoluysa artık) bahsediliyor.
Devam, gelişmişlik düzeyini kaymak gibi asfaltlarla ölçmeye devam. Ne kadar hızlı gidersek o kadar ileriyiz ne de olsa.
 
Geri