@metallicabike
serbest bir zihinle kurulan hayaller baştan imkansızmış gibi görünse de, aslında uygun yollar izlendiğinde gerçekleşmemesi için hiç bir sebep yoktur. bence hiç soğuma bu hayalinden, bir gün gelir yaparsın
önce çok uzun olmayan ve zevkli bir rotayla başla uzun yol gezilerine. başlangıçta şehrin hemen dışındaki yerlere gidersin, sonra mesafeyi biraz daha uzatıp mesela kütahyaya gidersin, sonra daha da uzak şehirlere gitmeye başlarsın. mesela eskişehir-ankara değil de, eskişehir-bursa güzel olur

kondisyonun iyiyse ve bisikletin de yeterince hafifse 1 günde hiç yorulmadan, zorlanmadan bursaya varabilirsin. 140 km'lik bir yol, genelde iniş. dönüşte de bırakırsın bisikleti otobüsün bagajına, sen de rahat rahat dönersin
sonra biraz daha düz bir rotaya dönüp, ankaraya gidebilirsin. bu rota biraz sıkıcıdır çünkü uçsuz bucaksız, bomboş ovaların arasından gideceksin ve yolunda da işe heyecan katacak rampa, iniş, viraj gibi şeyler pek olmayacak. yine de eğlenirsin, ama ilk olarak bu rotadan başlarsan hevesin kaçabilir o yüzden önce mutlaka bursaya falan git
ankaraya gidiş-dönüşü sorunsuz yapmaya başladıktan sonra, artık yeterince tecrübe edinmiş biri olarak kendine farklı rotalar çizersin. merak ettiğin yerlere, birkaç günlük rotalar planlayarak arkadaşlarınla birlikte gidersin. farklı insanlarla birlikte geziler düzenledikten sonra insanları da iyi tanırsın ve nasıl tiplerle yola çıkmanın güzel, nasıl tiplerle çıkmanın kötü olacağını anlamaya başlarsın.
sonrasında artık hayaline oldukça yaklaşmış olacaksın... doğudan ya da batıdan bir rota çizersin, yolunu okyanus kestiğinde gemiye binersin. uzun gemi yolculukları da ayrı bir güzeldir, benden söylemesi
bir gün bir de bakarsın; haftalar süren bir yolculuktan sonra Vegas'a varmışsın... casino'daki diğer insanlar puro dumanından ve aşırı alkolden solmuş benizleriyle orada yarı ölü vaziyette otururken; sen jilet gibi giyinmişsin, son derece dinç ve enerjik bünyenle etrafına ışık saçıyorsun...
imkansız değil