Gjankrow
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 13 Ağustos 2014
- Mesaj
- 1.710
- Tepki
- 3.164
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Salcano
Ben hatalı bilmiyorsam eğer bu dünyada sistemli iki adet müzik türü bulunmakta. Bunların kendi aralarında evveli ve ahiri bilinmemektedir. Mozart'ın Viyana Kuşatması sırasında mehterandan etkilenip Klasik Batı müziğine davulu eklemesi bile hangisinin hangisinin önce bulunduğunu muallak bırakmaktadır. Fakat şu bir gerçek ki saatlerce Musiki dinleyebilirken pop, metal, rock müziğe insan kulağının tahammülü yoktur. Sanat müziğindeki naiflik her demde insanın rahatlamasını sağlamaktadır. En azından ben böyle hissetmekteyim. Ben sizlerle güzel örnekleri paylaşmak istediğim için bu başlığı açtım. Buradan herkes beğendiklerini paylaşabilir ufuklarımızı genişletebilir.
Saygılarımla
Fariğ Olmam Eylesen Yüz Bin Cefâ
Şeyh Galip
Bırakmayacağım seni yüz bin keder versen de bana— aşığım ben sana.
Kaderin kalemi böyle yazmış alnıma—aşığım ben sana.
Sözümden dönmeyeceğim dokuz tane gök kubbesi dönse bile.
Şahidim olsun gökyüzü ve yeryüzü aşk yeminime—aşığım ben sana
Kalbimin üstündeki zincirler senin gaddar kaşlarından.
Beni bağlayan ip senin kıvrılmış siyah kâkülünden.
Hastayım, tek sağlık umudum senin baygın gözlerinden
Bir çaresiz derde düştüm — aşığım ben sana
Ey hilal kaşı yeni ay gibi, kalbimin dönüşü sanadır doğrusu.
Mihraba bakarsam eğer, o yalnız gözlerimin köşesindendir doğrusu.
Kaşının ‘râ’ sından geri dönseydim eğer o ikiyüzlülük olurdu doğrusu.
Aldırmam bu yanlış olmuş, ya da doğrusu— âşığım ben sana
Tozsuz toprak olurum yanağındaki kuş tüylerine hasret çekerek yine.
Eğer kırıp dökülseydim bütünüyle, konuşurdum senin yanağından ve dudağından yine
Kırılsaydım ortadan ikiye, koparmazdım kendimi senin bakışının kılıcından yine.
Ey sevgili bana boşuna işkence etme — aşığım ben sana
Deli Gâlib’tir adım selam olsun Ferhâd’a ve Mecnûn’a!
Yüz çevirmem ben senden dünya olsa bir yanda, ben bir yanda.
Pervaneyim kandiline, ne gereğim var benim umutsuzluğa?
Hem yabancı anlasın hem de dost bilsin bu gerçeği— aşığım ben sana
Günümüz türkçesine çeviren arkadaşa teşekkürler...
(link)
Saygılarımla
Fariğ Olmam Eylesen Yüz Bin Cefâ
Şeyh Galip
Bırakmayacağım seni yüz bin keder versen de bana— aşığım ben sana.
Kaderin kalemi böyle yazmış alnıma—aşığım ben sana.
Sözümden dönmeyeceğim dokuz tane gök kubbesi dönse bile.
Şahidim olsun gökyüzü ve yeryüzü aşk yeminime—aşığım ben sana
Kalbimin üstündeki zincirler senin gaddar kaşlarından.
Beni bağlayan ip senin kıvrılmış siyah kâkülünden.
Hastayım, tek sağlık umudum senin baygın gözlerinden
Bir çaresiz derde düştüm — aşığım ben sana
Ey hilal kaşı yeni ay gibi, kalbimin dönüşü sanadır doğrusu.
Mihraba bakarsam eğer, o yalnız gözlerimin köşesindendir doğrusu.
Kaşının ‘râ’ sından geri dönseydim eğer o ikiyüzlülük olurdu doğrusu.
Aldırmam bu yanlış olmuş, ya da doğrusu— âşığım ben sana
Tozsuz toprak olurum yanağındaki kuş tüylerine hasret çekerek yine.
Eğer kırıp dökülseydim bütünüyle, konuşurdum senin yanağından ve dudağından yine
Kırılsaydım ortadan ikiye, koparmazdım kendimi senin bakışının kılıcından yine.
Ey sevgili bana boşuna işkence etme — aşığım ben sana
Deli Gâlib’tir adım selam olsun Ferhâd’a ve Mecnûn’a!
Yüz çevirmem ben senden dünya olsa bir yanda, ben bir yanda.
Pervaneyim kandiline, ne gereğim var benim umutsuzluğa?
Hem yabancı anlasın hem de dost bilsin bu gerçeği— aşığım ben sana
Günümüz türkçesine çeviren arkadaşa teşekkürler...
(link)


