Scudo Sports

Tüketim çılgınlığı ve tatminsizlik

Bilemiyorum bu bana pek tüketim çılgınlığı gibi gelmiyor aslında.

Kimseye göndermede bulunmadan kendi üzerimden örnek vericem. Bu yüzden kimse alınıp gücenmesin. Bisikletle tanışmam (daha doğrusu tekrar tanışmam) geçen Mayıs ayına tekabül ediyor. Bisikleti almaktaki amacım, spor olsun ve yağlarımdan kurtulayım diyeydi. Zaman geçtikçe yanlış bir bisiklet seçimi yapmış olduğumu fark ettim ve eskisini elimden çıkartarak yeni bir bisiklet aldım. Yine zaman ilerledikçe bunun sadece bisikletle bitmediğini fark ettim (kaskı, aydınlatması, ıvırı zıvırı vs). Şimdi aramızda hali vakti yerinde olanlar vardır elbet ama ben parayı şak diyince elde edip bunu bisiklete yatıracak birisi değilim. Haliyle eksiklerimi parça parça, en üst seviyede olanları temin etmek yerine beni idare edebilecek düşük seviyedekiler ile kapatmayı kendim için uygun gördüm. Dün beni idare etsin diye aldığım ama önümü 1 metre bile aydınlatmayan farı, bugün daha iyisi ile değiştirmem bir tatminsizlik, aç gözlülükten ziyade bir gereksinimdir benim gözümde. Dandik farı almasam, üst seviye farı alana kadar gece kör sürüş yapmam gerekecek. Bisikleti aldığım zaman üst seviye farı almış olsam belkide bisiklet dışındaki başka şeylerden kısmak zorunda kalacaktım vs vs... Bu konu daha da örneklendirilebilir bu şekilde.

Kısacası, yapılan her masraf doyumsuzluğa, aç gözlülüğe delalet olmuyor. Gereksinimlerin sağlanması açısından yapılması gereken masraflar da var ve bu doğrultuda kimi zaman aynı şeyden 3-4 tane bulunabiliyor.
 
Scudo
karbon var altta ,evet artıları çok oldu bana ,ben yarışçı değilim ama zamana karşı sorunum var benim ,ben bundan hoşlanıyorum zamana karşı sürüş ve kısa mola anlayışı bu beni pro yarışçısı yapmazki ,amatör pro anlayışı benimki zati amatör ruhu severim oldum olası ,bazen sorarım kendi kendime yav millet bisiklet yarışlarına katılır ne için fransa etapları vs vs ,sonunda büyük ödül varmı var ,bu ödülü kapma yarışı değilmi ister istemez rekabet ortaya çıkar yarışlarda ,ha doping meselesine girmeyeceğim o yüz karası bi olay tabi,,bence dünyada herkes amatörce bisiklet sporunu ya yapar ya da yapmaz ,herkes için bisiklet sporu ,,
,düşünürüm olimpiyatları bence abartı,futbolda öyle, spor halk içindir ,bunun içine parayı soktuğunuz zaman işin rengi bence bulanır ,bu benim görüşüm ve beni bağlar ,,
 
Tebrik ederim, çok yerinde tesbitler. Başlık da tam oturmuş. Sıkılınca değiştirme alışkanlığını eskiyince değşitirme alışkanlığına dönüştürmek gerekli.
 
Ego tatmini kapitalizmin en büyük gelir kapısından biri. Alınan parça değil, yaptığımız iş zevk vermeli bana göre..
 
@emrahozkan

Benim demek istediğim o bisikleti alınca o performansı alacağım değil. Fakat o bisikleti kullanmaktan keyif alacağım. Tabii ki beni daha iyi yapmayacak, bu kesin. Fakat bisikletin beni sınırlamayacağını bileceğim. Ben ne insanlar biliyorum, 1000 liralık yol bisikleti ile 10000 liralık bisikletteki adamı rezil eden. Burada sürüşü yapan bisiklet değil. Bisiklet bir araç. Aracımız ne kadar iyiyse de o kadar zevk alıyoruz bu işten.

Ben tabii ki demiyorum, bisiklet harcamalarım kişisel ihtiyaçlarımın önüne geçiyor. Fakat elimde harcayacak ekstra bir kaynak varsa bu kesinlikle ama kesinlikle hobilerime gidiyor. Bisiklet, fotoğraf ya da müzik.

Fakat, zaten öyle bir zamanda yaşıyoruz ki insanların hiç birinin bir uğraşı yok. Belki zaman, belki parası kısıtlı.
Yapabildiğimiz bir hobimiz var. Para ve zaman ayarlayabiliyoruz. Bu durumda ben neden harcamıyım ki paramı...


Karbon bisiklet ile ilgili şöyle bi örnek vereyim.
İlk karbon bisikletimi aldım. Polonya'da kalabalık bir grup ile sürüşe çıktım. Kaçıyoruz, kovalıyoruz vs. Çok eğleniyoruz. Yapılan bütün ataklara da cevap veriyorum. Hem bisikletin motivasyonu var, hem de ben kendimi göstermek istiyorum grupta. Hem de sanıyorum ki yenilmez oldum, karbon bisiklet aldım ya :D
Neyse 20-30km sonra bir yola döndük. İleride yokuş görünüyor. Başladık tırmanmaya. Grupla tırmanıyorum önlerde. Neredeyse %100'le. Bunlar birbirlerine baktılar, gaza gelip bi atak yaptılar birbirlerine karşı. Geri geri gidiyorum gibi hissettim. O an anladım ki karbon bisikletin hiç bir önemi yok. Olay vücutta bitiyor.
Fakat bu ne olursa olsun benim daha iyi ekipman alma isteğimi köreltmedi. Köreltmez de.
Daha iyisini alabiliyorsam alırım. Araştırıyorum. Test ediyorum. Alıp satıyorum...
 
Benim altımda bir pedalı metal, bir pedalı plastik, çelik kadro, sabit maşalı, jantları akortsuz, 17 - 18 kg lik bir bisiklet var. Daha iyisini istemiyor muyum? İstiyorum ama sabretmeyi biliyorum, ha, altımdaki bisiklet berbat da olsa üstünde mutluyum. Ve ileride iyi bir bisikletim olduğunda o bisikleti satmayacağım&atmayacağım. O hep duracak ama her gün görebileceğim bir yerde olacak. Görüp de altımdakinin kıymetini bileyim diye...
 
  • Beğen
Tepkiler: MGSancar
İnsanlar hobilerine para harcamalı. Hatta zaman zaman imkanlarını da zorlayabilir.
 
Bence paran neye yetiyorsa odur. Fazlasını almazsın zaten.
 
bisiklet ayri bi zevk benim icin eski bisikletimle daglara derelere her yere gidiyordum sonra yavas yavas bisiklet kalitem yukseldi cube 29 pro ltd ama ona orantili olarak zamanimda azaldi sonra trek superfly 6 ve 9 simdi super fly 9 u esim kullaniyor iki sene once aldigim enduro \ downhill bisikletimi cok guzel bir sekilde modifiye ettim rengini degistirdim butun kompenentleri yeniledim sadece ayda bir kere hakkini vererek binebilirsem sukrediyorum onun haricinde cocuklari krese goturup getiriyorum zamanim olmuyor .. bu demek degil ki pismanim elimde ihtiyacim olmayan birikmis bir para olsa heralde yine gider bisiklet alirim herkezin zevki baska ama sundan yanayim benim hobi icin harcayacagim para elimdeki ihtiyacim olmayan paradir , bisiklete cok gereksiz para harcamisimdir dogrudur ama onun harici telefon giyim yeme icme ihtiyac seviyesinde kalmistir .. itiraf gibi oldu ama hala bisikletimin herseyi tam olmasina ragmen karsisina gecip dusunurum ne yapabilirim acaba diye :D
 
Biraz konunun özünü kaçırmaya başlamışız; biraz toparlamak gerekirse:

@ToffieBoi çok haklı. Bisikletimiz ve aksesuvarlarımız ne olursa olsun asıl amacımızı unutmamak gerek. Bisiklet sadece bir araçtır. Amacımız çorba içmekse, araç olarak kaşık kullanırız. Kaşığın büyüklüğü, derinliği yapılmış olduğu malzeme vs elbette bizi etkiler. İyi kaşık dengelidir, daha az damlatır, dilimizi az yakar. :islik::islik: Ama şunu unutmamak lazım; açız ve o çorbayı içeceğiz.

@Çetin ŞAHİNÖZ'e katılıyorum. Amacımız meramımızı anlatmaksa aracımız dildir. Nekadar iyi Türkçe, o kadar iyi iletişim. Neyse konuyu dağıtmayayım.

Birşeyi iyi yapmayı hepimiz isteriz. Ama @akifberkant,
@Berk Mercancı arkadaşlarımızın belirttiği gibi kısacık tatminler için satın alınan ürünler bizi amacımıza ulaştırmaz. Forum da sık sık görüyorum. Arkadaşlar kalitesiz, üç-beş kere kullanıldıktan sonra bozulan ürünleri sadece ucuz olduğu için alıyorlar. Daha sonra çöp dağlarını biraz daha fazla yükseltiyoruz.

Geri dönüşüm diyeceksiniz. Geri dönüşüm koca bir yalandır bence. Birşeyi ancak bir kere dönüşüme sokabilirsiniz. Ki bu da enerji demektir. Hammadde maliyetlerde çok ufak bir kalemdir. Hammaddenin çıkarılması, fabrikaya ulaşması, üretim, fabrikadan size ulaşması hep enerji gerektirir. Bisikletçiler olarak enerjinin ne anlama geldiğini hepimiz biliriz. Dünyamızı asıl kirleten, küresel iklim değişikliğine neden olan aslında bu fosil yakıtlara dayanan enerji tüketimidir. Biraz abartılı olacak ama çöp görsel kirliliktir. Plastik 300 yılda doğaya karışıyormuş. Ne iyi, ya 3 günde karışmış olsaydı; bugün içecek temiz su bulamazdık.

Evet, alışveriş yapalım. Bir bisiklet almazsak, binecek bisikletimiz olamaz.:ssrtcbya:. Ama lütfen uyanık davranalım lütfen. Unutmayalım bu dünya babamızdan miras kalmadı; çocuklarımızdan ödünç aldık.
(link)
 
2010 da bir bisiklet almıştım.İnternet üzerinden.MTB diye adlandırılmış ve enucuz.com türevinden bir siteden.İyi hatırlıyorum 180 tl fiyatı vardı.2 sene boyunca işe gidip gelmek için sürdüm çabaladım.Ama bilmediğim bir şey vardı, aslında kullandığım bir tanktı.Bisiklet beni değil, ben bisikleti taşıyordum.Buna rağmen son deme kadar devam ettim ve hevesim kaçıp umudum kırılınca bir arkadaşıma hediye ettim.İyilik mi kötülük mü ettim bilmiyorum.Çünkü çektiğim sıkıntıları o çekiyordu.Üzerinden 4 sene bisikletsiz geçti, yine aşka geldim bu sefer doğru bilgiler eşliğinde 2010 da verdiğim paranın 17 katını ödedim.Şimdi niyetim çok uzun yıllar buna devam etmek.Bunu neden anlattım? Bisiklet vardır insanı bisikletten soğutur.Şu anda büyük marketlerde 350 tl ye bisikletler satılıyor.İşte onlar fayda mıdır? zarar mıdır bilemiyorum.Bazen bütçeye göre iş yapmak gerek.Bütçe izin vermediği koşullarda sabretmek gerek.Sadece ucuz olduğu için alınan hayal kırıklığı yerine, para yetmediği için bekletilen hayaller ve umutlar daha güçlü gibi geliyor bana.
 
  • Beğen
Tepkiler: Dethagorf
Kapitalizm herkesi ilgi odagindan vuruyor. Bu dunyada bi hobin olmaya gorsun, acimaz yapistirirlar.
Ayni dertten sadece biz degil balik tutani da, model ucak ucurani da, motorcusu da, dalgici da, muzisyeni de, daha sayamadigim bir cogu hep muzdarip.
Sanirim bu isin raconu boyle, daha iyisini yapmak, daha cok verim almak istiyor isen bayilican paraciklari, baska yapilacak birsey yok.
Ya da "ben boyle mutluyum aga" diyerek devam edicen..
 
Geri