Trek 4900 mi Corratec Expert ya da Duke mi -yardim edin lutfen-

Merhaba sayin ustalar

Sizin yardiminiza acilen ihtiyacim var. Bisiklet almaya karar verdim, dolastim arastirdim ve sonunda trek 4900 ya da corratec expert ya da duke olmak uzere uce kadar secenegi indirdim ama son noktayi koyamiyorum. Cok yoruldum ve beynim durdu...

Butcem 1000-1500 arasi
Hafif olsun istiyorum

Siz benim yerimde olsaydiniz, bu butceyle ne alirdiniz? fikirlerinizi bekliyorum.
Saygilarimla

Önce iki Corratec'ten birini eleyelim, Expert hem daha ağır, hem de daha düşük model. Duke'ün ise maşası Expert'e göre çok üst model, havalı bir amortisör. Ayrıca frenleri de hidrolik V fren. Ancak Expert'in çekiş sistemi Shimano'da XT'ye denk gelen Sram X.9, Duke'de ise LX var. Bu biraz kafa karıştırıcı. Yani ya daha iyi bir maşa ve daha iyi frenler (ki bence frenlerdeki ayrım o kadar da çok önemli değil), ya da daha iyi bir çekiş sistemi. Ancak çekiş sisteminin değişimi, maşaya göre daha kolay ve daha ucuz olacağı için bence bu iki bisiklet arasında DUKE önde.
Trek ise Corratec'lere göre daha hafif bir kadroya sahip. Ancak Trek'in de maşası diğer ikisine göre daha alt seviyede. Çekiş sistemi, Duke'de olduğu gibi Deore ve LX karışık. Tabi en büyük artısı hidrolik disk fren sistemi (Hayes Sole).
Açıkçası her bisikletin kendisine göre bir artısı var. Trek'in kadrosu daha hafif ve hidrolik diskleri var, Duke'ün maşası oldukça iyi ve hidrolik jant frenleri var, Expert'in ise Sram X.9 vites sistemi var. Trek ve Duke ön plana çıkıyor benim gözümde. Sen kararını verirken neye daha çok değer verdiğine göre bu ikisinden birini seçebilirsin .

cevabınız için teşekkür ederim. ben 100 gram bile olsa hafif olmasını istiyorum herşeyden önce. Maşaya gelince, açıkçası, bu tür bisiklete ilk defa bineceğim için kalitesini anlayabileceğimi zannetmiyorum.
Sağolun, şimdilik ben trek diyorum o zaman...

Eğer ileride daha da hafifletmek istediğin bir bisikletin olmasını istiyorsan, temel kural kadronun hafif olmasıdır . Çünkü en zor değişecek olan parça kadrodur, aynı zamanda en zor bulunan da odur. Sanıyorum 2006 Sedona ve 2006 Kron'ların bazı modellerinin kadroları Trek'lerinkinden daha hafif. Ayrıca maşası ve disk frenlerin yüzünden toplam ağırlıkta Trek daha yüksek bir değerde çıkabilir.

!!! Yaaaa.... Anladım, o halde biraz daha araştırmam gerekecek... Sedona ve Kron... Aslında Kronu sevmiştim ama biraz pahalıydı diye hatırlıyorum... Teşekkür ederim, bu hafta da araştırmayla geçecek anlaşılan

Merhaba,

Halil bey'in yorumu cok hos. Ben corratec modellerini cok iyi arastirdim. Bu konuda size yardimci olabilirim. Size bu bisikletler arasinda onerecegim hic kuskusuz Duke modelidir. Hidrolik magura frene sahip olan duke malzeme olarak diger bisikletlerden daha ustun bir bisiklettir. Amortisor bir bisiklette en onemli parcadir. Duke modelinin amortisoru ust model oldugundan oncelik duke modelidir. Ayrica corratecler alman malıdır. Alman malları gerçekten çok kalitelidir. Firmalar genelde tiwan veya cinde uretirler. Ben bizzat corratec fabrikasini gezdim ve o calisma prensiplerini gorunce corratec hayrani oldum. marka olarak kesinlikle corratec tavsiye ederim. duke modeli iyi bir bisiklet...

saygilar...

Teşekkür ederim. Peki sizin kadronun ağırlığı konusundaki fikriniz nedir? Diğerlerinki 1.5 ile 1.65 kg arasında, ama corretec'in 2.15 kg.... bu ciddi fark gibime geldi....

Yeniden Merhaba,

1.Gercekten bisikletinizden ne istiyorsunuz. Hafiflik mi yoksa kalite mi? Sizin cevabiniz muhtemelen her ikisi de olacaktir. Trek veya baska bir marka almayi dusune bilirsiniz. Aldınız diyelim iyi ama ben bir kac yil sonra parcalarini degistiririm diye de dusunebilirsiniz. Ne olacak ne anladık bu işten sonuç olarak aklınızda hep yaa lar kalacaktır. Bir bisiklete bakarken binile bilecek şekli ile bakılmalıdır.
2.Hangi marka? Burası bence çok önemli A,B,C markası bence önemli değil önemli olan üzerindeki donanımdır. Çok iyi bir kadroyu 150-200 eu alabilirsiniz ama o fiyata malzeme alamazsiniz. Benim bakis acim da su agir gelirse ileride kadroyu degistirirsiniz. bu daha mantikli geliyor. Yine bir hatirlatma yapayim ben de bisikletimi alirken kadro agirligi 1500 gr diye okudum. Ama sonradan fark ettim ki o da kadro uzerinde furc agirligi da buna dahilmis. 250 gr furc agirligi da hesaplanmış. Corrateclerin kadro ağırlığına furç ağırlığı da dahildir. Ayrıca biraz daha ağır olmasının en önemli sebeplerinden birisi de kadro yapısıdır. Hiç bir zaman kırılmayacak bir kadroya sahiptir.

3. Bakın ben bir bisiklet binicisi olarak gerçekten sizin iyi ve hosunuza gidebilecek bir bisiklete binmenizi isterim. Bu forum sitesindeki her kes de bunu ister. Ben bu siteden yararlanarak bisiklet aldim ve de simdi cok mutluyum. Bu yuzden sizin de iyi bir secim yapabilmeniz için bunları yazıyorum.

Ne alırsanız alın bisiklete binmeyi unutmayın

saygilarimla

!!!!!! ben tersten düşünemedim, tabii yaa. sonradan parçayı değerlendirme seçeneğim de var değil mi... fikriniz için çok çok teşekkür ederim. şimdi de duke'e kaydım hafif... ya ne kadar zormuş bir bisiklet seçmek...

Ufuk Bey'in yazdıkları doğru ancak 2. madde ile ilgili olarak ufak bir hatırlatma yapmak isterim, Türkiye'de yaşıyorsanız sıfır satılık kadro bulmanız çok zordur. Ülkemizde sıfır bisiklet kadrosunun perakende satışı kanunen yasaktır.

En çok ne hoşuma gidiyor biliyor musunuz? Bisiklet Forum sitesi çok seviyeli ve çok kaliteli bir ortam. Halil Beyin de yazilarini her zaman okumuşumdur. Çok doğru ve gerçekçi buluyorum.

Konu açılmışken,

Evet, kadro olayında ülkemizde bir sıkıntı var. Ama yasak değil. Arkadaşlar ben işim gereği bu konuyu iyi biliyorum. Kadroyu satmak değil bisiklet olarak satmak yasak. Yani size kadro verirler ama faturasına bakarsanız bisiklet kadrosu veya çerçevesi yazmaz. Bisiklet yazar bu da bisikletçilerin uyanıklığıdır. Üretici olan her firma kadro satışı yapabilir.

Kısaca özetlemek gerekirse kadro satışı kesinlikle yasak değil. Kurallar o kadar da katı değil. Yedekparça olarak bisiklet kadrosu getirişse firma satabilir. İsim vermeden ben size bir kaç olay anlatayım. Geçen senelerde kadro sorunları yaşanmış ve bir çok bisikletçiye ihtar gitmiş. Kadro satışı yapamazsınız diye. Ama bu olaylar da bayağı bir abartılmış. Haa eğer firma bisiklet toplayacağım diye getirip de sonradan satıyor ise sorun çıkar ki geçen senelerde K firmasında olduğu gibi.

Bu tip oyunlar B firması ile B firmasının çıkarlarına ters düştüğü için dış ticaret müsteşarlığına şikayetlerinden dolayı oldu. Ama bu yüzden de kadro yasağı geldi. Burada hata bence K firmasınındır ki kadroyu bisiklet olarak fatura ettiler. Bu durumda da mali açıdan sorunlar yaşadılar.... işte öyle böyle

Gelelim bisiklet konusuna, bisiklete eğer profesyonel anlamda bakmıyor isen çok fazla düşünecek kafa yoracak bir şey değil. Önemli olan bu sporu yapıyor olmanızdır. Bence bir bisikletin değiştirilmesi gereken parçalarından biri de kadrodur. Ama inanın ki bisiklete bindiğiniz zaman bunların hiç birini düşünmüyorsunuz. Kadroymuş shımanoymuş bunları kafanıza takmayın. Bütçenize uygun en iyi komponentli bisikleti alın. Komponent bir bisikletin gerçek değerini verir.

Daha önce de dediğim gibi bir kadroyu uygun fiyata alırsınız ama manitou gibi bir maşayı o fiyatlara alamazsınız. Unutmayınız ki maşa her zaman daha pahalıdır. yani daha karlı çıkarır insanı. En iyi kadrolar bile D,A,B firmalarında var mesela çok da pahalı değil. Ama iyi bir amortisör 1500 eurolara kadar çıkıyor

saygilarimla

@ufuk
Selamlar Ufuk bey;
Yazınızda kadro satışı yasak değil,bisiklet olarak satmak yasak diye belirtmişsiniz.Kadro ithalatında ilk önce gözetim almak zorundasınız.Gözetim için müracaat ettiğinizde sizden ilk istenilen evrak üretici belgesidir.Dolayısıyla ben bu kadroları ithal etmek istiyorum,üretim yapacağım diye tahahütte bulunuyorsunuz.Gözetimden izin aldığınız tarihten itibaren altı ay sonrada gözetim dairesine tek tek ne kadar bisiklet yapıldı,kimlere satıldı ve stokta kaç tane var diye rapor veriyorsunuz.Eğer bu kadroları satış için ithal ediyorum deseniz hiçbir şekilde gözetim alamazsınız ve kadro ithalatı yapamazsınız.Benim bildiğim bunlar.Ayrıca hiçbir bisikletçinin yazar kasasında bisiklet kadrosu,çerçevesi gibi bir başlık olduğunu zannetmiyorum.Bir bisikletin değişmesi gereken parçalarından biriside kadrodur diyorsunuz.Yani bunun yedek parça olduğunu mu söylüyorsunuz?Aydınlatırsanız sevinirim.

@sonmez

Merhaba,

Evet eğer üretim yapacaksanız çerçeve(bisiklet kadrosu) ithal edebilirsiniz. Bunların belli bir oranı vardır. Örneğin 100 kadro getiriyorsanız bunun belli yüzdeleri vardır. %2 si defo %3 ü garanti şartları için kırılmalar vs. Gibi belli oranlarda çıktı veya atıl gösterebiliyorsunuz. Ama sadece satmak için çerçeve de getirebilirsiniz. Bu durumda sadece satabilirsiniz yani bisiklet toplayamazsınız. Çerçeve olarak getirdiğiniz parçaları bisiklet olarak toplayıp fatura ettiremezsiniz bu durumda kanunen bir hata yapmış olursunuz.
Yazar kasalar benim bildiğim ayarlanabiliyor. Yani her türlü malzemeyi ayrlayabiliyorsunuz. İsterseniz Kadro isterseniz bisiklet isterseniz de jant teli olarak gösterebiliyorsunuz. Bu size kalmış bir olay. Zaten yazarkasaların amacı hızlı bir şekilde ürünü faturalamaktır. Normal faturada açıkça yazabilirsiniz ama yazarkasada sadece kapsayan düğmeye basabilirsiniz. Örneğin iç lastik sattıysanız yedek parça, tayt sattıysanız giyim gibi. Ama kadro için de veya eldiven için de bir kısım ayırabiliyorsunuz. Hangi yazarkasayı kullanıyor iseniz servisi çağırmanız yeterli olacaktır. Onlar çok kısa bir zamanda bu işi yapabiliyor diye biliyorum.

Gözetim konusuna gelince ülkemizde bir çok ürün TSE ye tabi ve de Gözetim Belgesi Almak zorundasınız. Sizin de dediğiniz gibi gözetim belgesinin amacı zaten getirdiğiniz ürünün raporudur. Bu da en çok çin mallarında geçerlidir. Eğer ürününüzü Çin'den getirdiyseniz (Ülkemizde Çin malları kotaya tabi olduğundan) bundan dolayı bir rapor istenir. Raporun istenmesi gayet normaldir. Çünkü bu raporlar istatistiklerde kullanılır. Ayrıca gözetim belgesi 6 ay değil ürün geldikten hemen sonra 15 gün içerisinde geri verilmelidir. Bakın eğer nasıl ve ne amacla ithal ettiğinizi belirttiyseniz ve de aynen usulune göre satış veya montaj yaptıysanız dı ticaret sizden bu raporu ister. Yineliyorum devletin rapor istemesi kadro satışının yasak olduğunu göstermez.

Önemli bir nokta var. Eğer X markası olarak bir kadro getirdiniz ve de bunu montaj yapmak amacı ile getirdiniz. Montaj yapmak zorundasınız baska hiç bir sey yapamazsınız. Satamazsınız vs. Deponuzda tutabilirsiniz. Ama bu durumda rapor vermek zorundasınız.eğer satarsanız veya sattırırsanız. Yani bir bisiklet mağazasında. Ciddi anlamlarda cezalar ödersiniz. Hemen hemen her bisikletciye gecen yıllarda uyarı gitmiş. Yine aynı şekilde bir uyarı gideceğini sanmıyorum. Yaklaşık bisiklet kadrosu başına 974 YTL lik bir cezayı işlem yapılıyor.

Özetlemek gerekirse dış ticaret müsteşarlığına bisiklet kadrosu getirip satacağım diye bir başvuruda bulunursanız bir sorun olmaz. Ama getireceğiniz kadronun belli bir sayıyı aşmayacak ve de belli bir fiyatın altında olmayacak durumda olması gerekiyor. Yani kota uygulaması.

saygılarımla...

Ufuk Bey;
Anladığım kadarıyla kanunları ve prosedürü iyi biliyorsunuz.Bu yolların hepsinin denendiğinden emin olabilirsiniz.Ama ülkemizde maalesef herşey kanunlardaki gibi kolay değil.Bu olay sizinde söylediğiniz gibi sadece B firmasıyla K firması arasında değil.Bu olay tekelleşmiş birkaç firmayla,idealist bazı küçük firmalar arasında.Yüzde yüz haklı olduğunuz konularda bile önünüze öylebir engeller konuluyorki apışıp kalıyorsunuz.Bisiklet montaj olayı Yedek parça veya lastik getirip satmak gibi değil.Komplike bir olay.Kadrosundan tutun.jantı,maşası,selesi,furş takımı,lastikleri,elçiği, ve daha bir sürü aksam.Bunların hepsinin aynı anda elinizde olması gerekiyor.Bir parçanızın gümrükte bir ay takılması demek ürünün bir ay gecikmesi demek.Sezonluk işlerde bir ay büyük bir zaman.Belki B firması için bu süre çok önemli değil ama K firması gibi firmalar için çok ciddi maddi sıkıntılar demek.Burada madem gücünüz yok neden bu işlere giriyorsunuz diyorsanız belki haklılık payınız vardır.K firmasının bisikletleri eğrisiyle doğrusuyla Türkiye bisiklet pazarında gerçek bir devrimdir.Belki siz,belki bir yakınınız da K markalı bir bisiklete binmektedir.Yüzde olarak büyük bir çoğunlukta bu bisikletten memnundur.Bizim için önemli olanda budur.Dün Türkiye şampıyonasında K firmasının bisikleti birinci oluyorsa, dereceye girebiliyorsa biz zahmetimizin karşılığını fazlasıyla alıyoruz.Bizin için önemli olan bunlar.Benim istediğim B firması gibi firmaların K firması bu olusuzluklara rağmen bunu başardıysa biz daha iyisini başarmalıyız demesidir.İlerlemek anca öyle olur.Araya bir iki hatırlı arkadaş koyarak değil.
Evet Ufuk bey,daha bir sürü şey var ama bunları burada değilde inşallah bir ara yüz yüze konuşabiliriz.
saygılarımla,

Beyler kusura bakmayin, ben ancak isyerimden nete baglanabiliyorum, onun icin konuyu takip edemedim. anlasilan, konu baska boyuta tasinmis... ama yine de faydali bilgiler var, hepinize tesekkur ederim.
ben hala karar veremedim bu arada. su an trek'in toplam agirligi konusunda bilgiler aramaktayim. su an corratec'i alacakmisim gibi his var icimde, hayirlisi bakalim

@ufuk
merhaba bende yeni bisiklet almayı düşünüorum senin bilgilerinden sonra corratec e bakıorum yalnız duke ve extrem modelleri arasındayım aralarında 100 milyon fark var senin degerlendirmelerini bekliorum tesekkur ederim... baktıım bisikletler trek 6500, kronxc4000 LX, ve corratec modelleri...

Merhaba beykan bey, ben de size bir sey sormak istiyorum, duke ile extrem arasinda 200 euro fakrk yok mu?

@SargonOfakkaD
evet oyleydi gecen deltabike'ın sitesine girdim 50 euro fark vardı. indirime girdi diye dusundum şimdi tekrar baktım kaldırmışlar eger almayı düşünürsem konuşucam artık ama genede extrem i duke tercih etmelimiyim bilmiorum fiyat farkı 200 euro eder mi? degermi şimdi kafamda bu soru var!