Scudo Sports

Trans Toroslar Etap 1 (Eğirdir-Antalya)

felixyakuza

Daimi Üye
Kayıt
20 Ağustos 2017
Mesaj
263
Tepki
2.762
Yaş
32
Şehir
SİNOP
İsim
Yaşar Kemal
Başlangıç
2010—11
Bisiklet
Carraro
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Herkese merhaba. Daha önce tur bisikletim ile 2 kez otoyollardan (Isparta-Antalya ve Burdur-Antalya karayolları) geçmiş olduğum Toros dağlarını , dağ ve köy yollarından geçme projesi uzun zamandır zihnimi meşgul ediyordu. Bunda üniversite yıllarımda Isparta'da bulunmam ve akabinde 4 yıl kadar Alanya'da yaşamamın etkisi büyük. Güneydoğu Anadolu'dan başlayıp ta Batı Akdeniz'e kadar uzanan bu sıradağlar benim için her daim büyülü olmuştur. Gel zaman git zaman bunu bir proje haline dönüştürüp; Kahramanmaraş-Adana , Niğde-Adana , Karaman-Mersin , Mersin-Alanya , Isparta-Antalya, Burdur-Antalya şeklinde dağ yollarından, Antik dönem şehirlerini barındıran Kilikya, Pamfilya ve Pisidia bölgelerinden , kanyonlardan , şelalelerden , geçitlerden geçen rotalar oluşturdum ve bunu zamana yaydım. Bu projemin ilk durağı Eğirdir-Antalya etabı oldu. Uzun girizgaha sabrettiyseniz buyurun başlayalım :)

2021 Kurban bayramı tatilini fırsat bilerek part-time turcu ruhuma büründüm. Bisikletimi(Şükran) cuma günü mesai çıkışı Kayseri otogarına sürerek tura startı verdim.
20210716_172357[1].jpg
Klasik otobüs kaptanı ve muavinle çirkefleşip para ödemeden bisikletimi yerleştirdikten sonra cumartesi sabah Eğirdir'de olacak şekilde yola çıktık. Arkadaşım Barış ise Eskişehirden Eğirdire gelerek turda bana eşlik edecek.

1. Gün

Sabah 05.00 gibi Eğirdir'e ulaştım. Hava yeni aydınlanıyordu. Hızlıca bisikletimi kurup gün doğumu için Eğirdir'deki yarımada tarafına doğru sürdüm.
20210717_051957[1].jpg20210717_051727[1].jpg20210717_063023.jpg20210717_070259.jpg
Barış gelene kadar hamakta uzanıp dinlendim. Yola çıkmamız saat 09.00'ı buldu. Konya istikametine doğru sürdük. Kovada Gölü yol ayrımına kadar bölünmüş yolun emniyet şeridinden 5 km yol aldık. Kovada sapağından köy yollarına giriş yaptık. Barış'ın yüklü-kamplı ilk bisiklet turu idi. Onu bıktırmadan keyif alması sağlamak , arkadaşımla güzel paylaşımlar yapmak öncül hedefimdi. Bu yüzden zamana takılmadan tıs tıs bol molalı sürüşümüze başladık.20210717_095450.jpg
Soğuk asfalt ve tek şerit yolda meyve ağaçlarından ödünç elma-şeftali-erik(erik konusuna tekrar değinilecek :( ) alarak kimi zamanda köylülerin ikram ettiği meyveleri yiyerek keyiflice yol aldık. Hava çok sıcaktı , öğle vakti geldikçe sıcak etkisini artırıyordu. Neyse ki rota hep ağaç hep orman , sığınılacak bir çeşme bir gölge bulmakta zorluk yaşamadık.
20210717_125333.jpg

İlk hedefimiz olan Kovada gölüne ulaştık. Gölün hemen girişine bir kulübe koyup bisikletli girişe 8-TL isteyen ve içeride ekstra hiçbir şey vaat etmeyen ablalara teşekkür edip-(Yer mi lan Anadolu çocuğu)- 1 km ileriden göl kenarında çok şirin bir yer bulup öğle yemeği molası verdik. Saat 17.00'ye kadar burada havanın serinlemesini bekledik. Yemek noktasında Yaylanın hazır yemek ürünlerini tercih ettim, tadını güzel buluyorum. Yanımda ocak-tüp ve tencere vardı sadece. Tur boyunca yemekleri ısıtıp yedik , çok pratik oldu.
20210717_125743.jpg
Kovada Gölü çok güzel bir lokasyon , çevresinde bir kaç alabalık restoranı var. Henüz bozulmamış diyebiliriz. Girişte otobüsten ayrı şahıstan ayrı para alan işletme göl çevresinde banklar ve bir kuş gözlem noktası sunuyor. Zamanında henüz işletme yok iken kamp attığım çevresini gezdiğim bir yer olduğu için tesise para ödemedim.
20210717_174823.jpg
Sıcaktan olduğunu tahmin ettiğimiz ağustos böceklerinin yüksek desibelli sesleri arasında yola döndük. Kovada gölünü geçtikten sonra Yeniköy istikametinde ilk ciddi tırmanışlar başladı. Yol ormanların içinden gidiyordu , çam, çınar , kestane bir çok tür vardı.IMG-20210717-WA0049.jpgIMG-20210717-WA0033.jpeg

Bizi biraz sallayan rampaları atlatıp Yeniköy'e ulaştık. Ufaktan yayla köyleri tadını almaya başladık. Köydeki camii çeşmesinde suları takviye ve dut ağacından nemalanma zamanı.
20210717_183826.jpg
Yeniköy devamında Karadiken köy çıkışında yol ayrımına geldik. Sağa dönersek yazılı kanyon-Çandır devamında Isparta-Antalya karayolu vardı. Yazılı kanyon ve Sütçüler'i daha önce ziyaret etmiştim. Hür adam şiirinin kattığı felsefe ile birlikte kanyon içerisindeki St. Paul rotasının patikaları güzel. Tavsiye olunur. Rotamız olan sola dönüp tırmanışa devam ettik.
20210717_185925.jpg

Tırmanış bir noktada bitti ve eğimi güzel bir iniş başladı. İnerken ormanın iç kısmında bir hareketlenme gördüm ve durdum. Hemen 15-20 mt uzağımda torosların dağ keçileri vardı. Video ve fotoğraf aldım. Bu hayvanları doğal habitatında görmek beni çok mutlu etti. Köylülerden bu güzelim hayvanların cezası olmasına rağmen kimi barbar insanlarca avlandığını üzülerek öğrendim. Fotoğrafta görmek zor , kamufleler. Orta kısımdalar.
20210717_191027.jpg

İniş çıkışlarla Boğazköy'e ulaştık. Yoldan geçen minik dostlarımızı ezilmekten kurtardık.
20210717_195449.jpg
Hava kararmaya yakındı , kamp yeri bakmaya başladık. Köy çıkışında Sağrak Köyüne varmadan müsait bir yer bulduk. Kampımızı kurduk. Yola yakın ama yoldan görünmeyen, evlere uzak , ateşimizin görünmeyeceği ve çeşmeye yakın. Turcu daha ne ister :)
20210717_203317.jpg
Yemek-çay-ateş faslını tamamlayıp günü noktaladık.

(link) (link)

IMG-20210725-WA0012.jpg

Devamı gelecek. Vakit ayırdığınız için teşekkürler.
 

Dosyalar

  • 20210717_174952.jpg
    20210717_174952.jpg
    75,7 KB · Okunma: 6
Scudo
Kovada yazınca aklıma Melikler kamplarım geldi. Tadı damağımda kaldı ama artık mümkün değil. "Ah ulan Melikler ah!"
Keyifle okudum, devamı için beklemedeyim 🤝
 
  • Beğen
Tepkiler: felixyakuza
"Part time turcu ruhu" hoşuma gitti. :)

Kazasız ve keyifli turlar

five
 
  • Beğen
Tepkiler: felixyakuza
Teşekkür ederim :)
 
Devamını merakla bekliyorum. Elinize sağlık.
 
  • Beğen
Tepkiler: felixyakuza
Köy yollarinda kampli tur yapan sayisi artiyor.👍 Takipteyim.
 
Tekrar merhaba herkese..

2. Gün

Geceyi çakal sesleri eşliğinde uyuyarak geçirdik, seslerini duymak bu güzel canlılara yakından şahit olmak çok güzel bir duygu. Hava aydınlandı. 06.30 gibi toplanmaya başladık. Önümüzde sert tırmanışlar bizi bekliyordu. Gün doğumu ile birlikte geceyi geceyi geçirdiğimizin yerin ne kadar güzel olduğunu tekrar farkettim. Kamp alanımızdan çıkmadan bir kare fotoğraf dağlara doğru...
20210718_071117.jpg20210718_071323.jpg
900'lü rakımlardan start aldık. Sabah bomboş köy , yolu gün doğmuş ama güneş henüz dağların ardında , yaz sabahı serinliği üzerimizde. Fıtı fıtı tırmanmaya koyulduk. İlk durak Sağrak köyü. Köyde Alamancı köyü havası var. Bizim orada yurtdışı gurbetçilerine böyle deriz. Evler panjurlu , çoğu evin önünde yurtdışı plakalı araçlar. Köy içinde gezinen 3 5 yaşlıya Tanrı selamı tırmanışa devam... Sağrak köyünün çıkışında Adada tabelasını görüp sağa dönüyoruz , yine çok tatlı bir yol.
20210718_081647.jpg
Yolda sabahın erken saatinde yürüyüş yapan genç bir arkadaşa denk geliyoruz. İstanbuldan nenesine köy ziyaretine gelmiş, sabah serinliğini fırsat bilip Adada'ya yürüyor. Rampada bize de mola oluyor inip birlikte yürüyoruz sohbet ederek. Gelelim Adada'ya. Yine ne söylesek az , antik kenti merak eden tarihini öğrenir araştırır. Konu o değil. Konu St. Paul yolu üzerinde bulunan , hristiyanlar tarafından her sene bolca ziyaret edilen, yerli-yabancı turist çekme potansiyeli olan bu eserlerin , anıt mezarların , kesme taşlara kazınan yazıtların sütunların kendi haline terk edilmesi. Üzücü bir durum. Bulan ortaya çıkaranlar da 1880lerde yine yabancılar. Üzerinde durulsa Aspendos , Hierapolis olabilirmiş. Ayakta kalan bir çok yapı var , amfi-tiyatronun bir kısmı agoradan kısımlar. Ormanın iç kısmında tamamı gün yüzüne henüz çıkarılmamış tiyatro. Her şeye rağmen kitaplardan okuduğumuz sayısız medeniyete ev sahipliği yapan topraklarda olmak güzel.

Antik kenti dolaşırken güvenliğine bakan oralı bir abi geldi. Onunla tanıştık , tur boyunca uzaktan tek kare fotografımızı o çekti. Gelin dedi şurada bir erik ağacı var , yersiniz 1 2 tane. Sabah kahvaltısı yapmamış , üzerine km km tırmanmış bir 2 bedevi 1 kg erik yedik sanırım :D sonrası malum. Siz yemeyin aç karnına. :)
WhatsApp Image 2021-07-27 at 21.28.41.jpegWhatsApp Image 2021-07-27 at 21.30.22.jpeg

Adadan ayrıldık. Güzel yollardan devam ediyoruz. Yolumuz kimi yerde yine Kate Clow ablamızın işaretlediği (Likya yolu gibi) St. Paul yolu ile kesişiyor.
20210718_092817.jpg
Yeniköy'e doğru giden yolda yayla manzaraları arasında ilerledik. Uzun düzlükler vardı ve bolca büyükbaş hayvan. Torosların bu yayla köylerinde Afgan aileler ve çobanlar ile karşılaştık. Son yıllarda giderek artan şekilde. Konu ile ilgili yorumu herkesin kendi vicdanına bırakıyorum. Köy yolları güzel manzaralar sunmaya devam ediyor. Biz kendimizi Yeniköy camii tuvaletine darın atıyoruz :D
20210718_094047.jpg
Yeniköyden sonra tırmanışlar ah tırmanışlar. Önce stabilize sonra bozuk bir toprak yol. Tırmanırken gördüğümüz yılkı atları. Çam ağaçları altındaki molalar. Yola devam.
20210718_103401.jpg20210718_105657.jpg20210718_111012.jpg

Orman yolumuz birkaç km sonra Kuzca-Kasımlar yoluna bağlandı. Bu yol daha iyi , soğuk asfalt. Tırmanışlar bizi epey yordu , hava ısındı derken bir yanda dedegöl dağları diğer yanda Tota dağı. Seyrine doya doya 1600mtlere varıp tur içindeki rakım zirvemizi yaptık. Zirvede Allahın adamının yaptığı çeşmede suları ikmal ettik. Zirveden fotoğraflar.. Arkamızdaki Dedegöl dağları. Orada bir yerde Melikler yaylası gizli , Ağustos için sözleştik, geleceğiz meteor yağmurlarına. Türkiye'nin en karanlık noktalarından biri. Gökyüzü severlere duyurulur.
20210718_134826.jpg
20210718_134934.jpg

Kasımlara kadar upuzuuun bir iniş. Tırmanışın meyveleri. Kasımlar köyünde soda takviyesi. Yola devam.
20210718_151411.jpg
Kasımlar köyünün çıkışında Kasımlar kanyonu görünüyor ve çok güzel. Aşağıda nehir kenarına kadar iniş sonrasında Kesme rotasında çok çok tatlı bir orman yolu.
20210718_151600.jpg+20210718_152134.jpg

Kasımlardan sonra Köprüçay nehrine merhaba dedik , rota İbişler üzerinden Kesme Köyü. Bu yol üzerinde tabelası dahi olmayan tatlı bir restoran-ev'de lezzetli balıklar yedik. Yemekten çok teyzeden dinlediğimiz hikaye , ömür dediğine ne sığar sorusu , yemekten sonra bizi uzun süre sessiz bıraktı. Barış kendi halinde düşüncelerde ben kendi halimde bir süre sürdük hem yola hem içimize. Kesmeye varmadan birkaç kare daha..
IMG-20210727-WA0069.jpg
IMG-20210727-WA0078.jpg

Kesme'ye Kasımların tersine tırmanış ile girdik. Köy bakkalına vardığımızda Barış'ın şekeri düşmüştü canı kavurma çekmiş et çekmiş ve gözü kararmış şekilde bunu da alalım şunu da alalım et alalım tavuk kızartalım modunda saldırıya geçti :) onu durdurmaya çalışırken bakkal emmi 200 kişi gelecek buraya motorcular dedi. Onları görüp görmediğimizi sordu. Ben de muhtemelen ters yönlerden ilerliyoruz karşılaşmadık cevabını verdim. Köyü çıkıp kamp atacaktık artık neresi olursa. Köyden aşağı sallandık derken yol kenarında yüzlerce kişi , motorlar arabalar vs. El ettiler gittik. Yemek çıkarmışlar. Bilin bakalım ne ? Et kavurma-pilav-helva-ayran. Nasıl yediğimizi hayal gücünüze bırakıyorum. Konya-Beyşehirden gelen Huğlu Motosiklet grubu antalya-ısparta şeklinde bizim rotamızın tersini yapıyorlarmış. Teşekkür edip yola devam ettik. Daha doğrusu inişe , Kesme Kanyonu boyunca sallandık aşağıya. Burası olmaz , yola yakın , zemin kötü vs derken rüya gibi kamp yeri bulduk, Günü noktaladık. Turun en zor günü idi. Çokça tırmanış yapmıştık. Yemek-ateş-çay ve minikler uykuya modu. Bol yıldızlı gökyüzü ve yabanın sessizliği altında...
1626630625284.jpg
20210718_221042.jpg

Vakit ayırdığınız için teşekkürler. Devamı gelecek...

Strava kayıtları : (link) - Strava profil : Yaşar Kemal Coşgun.

IMG-20210725-WA0013.jpg
 
Müthiş bir rota. Sabirsizlikla bekliyorum.👍
 
  • Beğen
Tepkiler: felixyakuza
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy
Elinize sağlık. Diğer bölüm daha da heyecanlı olacak gibi. Merakla beklemeye başladım tekrar.
 
3. Gün

Gece güzelce dinlendik. Sabah erkenden toplanıp yola koyulduk. Bu sefer uzun bir rampa inişi ve güzel manzaralarla başladı.
20210719_070123.jpg20210719_071022.jpg

Tek tük yayla evlerinin , meraların yanından geçtik. İniş çıkışlı yollarla Yeşilbağ köyüne doğru yollandık. Yollarda çoban köpekleri eksik olmuyor ancak siz sakin kalınca onlar da sakin oluyor. Herhangi bir problem yaşamadık.

Yoldan manzaralar...
20210719_071030.jpg
20210719_071212.jpg
20210719_072217.jpg

Artık son kez 1000'li rakımlara selam verdik. Yeşilbağa az kaldı.
20210719_075127.jpg
Yeşilbağ köyünde suları tazeledik. Artık iyiden iyiye iniş başladı , sürekli rakım kaybediyoruz. Hava çok sıcak. Torosların güney yüzüne geçmenin etkisi, nem kendini hissettiriyor. Öğle saatlerinde hep 42-43 dereceler...
20210719_080229.jpg

İnişler ile Köprülükanyon Milli park girişine kadar geldik. Buradan sağa devam edersek gaziler köyü sonrası Tazı kanyonu. Yine aynı yönde Selge antik kenti de var. Oraya daha önce gidip kamp yapmıştık. Görmeyenlere şiddetle tavsiye edilir. Biz sola dönüp Beşkonak rotasına doğru devam ettik.
20210719_111553.jpg

Rota ağırlıklı olarak iniş ancak sıcak bizi çok zorluyor. Sık sık mola veriyoruz. Şapka olmasa güneş bayıltabilir ,o derece. Yol üzerinde karpuz satan köylülere denk geliyoruz. Yanında çeşme, söğüt ağacının altı. Hemen kurulduk. Koca karpuzu gömdük bir güzel :D
20210719_114926.jpg

Yolda buzdolabına hayrat yapılmış çeşme bulduk. Ne sevaplar kazandın bunu yapan ademoğlu bir bilsen :)
IMG-20210719-WA0008.jpeg
IMG-20210718-WA0024.jpeg

Bir sonraki durak Köprülü Kanyon. Aşağı indikçe yolda trafik artıyor. Köprülü kanyona vardık. Her taraf Arap+Rus turist dolu. Safari araçları, tur otobüsleri. Düz vatandaş turistlerle tur otobüsçüleri yol kavgasında. Daracık yolları sırf turistler görsün diye trafiğe açan zihniyet. Meşhur taş köprünün araçlardan görünmez hale gelmesi. Kendimize uzak bir köşeyi zor bulduk. Nehire girip buz gibi suda serinledik. Rafting yapanları izledik. Kanyonun içindeki ağaçlık bölge yöre halkı tarafından mangal mekanı olarak kullanılıyor. Çevreyi ve durumu az çok tahmin edersiniz. Çöp, mangal kalıntıları, keşmekeş... Sonra niye zırt pırt yangın çıkıyor. Acaba neden ?

Köprülü kanyondan bazı fotoğraflar...

20210719_135638.jpg20210719_135750.jpg20210719_135926.jpg20210719_154305.jpg
IMG-20210719-WA0014.jpeg

Dinlenceden sonra Beşkonak'a devam. Bir köy bakkalında mola. Veresiyeden canı yanmış belli. :)
20210719_170839.jpg

Kamp yeri bakınarak ilerliyoruz. Planımızın önünde olduğumuz için iyice saldık geze geze dura kalka gidiyoruz. Rampa aşağılarda herkes kendi aleminde. Tırmanışlarda şarkılar türküler söylüyoruz. Beşkonak- Sağırin arasında nehir kenarı tatlış bir yer buluyoruz. Derede oyalanıyoruz. Duş alıyoruz, kıyafetler yıkanıyor. Çay demliyoruz. Sohbeti demliyoruz bir yandan.
20210719_182758.jpg20210719_184901.jpgIMG-20210719-WA0034.jpg

Hemen yakınında ormanda kamp kurduk. Sessizlik , orman örtüsü, Gece lambası şeklinde çıkan dolunay. Dibimizden geçip hem bizi hem kendini korkutan domuzcuklar. Nemden bir süre uyuyamadık. Havanın serinlemesi gece 02.00'ı buldu. Rahatça uyuduk, dinlendik.
IMG-20210720-WA0014.jpg
IMG-20210725-WA0014.jpg

Strava verileri. (link)

Vakit ayırdığınız için teşekkürler. Devamı gelecek :)
 

Dosyalar

  • 20210719_184633.jpg
    20210719_184633.jpg
    101,4 KB · Okunma: 3
Son düzenleme:
3. Gün

Gece güzelce dinlendik. Sabah erkenden toplanıp yola koyulduk. Bu sefer uzun bir rampa inişi ve güzel manzaralarla başladı.
270797 dosyayı görüntüle270798 dosyayı görüntüle

Tek tük yayla evlerinin , meraların yanından geçtik. İniş çıkışlı yollarla Yeşilbağ köyüne doğru yollandık. Yollarda çoban köpekleri eksik olmuyor ancak siz sakin kalınca onlar da sakin oluyor. Herhangi bir problem yaşamadık.

Yoldan manzaralar...
270799 dosyayı görüntüle
270800 dosyayı görüntüle
270801 dosyayı görüntüle

Artık son kez 1000'li rakımlara selam verdik. Yeşilbağa az kaldı.
270802 dosyayı görüntüle
Yeşilbağ köyünde suları tazeledik. Artık iyiden iyiye iniş başladı , sürekli rakım kaybediyoruz. Hava çok sıcak. Torosların güney yüzüne geçmenin etkisi, nem kendini hissettiriyor. Öğle saatlerinde hep 42-43 dereceler...
270804 dosyayı görüntüle

İnişler ile Köprülükanyon Milli park girişine kadar geldik. Buradan sağa devam edersek gaziler köyü sonrası Tazı kanyonu. Yine aynı yönde Selge antik kenti de var. Oraya daha önce gidip kamp yapmıştık. Görmeyenlere şiddetle tavsiye edilir. Biz sola dönüp Beşkonak rotasına doğru devam ettik.
270805 dosyayı görüntüle

Rota ağırlıklı olarak iniş ancak sıcak bizi çok zorluyor. Sık sık mola veriyoruz. Şapka olmasa güneş bayıltabilir ,o derece. Yol üzerinde karpuz satan köylülere denk geliyoruz. Yanında çeşme, söğüt ağacının altı. Hemen kurulduk. Koca karpuzu gömdük bir güzel :D
270807 dosyayı görüntüle

Yolda buzdolabına hayrat yapılmış çeşme bulduk. Ne sevaplar kazandın bunu yapan ademoğlu bir bilsen :)
270817 dosyayı görüntüle
270816 dosyayı görüntüle

Bir sonraki durak Köprülü Kanyon. Aşağı indikçe yolda trafik artıyor. Köprülü kanyona vardık. Her taraf Arap+Rus turist dolu. Safari araçları, tur otobüsleri. Düz vatandaş turistlerle tur otobüsçüleri yol kavgasında. Daracık yolları sırf turistler görsün diye trafiğe açan zihniyet. Meşhur taş köprünün araçlardan görünmez hale gelmesi. Kendimize uzak bir köşeyi zor bulduk. Nehire girip buz gibi suda serinledik. Rafting yapanları izledik. Kanyonun içindeki ağaçlık bölge yöre halkı tarafından mangal mekanı olarak kullanılıyor. Çevreyi ve durumu az çok tahmin edersiniz. Çöp, mangal kalıntıları, keşmekeş... Sonra niye zırt pırt yangın çıkıyor. Acaba neden ?

Köprülü kanyondan bazı fotoğraflar...

270808 dosyayı görüntüle270809 dosyayı görüntüle270810 dosyayı görüntüle270811 dosyayı görüntüle
270818 dosyayı görüntüle

Dinlenceden sonra Beşkonak'a devam. Bir köy bakkalında mola. Veresiyeden canı yanmış belli. :)
270812 dosyayı görüntüle

Kamp yeri bakınarak ilerliyoruz. Planımızın önünde olduğumuz için iyice saldık geze geze dura kalka gidiyoruz. Rampa aşağılarda herkes kendi aleminde. Tırmanışlarda şarkılar türküler söylüyoruz. Beşkonak- Sağırin arasında nehir kenarı tatlış bir yer buluyoruz. Derede oyalanıyoruz. Duş alıyoruz, kıyafetler yıkanıyor. Çay demliyoruz. Sohbeti demliyoruz bir yandan.
270813 dosyayı görüntüle270815 dosyayı görüntüle270819 dosyayı görüntüle

Hemen yakınında ormanda kamp kurduk. Sessizlik , orman örtüsü, Gece lambası şeklinde çıkan dolunay. Dibimizden geçip hem bizi hem kendini korkutan domuzcuklar. Nemden bir süre uyuyamadık. Havanın serinlemesi gece 02.00'ı buldu. Rahatça uyuduk, dinlendik.
270821 dosyayı görüntüle
270820 dosyayı görüntüle

Strava verileri. (link)

Vakit ayırdığınız için teşekkürler. Devamı gelecek :)
Şu güzellikleri görünce yanan ormanlar için bir kez daha kahroluyor insan,ama şunuda anladım ki acı gerçek,biz sadece bisiklet sürüyoruz! spor yada performans sonuçta sadece bisiklet sürüyoruz! Ama bu bisiklet sürmek değil bambaşka bir şey bu doğayı hissetmek.Tekerinize taş değmesin kardeşim.
 
Samimi anlatım ve muazzam görseller için teşekkürler..Emeğinize ve ayağınıza sağlık..
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: felixyakuza
Bin rakımdan inerken drop barlı bisikletle fren yapmak sizi zorlamadı mı üstelik yüklü. Kendi tecrübemden bahsedeyim. 2-3 yıl evvel 1250 rakımlı kocadağa tırmandım. İniş kolay olacak sanıyordum fakat triban 500 ile drop bar frenlere asılmaktan ellerime ağrılar girdi, tırmanırken olduğu gibi inerken de zaman zaman yürümek zorunda kaldım üstelik bisiklet de yüksüzdü.
 
Şu güzellikleri görünce yanan ormanlar için bir kez daha kahroluyor insan,ama şunuda anladım ki acı gerçek,biz sadece bisiklet sürüyoruz! spor yada performans sonuçta sadece bisiklet sürüyoruz! Ama bu bisiklet sürmek değil bambaşka bir şey bu doğayı hissetmek.Tekerinize taş değmesin kardeşim.

Çok teşekkür ederim , ömrümüz varken sindire sindire görmek yaşamak hissetmek gayemiz :)
Samimi anlatım ve muazzam görseller için teşekkürler..Emeğinize ve ayağınıza sağlık..

Teşekkür ederim :)
Bin rakımdan inerken drop barlı bisikletle fren yapmak sizi zorlamadı mı üstelik yüklü. Kendi tecrübemden bahsedeyim. 2-3 yıl evvel 1250 rakımlı kocadağa tırmandım. İniş kolay olacak sanıyordum fakat triban 500 ile drop bar frenlere asılmaktan ellerime ağrılar girdi, tırmanırken olduğu gibi inerken de zaman zaman yürümek zorunda kaldım üstelik bisiklet de yüksüzdü.

Herhangi bir sorun hissetmedim açıkçası , v fren kullanıyorum frenleme yeterli idi :)
 
4. ve son gün
Son güne uyandık. Çadırı ve malzemeleri toplayıp yola çıktık.
IMG-20210720-WA0012.jpg
IMG-20210720-WA0006.jpg
IMG-20210720-WA0005.jpg
Hava çok ısınmadan Serik veya belek e ulaşmak istiyorduk. Aynı zamanda kurban bayramının ilk günü olduğu yolda trafik yoğundu. İniş çıkışlarla Sağırin köyüne ulaştık. Artık düzlükte ilerliyorduk. Aspendosa giden kestirme bir yol vardı oradan gitmeyi planlıyorduk. Sapağı kaçırdık 3 km kadar rampa çıktıktan sonra hatayı farkettik. Geri dönüp tatlı bir yola girdik. Yolda çeşme başında kahvaltı-çay molamızı verdik.
20210720_102822.jpg

Kahvaltı sonrası sloganımız , YTBKY idi. (Yaşasın Tam Bağımsız Köy Yolları).
Şehir merkezlerine yaklaştıkça artan trafik, gürültü ve tehlike. Köy-dağ yollarının ne bulunmaz nimet olduğunu tekraren anlamış bulunuyoruz.

Aspendos'a giden yoldan fotoğraflar..
20210720_114146.jpg

IMG-20210720-WA0009.jpg

12.30 gibi Aspendos'a vardık. Tahminimden daha kalabalıktı.13.30da açılacak dendi. Bekledik. Ve sonunda içerideyiz. Yerli-yabancı turistler derken amfi tiyatroda operaya denk geldik. :) Video boyutundan dolayı ekleyemedim. Aspendostan fotoğraflar , sıcağın etkisi yüzümüzden belli oluyor...
20210720_132845.jpgIMG-20210720-WA0024.jpeg

Aspendosu gezdikten sonra Serik'e doğru sürüyoruz. 250 km'nin ardından yeniden otoyollara geldik. Hiç özlememiştik :)
20210720_144320.jpg
20210720_144714.jpg

Öğretmenevinden yer ayırıp turu Serik'te noktalıyoruz.

Strava verileri : (link)
IMG-20210725-WA0015.jpg

Tur yazısının bu son gününü zorlanarak yazdım , gezip gördüğümüz Kovada gölü Kanyon çevreleri ve dağlarda yangınlar çıktı. Durdurulamadı hala , ben bunları yazarken onlarca yerde yangın devam ediyor. Yakın zamanda şahit olduğum bu güzelliklerin yok olduğunu görmek bilmek kahrediyor beni. Umarım doğa yaralarını sarabilir. Sözün bittiği yerdeyiz.

Okuduğunuz , zaman ayırdığınız için teşekkürler. Bu bölgede tur yapmak isteyenlere umarım ışık olur, fikir verir bu yazılar.
Sağlıcakla kalın.
 
Geri