Scudo Sports

Trans Doğu Karadeniz (TDK) 2012 (8 etap) 2. etap: Taşköprü-Uzungöl

aynı rota derken benim 2. gün rotasını kastetmiyorsun değil mi? Senin son turda çıktığın ve bu video'da görünen çıkış en üstteki rotanın işaretlendiği görüntüde soldaki sarı yol üzerinde. Ben Soğanlıya çıkmamış inmiştim resmen bu turda :)
Geçerken farketmişsindir harabe bir binayı geçtikten sonra levhanın yakınından sola bir yol ayrılıyor. Ben o yoldan gelip yokuşun bittiği noktadaki Uzungöl tabelasını izledim. + şeklinde bir kavşak orası, ben yatay çizgiyi geçtim, motorcu ve sen dikey çizgiyi :)

bir taraftan da videoyu izliyorum da çok şanslı olduğumuzu bir kere daha belirtmek gerek. Eleman sağlam yağmur yiyor daha geçide çıkmadan üstelik, arkada ne olacak acaba :)
 
Scudo
gerçekten tüm yazıları okumaya gayret gösterdim. anlatım çok çok iyi daha ne olsun. o yüksekliklerde o perfonmansa sadece pes denir. ayaklarına sağlık diyorum
 
  • Beğen
Tepkiler: delibalta
Onun motoru var bir şekilde aşar ama :) vay bizim halimize fakat her şeye değer yahu :)

Dolu yiyince nasıl bir his ve şekil oluyor onu merak ediyorum :)
 
@SerkanNamazcı

Yıllar önce berbat bir havada Larhandan çıkıyordum, planım arkaya aşıp biraz olsun kurunmaktı. 2000 m civarında iki motorcuya rastladım, hemen durdular. Ben böyle dizden kesik kot, tişört ve şapka ile ıslak ve çamur halde durakladım. Yedek tişörtüm poşete sarılmış gidonun altında kablolara tutturulmuş. Başka birşey yok.
- bununla mı çıkıyorsun?
- sorma, motorunu çaldılar geçen.
- çıkabilecek misin? (geçit 2400 metrede, epey dik son kısım)
- çıkarım, 400 m kaldı zaten.
- (hafif üzülerek) ya epey yol var, 400 m falan değil.
- irtifa anlamında.. arka güneş miydi?
- sorma yaa. yanıyor Torul'un oralar, bura ne böyle.
- ohh iyi.
- !? hadi tutmayalım seni, üşüme.
- iyi yolculuklar. diye uğurladım iki motorcuyu. sene 2002 olması lazım.


Dolu olayı şöyle oluyor; genelde sert ve ani bir fırtınayla sağnak yağmur gibi geliyor. Beraberinde yıldırım ve gök gürültüsü geldiğinden bisikleti uzağa bırakıp çökme bir yere yatıyorsun. Aklından değişik küfürler geçiyor ama dua ediyorsun bir taraftan da gülüyorsun. Kask varsa ne ala, kafanı koruyor epey ses yapsa da. Yoksa 3-5 şişlik oluyor kafanda ve elindeki kemiklerde. Geçtikten sonra buz gibi olmuş, ıslanmış ve üşümüş halde bisikletini alıp çamura bata bata, dolu yolda tuttuysa kaya kaya ilerliyorsun. Yolda suyun taşıdığı henüz erimemiş dolu tanelerine bakıyorsun, güzel görünüyorlar. Sonra dereye geliyorsun ama epey kabarmış oluyor. Köprü falan olmadığından yaylacıların geçtiği ıslak tahtanın üstünden elinde bisiklet uyuşmuş kaslarınla geçiyorsun ya da gözün kesiyorsa hız alıp ufak viteste dereye dalıyorsun. İlk hissettiğin önceki üşüme ve ıslaklık hissini anında unutturacak bir buzlanma hissi oluyor. Dizden aşağısı komple hissini kaybetmiş ve vücudunun değişik noktalarında buz koyulduğu duygusuyla öbür taraftan çıkıyorsun. Her tarafından sular akıyor, birkaç dolu tanesi ayakkabına girmiş. En yakın sobaya 10 km var. Geçmiş olsun.
 
  • Beğen
Tepkiler: SerkanNamazcı
Dolu'yu ya'da yağmur'u yemişsin..akabindeki ahşap bir ev ufak bir guzine ya'da eski evlerde olan büyük bacalı yer ateşi kara demlik'de demli bir çay sonra divan kocaman yaylı ...
Ateşin kenarında bu.. dolu'ya her şeye değer derim ben abi..
Sence'de öğledir..
İnsanlar bir şeyi öğrendiği zaman pratiği'de hemen kenarında geliyor..
Dolu yemek aslında güzelde olurdu çünkü dağ tırmanışları yapıyorsan korkuyu'da bir kavanoz'da yanında taşıyorsun demektir..
Yağmur ve doluyu ve sis'i de..
fakat taktikleri biliyorsa ne ala bilmiyorsa büyük bir tecrübe tabiki sağ çıkabilirse.
Misal ben karanlıktan korkarım .. yapımda var.. (orman karanlığı ne yedu belli olmayan sesler vs vs yüzünden)
Fakat git suraya in aşa deseler yapmam demem..
Sis dağına çıkarken hayatımda 1ilk defa kondisyonsuz kısa mesafe 2200 metreye gittim tek..
Yağmur yağıyor yine ..
Sis'den 3-4 metreyi zor görüyor.. insan fakat bir şeye hedeflenince nelerin olabileceginide biliyor..
http://c1210.hizliresim.com/12/k/f19vq.jpg
28 mayıs 2012'de eklemişim.
Üzüldüğüm nokta'da karadeniz'de sayılı bisikletcimi var böylesine gezen..??
 
TDK için en zor geçişlerden biri. Taşköprü tarafı ile Uzungöl'ü birbirine bağlayan bu etap mecburen uzun olmak zorunda zira arada kalacak yer pek yok. 2013 yılında bu etabı biraz daha kısa yapabilir miyim diye girdiğim ıssız yerde köpek saldırısı sonucu bisiklette tamir edemediğim bir hasar olunca tur farklı bir şekil adı. 2014 yılında tüm günü bozuk havada 5 derecede falan sürerek geçirip Uzungöl'e yine karanlıkla inmek durumunda kaldık. 2015 yılında Uzungöl'ün yukarısında bir yerde kaza olunca o da yarım kaldı. Özetle şakası olmayan zor bir geçiş.


Bu arada komik bir ayrıntıyı da paylaşayım. Takip edenler Özcan Güler'in bu yaz bu bölgeden geçtiğini bilirler.
2. gün bir yerde rotası yoldan çıkıp çimenlere giriyor. Burada tam o anı görebilirsiniz:

Bu openstreetmap kullanan haritacılar kullanıcıların yüklediği gps izlerinden otomatik "yol" bilgisi ekliyorlar. Haliyle böyle yol olmayan ama birinin sürüp yüklediği yerler de yol gibi kaydedilebiliyor. Görünce çok güldüm.
Bu turun yapıldığı yıllarda bisikletle geçip gps izlerini strava, ridewithgps vb sitelere yükleyince birkaç ay sonra yollar o sürdüğüm izlerden beliriveriyordu. Oralardaki epey yol benim sürüşlerden çıkmadır.

İşte ben aşağıdaki kestirmeyi yapınca geçtiğim gps izi haritada "yol" olarak çıkmış. Özcan da rotayı bu yoldan yapınca Garmin onu çimene sürüklüyor :)
tdkE2noyol.png
 
Geri