SerkanNamazcı
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 13 Nisan 2010
- Mesaj
- 1.675
- Tepki
- 2.011
- Şehir
- Giresun/Görele
- İsim
- Serkan Namazcı
- Başlangıç
- 2006—07
- Bisiklet
- Giant
- Bisiklet türü
- Dağ bisikleti
https://i.hizliresim.com/Kd6A0L.jpg
Sonuna kadar okuyun..
Özellikle dağcılar ve Dağ bisikletçileri ''' ÇOK ÖNEMLİ !
Doğu Anadolu-Karadeniz turunda atlattığım büyük tehlike ..
İlk gün otobüs ile Görele'den 2400 metreler aşılıp Erzurum'a gidildi.
Erzurum çıkışında her şey normal gibiydi.
1700 -2400 metrelere tırmanış başlayınca her şey patlak verdi.
Aşkale çıkışında tırmanış öncesi eğileyim derken belime bir kasılma girdi ve öğle kala kaldım..
O ağrı ile 1700 metreden tırmanışa başladık akabinde soluk almam hızlandı sanki soluduğun hava değildi.
Oksijen o kadar az geliyor ki ..
Nasıl ve ne şekilde nefes aldığımı bir ben biliyorum %7 %10 eğim ile 7 -11 km tempo ile yokuş çıkmak kalp ritmini iyice tetikledi ve bu sırada kuru öksürük,aşırı yorgunluk arka bacaklara kasılmalar girmeye başladı.
2400 metreye geldiğimde iyice yorulmuş ve sinirli tavırlarım vardı ve sıksık öksürüyorum akabinde bel ağrısı çabasını veriyordu .
Anıta toprak bırakmak için merdivenleri çıkmaya çalışsam'da 1 merdiven 1 mola şeklinde tepeye vardım.
Konuşmakta zorlanıyordum sık,sık kuru öksürük beni vuruyordu.
Belimde ağrı bacaklarımda kasılmalar sürüyordu.
Belimin ağrısı Kop dağında Öğle namazını kılınca bir anda geçti !!....
Sıvı takviyesinin ardından 2409'dan 1500 metreler indim.
İnerken ağzımdan pembemsi balgam geliyordu ....
Öğle böyle Gümüşhane'ye indim.
Bayburt'da durumum daha iyiye gidiyordu bacağımdaki kasılmalar hariç
Artık nefes aldığımı hissediyordum...
Muz ve çikolata dopingi yapıp Gümüşhane'de bir gece konakladık.
Görele'ye döndüğümde ise
Akut Akciğer Ödemini geçirdiğimi keşif ettim.
Büyük bir badireden son anda dönmüşüz..
Akciğer ödemi nedir ?
YÜKSEK İRTİFA AKCİĞER ÖDEMİ
Yüksek irtifa akciğer ödemi( high altitude pulmonary edema - HAPE) yüksekliğe uyum sağlanamaması sonucu akciğerlerde normalin üzerinde sıvı birikmesinden kaynaklanır.
Nedeni hala araştırılan bu aşama yaklaşık üç bin metrenin altındaki yüksekliklerde pek görülmez. Genç erkeklerde daha yaygındır. HAPE' nin belirtileri akciğerlerin kandaki oksijen - karbonmonoksit alışverişini gerçekleştirememesiyle ortaya çıkar.
Çıkışı izleyen 24 ile 96 saat arasında belirtiler görülmeye başlar. Başlangıçta AMS' ninkine benzer orta şiddette belirtilerle ortaya çıksa da kışı kuru öksürükten, nefessiz kalmaktan ve yukarı tırmanırken yorgunluk halinden yakınır. Kalp atışı ve soluk alma hızı artar.
Tırnak diplerinde morluklar barizleşir. HAPE kötüleştikçe nefessizlik, zayıflık ve yorgunluk kişiyi düz bir zeminde yürüse bile etkilemeye başlar. Şiddetli öksürük, başağrısı ve iştahsızlık belirginleşir.
Nabız ve solunum ritmi giderek artar. Hasta soluk alıp verirken sırtına dayanan kulakla bile bile farkedilebilecek ve karda yürürken çıkan çıtırtılara benzeyen sesler (krepitasyonlar) duyulur.
HAPE şiddetini arttırdıkça ve durum ciddileştikçe hasta öksürüklerin sonunda balgam tükürmeye başlar. Çoğu kez kanlı olan bu balgam akciğerlerin alveolar düzeyde doku harabiyetinden kanın kapiler damarlardan sızması sonucu gerçekleşir.
Kalp atışı dakikada 110' a çıkan hasta dakikada 30' dan fazla soluk alır.
Dinlenme sırasında bile nefessizlikten şikayetçidir. HAPE' de tıpkı AMS gibi Cheyne - Stokes solunumuna bağlı olarak giderek daha kötü bir hal alır. Köpüklü kanlı balgam, hırıltılı solunum, yaşamsal tehlikenin başladığını haber verir.
En uygun tedavi, hastanın süratle aşağı, en azından bir defada 500 ila 600 metre aşağı indirilmesidir. Oksijen varsa süratle verilmeli, asetozolamid gibi doku düzeyinde sıvı söktürücü ilaçlara başlanmalıdır.
Belirtiler yok olmadıysa aşağıya indirmeye devam edilmeli, bu mümkün değilse bulunulan yerde alçak irtifa şartlarını sağlamak için hasta gamow bag' e alınmalıdır. Akciğerlerdeki sıvının yeniden absorbe olabilmesi (emilmesi) için hastanın iki üç gün hareket etmemesine özen göstermeli, sıcak tutularak dakikada dört - altı litre yüzde 100 oksijen tedavisine deevam edilmelidir. Eğer durum iyileşmezse oksijen akışı arttırılmalı, hasta en kısa sürede indirilmeye çalışılmalıdır.
Orta şiddette HAPE' ye yakalanan hastalar rahatsızlıkları geçince yeniden yukarı tırmanmak isteyebilir.
Ama bir süre dinlenmeleri sağlanmalı ve durumları iyice değerlendirilmeli, gerekirse izin verilmemelidir.
Aman dikkat edin!
Sonuna kadar okuyun..
Özellikle dağcılar ve Dağ bisikletçileri ''' ÇOK ÖNEMLİ !
Doğu Anadolu-Karadeniz turunda atlattığım büyük tehlike ..
İlk gün otobüs ile Görele'den 2400 metreler aşılıp Erzurum'a gidildi.
Erzurum çıkışında her şey normal gibiydi.
1700 -2400 metrelere tırmanış başlayınca her şey patlak verdi.
Aşkale çıkışında tırmanış öncesi eğileyim derken belime bir kasılma girdi ve öğle kala kaldım..
O ağrı ile 1700 metreden tırmanışa başladık akabinde soluk almam hızlandı sanki soluduğun hava değildi.
Oksijen o kadar az geliyor ki ..
Nasıl ve ne şekilde nefes aldığımı bir ben biliyorum %7 %10 eğim ile 7 -11 km tempo ile yokuş çıkmak kalp ritmini iyice tetikledi ve bu sırada kuru öksürük,aşırı yorgunluk arka bacaklara kasılmalar girmeye başladı.
2400 metreye geldiğimde iyice yorulmuş ve sinirli tavırlarım vardı ve sıksık öksürüyorum akabinde bel ağrısı çabasını veriyordu .
Anıta toprak bırakmak için merdivenleri çıkmaya çalışsam'da 1 merdiven 1 mola şeklinde tepeye vardım.
Konuşmakta zorlanıyordum sık,sık kuru öksürük beni vuruyordu.
Belimde ağrı bacaklarımda kasılmalar sürüyordu.
Belimin ağrısı Kop dağında Öğle namazını kılınca bir anda geçti !!....
Sıvı takviyesinin ardından 2409'dan 1500 metreler indim.
İnerken ağzımdan pembemsi balgam geliyordu ....
Öğle böyle Gümüşhane'ye indim.
Bayburt'da durumum daha iyiye gidiyordu bacağımdaki kasılmalar hariç
Artık nefes aldığımı hissediyordum...
Muz ve çikolata dopingi yapıp Gümüşhane'de bir gece konakladık.
Görele'ye döndüğümde ise
Akut Akciğer Ödemini geçirdiğimi keşif ettim.
Büyük bir badireden son anda dönmüşüz..
Akciğer ödemi nedir ?
YÜKSEK İRTİFA AKCİĞER ÖDEMİ
Yüksek irtifa akciğer ödemi( high altitude pulmonary edema - HAPE) yüksekliğe uyum sağlanamaması sonucu akciğerlerde normalin üzerinde sıvı birikmesinden kaynaklanır.
Nedeni hala araştırılan bu aşama yaklaşık üç bin metrenin altındaki yüksekliklerde pek görülmez. Genç erkeklerde daha yaygındır. HAPE' nin belirtileri akciğerlerin kandaki oksijen - karbonmonoksit alışverişini gerçekleştirememesiyle ortaya çıkar.
Çıkışı izleyen 24 ile 96 saat arasında belirtiler görülmeye başlar. Başlangıçta AMS' ninkine benzer orta şiddette belirtilerle ortaya çıksa da kışı kuru öksürükten, nefessiz kalmaktan ve yukarı tırmanırken yorgunluk halinden yakınır. Kalp atışı ve soluk alma hızı artar.
Tırnak diplerinde morluklar barizleşir. HAPE kötüleştikçe nefessizlik, zayıflık ve yorgunluk kişiyi düz bir zeminde yürüse bile etkilemeye başlar. Şiddetli öksürük, başağrısı ve iştahsızlık belirginleşir.
Nabız ve solunum ritmi giderek artar. Hasta soluk alıp verirken sırtına dayanan kulakla bile bile farkedilebilecek ve karda yürürken çıkan çıtırtılara benzeyen sesler (krepitasyonlar) duyulur.
HAPE şiddetini arttırdıkça ve durum ciddileştikçe hasta öksürüklerin sonunda balgam tükürmeye başlar. Çoğu kez kanlı olan bu balgam akciğerlerin alveolar düzeyde doku harabiyetinden kanın kapiler damarlardan sızması sonucu gerçekleşir.
Kalp atışı dakikada 110' a çıkan hasta dakikada 30' dan fazla soluk alır.
Dinlenme sırasında bile nefessizlikten şikayetçidir. HAPE' de tıpkı AMS gibi Cheyne - Stokes solunumuna bağlı olarak giderek daha kötü bir hal alır. Köpüklü kanlı balgam, hırıltılı solunum, yaşamsal tehlikenin başladığını haber verir.
En uygun tedavi, hastanın süratle aşağı, en azından bir defada 500 ila 600 metre aşağı indirilmesidir. Oksijen varsa süratle verilmeli, asetozolamid gibi doku düzeyinde sıvı söktürücü ilaçlara başlanmalıdır.
Belirtiler yok olmadıysa aşağıya indirmeye devam edilmeli, bu mümkün değilse bulunulan yerde alçak irtifa şartlarını sağlamak için hasta gamow bag' e alınmalıdır. Akciğerlerdeki sıvının yeniden absorbe olabilmesi (emilmesi) için hastanın iki üç gün hareket etmemesine özen göstermeli, sıcak tutularak dakikada dört - altı litre yüzde 100 oksijen tedavisine deevam edilmelidir. Eğer durum iyileşmezse oksijen akışı arttırılmalı, hasta en kısa sürede indirilmeye çalışılmalıdır.
Orta şiddette HAPE' ye yakalanan hastalar rahatsızlıkları geçince yeniden yukarı tırmanmak isteyebilir.
Ama bir süre dinlenmeleri sağlanmalı ve durumları iyice değerlendirilmeli, gerekirse izin verilmemelidir.
Aman dikkat edin!