Scudo Sports

Trafik canavarı yetiştirme yöntemleri

Orkun KnighTR34

Kara atlı prens
Kayıt
14 Ocak 2017
Mesaj
1.016
Tepki
1.971
Yaş
27
Şehir
İstanbul
İsim
Orkun
Başlangıç
2006—07
Bisiklet
Peugeot
Merhaba Arkadaşlar

Bugün aklıma esti, ben de trafik canavarı yetiştirme yöntemlerini yazayım dedim. Başarılı bir şekilde trafik canavarı yetiştirmek için aileye ve öğretmenlere düşen sorumluluklar:

- Çocuğunuzu küçük yaşta bol bol otomobil yarışı konulu video oyunlarına yönlendirin. Ama çocuğunuzu Grid, Forza Motorsport vb. pistte veya trafiğe kapalı alanlarda yarış yapılan oyunlardan mümkün mertebe uzak tutun. Need for Speed, Forza Horizon vb. trafiğe açık kamusal alanlarda yasadışı yarış, drag, drift içeren oyunları istediği kadar oynatabilirsiniz. Ayrıca her ne kadar yarış oyunu olmasa da çocuğunuzun Grand Theft Auto vb. suç işleme konulu açık dünya oyunlarında çalıntı araç ile her türlü trafik kuralını çiğneyip keyfince yayaları ezmesine de göz yumun.

- İlköğretim müfredatında yer alan Trafik Güvenliği dersleri gereksizdir, işlemek boşa zaman kaybıdır. Bunun yerine söz konusu derste fazladan matematik belletilerek öğrencilerinizin LGS sınavında rakiplerinin önüne geçmesini sağlayabilir veya derste gönlünce kağıt uçak, silgi, tebeşir atmasına; pet şişe ile çift kale maç yapmasına izin vererek kurtlarını dökmelerini sağlayabilirsiniz.

- Çocuğunuzu sokağa salın ve arkanıza bakmayın, yolun hemen kenarındaki kaldırımda top oynamazsa nasıl kurtlarını dökecek? Arada kaldırıma top kaçabilir, kaçan top için çocuk kontrolsüzce yola fırlayabilir bunlar olağan şeyler e çocuktur yapar yani. Hem park 200 metre uzakta, o kadar yolu kim yürüyecek di mi ama?

- Çocuğunuz istediğiniz gibi içinde kırık not olmayan karne getirdi ve siz de söz verdiğiniz bisikleti aldınız, ne güzel. Bisikletten düşmeyecek kadar sürmeyi öğretin ve gerisine karışmayın. Yok kaskmış, yok yolun sağıymış, yayaların arasında yavaş ve dikkatli sürüşmüş, kavşaklarda, trafik ışıklarında durmakmış falan bunlara girseniz şimdi çocuğun canı sıkılır, gerek yok bu boş işlere. Bırakın, keyfince ön kaldırarak, yolun ortasında arka fren ile drift yaparak, yırtık dondan çıkmış gibi her yerden fırlayarak, tekerine pet şişe sıkıştırıp vututu yaparak kurtlarını döksün, kız çocuklarına havasını bassın.

- Youtube'da Harun Taştan ve Ünal Turan kanalları ile çocuğunuz eğlenceli vakitler geçirebilir. Adamlar iğne deliğinden geçiyorlar, E5'de deli makaslar atarak gözümüzün pasını siliyorlar, bol bol "vututututu çafff çufff" ile de kulağımızın pasını siliyorlar. Bisiklet kanalı olarak da Hızlı ve Çılgın çocuğunuzun boş vakitlerini eğlenceli bir şekilde geçirmesini sağlayacaktır.

- Ailenizle evde vakit mi geçireceksiniz? Patlatın bi tencere cin mısırını, yanına 2 litre Le kolayı da koy, televizyona da Fast and Furious tarzı bir film koydun mu değmeyin ailenizin keyfine?

- En işe yarar yöntem ise çocuğunuza bizzat kendi davranışlarınızla örnek olmalısınız. Ailecek otomobilinizle bir yere mi gidiyorsunuz? Yolculuk sırasında sudan sebeplerle eşinize veya çocuğunuza hakaret edin, onu aşağılayın, ortamı gerin, arabanın içinde kavga çıksın veya ota b*ka kafanız atsın siz de hıncınızı aileniz de otomobilin içindeyken deli gibi makas atarak çıkarın. Eşiniz kızıp "Ne yapıyorsun be!" diye bağırınca da ağızınızı yaya yaya ukala bir ses tonuyla "Arabamı kullanıyorum!" diye karşılık verin ve makas atmaktan geri durmayın. Çocuğunuz ona hakaret ettiğiniz için size çok kızacak, küsecek ama tüm bu hareketleri en ufak ayrıntısına kadar beynine kazıyacak ve makas atmanın can sıkıntısını geçirmek için faydalı bir aktivite olduğunu öğrenecektir, adeta bir travma gibi beynine işlenecektir. Bundan sonra evladınızı yanlış yola yönlendirmeye karar verip "Aman oğlum, yavaş sür, yol bisikletleriyle kapışmaya çalışma." deseniz de çocuğunuz size içinden tavır alacaktır, "O yapınca arabamı kullanıyorum, ben yapınca aman oğlum yapma çok bekler babam olacak aptal şahıs" diye kendini gaza getirip kullandığı araç ile trafikte bol bol "eğlenmeye" devam edecektir. Kafası attığında da bildiği en iyi yola başvurup evine dönerken aracını ona göre "kullanacaktır". Hafta sonu dımtıs dımtıs cuppa cuppa müzikler eşliğinde trafikte aracıyla birlikte "koparak" eğlenceli vakitler geçirecektir, haftanın stresini atacaktır.
 
Scudo
Anlayana.
Kaleminize sağlık Orkun bey.
 
  • Beğen
Tepkiler: Orkun KnighTR34
Trafikte bisikletinizle gerilip kendinizi eve atıp eğlenceli bir iç döküş başlığı açılmış tahminim doğruysa :D Abartılı yerleri olduğu gibi mantıklı yerleri de var hakkınızı vereyim. Ben de benim içime sinmeyen, bir pedalaşın klavyesinden çıkan bu yazıyı okuduğumda beni rahatsız eden yeri anlatmaya çalışayım o_O

Birincisi olumsuz bakış açısı, negatiflik :( 20 milyonluk (suriyeliler dahil) şehirde bisiklet sürmeye çalışmanın zorluğunu biliyorum, adeta sabır testi, sinir testi, hatta hayatta kalma testi :D Fakat bisiklet üzerine her çıktığımızda mutlaka böyle gerilmeli miyiz? Sürücüleri ve yayaları aşağılamalı mıyız? Bunu ciddi soruyorum :snzdglsn: Böyle devasa bir şehirde, adeta karınca yuvasında yaşarken (evden çıktığımız andan itibaren kaldırıma adımımızı atar atmaz ayağımıza birinin basacağını bile bile, yani bu kadar kalabalık ve farklı insanın bir arada yaşadığı) bisiklet üstünde bizi nelerin beklediğini acaba bilmiyor muyuz? Unutuyor muyuz? Veya gerçekçi olmayan (mesela 2 saatlik bir bisiklet sürüşünü ıslık çalacak keyifte tamamlayabilmek!) bir beklenti içerisine mi giriyoruz? o_O

Bence bu konuda biz de ihmalkarız. Bizi bekleyen yollar, insanlar,araçlar besbelli. Dua ederek evden çıkan tek ben miyim? :D Gerçekten de evdekilerle neredeyse helalleşiyorum. Asansörün aynasında kendimle de helalleşiyorum! :snzdglsn: Yani trafikte görünmez olduğumu apartmanın kapısına çıktığım an kendime hatırlatıyorum ve diğer insanlardan beklentimi de bu seviyeye indiriyorum :bsmagryr:
Herkes stresli
Herkes biryerlere daha hızlı gitmeye çalışıyor, adeta herkes aynı anda geç kalmış gibi (çünkü zamanımız yok, çünkü zamanımın ucuz. Asgari ücretle çalışan birini düşünün, 1 saati ne kadar? Zamanımın ucuz, hepimizin)
Herkes bencil ve sadece kendisini düşünüyor
Hiçkimse işini sevmiyor, herkes işini aksatıyor, daha az yorularak günü kotarmak istiyor
Herkes mutsuz
Herkes telaşlı
Her yer kalabalık!

Evet ama bisikletli olarak biz bunları ilk kez görmüyoruz veya öğrenmiyoruz ki :) Mahalle aralarında çocuklar top oynar, evet biz de oynadık herkes de oynadı. Oradan yavaş geçmek, hatta mümkünse o güzergahı tercih etmemek bizim elimizde. Bunun çözümü de aslında basit, evden çıktıktan sonraki ilk 5-10 dakika gerçekten çok yavaş süreceğiz, pedala neredeyse dokunmayacağız. Hem ısınmış olacağız, hem de aşırı kalabalık olan sokaklarımızdan, mahallelerimizden, semtimizin dar yollarından kendimizi ana yollara atacağız. Bunun aynısı eve dönerken soğuma için de geçerli. Bakın 1 taşla 2 kuş vurduk :) Çocuklar top oynuyor diye, mahalle minibüsçü ve motorlu kurye kaynıyor diye biz de ısınma ve soğuma yapmak zorunda kaldık ne kadar güzel :D

Bisikletli mutludur yahu, çözüm odaklıdır, insanlarla barışıktır. Bisikletli pozitiftir yahu! Yoksa amele gibi niye pedal çevirelim! Bize amele diyorlar, halbuki bunu diyen amele gidip benzine yüzlerce lira veriyor kendisi amele haberi yok :D Bisiklet insanı daha da insanileştirir! Geliştirir, sakinleştirir, sağlık katar, kibarlık katar, zarafet katar, güç katar, anlayış katar, uyum katar, katar da katar arkadaşlar :) Çünkü her ne yaparsanız yapın, onu yapmaya devam ettikçe değişir, adeta evrim geçirirsiniz, ya iyi yönde, ya kötü yönde. Tüm bunları seçmek ise bizim elimizde, bunların farkında olmak da öyle o_O

Kısacası, yazıyı okuyunca biraz üzüldüm :( Mesele sadece bisikletin üzerine çıkmak değil, bisiklet sayesinde daha farklı bir bakış açısı kazanmak, daha önce fark edemediğimiz şeyleri fark etmek, daha önce mutlu olmadığımız şeylerle mutlu olmak, kendimizi ve hayatı tanımak. İşte bu yüzden insan gücüyle gitmeyi seçiyoruz, çünkü bisiklet üstünde 30 km/h hızla gitmek metroyla aynı hızda gitmekten daha değerli, çünkü biz bu hıza pedalla ulaştık ve rüzgarı yüzümüzde hissedebiliyoruz, bu yüzden de uçuyor hissine kapılıyoruz! :ssrtcbya:
Bisiklet mutluluktur :D
 
Son düzenleme:
Tamam iyi güzelde şimdi biz grid gta oyanmayı seviyoruz, mısır patlatıp fast and furious da izleyebiliyoruz ne bileyim prestige de. Şimdi biz keko muyuz kıro muyuz trafik canavarı mıyız hangisi oluyoruz? Çok sevdim ben bu damgayı. :harika:
 
Tamam iyi güzelde şimdi biz grid gta oyanmayı seviyoruz, mısır patlatıp fast and furious da izleyebiliyoruz ne bileyim prestige de. Şimdi biz keko muyuz kıro muyuz trafik canavarı mıyız hangisi oluyoruz? Çok sevdim ben bu damgayı. :harika:
Fast and Furious izleyip GTA oynayanlar krodur falan demedim. Kendim de GTA oynuyorum hatta ama çocuk yaştaki kişilerin suç faaliyeti içeren materyalleri kontrolsüzce tüketmesi çocuğun eğitimini zedeliyor, çocuk böyle şeylerin etkisinde kalır. Yontulması tamamlanmış bir yetişkin zaten bu materyallerdeki eylemlerin hatalı olduğunu bilip sadece stres atarak kullanabilir.
 
Fast and Furious izleyip GTA oynayanlar krodur falan demedim. Kendim de GTA oynuyorum hatta ama çocuk yaştaki kişilerin suç faaliyeti içeren materyalleri kontrolsüzce tüketmesi çocuğun eğitimini zedeliyor, çocuk böyle şeylerin etkisinde kalır. Yontulması tamamlanmış bir yetişkin zaten bu materyallerdeki eylemlerin hatalı olduğunu bilip sadece stres atarak kullanabilir.
Çocuk eğitim ile ilgili formasyonunuz var galiba?
Vay be yontulması tamamlanmamış bir yetişkin güzel :harika:
 
Geri