samet.senel
Daimi Üye
- Kayıt
- 15 Haziran 2012
- Mesaj
- 259
- Tepki
- 190
- Şehir
- Samsun
- Bisiklet
- Scott
Herkese merhabalar
Uzun bir süredir yaptığım turları yazacağım diyorum ve bir aksilik çıkıyor, unutuyorum. Ben de turu yaptıktan sonra hemen yazayım dedim, yoksa yine unutacağım veya yazmaya zaman kalmayacak
Tur nasıl ortaya çıktı derseniz biraz karmaşık
Bir yandan son sınıf öğrencisi olup, okuduğun bölüm de zor olunca uzun tur yapmak biraz zor oluyor. Neyse ki bizim en büyük zevklerimizden biri bisiklet olduğu için bir şekilde vakit ayırabiliyoruz.
Trabzon'da havaların 3 - 4 gün şiddetli yağmur olması (zaten genelde yağıyor mübarek) moralimizi bozdu. Fakat haftasonuna baktığımda havanın güzel olduğunu görünce anında tur planı yaptım. Aslında ilk düşündüğümüz bugün Artvin'de gerçekleşen Ardanuç yarışına gitmekti. Diyorum ya okul olunca ne yazık ki bu durumlar o kadar kolay ayarlanamıyor, hele ki okulunuz destek vermiyorsa yalnız başınıza otobüslerde sürünerek gitmek zorunda kalıyorsunuz
Biz ona da razıyız ve genelde bu şekilde gitmek zorunda kalıyoruz. Fakat bu yarışa gitmemiz için cuma günü erkenden çıkmamız gerekti. Arkadaşlarımın işlerinden dolayı en erken 6 da çıkabilirdik. Yine yetişirdik fakat oraya kadar bu eziyetle gidip bu akşam dönmenin zevk vermeyeceğine karar kıldık. Aynı zamanda çok fazla keyif alamayacağımız bir yarışa para harcamak da istemedik.
Bunun yerine Cumartesi sabah 05:00 ' da kalkıp Zigana'ya Zehir Hüseyin tesislerine gidip et yiyelim dedik.
Normalde 3 kişi gidecektik 1 arkadaşımın işi çıkınca gelemedi. Saat 02:30 gibi yatıp 05:00 ' de kalktık. Numan' ı aradığımda uykulu sesiyle ne yapalım deyince ben de uykulu bir sesle saati 08:00 ' e kuralım öyle gidelim dedim
Der demez gözüm kapandı ve açıldığında saat 10:30 olmuştu
Havaya baktım, harika; Numan' ı aradım, "bu hava kaçmaz ne yapalım" dedim. Derken aklıma Santa Harabeleri geldi, et olmasa da en azından taptaze balık yiyelim dedim
ve saat 11:30 da yola koyulduk
)
(link)
Santa Harabeleri oldukça uzak bir yerde. Bu saatte de çıkınca altımızda yol bisikleti de olsa her halükarda akşama kalacaktık. Alabalık tesisleri yeterliydi.
Gidiş - geliş 91-92 km lik bir tura başlamıştık
Trabzon - Arsin' i geçtikten sonra (bir de güzel rüzgar yedikten sonra)Santa Harabeleri'ne ayrılan yoldan içeri girdik ve hafif hafif hissettiren rampalara başladık ve ilk molamızı verdik.
Amcamız bizi gördükten sonra sıcak kanlılığıyla selamın aleyküm gençler diye girdi muhabbete
Bu amcamız artan terör olayları nedeniyle beline silahını takmış, " dikkat edin çocuklar, bak ben kendimi koruyorum." demişti.
Trabzon bölgesinde yaşanların genelinde bir silah mutlaka vardır.
Bu da sıcak kanlı amcamız
(link)
(link)
Sıcak kahvemizle birlikte mola verdiğimiz köprüden manzara (dere sesi sanki ruhunuzu dinlendiriyor, müzik gibi geliyor. Doğaya bayılıyorum..)
(link)
(link)
(link)
Moladan sonra yol bisikletinin de etkisiyle gayet tempolu gittik. Bir o kadar da manzarayı, doğayı yaşayarak; derenin sesi ile birlikte devam ettik. Ve sonra bu manzaralarla karşılaştık...
(link)
(link)
Eskiden geldiğimde bu kadar bozuk değildi. Heyelanları önlemek için bazı yerlerde bu tip duvar örme çalışmaları vardı. Yol bisikleti de olunca bu kısımlar oldukça sıkıcı ve yavaştı.
Tabi yine de keyifler yerinde
(link)
(link)
(link)
Keşke telefonum daha iyi çekebilse dediğim yerlerden... (aksiyon kamerasının gelmesi için Numan'la sabrediyoruz
)
(link)
Bir de bisiklet gözünden manzaraya bakmak gerek
(link)
buradaki dere sesini dinleyince trafikteki araç gürültüsünden daha fazla nefret ediyorum.
(link)
Ve 45 km pedallıktan sonra Canlı Alabalık Tesisi'ne geliyoruz. Buradaki abi bizi tanıyor. Kulüp olarak da birçok kez gelmiştik
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki nereye gidersem gideyim şehirden uzaklaşınca insanların sıcaklığına, güler yüzlülüğüne, yardımseverliğine, misafirperverliğine yaklaştığımı hissediyorum.
Ve balık için bekliyoruz
(link)
(link)
Buranın en güzel yanı balıkların bu kadar taze olması....
(link)
Bu yakışıklı küçük kardeşimizi de birkaç dakikalığına bisikletçi yapıyoruz
(link)
İşte o an... Tereyağıyla pişirilmiş o muhteşem taptaze alabalıklar.... Kelimeler susar...
(link)
10 dakika sonra ise
(link)
Karnımızı doyurduktan sonra abimizin ikramı olan çayı da bir güzel yudumladık
(link)
Şunu da belirtmek isterim. Şehir merkezlerinde yediğimiz balıkların taze olup olmadığını net olarak bilmediğimiz halde verdiğimiz para ile bu abimizin yaptığı balık ve bizden aldığı para arasında uçurum kadar fark var
Bir güzel dinlendikten ve abimizle sohbet ettikten sonra yola koyulma vakti...
(link)
İniş için söyleyeceğim; hayatımda ilk defa iniş yaparken sıkıldım ve bunaldım. Yol berbat olunca sürekli duracak kadar yavaşlayıp tekrar hızlanarak gitmek zorunda kaldık. Yol bisikleti olunca da insanın sinirleri gerilmiyor değil...
Ama bu resimde çok keyifliydim
) Numan'ın bu bozuk yolda lastiği patlayınca, bana da biraz oturup kahve içerek seyretme keyfi kaldı
)
(link)
Lastiği de yaptıktan sonra yola devam ettik. Ana yola geçene kadar biraz zor geçti. Neyse ki sahil yoluna vardığımızda hafif rüzgar olsa da sevindik. Trabzon'a kadar çok iyi pedalladık
Hava kararmadan Trabzon'a vararak meşhur yerimiz olan KTÜ - Ahmet Barutçu Kütüphanesi'nde turun finişini yaptık.
Bu da Numan arkadaşım sayesinde bazı kısımlar eksik olsa da Strava kaydımız
Turda çok güzel videolar da var fakat bunları işlemem için biraz zaman gerekli, onu da sonradan inşallah...
(link)
(link)
Tur sonucu değerlendirme ve turun mesajı:
Tur sonucunda tur için bazı malzeme eksiklerimizi farkettik. Özellikle Numan ve diğer arkadaşım Cem ile birlikte yol bisikletiyle kamplı turlar yapcağımız için eksik olan malzemeleri bu tur hatırlatmaya yardımcı oldu. (kamplı turları da unutmazsam eğer paylaşacağım
) Bunun dışında lastik patlağı haricinde bir sıkıntı yaşamadık. Birbirimizden kopmadık. Değişmeli olarak birbirimizi taşıdık. Bisiklette en güzel olaylardan biri de tur yaptığınız arkadaşınızla yardımlaşmak ve ne varsa birlikte yemek, birlikte yorulmak vs vs.. Kısacası tur arkadaşınız aynı zamanda çok sevdiğiniz biriyse bir o kadar daha zevkli hale geliyor. 
Tur mesajım ise; yol bisikletlerini küçümsemeyin, karbon bisikletlerden bu kadar çok korkmayın ve ne olursa olsun iyi bisikletten önce iyi kıyafetiniz olsun
Bisikletinizi zamanla yükseltebilirsiniz ama sağlığınızı... çok zor 
@ktumimarnuman
Herkese keyifli ve bol pedallı günler...
Uzun bir süredir yaptığım turları yazacağım diyorum ve bir aksilik çıkıyor, unutuyorum. Ben de turu yaptıktan sonra hemen yazayım dedim, yoksa yine unutacağım veya yazmaya zaman kalmayacak
Tur nasıl ortaya çıktı derseniz biraz karmaşık
(link)
Santa Harabeleri oldukça uzak bir yerde. Bu saatte de çıkınca altımızda yol bisikleti de olsa her halükarda akşama kalacaktık. Alabalık tesisleri yeterliydi.
Trabzon - Arsin' i geçtikten sonra (bir de güzel rüzgar yedikten sonra)Santa Harabeleri'ne ayrılan yoldan içeri girdik ve hafif hafif hissettiren rampalara başladık ve ilk molamızı verdik.
Amcamız bizi gördükten sonra sıcak kanlılığıyla selamın aleyküm gençler diye girdi muhabbete
Bu amcamız artan terör olayları nedeniyle beline silahını takmış, " dikkat edin çocuklar, bak ben kendimi koruyorum." demişti.
Bu da sıcak kanlı amcamız
(link)
(link)
Sıcak kahvemizle birlikte mola verdiğimiz köprüden manzara (dere sesi sanki ruhunuzu dinlendiriyor, müzik gibi geliyor. Doğaya bayılıyorum..)
(link)
(link)
(link)
Moladan sonra yol bisikletinin de etkisiyle gayet tempolu gittik. Bir o kadar da manzarayı, doğayı yaşayarak; derenin sesi ile birlikte devam ettik. Ve sonra bu manzaralarla karşılaştık...
(link)
(link)
Eskiden geldiğimde bu kadar bozuk değildi. Heyelanları önlemek için bazı yerlerde bu tip duvar örme çalışmaları vardı. Yol bisikleti de olunca bu kısımlar oldukça sıkıcı ve yavaştı.
Tabi yine de keyifler yerinde
(link)
(link)
(link)
Keşke telefonum daha iyi çekebilse dediğim yerlerden... (aksiyon kamerasının gelmesi için Numan'la sabrediyoruz
(link)
Bir de bisiklet gözünden manzaraya bakmak gerek
(link)
buradaki dere sesini dinleyince trafikteki araç gürültüsünden daha fazla nefret ediyorum.
(link)
Ve 45 km pedallıktan sonra Canlı Alabalık Tesisi'ne geliyoruz. Buradaki abi bizi tanıyor. Kulüp olarak da birçok kez gelmiştik
Ve balık için bekliyoruz
(link)
(link)
Buranın en güzel yanı balıkların bu kadar taze olması....
(link)
Bu yakışıklı küçük kardeşimizi de birkaç dakikalığına bisikletçi yapıyoruz
(link)
İşte o an... Tereyağıyla pişirilmiş o muhteşem taptaze alabalıklar.... Kelimeler susar...
(link)
10 dakika sonra ise
(link)
Karnımızı doyurduktan sonra abimizin ikramı olan çayı da bir güzel yudumladık
(link)
Şunu da belirtmek isterim. Şehir merkezlerinde yediğimiz balıkların taze olup olmadığını net olarak bilmediğimiz halde verdiğimiz para ile bu abimizin yaptığı balık ve bizden aldığı para arasında uçurum kadar fark var
Bir güzel dinlendikten ve abimizle sohbet ettikten sonra yola koyulma vakti...
(link)
İniş için söyleyeceğim; hayatımda ilk defa iniş yaparken sıkıldım ve bunaldım. Yol berbat olunca sürekli duracak kadar yavaşlayıp tekrar hızlanarak gitmek zorunda kaldık. Yol bisikleti olunca da insanın sinirleri gerilmiyor değil...
Ama bu resimde çok keyifliydim
(link)
Lastiği de yaptıktan sonra yola devam ettik. Ana yola geçene kadar biraz zor geçti. Neyse ki sahil yoluna vardığımızda hafif rüzgar olsa da sevindik. Trabzon'a kadar çok iyi pedalladık
Bu da Numan arkadaşım sayesinde bazı kısımlar eksik olsa da Strava kaydımız
Turda çok güzel videolar da var fakat bunları işlemem için biraz zaman gerekli, onu da sonradan inşallah...
(link)
(link)
Tur sonucu değerlendirme ve turun mesajı:
Tur sonucunda tur için bazı malzeme eksiklerimizi farkettik. Özellikle Numan ve diğer arkadaşım Cem ile birlikte yol bisikletiyle kamplı turlar yapcağımız için eksik olan malzemeleri bu tur hatırlatmaya yardımcı oldu. (kamplı turları da unutmazsam eğer paylaşacağım
Tur mesajım ise; yol bisikletlerini küçümsemeyin, karbon bisikletlerden bu kadar çok korkmayın ve ne olursa olsun iyi bisikletten önce iyi kıyafetiniz olsun
@ktumimarnuman
Herkese keyifli ve bol pedallı günler...


