Scudo Sports

tayland(kuzey)-laos-kambocya-tayland(guney)

@bisikletseven



Bir ulke duşununki kahve sayısı her geçen gun artıyor.Eski kahvelerde -falan filan kıraathanesi-yazardı.Yani okuma evi anlamına gelen bir kelimeydi.Artık iyice ipin ucu kaçtı.Tembelhane ve dedi kodu üretim merkezleri oldu.Oraya gidenlerin eşi dostuda rahatsız degiller.Babasını yada eşini kahvede bulabiliyorlar.Kimse sormuyor artık senin orada ne işin var diye.Normal bir durum ülke için.Sanki okul
fabrika iş yeri gibi algılanıyor.Duman altı olmuş kişiler ve arebesk bir ortam.Her seyin konusuldugu guya Çözüm merkezleri.Neyi çözdük?Ben çözülmüş bir şey goremiyorum.Lafla peynir gemisi yürümez.

Okumak,saglıklı dusunmek.Saglıklı ortamları gerektirir.Evimiz bir dusunelim.Okuma ve calısma bolumunuz var mı? Kaçımız bu sekilde duzenledik evimizi? Kitaplıklarımız bardak tabak sergiledigimiz dolaplarımızın yerini alabildimi? Tv baş kösede...

Egitim sistemi kanayan bir yara hala.Cocuklarımızı yarış atına benzettik.Sınava girmekten,sınava hazırlanmaktan bıktı çocuklarımız.Artık okumak bile istemiyorlar.Önce bu problemleri çözmeliyiz.Ne bildigini soracagız,ne bilmediğini degil.Artık doktorluk hayal eden çocugumuzu son dakika çalımıyla ormancı yapmayalım.Sayfalar yetmez bu sorunları anlatmaya.

Okumuyoruz.Okumayızda,niçin okuyalım?Cahil bir insan her şey oluyor bu ülkede.Bakanda,başbakanda,milletvekilide,hatta doktor,ögretmen,mimarda.

Oluyorlar dostlarım.Çok bilenide sevmiyoruz.Kimsede zahmet edip okumuyor,yazmıyor...Kahveye gitse uyumda saglayamaz.Düzenini bari bozmasın o kultur yuvalarının!....

Memnunuz boyle yaşamaktan.AB ye girecegiz.Onlarıda adam edelim!.Bizi bekliyorlar,bekletmeyelim ...

Saglıcakla kalınız.
 
Scudo


Bir ulke duşununki kahve sayısı her geçen gun artıyor.Eski kahvelerde -falan filan kıraathanesi-yazardı.Yani okuma evi anlamına gelen bir kelimeydi.Artık iyice ipin ucu kaçtı.Tembelhane ve dedi kodu üretim merkezleri oldu.Oraya gidenlerin eşi dostuda rahatsız degiller.Babasını yada eşini kahvede bulabiliyorlar.Kimse sormuyor artık senin orada ne işin var diye.Normal bir durum ülke için.Sanki okul
fabrika iş yeri gibi algılanıyor.Duman altı olmuş kişiler ve arebesk bir ortam.Her seyin konusuldugu guya Çözüm merkezleri.Neyi çözdük?Ben çözülmüş bir şey goremiyorum.Lafla peynir gemisi yürümez.

Okumak,saglıklı dusunmek.Saglıklı ortamları gerektirir.Evimiz bir dusunelim.Okuma ve calısma bolumunuz var mı? Kaçımız bu sekilde duzenledik evimizi? Kitaplıklarımız bardak tabak sergiledigimiz dolaplarımızın yerini alabildimi? Tv baş kösede...

Egitim sistemi kanayan bir yara hala.Cocuklarımızı yarış atına benzettik.Sınava girmekten,sınava hazırlanmaktan bıktı çocuklarımız.Artık okumak bile istemiyorlar.Önce bu problemleri çözmeliyiz.Ne bildigini soracagız,ne bilmediğini degil.Artık doktorluk hayal eden çocugumuzu son dakika çalımıyla ormancı yapmayalım.Sayfalar yetmez bu sorunları anlatmaya.

Okumuyoruz.Okumayızda,niçin okuyalım?Cahil bir insan her şey oluyor bu ülkede.Bakanda,başbakanda,milletvekilide,hatta doktor,ögretmen,mimarda.

Oluyorlar dostlarım.Çok bilenide sevmiyoruz.Kimsede zahmet edip okumuyor,yazmıyor...Kahveye gitse uyumda saglayamaz.Düzenini bari bozmasın o kultur yuvalarının!....

Memnunuz boyle yaşamaktan.AB ye girecegiz.Onlarıda adam edelim!.Bizi bekliyorlar,bekletmeyelim ...

Saglıcakla kalınız.


Sevgili Mustafa abi,
Geçen gün yazdığın çok güzel yazıyı okuduktan sonra gece 5 öğlen 1 çalışmanın verdiği şaşkınlıkla doğru dürüst bir şeyler yazamamıştım. Dün akşamdan bu zamana kadar bisikletforum da açılmıyordu.
İzin günümde Kadıköye gidip bir kitapçıda almak isteyip de alamadığım bir kitabı yarısına kadar okuyup eve gelir gelmez ilk işim bisikletforumu tekrar açmayı denemek oldu.
Ve bu olağanüstü, "gerçeği" insanın kanını donduracak derecede gözler önüne seren mesajı okudum. Gerçekten yazdıklarınızın doğruluğu karşısında tüylerim diken diken oldu. Uyandığımdan beri okumaktan başka bir şey yapmadığım bu günde bu yazı okduğum en güzel şeydi!
Evlerimizde uyumak için yemek için ve hatta televizyon seyretmek için özel olarak döşenmiş geniş odalar varken okumak veya yazmak için özel küçücük bir köşe bile yok neredeyse...
Bu yazınızı okuduktan sonra odamda fazlalık yapan yatağı ve elbise dolabını başka bir odaya taşımaya, bunların yerine geniş bir çalışma masası ve birkaç yeni kitaplık almaya karar verdim.
Lütfen yazmaya devam edin, ve bisikletforumun hizmet verememe durumuna karşı yazılarınızı lütfen kendinize özel bir blogda da yayınlayın...


Evrim abi,
Tuttuğunuz notların hepsini büyük bir iştahla okuyup bloga eklediğiniz resimleri hayranlıkla izliyorum...Keşke gittiğiniz gezidğiniz yerler hakkında bilgi sahibi olsam da o yerler hakkında birşeyler yazabilsem... Ne zaman bir şeyler yazmaya çalışsam teşekkür mesajından öteye geçemiyorum. O muhteşem coğorafyada bir gün sizin gibi bir bisiklet turuna çıktığımda gezi yazılarınızdan çok faydalanacağım. Türkiyeye döndüğünüzde yapacağınız turlarda sizinle birlikte bisiklet sürme fırsatını ve onurunu yakalayabilirsem de inanılmaz mutlu olurum.

Bu arada dönüş tarihinizi yazmanızı merakla bekliyorum...

Sevgilerle...:)
Hoşçakalın!
 
Merhaba,
Eger yanlis anlamadiysam Umit Bozyilan arkadasim henuz 18 yasinda. Yazisini okuduktan sonra baktim kac yasinda olduguna ve acikcasi sasirdim. Aslinda sasirmamak ve guzel bir yaklasim deyip devam etmek gerekiyor. Ama bu konuda dusunmeden kendimi alamadim. Belli ki ailesi ya da bir baskalari bilinc duzeyi yuksek, gittigi yonu bilen, zengin bir dimag sahibi fert yetistirmisler. Tabi ki her seyden once bu Umit'in kendi girisimlerinin bir urunu. Yanlis anlasilmasin, kesinlikle Umit cok iyi digerleri degil gibi bir anlam cikarilmasin. Ancak ben bisiklet sporuna sadece pedal cevirmek, vucuttaki onlarca kasi calistirmak ve stres atmak olayi olarak bakmak istemiyorum. Keske ben de 18 yasindayken boyle bir bakis acisina sahip olsaydim. Umarim gec kalmamisimdir.

Forumda hemen hemen her yere girip goz atmaya calisiyorum. Ozellikle gezi ve turlar kisimlarinda ve yine ozellikle de yurtdisinda yapilan gezilerde ki yorumlarda bir sey dikkatimi hep cekiyor. Aslinda bu sadece bu forumda dikkat ettigim bir sey degil, bunu her alanda gormek mumkun.

Yorumlar, daha dogrusu gelecege dair ulkemizle ilgili dilekler hep ayni; keske bizim ulkemiz de bu bilinc duzeyine yaklasabilse, keske bizim ulkemizde de insanlar bu kadar saygili olabilse vs gibi. Hic arastirma yapmadan kabaca kafamda bir hesap yaptim. Sanirim her yil en az 50.000 genc insan yurtdisinda okullar bitirip, tahsillerini tamamlayip Turkiye'ye donuyorlar. Bunlarin yani bizlerin aileleri, arkadaslari ve cevresini de dusunurseniz aslinda cok buyuk bir rakam var ortada neyin ne oldugunu bilen. Dunya'yi goren, bilen, tecrube etmis, anlayan, yorumlayabilen bir cok insan. Ustelik bir cogu da genc arkadaslarimiz. Peki bunun sonuclari kulturel, ekonomik ve siyasal olarak neden yansimiyor toplumumuza?

Durum boyle olunca aklima su hikaye geldi. Bir futbol takimi cok onemli bir final macina cikar. Takim cok da kotu oynamamasina regmen maglup olur. Soyunma odasinda cok sinirlenmis olan teknik direktor baslar oyuncularina verip veristirmeye; sen forvet olacak adam, su su pozisyonlarda nasil kacirirsin .....vb. Orta sahaya kufurler yagdirir bu kadar pas hatasi olur mu diye. Defans oyuncularina demedigini birakmaz. Kaleci de alir nasibini tabi ki. En son etrafina bakinir ve yedek kaleciyi bulur. Iste asil kiyamet simdi kopmaktadir. Yedek kaleciyi herkesin gozu onunde yerin dibine sokar soyledikleriyle. Bugun takimin aldigi bu sonucun en buyuk sorumlularindan birisin diye de ozetler dusuncesini. Yedek kaleci herkesin saskin bakislarindan da cesaret alarak teknik adama karsi cikar: "iyi de hocam ben bugun oynamadim ki, ben yedek kaleceyim, sahada ben yoktum ki sorumlu olayim". Teknik direktorun cevabi acik ve nettir: " Eger sen zamaninda daha iyi calisip kendini gosterseydin, kaleye gececek kadar calissaydin, yeteneklerini ortaya koyabilseydin bugun sahada sen olacaktin ve biz bu sekilde goller yiyerek kaybetmeyecektik."

Hep yedek kulubesinde olup isyan etmek, elestirmek kolay gibi gorunuyor. Peki neden hep yedek kaliyoruz?

Daha cok bisikletsever, daha cok sporsever, daha cok sanatsever, daha cok kitapsever, daha cok, daha cok, daha cok ve cok daha mutlu bir Turkiye, daha mutlu bir cografya, daha mutlu bir nesil, daha mutlu bir Dunya...

Saygilar
 
22 07 09-26 07 09
siem rieb kambodia.

bu sure icinde hic bir sey yapmadim sadece dinlendim desem yeridir. siem riebde kaldigim bu donemi hizli bir sekilde tek seferde anlatacagim.
22 si sabahi erken kalkip yakinlardaki yuzen sehire gittim. bu yolculuk bu sehirdeki son bisiklet turum olacak. tatiana benden once buraya gelmisti ve beni giristeki gorevli ile ilgili olarak uyarmisti. gorevli yolun bundan sonrasina yabancilarin giremegecegini soyleyip sizi bota binmege zorluyormus. fakat biraz israr ve inat edince gorevli pes ediyormus. ben tatiananin uyarisini dikkate alip gorevlinin oldugu yerde durmadim bile. bastim gectim. gorevlide arkamdan bir seyler dedi fakat onun icinde cok gecti. zaten cikista ayni yerden gececektim ve gorevli hicbirsey demegecekti. buradaki tek yabanci olmak yasak yuzunden de olsa guzel. burada evler ve dukkanlar suda yuzecek sekilde yapilmis. ve hayat suda devam ediyor. eger birseyler alacaksaniz bir komsu ziyareti yapacaksaniz bir kanonuzun olmasi sart.
iki gun onceki ve bugunku felaket yollar ve camur yuzunden bisikletimin rengi tamamen degismisti. bu yuzden yuzen sehirde cok fazla vakit kaybetmeden geri donuyorum. yolda gordugum bir motor yikamacisinda durup bisikletimi iyice parlatiyorum. artik bisikletimi otelde birakabilirim.
odamda biraz dinlenip cafeye bilardo oynamaya gidiyorum. wayne ve ben ile oyuna basliyoruz. oyun dort gun suruyor. aksamlari biraz dolasip birseyler icip uyuyup tekrar bilardo oynuyoruz. ben kanadadan wayne ise yeni zellandadan gelmisler. tatilleri biraz daha kisa oldugundan ve biraz daha farkli arayislar icin burada olduklarindan gunduzlerini dinlenmege aksamlarini ise eglenmege ayirmislar. bende onlara katilmakta bir sakinca gormedim. her aksam gec saatlere kadar takilip odalara cekilirken ertesi gun gorusemegecegimizden (ben her seferinde son gunum oldugunu soyluyorum) vedalasiyoruz. ertesi gun bilarda masasinda karsilasincada biraz sakalasip benzer bir gun daha yasiyoruz.
bir defasinda aksam iyice olmusken bir gece kulubune gittik. buraya daha once gelmistim. burasi su geleneksel dansi yapmaya calistigim yerdi. tabi o sefer yanimda kiz arkadasim oldugundan bana cok fazla bir ilgi yoktu. bu sefer farkli oldu cunku 3 erkek gidince kizlarin ilgisi ve sovlari dayanilmazdi. wayne ve ben birer kiz ayarladilar tabi para karsiliginda. ben onlara katilmayip biraz dolasip markete gidecegimi soyledim. bir aksam klasigi olan vedalasmamiz ve bana dilenen iyi yolculuklar dileklerinden sonra markete gitim. markette tanistigim iranli bir kiz sohbet sirasinda mimar oldugumu ve burada bir mimara ihtiyacvlari oldugunu soyledi. acikcasi aksam yanima gelen kiz (clubde) inanilmaz guzeldi. fakat bir seyler tersti. bu iranli kiz nedense bana cekici geldi. ve nasil bir yardima ihtiyaci oldugunu ogrenmek icin oteline gittik...
sabah uyanip GH a dondugumde saat 10 30 di. cikip biraz kahve icmek bilardo oynamak istedim. kahvemi getiren kiz bana gulmekten kahvemin yarisini dokmustu. bunun icin ozur bile dilemedi sadece oldukca sicak nasil oldugumu sordu. bu kiz aksam kulupte calisan kizdi. inanamadim. iki iste birden hic uyumadan. saat 12 de isi bitiyormus. ustunu degistirip gitti.
bilardo oyununa yeni baslamistimki wayne ve roy geldiler. nasil oldugumuzu sormadik bile hepimizde mutluluktan gulumsuyorduk. bir ara aksam kulupte yanima gelen kizin cok guzel oldugunu soylediler. kizin gercektende cok guzel oldugunu sabah onu gorusumu anlattim.

o aksam son kez beraber mac izleyip bira ictik ve gercektende vedalastik. kisaca boyle ozetlegebilecegim son gunler benim icin cok eglenceligdi. fakat bitmesine sevindim. uzun sure ayni yerde kalmak tembellik ve bol bira, hicbirsey yapmadan durmak bana gore degilmis. bunu yola cikinca anlayacagim.

komik olan bir baska durum ise bu 4 gun boyunca hergun resepsiyona gidip kirli camasirlarimi simdi versem gun icinde alabilirmiyim diye sormam. resepsiyonist ancak ertesi gune hazir olacaklarini soyleyor bende cok gec olacagini sabah erken ayrilacagimi soylegip vazgeciyorum. bu ertesi gun ve ertesi 3 gun devam ediyor. camasirlarimi hic veremedim.

sevgiler
 
27 07 09
siem riep - sisophon 70km
sisophon kimsenin anlamadigi sehir isimlerinden birisi daha. yola cikinca burasi ile ilgiliu bir tabela gormekte imkansiz. burasinin bir baska adi daha var ve genelde kullanilan isim bu fakat bunu sehire varinca anlayacagim.

yol iyi. taylandda ki guzel yollardan biraz olsun utanmis olmali ki kambocyalilar siem rieb tayland arasina en guzel yollarini yapmislar. 10 yasindaki lonely planetimin bisiklet icin olan kitabinda bu yol ulkedeki 7 cehennem yolundan birisi ve en kotusu olarak anlatilmis. kesinlikle denemegin deniliyor ama bu 10 yil oncesiymis.

sisopsonda zaten ufak olan kasabada soyle bir tur atip kalacak bir yer bulmaya calisiyorum. bir GH gorup seviniyorum. guesthouse sahibi kadin benden cok sevindi. sadece 2usd olan bu ahsap ev su ana kadar kaldigim en sevimli yerlerden birisi olacak. daha dusumu almadan birseyler yemek istiyorum. Kadin bana sicak bir kahve yapip disaridan ancak ac bir bisikletcinin bitirebilecegi kadar bol miktarda yemek getirtiyor. 5 tabak yemek yiyorum.

sehir oldukca ufak ve sevimli. yapacak hic bir sey yok. ayrica sinira 45km. muhtesem bir duygu.

aksam yapmadan sabah ayrilacagimi soyluyorum ve odemegi simdi yapmak istedigimi belirtiyorum. benden sadece 2 usd istiyor. yemek kahveler ve sular icin para istemiyor. bende 5 usd verip almasi icin israr ediyorum. bana su kahve birazda cerez getirip yatmadan once son yemegimi veriyor. sabah ayrilmadanda hazirladigi corba ve kahve icinde para istemiyor ama 1usd verip israr edince 2 sise su daha verip parayi kabul ediyor.

buradaki insalar cok iyi. kambocyanin genelindeki insanlarla hic bir sorunum yok ama burasini hic sevmedim. bu yuzden de bir an once taylanda gecmek beni mutlu edecek.

unutmadan pompasizim. birisi siem riebdeyken calmis. sabah fark ettigimde uzulmedim, sinirlenmedim bile. kambocyada biraz mutlu olmak istiyorsaniz bu tur olumsuzluklari gormemege alismalisiniz. bende oyle yaptim. hatta simdi bisikletim biraz daha hafif dedim ve yola devam ettim.
 
28 07 09
kambocya - tayland.
sisophon - aranya prathet 66km
kambocyada toplam 15gun kalmisim.
308usd
bu 15 gun icerisinde toplam harcamam 308usd bu biraz ortalamamin uzerinde. siem rieb gece hayati ve 40usd ankor bileti bu ortalamayi biraz yuksek tutmus olabilir.

sinira kadar durmuyorum. sinir bir kenti seks ve kumarhane kenti. acele tuvalete yetisecek birisi gibi sinir kapisina geliyorum. sehire bakmadim bile. 60km boyunca bir defa camide durdum o kadar. saat 11 30 da nihayet tayland dayim. bir aksilik olmasin beklemegeyim bir gun daha kalmayayim dige o kadar endiselendim ki beni siniri 1 kilo eroin ile geciyor sanabilirlerdi. eh tayland daki mutlulugumda siniri eroinle basarili olarak gecmis bir kacakcininki kadar fazlaydi.
20m yuruyup diger ulke degistirince bukadar cok seyin degisecagini tahmin etmiyordum. yemekler. insanlar. bisikletler. tozsuz yollar. hersey muhtesem.
bu sinir kentinde kalmak mumkun fakat ben 5km daha gidip ana kentte kendime bir otel buluyorum.
oda 200baht ama oldukca temiz. aksam bir kac bisikletci ile muhabbet edip kendime bir bisiklet pompasi buluyorum. 7/11 da durup biraz alisveris yapiyorum.
burada her seven eleven da elektronik tarti var. taylandda bol bol tartiliyordum. 74-78 arasi kilo gosteriyordu. simdi uzun zamandir yapmak istediyim birseyi yapiyorum. once kendimi tartiyorum. 68,7km oh be kilo vermisim. (buradaki yemekler ile 1 haftada 7 kilo almak mumkun gerci). sonrada bisikletim yuklu olarak ve ben 92 kg. yani bisikletim 23kg hersey dahil. ben sadece 5kg esyam oldugunu dusunuyordum fakat oldukca fazla anlasilan. aksam kullanmadigim bir kac seyi daha birakacagim. ozellikle ilaclarimi.
hafifi bir bisiklet bu yolculukta oldukca onemli. doz yolda biraz hazla esya tasimak mumkun cak fazla bir rahatsizlik yaratmiyor fakat biraz tirmanmak gerekiyorsa esyalarinizi hafif secmek onemli.
otele yerlesip biraz su ve yemek ardinda 70kg geliyorum. bir kac yerde daha tartilip gercek kilomu anlayabilirim.
artik taylanddayim.
fark inanilmaz. kimse usandirana kadar size seslenmiyor, bakmazsaniz durtmuyorlar, kolunuzdan cekip zorla birseyler almaya zorlamiyorlar. burada saticilarin gozunun icine bakiyorum sadece gulumsuyorlar. sivadikrap diye selam verirsem de gordugum en samimi selamalamayla karsilasiyorum. ve burada buyuk kucuk her kentte bisiklet populer. bu yuzdende malzeme konusunda hicbir soprun olmuyor. soyle bir etrafima bakinca dukkanlarin onunde duran kaliteli bisikletler aksam 5 te bulusup tur yapmayi bekliyorlar.
sevgiler.
 
29 07 09
aranya prathet - sa kaew 61km

dun 220usd para bozdurdum. bu tayland da ki ilk param olacak.
bugunluk toplam harcamam
450b pompa
250b oda dahil
1000baht (interneti htahmini ekledim)
burasi aranya ya gore daha ufak birkent fakat oldukca temiz ve gelismis bir yer. buldugum otelin sahibi de bisikletciymis. beni aksam 5 turuna dave ediyor. kac kisi olduklarini sorunca en az 10 kisilik guruplari oldugunu soyluyor. ben interneti bahane edip biraz popomu dinlendiriyorum. acikcasi artik maymun gibi hissetmege basladim. sabah pompa aldigim bisikletci ise aslinda celik mutfak imalatcisi. bisiklet bu arkadas icinde tutku olmus. mtb si var. sabah 51km yol yapmis. ortalama hizi 55,7kmH benden daha guclu oldugu kesin. bana km saatini gosteriyor. bir defasinda da 10bin km lik bir tur yapmis. onunla ilgili cekilmis bir kac resim ve km saatini gosteriyor tekrar.
bisikletin burada yer etmis olmasi, sehirde yasayan bisikletciler olmasi guzel duygu, etraftaski insalar size garip bakmiyorlar. 3 gundur vantirator altinda uyuyupkalmis olmam biraz karin agrisina sebeb oldu bugun. biraz dikkat edip meyve yemege karar veriyorum. bu benim bu yolculuktaki ilk rahatsizligim ve yemeklerden kaynaklanmamis olmasi guzel.

Ben ayrilmadan bana guzel bir partiden bahseytmisti. fullmoonparty. 10 000+ kisinin katilacagi bu partinin en kalabalik zamanninda 30 000kisi olabiliyormus. bangkoka biraz uzak olan bir adada yapilan bu parti icin adada sadece 1000kisiye yadacak yer var. uyuyacak yer bulamayacak olan 29 000 kisinin kesinlikle egleneceklerine eminim.
85lerde 50kisilik bir gurup bu adada bulusup dolunayda ilk partiyi gerceklestirmisler. bolunerek cogalmis olacaklar ki simdi 30binlere ulasmislar. simdilerde oldukca turistik olmasi ve eski havasini kaybetmesi elestiriliyor.
yarin 160km yol gidip bu parti ve bangkok ile ilgili planlarimi yapacagim.
donus tarihim 16 agustos. tabi bu simdilik. 3 ay daha kalmaya karar verdim. malezya ve endonezyaya gidip bali adasinda turu bitirecegim. buda bisikletle ekvatoru gecmek demek oluyor. malezya ile ilgili bilgi sahibi degilim. ulkeye girisim ile ilgili bir sorunum olmayacaktir fakat tayland ile kara siniri varmi bilmiyorum. ucak biletini erteletip nerede ne kadar kalabilecegimi planladiktan sonra kesin donus tarihini soyleyebilecegim.

sevgiler.
 
@evrimyigit
Merhaba Sevgili Evrim,
Gezini ilgi ile takip ediyoruz. Seninle aynı duyguları yaşayamasakta, bu mutluluğu bize yaşatıyorsun. Binlerce kez teşekkürler... Birgün oralara yolum düşerse(hayal tabi) bu vermiş olduğun bilgiler işimize çok yarayacak.

Birde gözüme tarih takıldı. Bir yanlışlık mı var? Bugün ayın 28'i yukarıda 29'u yazmışsın?

Yolun açık olsun... Sevgiler...
 
Selam Evrim,

Pedalının peşinden giderken yazdıklarının ruzgarında kaybolmak ve hatta kimi zaman kendini tapınakların arasında bulmak muhteşem. Zaman ayırıp da bize yasadıklarını paylaşman inanilmaz güzel. Tüm kalbim ile turunu destekliyorum. Yolun hep acık olsun.

Sevgiler,
Kerem
 
dönme gez daha yahu, biz doyamadık, bizim yerimize de gez :)

yolun açık olsun
 
  • Beğen
Tepkiler: evrimyigit
dön de izmir'in tozunu attıralım kardeş,özledik be kardeşim var mı ötesi:))

İzmir'den bir kaç bisiklet haberi vereyim bende sana.1 mayısta yaptığımız Karşı Bisiklet toplantısını hatırlarsın,orada birlikte düşünmüş,birlikte tasarlamıştık bazı şeyleri.KArşı bisiklet bir çok insandan aldığı destekle büyüyor biliyormusun?En son Bergama'da bulunan ve baraj yapımı yüzünden sular altında kalması gündemde olan Allianoi antik kentine sadakat turunu gerçekleştirdik.İzmirde ki diğer bisikletçi arkadaşlarımızda bizlere çok destek verdi.Eylemimiz bir çok gazetede ve televizyonda yer aldı.Bu yüzden çok mutluyuz.Ancak başka bir mutlulukta Danıştayın baraj yapımını durduran kararı.O karar ne kadar uygulanır bilemem ama yine de suç artık yasal mercilercede kanıtlanmış oldu.Şimdi başka bir eylem var sırada.Bu kez Çanakkale'den İzmir'e Küresel ısınmaya Hayır demek için pedal çevireceğiz.Bununla ilgili çalışmalarımız hızla sürüyor.En yakın zamanda haberdar ederim seni merak etme.Bunların dışında hafta sonları pedallamayı sürdürüyoruz.

Şimdilik hoşçakal kardeş,geldiğinde bol bol sohbet ederiz artık.Dönüşte haber ver de seni havalanaında bisikletlerle karşıyalım olur mu..Sevgiyle ve dostlukla kal,en kısa sürede görüşmek umuduyla hoşçakal.
 
Evrim

Sana en cok ozendigim seylerden biri cok az bir esyayla yollarda olaman ben genellikle cadir filan derken bayagi bir yuklu oluyorum digeri de tum yoresel yiyecekleri bazen gozunu kapama mecburiyetine ragmen tadina bakman. Yemekleri begendigine sevindim.
Ya pompa meselesi yollarin sana neler kazandirdiginin bir gostergesi. Hayatta o kadar kucuk seylere kafayi takip kendimizi huzursuz ediyoruz degil mi? Onu senden calanin mutlaka senden daha fazla ona ihtiyaci vardir diye dusun. Herhalde bir pompa almasi icin uzun bir sure calismasi lazim o da eger is bulabilirse.
Sahildeki partiye gelince: Koh Phangan'da dolunay gecesi duzenleniyor ayda bir defa. Ama o adada partiler hic eksik olmuyor. Kao San'dan otobusler kalkiyor. Ben bisiklete biraz ara verip Koh Samui adasinda kalmistim. Oradan iki kere bu partilere gitmistim. Gorulmege deger degisik bir ortam. Dunyanin hicbir yerinde bulamazsin. Ancak BKK'dan sonra guneye turistik bolgelere gittikce hayatin pahalilastigini goreceksin. Simdiye kadar finansal acidan cok iyi gidiyorsun:)
Koh Samui'ye gitmeyi dusunursen sana bir iki arkadasin telefonunu verebilirim yardimci olurlar sana ama dedigim gibi biraz pahali bir ada.

Ayrica yazilarinin tadina gittikce bir doyulmuyor, sagolasin paylasimlarin icin.

Selamlar
 
@Serkan Taşdelen

Sevgili Serkan
Bir Yanilislik olmus, siem rieb te 3 4 gun not defterimi kullanmadim bu yuzden de tarihleri karistirmisim. bu 3 gunluk tarihlerin birer gun geri gitmesi gerekecek.
buradayken tarihleri kacirmamaya calisiyorum. fakat hergun birbirinin aynisi gibi oldugundan gunlerden hangi gun oldugunu aklimda tutamiyorum.

tesekkurler.
 
@Ahmet Mumcu

Merhaba Ahmet
Buyuk ihtimal o tarihlerde bangkokta olacagim. bugun yola devam edemeyerek bir gun kaybettim zaten. (telefon saatimi gece 9 yerine sabah 9a kurmusum. yani alarmimda aksam uzeri 5 calisacak.) sabah 7:30 da kalkincada 160km yolu tamamlamak cok zor geldi.

bangkoktan partiye gitme durumum olabilir. fakat ilk duydugum anki cazibesini kaybetti benim icin.

su gunlerde kendimi yorgun hissediyorum. biraz dinlenip bol meyve yiyip yollara hazirlanmaya calisacagim. bangkoka varinca en az 3 gun vize ve bilet islemleri icin kalip dinlenmek, dagilan on ve arka gobekleri degistirmek, bozulan pedallarimi degistirmek beni motive edecektir zaten.

simdilik hersey yolunda gidiyor, turun ikinci kismi baslayacak ve onu planlayana kadar biraz kararsiz davranmam dogal olacaktir.

sevgiler
 
@aytacaksoy

selam Aytac,

1 mayistaki toplanmamizdan bu yana yasanan bu gelismeler beni cok mutlu etti. aranizda olmayi cok isterdim. Danistayin durdurma karari almasi olumlu fakat kesin bir sonuc degil. izmir kordon icinde durdurma karari alinmisti fakat insaati durdurmamislardi. umarim bir gun devletimizde bizim gosterdiginiz kadar caba gosterir, halkinin haklarini korur.
cabalarin bir sonuca ulastigini gormek, birseyleri sadece dogru olduguna inandigi icin yapan insanlari gormek beni cok mutlu etti.
bu mutlu haberler icin tesekkurler.
haberlerinizi bekliyorum.
 
gecenlerde yasanan bir olayida anlatmak isterim size.

burada insan gezerken her yerni ulkede yeni deneyimler kazaniyor. birkac ulkeyi gezdikten sonrada aralarinda karsilastirma yapma sansiniz oluyor. birbiri ile karsilasan gezginlerinde en cok konustuklari konular nereden geliyorsun, hangi ulkeleri gordun yada surasi nasildi gibi sorular.
genelde herkesin fikri birbirinden farkli oluyor. kardesim ve Ahmet mumcu vietnam icin olumlu seyler soylediler, fakat burada vietnam halki hakkinda o kadar olumsuz sey dinledimki... bir cok insan vietnamlilarin cok agrasif olmasindan sikayetci. kambocyadan beter oldugunu bile soyleyenler var.

ayni sekilde kardesim cin icin olumsuz seyler soylerken (ozellikle yemekler) yemekler ve cinliler hakkinda bir numara oldugunu soylegenlerde var.

hindistan icinde ayni sey gecerli. kimis mide bulandirici derken kimiside orada 6 ay daha kalabileceginden bahsetmisti.
benim yazdiklarim icinde benzer bir durum olusacaktir. bir gun buralara gelirseniz benim aksine kambocyayi coksevmeniz taylandda fazla kalmak istememeniz cok normal olacaktir. benimle ayni yollari gecen bisikletciler icin bile durum ayni.
fakat kesin denebilecek bir sey var. cinin cok az gelismis olusu, kesinlikle turistik olmamasi, kimsenin ingilizce bilmemesi. bu az gelismislik beni baya ilgilendirdi. orada bisiklete binme hayalim olldugunda ozellile cin hakkindaki butun bilgileri toplamak istiyordum.
turkiyede buradaki diger konulardan birisi. kimse daha once bir turk ggormemis buralarda. cevap olarak bende gormedigimi soyluyorum. develer, carsafli kadinlar, 4 kadin ile evlenebilmek, bira icilip icilmedigi, insanlarin taslanarak oldurulup olurulmedigi vb sorulari da sabirla cevapliyorum. en dogru gorunen aciklama olarakta tr de demokrasinin oldugunu ensanlarin ozgur bireyler olduklarini ve bir cok islam ulkesinde girunen seriatin cok farkli bir yoneytm bicimi oldugunu bizimle bir ilgisi olmadigini anlatiyorum. tr nin gelismis ir ulke oldugunuda ekliyorum.
tum bu aciklamalari yaptigim bir arkadasima cin ile ilgili sorular sormaya baslamistim. bana cinin ne kadar ilkel oldugunu anlatmasini istiyordum. bir yerde cok guzel bir ornek verdi. cin o kadar ilkel ki youtube bile yasak. cok basit bir ornek olsada konusma sirasinda bir cok seyi anlatan etkili bir ornekti. ben kizardim ve utandim.

bizde de youtube un yasak oldugunu cekinmeden soyledim. bir anda onca anlattigim gelismis ulke tablosu yikilip gitti. bundan sonra tr icin anlatabilecegim tek sey geriye kaliyor, amcasi tarafindan tecavuz edilip hamile kaldigi icin ailesi tarafindan oldurulen cocuklar, yada bir dugunde 40in uzerinde insanin oldurulmesi gibi gercekler.

beni rahatsiz eden bu durum tr deyken cok onemli degildi. nasil olsa bir coban bile youtube a girmenin yolunu biliyor. hatta bizde -youtube girebiliyormusun-, -ben girebiliyorum baak boyle oluyor- diye insanlar birbirine hava atmanin yollarini bulmuslar. fakat disaridan o kadar kotu bir imajki, youtube un yasak oldugu sansurun bu denli yogun oldugu ilk 20 ulkeyi siralarsak aralarinda oldugumuz grup bizim icin bir utanc olacaktir.
 
Merhaba Evrim

Insanlarin ayni ulke hakkinda farkli izlenimleri olmasi normal. Bu bir yerde simdiye kadar alisagelmis hayat tarzlariyla ve neler beklediklerine bagli. Genellikle kapitalist ulkelerden gelenlerin Cin, Vietnam, Nicaragua, Kuba, Rusya gibi ulkelere onyargiyla baktiklarini dusunuyorum. Ama ben bu ulkelerde bir bisikletci olarak kendimi o kadar guvende hissediyorumki nereye olsa cadirimi kurar kaygisizca uyurum. Bu ulkelerin cogunda oyle altta kalmis bir azinlik kitle yok. Fakirse cogunluk fakir. Her kose basinda dilenci goremiyorsun. Hatta onurlu Cin kulturunde garsonlara bahsisi bir turlu kabul ettirememistim. Aslinda biz disardan gelip onlarin kendi oz geleneklerini begenmeyip onlari degistirmeye calisiyoruz. Nasil ki dunyanin tum ulkelerine egitimden once demokrasi ihraci gibi. Ama demokrasi adi altinda kapitalizm sistem empoze edilmeye calisiliyor ki bu ulkelere yapilan ihracaat artsin. Hatta bize IMF nin borc vermesi bile onlarin mallarini almamiz ile ilgili.
Neyse fazla politika yapmayalim ama herseyin altindan umulmadik bir seyler cikiyor demokrasilerde.

Bisikletini iyice bir gozden gecir BKK'da. Eger jant telleri kopmaya basladiysa arkasi gelecektir metal yorgunlugundan dolay hepsini degistirmeyi bile dusun. Ayrica lastiklerin de iyice asinmasini bekleme.

Sana iyi surprizlerle dolu gunler dilegiyle.
 
Evrim öncelikle bize böyle güzel duygular yaşattığın, unutmaya yüz tutmuş eksiklerimizi hatırlattığın ve o eksikliklerimizi çözme yönündeki çabaların için kutluyorum. İşte ülkemiz sizin gibi gençlerin çoğalması ile bu sorunların üstesinden gelecektir. Yeni nesli uyarmak onlara doğru yolu göstermek gençlerimizi okumaya, araştırmaya, gezmeye, spora yönlendirmek için hepimize çok büyük görevler düşüyor. Gençlerimizi internet cafede oyun oynamaktan, kahvehane köşelerinde pineklemekten, televizyon başında saçma sapan dizileri takip etmekten kurtarıp okumaya, doğayla barışmaya, bisiklete binmeye, doğal ve kültürel varlıklarımızı korumaya. İnternette sanal ortamda saçma sapan kısaltmalarla dolu bi dille chat sohbetlerinden gerçek doğasında yüz yüze sıcak sohbetlerin yaşandığı ortamlara yönlendirmemiz gerekir. Komşum geçen gün üzüntülü bir halde oğlunun 1 haftadır bir sefer bile evden çıkmadığını aşağıya bile inmediğini bütün arkadaşlarıyla internet üzerinden görüştüğünü ve bu durumdanda menun olduğunu söyleyince şok oldum gençlerimiz bu şekilde nereye gidecekler. Bizler hep birlikte el ele vererek çocuklarımıza, akrabalarımızın, komşularımızın çocuklarına doğru yolu göstermesek bu vebalden kurtulamayız. Daha huzurlu mutlu refah içinde bir Türkiyede yaşamak dileğiyle hepinize teşekkür ederim.
Evrim kardeş yeni resimlerini sabırsızlıkla bekliyorum sana sağlıklı, mutlu güzel günler diliyorum. Pedalına kuvvet gönüllerimiz ve dualarımız seninle. Antalyadan Selamlar
 
@evrimyigit




Arkadaşım,
gerçek kalkınmışlık FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜDÜR..
yani
tersten düşün, baş örtülüye saygıdır, tahammüldür, hatta onun haklarını korumaktır.. YADIRGAMAK değildir..


Gelişmişlik, farklı düşünenleri ÖTEKİLEŞTİRMEMEKTİR..

sen İnsanların inancıma, fikrime YADIRGAR, ve HAKARET edersen..
bu durumda sen OTTA ÇAĞI yaşıyorsun derim ..

oldumu şimdi..
 
Geri