tüm fotolar (4 sayfa):
(link)
Hafif sakatlığı tez zamanda atlatıp bisikletle Trakya keşiflerine başladık. Sonbaharı iyi değerlendirmek lazım.
Önce tura hazırlık...
http://farm4.static.flickr.com/3034/2817557370_21a87e05a3.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3289/2816707403_3d65bacbee.jpg
Artık hazırım.
http://farm4.static.flickr.com/3194/2816709105_01411b773b.jpg
Pazar sabah otobüs ile Vize’ye, sonra minibüs ile Pınarhisar-Kaynarca’ya ulaştım. Vize’de birileriyle muhabbet ediyoruz. Hayli konuştuktan sonra abimiz ne dese beğenirsiniz: “Ama senin Türkçe baya iyi”
) Eh, kasklı bir bisikletçi için gerçekten Türkçem iyidir. Kaynarca’da Özcan abimiz ve tayfası (Yavuz, Erhan, Ozan) ile buluştuk ve yola koyulduk (hepsi de fotoğrafçı imiş maşallah). Onlar Lüleburgaz’dan itibaren pedallıyorlardı zaten.
Kaynarca köyünden yola çıktık.
http://farm3.static.flickr.com/2212/2842416512_a9d0281a40.jpg
Kaynarca – Çayırdere – Kurudere yolu bisiklet için harika. Asfalt düzgün, trafik yok, yol büyük ölçüde düz.
http://farm4.static.flickr.com/3046/2841583659_9c68713142.jpg
Yan yana muhabbet ederek gitmek için süperdi, biz de bu fırsatı bol bol değerlendirdik.
http://farm4.static.flickr.com/3181/2841593701_44a3b4ed98.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3014/2848385678_a4fa85dce5.jpg
Önce Çayırdere
http://farm4.static.flickr.com/3028/2842422080_6d40cff5b7.jpg
http://farm3.static.flickr.com/2230/2848384942_1cfb8a53e9.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3178/2842423860_6d974c1b1c.jpg
Ve Kurudere
http://farm4.static.flickr.com/3116/2841601133_14f7ec8fa1.jpg
Kurudere’de gruptan Erhan kardeşimizin evinde soluklandık, bahçeden nefis domatesleri toplayıp nevale olarak yanımıza aldık.
http://farm4.static.flickr.com/3193/2842437834_c72cb597f1.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3006/2842439518_14db8e2f74.jpg
Sonra bisikletçi içeceği maden sularımızı devirip orman yoluna girdik.
http://farm4.static.flickr.com/3222/2848086524_e69acc6565.jpg
Önceki yola güzel dedim ama asıl burası bir harika. Zaten Istranca ormanlarının güzelliği malum. Bazı yerler kumlu olsa da genelde yaprakları ezerek çok zevkli bir sürüş yaptık. Ormancılarla muhabbet ettik, çaylarını içtik. Erhan (yani bir bilen) olmasa buralarda kaybolmamak imkansız. Patikalar sürekli çatallaşıyor, ormanın her tarafını dolanıyor. Bir çeşme başında hem dinlendik, hem domates-peynir ve meyve suyundan oluşan yemeğimizi yedik. Akabinde bir dere yatağına indik. Eh, biraz da biz bisikletleri taşıdık. Çünkü artık yol yok. Uzun zamandır böyle maceralı bir tura hasret kalmıştım. İyi ki MTB almışım dedirten patikalar.
http://farm4.static.flickr.com/3185/2841610973_9bd382c871.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3237/2842448306_918e5da160.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3211/2847255167_d133bb574b.jpg
http://farm3.static.flickr.com/2023/2841614791_1e468766fa.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3052/2848087202_c0f1180128.jpg
İlk insanlardan kalma bir yerleşim yeri. Sandalyeyi icat etmişler.
http://farm4.static.flickr.com/3051/2841618223_0afb47645e.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3085/2842455746_f984d47552.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3221/2842457450_4c9410120c.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3152/2841623459_570f060eb9.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3089/2842462106_7331d50b4f.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3267/2841628133_e6684ea6d7.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3168/2841631815_d7157a79c6.jpg
Çalışma yapan işçilerin çadırları
http://farm4.static.flickr.com/3064/2842469244_c5c5ba7abd.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3280/2841635193_e2749de424.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3113/2842473982_2f16779e68.jpg
Kesin şu tepenin ardı Dupnisa. Ama sorun “şu tepe”yi bulmakta.
)
http://farm3.static.flickr.com/2228/2842472388_86c4475386.jpg
O da değil, bu da değil derken bu güzel rotaya kendimizi fena kaptırmışız ki Dupnisa’ya ulaştığımızda saat 18:00 idi. Yani 37 km’yi ancak 8 saatte almışız. Ortalama 5 km hız. Biraz fotoğraf gezisi olması, biraz da sürekli in-çık yaparak tepelerin aşılmış olması bizi yavaşlattı tabi. Ben aslında başlarken geçe kalmamayı, 18:00’deki Pınarhisar-Çerkezköy otobüsünü yakalamak için uygun bir yerden kendim dönmeyi planlıyordum. Ama baktım grup güzel, rota güzel. Boşver dedim gerisini, her ne olursa sonuna kadar devam.
http://farm4.static.flickr.com/3044/2848086286_b3b7b0051f.jpg
Üstteki foto böyle çekildi. Fotoğrafçıların selesi bile özel
http://farm4.static.flickr.com/3085/2842491178_e6f6ce40c2.jpg
Dupnisa’nın suyunun kurumuş olduğunu görmem beni çok üzdü. Halbuki nasıl da güçlü akardı. Durum vahim demek ki.
http://farm4.static.flickr.com/3130/2842486312_05a54faaa4.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3072/2841652689_8d20d44647.jpg
En azından çeşmesi hala gürül gürül ve buz gibi. Buradaki büfede gözlemelerimizi yiyerek enerji depoladık. Sonra kendimizi ana yola atmanın en kolay yolu olduğunu düşündüğümüz Sarpdere-Balaban-Demirköy yoluna çıktık.
Sarpdere köyü
http://farm4.static.flickr.com/3254/2842494322_e3b4a24fc0.jpg
http://farm3.static.flickr.com/2053/2848087912_5b1a477b06.jpg
Burada gördük ki kızılcıklar olmuş. Dinçer’in 5 ekimde düzenleyeceği yürüyüşe kadar pek bir şey kalmayacağı aşikar. Bakalım Dinçer bizi neyle kandıracak.
)
http://farm4.static.flickr.com/3238/2842497412_37323bfbec.jpg
Bu yolda biraz da böğürtlenlerin tadına baktık.
http://farm4.static.flickr.com/3124/2847256627_1f70c1db87.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3100/2842498994_c1d9f8af28.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3161/2842500886_48ec31c3bc.jpg
Hava kararıyor ama kimsenin umurunda değil. Oh ne ala.
http://farm4.static.flickr.com/3047/2841666837_b63c4232a8.jpg
Balaban’daki kestirme yol üzerinden Demirköy-Yenice yoluna çıktık. Ama gerek öncesi ile gerek burası ile bu yolun hiç de düşündüğümüz kadar kolay olmadığını anladık. Bitmek bilmez bir rampa.
http://farm4.static.flickr.com/3007/2841668307_60b12f850d.jpg
Benim gözümün önünden sırası ile hayaller gelip geçmeye başladı: Sıcak bir duş, yumuşak bir yatak, tereyağlı sıcacık pide…
) Sağolsun Özcan abimiz tadına doyulmaz muhabbeti ile bu zorlu turu kolayladı. Nihayet gece yarısı gibi Yenice’ye vardık ve burada Yavuz’ların aracına binerek turu noktaladık. Toplamda 80 km pedallamışız. Ha, Yenice’de bir pide-yoğurt ziyafeti çekmişiz ki, olmaz böyle bir şey (artık derman kalmadığı için foto çekmeyi unuttuk). Az önce hayal ettiğim tüm yiyeceklerden daha güzeldi. Ben bir de bal aldım, satıcı pek methetti ama göreceğiz bakalım. Çam, çiçek ve kekik karışımı imiş.
Eh, benim artık Çerkezköy’e dönebilme ihtimalim yok. Lüleburgaz’da konakladım, gitmişken bir de Balaban’da dondurma ziyafeti yaptım. Ertesi sabah Çorlu üzerinden döndüm. İşe 1 saat geç kaldım ama olacak o kadar. Turda kazandığım yüksek motivasyon ile farkı kapatırım nasılsa
)
(link)
Hafif sakatlığı tez zamanda atlatıp bisikletle Trakya keşiflerine başladık. Sonbaharı iyi değerlendirmek lazım.
Önce tura hazırlık...
http://farm4.static.flickr.com/3034/2817557370_21a87e05a3.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3289/2816707403_3d65bacbee.jpg
Artık hazırım.
http://farm4.static.flickr.com/3194/2816709105_01411b773b.jpg
Pazar sabah otobüs ile Vize’ye, sonra minibüs ile Pınarhisar-Kaynarca’ya ulaştım. Vize’de birileriyle muhabbet ediyoruz. Hayli konuştuktan sonra abimiz ne dese beğenirsiniz: “Ama senin Türkçe baya iyi”
Kaynarca köyünden yola çıktık.
http://farm3.static.flickr.com/2212/2842416512_a9d0281a40.jpg
Kaynarca – Çayırdere – Kurudere yolu bisiklet için harika. Asfalt düzgün, trafik yok, yol büyük ölçüde düz.
http://farm4.static.flickr.com/3046/2841583659_9c68713142.jpg
Yan yana muhabbet ederek gitmek için süperdi, biz de bu fırsatı bol bol değerlendirdik.
http://farm4.static.flickr.com/3181/2841593701_44a3b4ed98.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3014/2848385678_a4fa85dce5.jpg
Önce Çayırdere
http://farm4.static.flickr.com/3028/2842422080_6d40cff5b7.jpg
http://farm3.static.flickr.com/2230/2848384942_1cfb8a53e9.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3178/2842423860_6d974c1b1c.jpg
Ve Kurudere
http://farm4.static.flickr.com/3116/2841601133_14f7ec8fa1.jpg
Kurudere’de gruptan Erhan kardeşimizin evinde soluklandık, bahçeden nefis domatesleri toplayıp nevale olarak yanımıza aldık.
http://farm4.static.flickr.com/3193/2842437834_c72cb597f1.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3006/2842439518_14db8e2f74.jpg
Sonra bisikletçi içeceği maden sularımızı devirip orman yoluna girdik.
http://farm4.static.flickr.com/3222/2848086524_e69acc6565.jpg
Önceki yola güzel dedim ama asıl burası bir harika. Zaten Istranca ormanlarının güzelliği malum. Bazı yerler kumlu olsa da genelde yaprakları ezerek çok zevkli bir sürüş yaptık. Ormancılarla muhabbet ettik, çaylarını içtik. Erhan (yani bir bilen) olmasa buralarda kaybolmamak imkansız. Patikalar sürekli çatallaşıyor, ormanın her tarafını dolanıyor. Bir çeşme başında hem dinlendik, hem domates-peynir ve meyve suyundan oluşan yemeğimizi yedik. Akabinde bir dere yatağına indik. Eh, biraz da biz bisikletleri taşıdık. Çünkü artık yol yok. Uzun zamandır böyle maceralı bir tura hasret kalmıştım. İyi ki MTB almışım dedirten patikalar.
http://farm4.static.flickr.com/3185/2841610973_9bd382c871.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3237/2842448306_918e5da160.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3211/2847255167_d133bb574b.jpg
http://farm3.static.flickr.com/2023/2841614791_1e468766fa.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3052/2848087202_c0f1180128.jpg
İlk insanlardan kalma bir yerleşim yeri. Sandalyeyi icat etmişler.
http://farm4.static.flickr.com/3051/2841618223_0afb47645e.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3085/2842455746_f984d47552.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3221/2842457450_4c9410120c.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3152/2841623459_570f060eb9.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3089/2842462106_7331d50b4f.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3267/2841628133_e6684ea6d7.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3168/2841631815_d7157a79c6.jpg
Çalışma yapan işçilerin çadırları
http://farm4.static.flickr.com/3064/2842469244_c5c5ba7abd.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3280/2841635193_e2749de424.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3113/2842473982_2f16779e68.jpg
Kesin şu tepenin ardı Dupnisa. Ama sorun “şu tepe”yi bulmakta.
http://farm3.static.flickr.com/2228/2842472388_86c4475386.jpg
O da değil, bu da değil derken bu güzel rotaya kendimizi fena kaptırmışız ki Dupnisa’ya ulaştığımızda saat 18:00 idi. Yani 37 km’yi ancak 8 saatte almışız. Ortalama 5 km hız. Biraz fotoğraf gezisi olması, biraz da sürekli in-çık yaparak tepelerin aşılmış olması bizi yavaşlattı tabi. Ben aslında başlarken geçe kalmamayı, 18:00’deki Pınarhisar-Çerkezköy otobüsünü yakalamak için uygun bir yerden kendim dönmeyi planlıyordum. Ama baktım grup güzel, rota güzel. Boşver dedim gerisini, her ne olursa sonuna kadar devam.
http://farm4.static.flickr.com/3044/2848086286_b3b7b0051f.jpg
Üstteki foto böyle çekildi. Fotoğrafçıların selesi bile özel
http://farm4.static.flickr.com/3085/2842491178_e6f6ce40c2.jpg
Dupnisa’nın suyunun kurumuş olduğunu görmem beni çok üzdü. Halbuki nasıl da güçlü akardı. Durum vahim demek ki.
http://farm4.static.flickr.com/3130/2842486312_05a54faaa4.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3072/2841652689_8d20d44647.jpg
En azından çeşmesi hala gürül gürül ve buz gibi. Buradaki büfede gözlemelerimizi yiyerek enerji depoladık. Sonra kendimizi ana yola atmanın en kolay yolu olduğunu düşündüğümüz Sarpdere-Balaban-Demirköy yoluna çıktık.
Sarpdere köyü
http://farm4.static.flickr.com/3254/2842494322_e3b4a24fc0.jpg
http://farm3.static.flickr.com/2053/2848087912_5b1a477b06.jpg
Burada gördük ki kızılcıklar olmuş. Dinçer’in 5 ekimde düzenleyeceği yürüyüşe kadar pek bir şey kalmayacağı aşikar. Bakalım Dinçer bizi neyle kandıracak.
http://farm4.static.flickr.com/3238/2842497412_37323bfbec.jpg
Bu yolda biraz da böğürtlenlerin tadına baktık.
http://farm4.static.flickr.com/3124/2847256627_1f70c1db87.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3100/2842498994_c1d9f8af28.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3161/2842500886_48ec31c3bc.jpg
Hava kararıyor ama kimsenin umurunda değil. Oh ne ala.
http://farm4.static.flickr.com/3047/2841666837_b63c4232a8.jpg
Balaban’daki kestirme yol üzerinden Demirköy-Yenice yoluna çıktık. Ama gerek öncesi ile gerek burası ile bu yolun hiç de düşündüğümüz kadar kolay olmadığını anladık. Bitmek bilmez bir rampa.
http://farm4.static.flickr.com/3007/2841668307_60b12f850d.jpg
Benim gözümün önünden sırası ile hayaller gelip geçmeye başladı: Sıcak bir duş, yumuşak bir yatak, tereyağlı sıcacık pide…
Eh, benim artık Çerkezköy’e dönebilme ihtimalim yok. Lüleburgaz’da konakladım, gitmişken bir de Balaban’da dondurma ziyafeti yaptım. Ertesi sabah Çorlu üzerinden döndüm. İşe 1 saat geç kaldım ama olacak o kadar. Turda kazandığım yüksek motivasyon ile farkı kapatırım nasılsa


