@ömer yetmişüç Sanatını icra eden "kadın" ya da "erkek" bir "sürecin" bütünüdür. Kişinin yüksek benliğinin, devingen bir süreç ortasında ortaya koyduğu "nesne", hangi boyutta olursa olsun (resim, heykel, fotoğraf, nota/ses/tını/müzik, sinema vs) "sanat eseri" olarak nitelendirilir. Bu "nesneyi", "sanat eseri olarak" olarak nitelendiriyorsak, en başta üstünde durmamız gereken şey "süreç"tir. Yani kabaca söylemek gerekirse; kadının cinsel kimliğini soyutlayarak, eserden bağımsız değerlendirmek ne bu konunun amacı, ne de benim bu eseri paylaşmamın amacı.
Şimdi burada sizinle "Estetik/Sanat Felsefesi" tartışmanın bir anlamı yok sanırım, fakat örnek verdiğiniz tablolar üzerinden gidecek olsak bile; bahsettiğiniz eserlerdeki figürleri "dönemin güzellikleri" diye nitelemek hem dönem, hem eser, hem de sanatçılarla ilgili büyük bir yanılgıya düşmemize sebep olur ve bence sanat tarihine ve tarihçilerine oldukça da büyük haksızlık olur.
Hadi bütün bunları bir tarafa bırakıp, bahsettiğiniz gibi arkadaşın iyi niyetle "iltifat" etmeye çalıştığını düşünelim, üslup bu mu olmalı sizce?
Doğru, yanlış, ayıp, günah vs. bunlar felsefenin ve kısmen sosyolojinin konuları, nereden baktığınıza bağlı, ve ben arkadaşın cümlesine dair böyle bir "nitelemede" bulunmadım, sadece odaklanması gereken noktayı işaret ettim, selamlar.