Strida konusunda pek başlık yok göründüğüm kadarıyla. Hem kendi izlenimlerini aktarmak hem de diğer kullanıcıların tecrübelerini aktarmalarını sağlamak için bir başlık açayım dedim.
Aldıktan sonra pek kullanmayınca satmaya karar verip sonra da kullanmaya başlayıp satmaktan vazgeçtiğim stridayı dün toplutaşımla birlikte kullanmak şansı buldum. Yedikuleden Marmaray'la karşıya geçip Bağdat caddesinden Bostancı'ya bisikletle gidip, sonra da metro, Marmaray, otobüsle geri döndüm. İşte izlenimlerim:
- Ne metro ne Marmaray ne otobüste sıkıntı çekmedim. Görevliler gayet olağanmış gibi karşıladı, zorluk çıkarmadı. Ek para isteyen de olmadı. Vagonda otururken kalabalıklaşırsa da ayaklarınızın arasına alıyorsunuz. Kayış olunca üstünüzün yağlanma riski yok. Çevredekilere de rahatsızlık olmuyor. Ama kapıya yakın oturmayın, körük civarında oturmak ya da ayakta durmak daha iyi.
- Metroda kızlar bakıyor diye hemen havaya girmeyin
ama çok dikkat çekiyorsunuz gerçekten. O kadar yolu gittim başka bisikletliye rastlamadım. Umarım ileride sayı artar.
- Bisiklet kısımları genelde zevkli geçti. Özellikle Bağdat caddesi çok güzeldi, uzun süredir gitmemiştim, çok güzel parklar falan yapılmış, Göztepe parkı harika olmuş. Kaldırımlar da geniş, küçük tekerler ve manevra kabiliyeti ile trafiğin tersine ilerlerken rahatça kaldırıma çıkıp yayaları da rahatsız etmeden devam edebiliyorsunuz.
- Oturuş açısı dik olduğundan kalabalık caddede veya kaldırımda ilerlemek kolay. Alet çabuk hızlanıp yavaşlayabiliyor. Ama ayrılık çeşmesi Fenerbahçe stadı arasındaki gibi dar şeritli hızlı trafik, sağdan soldan katılımlar, ayrımlar gibi yerlerde çok rahat edemedim.
Alet hızlanabiliyor ama siz hızlı gitmeyin, hız bu tip bisikletlerde tehlikeli. Diğer katlanırlar için de geçerli sanırım. Gidon açısı ve teker büyüklüğünden kaynaklandığını sanıyorum.
- Yağmura yakalanınca katlayıp mağazaya girebilmek çok iyi bir şey
- Vitessiz olmak çok dert değil bence. Hızlanma konusuna değinmiştim. Ben çok dik yokuşa da sürmüyorum stridayı. Çünkü alet yokuş için yapılmamış, ayakta kullanmak veya ağırlığı öne aktarmak zor. Tavsiyem kısa bir dik yokuşsa inip sürerek devam edin, vitesin derdiyle uğraşmaktansa. (Hele kayışın rahatlığını kesinlikle vitese değişmem katlanır için.) Hafif eğimde ise uzun da olsa küçük teker ile çok dert değil, Bostancı metroya çıkış zor olmadı.
Sonuç derseniz,
Katlanır bisikletin toplutaşımla entegre ulaşım veya küçük geziler için faydasına inancım pekişti, ama yollarımızın şehir içi bile olsa sadece arabaya ve hızlı trafiğe yönelik tasarlanmasının bisikletli ulaşımı zorlaştırdığı çok açık. Hangi model bisikletiniz olursa olsun.
Aldıktan sonra pek kullanmayınca satmaya karar verip sonra da kullanmaya başlayıp satmaktan vazgeçtiğim stridayı dün toplutaşımla birlikte kullanmak şansı buldum. Yedikuleden Marmaray'la karşıya geçip Bağdat caddesinden Bostancı'ya bisikletle gidip, sonra da metro, Marmaray, otobüsle geri döndüm. İşte izlenimlerim:
- Ne metro ne Marmaray ne otobüste sıkıntı çekmedim. Görevliler gayet olağanmış gibi karşıladı, zorluk çıkarmadı. Ek para isteyen de olmadı. Vagonda otururken kalabalıklaşırsa da ayaklarınızın arasına alıyorsunuz. Kayış olunca üstünüzün yağlanma riski yok. Çevredekilere de rahatsızlık olmuyor. Ama kapıya yakın oturmayın, körük civarında oturmak ya da ayakta durmak daha iyi.
- Metroda kızlar bakıyor diye hemen havaya girmeyin
- Bisiklet kısımları genelde zevkli geçti. Özellikle Bağdat caddesi çok güzeldi, uzun süredir gitmemiştim, çok güzel parklar falan yapılmış, Göztepe parkı harika olmuş. Kaldırımlar da geniş, küçük tekerler ve manevra kabiliyeti ile trafiğin tersine ilerlerken rahatça kaldırıma çıkıp yayaları da rahatsız etmeden devam edebiliyorsunuz.
- Oturuş açısı dik olduğundan kalabalık caddede veya kaldırımda ilerlemek kolay. Alet çabuk hızlanıp yavaşlayabiliyor. Ama ayrılık çeşmesi Fenerbahçe stadı arasındaki gibi dar şeritli hızlı trafik, sağdan soldan katılımlar, ayrımlar gibi yerlerde çok rahat edemedim.
Alet hızlanabiliyor ama siz hızlı gitmeyin, hız bu tip bisikletlerde tehlikeli. Diğer katlanırlar için de geçerli sanırım. Gidon açısı ve teker büyüklüğünden kaynaklandığını sanıyorum.
- Yağmura yakalanınca katlayıp mağazaya girebilmek çok iyi bir şey
- Vitessiz olmak çok dert değil bence. Hızlanma konusuna değinmiştim. Ben çok dik yokuşa da sürmüyorum stridayı. Çünkü alet yokuş için yapılmamış, ayakta kullanmak veya ağırlığı öne aktarmak zor. Tavsiyem kısa bir dik yokuşsa inip sürerek devam edin, vitesin derdiyle uğraşmaktansa. (Hele kayışın rahatlığını kesinlikle vitese değişmem katlanır için.) Hafif eğimde ise uzun da olsa küçük teker ile çok dert değil, Bostancı metroya çıkış zor olmadı.
Sonuç derseniz,
Katlanır bisikletin toplutaşımla entegre ulaşım veya küçük geziler için faydasına inancım pekişti, ama yollarımızın şehir içi bile olsa sadece arabaya ve hızlı trafiğe yönelik tasarlanmasının bisikletli ulaşımı zorlaştırdığı çok açık. Hangi model bisikletiniz olursa olsun.