Dünyadaki salgın ile beraber, bireysel ulaşım seçeneklerinde gözle görülür bir artış var. Üstelik Ankara gibi tepeleri yer yer acımasızca dik bir şehirde bile. Gözlemlediğim kadarı ile bisikleti ile işe giden Ankaralı sayısı, geçen seneye göre 3 ilâ 4 kat oranında artmış durumda. Daha tembel işi, ama iş yerine terlemeden gidenlerin tercihi şu her yerdeki elektrikli zımbırtılar. 30lu yaş grubu, kiralananları sağlıklı bulmayarak kendilerine çin mali birer tane edinmişler. Bisikletlilerden biraz fazla sayıları. Sonra b ehliyeti ile sürülen 50cc altı benzinli motorların sayıları da dikkat çekici şekilde arttı.
Ekonomide dillendirilmeyen ama herkesin hissettiği bir paramizin alım gücünün düşmesi durumu söz konusu. Venezüella ve zimbabve örnekleri benzeri bir dip yaşama ihtimalimiz düşük olmak ile beraber, rahat ve hızlı ve bireysel hareket özgürlüğüne otomobille alişan toplum, zamanla otomobillere erişmekte zorlandıkça, hareketliliğin devamı için motorlu 2 tekere meyledecek ağırlıklı olarak.
Bisikletin revaçta olması için, motorlu 2 tekerlerin yedekparça ithalatı sorunu yaşaması, dövize bağlı işletim maliyetlerinin artması ile mümkün.
Tahminim böyle bir salgının devamı veya ileride tekrar çıkması durumunda, bisiklet altın çağına yaklaşmaya başlayacak.
Unutmayın, 70lerin sonunda, petrol krizi patlak verdiğinde, Hollanda devleti, tasarruf amaçli, hafta sonları motorlu taşıtların trafiğe çıkmasını yasaklayınca, hareket özgürlüğüne en ucuz en sağlıklı şekilde bisiklet ile ulaşmış 1970ler Hollandalısı.
Yıllardır burada klavyeleri hırpalayarak, yok indirim, yok bisiklet yolu, yok kanuni düzenleme diye çırpanmımıza yanıtın bir virüsten ve bir de ekonomiden yanıt geleceğini hiç öngöremedik.
Güzel günler görmek dileğiyle...
Ekonomide dillendirilmeyen ama herkesin hissettiği bir paramizin alım gücünün düşmesi durumu söz konusu. Venezüella ve zimbabve örnekleri benzeri bir dip yaşama ihtimalimiz düşük olmak ile beraber, rahat ve hızlı ve bireysel hareket özgürlüğüne otomobille alişan toplum, zamanla otomobillere erişmekte zorlandıkça, hareketliliğin devamı için motorlu 2 tekere meyledecek ağırlıklı olarak.
Bisikletin revaçta olması için, motorlu 2 tekerlerin yedekparça ithalatı sorunu yaşaması, dövize bağlı işletim maliyetlerinin artması ile mümkün.
Tahminim böyle bir salgının devamı veya ileride tekrar çıkması durumunda, bisiklet altın çağına yaklaşmaya başlayacak.
Unutmayın, 70lerin sonunda, petrol krizi patlak verdiğinde, Hollanda devleti, tasarruf amaçli, hafta sonları motorlu taşıtların trafiğe çıkmasını yasaklayınca, hareket özgürlüğüne en ucuz en sağlıklı şekilde bisiklet ile ulaşmış 1970ler Hollandalısı.
Yıllardır burada klavyeleri hırpalayarak, yok indirim, yok bisiklet yolu, yok kanuni düzenleme diye çırpanmımıza yanıtın bir virüsten ve bir de ekonomiden yanıt geleceğini hiç öngöremedik.
Güzel günler görmek dileğiyle...



