Scudo Sports

Sokak köpeklerini neden toplamıyorlar?

Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
@Smh

Ben de öyle düşündüm ama yine de alacağım(özellikle arazilerden geçerken) hiç yoktan iyidir. Diğer basit alternatifler kuru sıkı(yanında taşıması büyük sıkıntı, zarar verme etkisi yok gibi), havalı tabanca (ses çıkarmıyor, zarar yeterince vermez).

Şehirler arası yollarda karşılaşılan 2-3 köpek saldırgan cins olmazlarsa sıkıntı değil. Böyle kalabalık sürüler çok daha tehlikeli.
 
Scudo
@yenhesa

Amaç elbette zarar vermek değil hocam sadece uzak durmaları için caydırmak. Tabi ki kimse ısırılmakta istemez umarım o dereceye gelecek saldırılarla karşılaşmaz hiç kimse.
 
  • Beğen
Tepkiler: yenhesa
@Tolga67
İşte bu yüzden polemiğe girmek istemiyorum diye yazdım.
Ayar falan verdiğim yok.
Sokak köpeği diye bir şey olmaz, bakın gelişmiş diye nitelediğimiz ülkelerde sokaklarda başı boş dolaşan köpekler var mı?
Mahalledeki köpeğe altı ayda bir yiyecek vererek hayvan severlik olmaz. Bu sadece kişisel tatmin. Sorumluluk alıp hayvanı sahiplenmedikçe, köpeğin kafasını okşayıp arada yiyecek vermek eğlenceden başka bir şey değil.
Avcılığa kadar uzanmışsınız :) Et tüketiyorsanız, eti yenen hayvanlara yönelik yapılan avcılığa vahşet diyemezsiniz. Endüstriyel etçilik, çiftlikler, mandıralar, tavuk çiftlikleri gibi yerler hayvanların azap içinde yaşadığı Nazi kamplarıdır. Avcılıkta ise hayvan doğal ve sağlıklı bir hayat yaşamış, aşık olmuş, çoğalmıştır. Yeterince zekiyse muhtemelen avcıyı farkedecek ve kaçacaktır. Ayrıca doğadaki tek avcı da insan değil. Ayrıca vahşet olarak tanımladığınız avcılığa balık tutmak da dahil mi? Değilse bu, başını okşayamadığımız, sıcak kanlı bir hayvan türü olmadığı için mi? Bu konuda bence çok bilgisiz, tekdüze ve ezbere konuşmuşsunuz. Bence siz en iyisi et yemeyin. Savunduğum avcılık eti tüketilen hayvanlara yönelşk, mevsiminde ve kararında yapılandır, belirteyim.
Hayvan sever olmadığımı ima etmişsiniz. Köpeklerin sokaklarda açlık, şiddet ve hastalık içinde yaşamasını savunmak mı hayvan severlik? Artık kentler çok daha kalabalık ve beton, özellikle köpekler önceki yıllarda olduğu gibi sokaklarda rahatça beslenemiyor. Aç kalmış, irice cüsseli bir köpek tehlikelidir.
Çok şükür sadece ezbere konuşmayıp bu konuda elimden geleni yapmaya çalışmışımdır. Bu da benzinlikte bulup, evimde 1 ay bakıp sahiplendirdiğim Babu:
188301 dosyayı görüntüle
 
@Haggard1963

Hayvan severliğin tanımını onların özgürlüğünü elinden alarak nasıl anladığınızı daha önceki yazınızda görmüştük değil mi? Her canlı özgür olmak ister. Siz mahallede yemek kabı koymak ve baş okşamak hayvan severlik değil diye bir tanım getiriyorsunuz. Lakin sizin hayvan severlik tanımınız ise hayvanlarla alakalı değil, tamamıyla kendinizi garantiye almaya yönelik, böyle sevgi mi olur? Sevgi paylaşmaktır, karınları doysun bir yere tıkılı kalsınlar bize bulaşmasınlar demek mi hayvan severliğin tanımı? Önce kendinizi sorgulayın, elbette et yemiyorum, yukarıda da yazdım ben vejetaryen'im ve vejeteryan olmayan kişinin hayvan sevgisi çelişkili bir durumdur hayvan sever değildir diyemem ama türcülüğe dayalı bir sevgidir ve genel olarak hayvan sever tanımı ise çelişki durumudur.

Av konusuna gelince doğanın bir hiyerarşisi vardır malesef şuan için bunun dışına çıkamıyoruz yani vahşi diye nitelediğiniz doğa da hayvanlar yaşam mücadelesi için kendinden "zayıf" olanı yiyor. Bunu hayatta kalmak için yapıyor, spor olsun diye yada şuna gıcık oldum gidip öldüreyim diye değil.

Avrupa'dan bahsetmişsiniz, Avrupa bu konularda belli ölçülerde daha iyi durumdadır, lakin Avrupa sokaklarında köpek olmadığı büyük bir yalan, Avrupada evlerde kedi köpek bakan muhtemelen buraya göre daha fazladır. Çünkü Avrupa da yaşayan dostlarım var çoğu evde kedi ile köpek bakıldığını söylüyor. Artı ya, şu ezbere konuşmak denen kalıplaşmış cümlelerin dışına çıkmak lazım, yada ezbere konuşuyorsam ezberlediğim metni gösterip beni teşhir edin niyet okumak yerine dimi? O da yok, laf ola poşet dola :) Son olarak bir köpek bulmuş ve bakmaya başlamışsınız, umarım o hayvanı barınağa yada sokaklara salmazsınız, çünkü köpekler çok duygusal hayvanlardır ve bu terkedilme psikolojisinden uzun zaman kurtulamayıp mutsuz yaşarlar. Birde bilgisiz mişiz lütfen insan hayvan ilişkileriyle ilgili akademik bir bilginiz varsa paylaşın da herkes burada faydalansın, aksi halde ben size Desmond Morris'in İnsan Hayvan sözleşmesi ve İnsanat Bahçesi kitaplarını önereyim, boş vakitlerinizde okuyun, ki o tarifi olmayan engin bilgilerinize bilgi eklensin :)
 
  • Beğen
Tepkiler: BveP
Çook fazla gereksiz laf atışması yapılıyor. Havanda su dövmek bedava nasılsa.
@Tolga67 insanların saldırıya uğramasına karşı çözüm öneriniz nedir?
 
  • Beğen
Tepkiler: Kızılçam
@Özcan.

Bir insan size saldırdığında, sizin meşru müdafa hakkınız ne ise bir köpek saldırdığında da o'dur. Meşru müdafa konusunda herhangi bir tartışma yok, sorunun kaynağı çoğunlukla niyet okuma hastalığı! Ya saldırırsa diye fal bakarak çözüm üretilmez, ya saldırırsa diyerek en fazla kendi önleminizi almaya çalışırsınız ama bunu karşı tarafa yaptırım uygulayarak (saldırır bana, bir yere kapatılsın, yok edilsin vs vs) yapamazsınız, böyle bir hakkınız yok. Aynı şey insanlar için de geçerli, bir köpeğin insana olan tehdid'i, insanın insana karşı olan tehdidi'nin yarısı kadar bile değildir.

İnsanların sizinle kavga edip, size saldırabilme olasılığına karşı nasıl bir tedbir alıp, nasıl bir çözüm önerisi sunulursa, aynı çözümün hayvanlara uygulanabilirliği de tartışılabilir. Şiddet denen şeyin salt hayvanlara özgü bir şeymiş gibi bir algı yaratılıp bunun üzerinden tartışılmasına, yani herşeyin merkezine insanın koyulmasına, herşeyin insanın çıkarı doğrultusunda tartışılmasına karşıyım, bunun adı türcülüktür, ırkçılıktan herhangi bir farkı yoktur.
 
köpek karşıtı insanlar için bir video bırakıyorum;

şimdi, videoya ne alaka ya da demagoji diyenler olabilir. çok bir alakası yok, evet. bu videoyu izlerken ne hissettiniz? hissettiğinizi kendiniz yorumlayın. empatisi gelişmiş bir insan olabilirsiniz, hiçbir şey hissetmemiş bir sosyopat olabilirsiniz, oh güzel oldu diyen bir psikopat olabilirsiniz. belki dikkatinizi çekmiştir, söz konusu kare Türkiyeden.

köpeklerin yaşama hakkına dair uygulayabileceğimizi SANDIĞIMIZ çözümleri insanlar üstünde de uygulayabiliyor olmamız lazım. insan ırkı olarak elbetteki bize tehdit seviyesine gelirlerse kendimizi koruma noktasına geliriz. ama şunu hatırlamakta fayda var; köpekleri bu duruma getiren medeniyet aynı zamanda siz ısırıldığınızda eğer çok izbe bir yerde değilseniz 30 dakika içinde tedavi olmanıza olanak sağlayan medeniyet de. medeniyetin bizim için olumlu yanları olduğu gibi tabii ki de olumsuz yanları da olacak. köpeklere bu kadar olumsuz yaşam koşulları oluştururken sadece onlar mı çekecekti cefasını? yok öyle hem ayranım dökülmesin, hem totom ısırılmasın.

bölgelerine girilinmediğinden bahsedilmiş. hadi bugün gidin bir Çinçine, bir Gülsuyuna oradaki insanların izni olmadan girmeye çalışın. köpek de değil ha onlar, laftan sözden anlama kapasitesi olan insanlar. gene de bir deneyin. köpeklerde bölgesine bir tehdit mi var anlama yetisi gelişmiş değil. bundan dolayı köpektir diyip geçmek yerine "yerli yersiz saldırıyor zaten bu bilinçsizliğinden itlaf etmemiz lazım." mantığı sapıkça ve sapkıncadır. köpekten beklentiniz ne tam olarak?

o köpek ısıracak arkadaşlar. ısıracak. kaçamazsınız. söylenemezsiniz. yakınamazsınız. bu inanılmaz bir temel bir neden - sonuç ilişkisi. bakmayın insanlarla iyi anlaşan köpekler olduğuna, insanlık gerçekten virüs gibi ardı arkası kesilmeksizin her yere yayılıp ele geçiriyor ve bölgenin tüm kaynaklarını sömürüyor. öyle 30-50 yıllık düşünmeyin, çok daha geriye dönük baktığınızda oturduğumuz beton bozması binalar da bir zamanlar tamamıyla doğaya aitti. biz onların alanlarını işgal ediyoruz ve bir de üstün akıl olduğumuzu iddia ediyoruz. durum buyken köpeklerle ilgilenme sorumluluğu da çekirdek yapılanmada bireylerden başlayıp örgütsel olarak devletin eline bakan bir sorumluluk tamamıyla.

son olarak da anlamadığı şeye saldıran bir varlığa karşı bu kadar öfke ve nefret doluysanız, kin kusuyorsanız kusura bakmayın ama sizlerin bisiklet sporunun hiçbir alanında yeriniz yok. bisiklet her ama her açıdan centilmenliği içeren bir sporken, ilgilenen insanlar toplumun biraz kalbur üstü olan kesimi derken herhangi bir şeye bu kadar iğrenç bir şekilde dolu olmak gerçekten kabul edilemez. hayvan seviciler lafını hakaret olarak kullanmaya çalışan insanın bisikletle ne işi var arkadaş, öfke ve nefret çöplüğünde boğulup gitsin yahu.
 
@dukehayda
Bu başlık altında bu videoyu tasvip edecek kimseyi bulamazsın. Kimse de sokak köpeklerine böyle muamele edilsin istemez. Bizim söylediklerimize karşı elle tutulur bir argüman veya çözüm sahibi olmadığınız için böyle uç noktalarda videoalar paylaşıp kendinizce karşı tarafı haksız göstermeye çalışıyorsunuz. Madem bu kadar duyarlısınız çözüm üretin o zaman. Duyar kasıp, mide bulandırıcı videolarla ne siz haklı duruma geçersiniz ne de çok sevdiğiniz köpecikleriniz kurtulur.

Bakın bir kez daha söylüyorum. Madem hayvanseversiniz, maden bu kadar çok duyarlı entelektüel insanlarınız çözümle gelin buraya. Ordan burdan bulduğunuz makalelerle, mide bulandırıcı videolarla ajitasyon yapmayın.
 
Tr de son zamanlarda daha da türeyen kedi-köpek sever (hayvansever değildir !) hatta golden severler diyeyim çünkü sadece golden'ı hayvandan sayarlar.
Sizin iki twit için sokağa attığınınız o şımarık köpekleriniz şimdi mi önemli oldu ? Yolda yürüyemez hale geldik.Böyle medeniyet olmaz !
 
  • Beğen
Tepkiler: Adil ÜNALDI
@Mad Buddha

makaleler neden rahatsız ediyor sizi? makalesiz çözüm mü istiyorsunuz? bilimi karıştırmayalım mı çözüme?

yarın sabah uyandığınızda sokaklarda tek bir köpek bile görmeyeceğiniz bir çözüm yolu yok. çözüm herkesin, hayvan sevenin de sevmeyenin de katılımıyla sağlanacak. ne yapılması gerektiği de biliniyor. ama kanun yetersiz. uygulama yetersiz. yetkililer sorumsuz. halk bilinçsiz. ilgili kurumlara baskı yapacak yerde gelip burada hayvanseverlere bağırmakla çözüme ulaşamayacaksınız. entelektüel düşmanlığı da cabası. hayvanseverlikten entelektüelliğe de ışık hızıyla geçivermişsiniz.

o videonun paylaşılması yanlıştır. hayvanlar tarafından saldırıya uğramış kanlı yaralı insan vücutlarının paylaşılması gibi. medya etiği ile ilgili bu konu. böyle görüntüler kamuyu bilinçlendirmez, tam tersine duyarsızlaştırır. her konuda böyle bu.

paylaşılan makaleleri raporları herkes okumalı. bilmediğiniz, henüz farkına varmadığınız şeyler var onlarda. burada veryansın ettiğiniz insanlar yazmıyor onları, konunun uzmanları yazıyor, bilim insanları yazıyor, çözüm üretenler nasıl yaptıklarını anlatıyor. entelektüel düşmanlığıyla, makaleleri inkâr etmekle bir yere varamazsınız.

hayatta en hakiki mürşit ilimdir, ilim çin'de de olsa gidip alınız.

şu yazıyı tekrar paylaşayım. hayvanseverlere yönelik eleştirilerinizin kısmen paylaşıldığını da göreceksiniz yazıda.

(link)
 
@dukehayda

İşte böyle Haydar göster gerçek yüzünü. Salyalar saçarak hakaret et meydan oku. (Bu arada sosyopatlığı yedirmek konusunda hodri meydan diyorum. Beklerim) Panter Emel'den sonra seni tek geçerim Sosyopat Avcısı Çılgın Haydo. Bu arada ruh halin ve davranışların korumaya çalıştıklarınla çok benzeşiyor. Hezeyan / Agresyon hepsi bir arada.
 
arkadaşlar sizi dışarıya alalım, kozlarınızı mekânın dışında paylaşın.

bu seviyede mi devam edecek bu başlık?
 
herkese ayar vermeye çalışanlar olunca konu da şirazesinden çıkıyor ister istemez . kamuya verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz
 
Üslup ve yakışıksız benzetmeler nedeniyle konu yakında kitlenebilir...
Ego savaşlarını bir yana bırakıp çözüm odaklı katkılar yaparsak hepimiz için daha iyi olmaz mı arkadaşlar ?
 
Şikayet ettiğin şeye bak :) Onlarla beraber yaşamaya alışman gerekiyor ,İki tekerlikliyi kullanmaya devam edeceksen..
 
  • Beğen
Tepkiler: Adil ÜNALDI
@HSYNel16
Hüseyin abi birlikte yaşamakta sıkıntı yok. Ben saldırıya uğramak, ısırılmak istemiyorum.

 
@bisikletgundemi
Avrupada yapılmış böyle bir istatistik mutlaka vardır. Yani avrupa sınırları toplamında bu kadar saldırı olduğunu düşünmüyorum. Olay ciddi ve bir sosyopsikoloji konusu. Bana göre nedenleri; 1-ülke insanının güvensiz oluşu. O nedenle sehir merkezi hariç herkes köpek besliyor. 2-İnsanların özel alan algısının olmaması. Şehirdışında turluyorsun bakıyorsun bir işletmenin kapısı açık ve köpekler serbest. Sanki dingonun ahırıda köpeklerin işletme dışındaki kamusal alanda gelene gidene salça olmasını kendinde hak görüyor.3-Kültürün şiddete meyilli olması. Daha geçenlerde bisiklet ile gidiyorum beni bisiklet üzerinde ergen zanneden bir it itini bas kiş kiş diye üzerime salmaya kalktı. Yani köpeklerde insanlar gibi eğitimsiz ve şiddet dolu. Eğitimli bir köpek kimden tehdit geldiğini bilir. 4-İnsanların bencilliği. Sokaklar paçozlaşmış cins köpeklerle dolu. Premsesler öyle istedi diye alınan şirin yavru köpekler bir azmana dönüşünce yallah sokağa yapılıyorlar. 5-Yerel yönetimlerin bir politikasının olmaması. Sadece aşı, küpe ve kısırlaştırma sonrası sokağa salma. Sokakta çözüm arıyorlar. Bir süre sonra o köpekler sokak çeteleri kuruyor.
 
@mehmetsunu
mehmet bey kardeşim, entellektüel düzeyi yüksek dediğimiz bisiklet forumda bile çözüm üretemiyoruz.kısacası bizler icraattan çok konuşmayı seven doğu toplumlarının tüm özelliklerini ne yazıkki taşıyoruz.çözüm bu hayvanları görmek istemiyorum ile göreceksin arasında sıkışıp kalmamalı.bu konuyu halletmiş ülkelerin yasalarına ve bu duruma gelene kadar (tabikiii insanca çözümlü olanlarını kastediyorum.) izledikleri yollara bakılıp iş hallolabilir.ama ne yazıkki biz daha hayvanların "HİSSEDEBİLİR CANLILAR " sınıfında olduğunu bile kabul edemiyoruz.tabi arada olan hep çoğunlukla suçsuz canlılara oluyor(bu gruba insanda ,hayvanda giriyor).saygılarımla.
 
...
@mehmetsunu

(link)

"There are no global estimates of dog bite incidence, however studies suggest that dog bites account for tens of millions of injuries annually. In the United States of America for example, approximately 4.5 million people are bitten by dogs every year. Of these, nearly 885 000 seek medical care; 30 000 have reconstructive procedures; 3–18% develop infections and between 10 and 20 fatalities occur. Other high-income countries such as Australia, Canada and France have comparable incidence and fatality rates."

Köpek ısırması vakalarına dair küresel bir tahmin yapılamıyorsa da araştırmalar her yıl on milyonlarca yaralanmanın köpek ısırmalarından kaynaklandığını öne sürüyor. Örneğin ABD'de her yıl tahminen 4,5 (dört buçuk) milyon kişi köpekler tarafından ısırılıyor. Bunlardan yaklaşık 885 bini tıbbi tedavi görüyor; 30 bininde estetik müdahaleler yapılıyor; %3-18'inde enfeksiyon gelişiyor ve 10-20 arasında da ölümle sonuçlanıyor. Isırılma vakalarında ve ölüm oranlarında nispeten öne çıkan diğer yüksek-gelirli ülkeler olarak Avustralya, Kanada ve Fransa'yı da sayabiliriz.

"Low- and middle-income country data are more fragmented, however some studies reveal that dogs account for 76–94% of animal bite injuries. Dog bite fatality rates are higher in low- and middle-income countries than in high-income countries as rabies is a problem in many of these countries, and there may be a lack of post-exposure treatment and appropriate access to health care. An estimated 59 000 people die annually from rabies, and bites from rabid dogs account for the vast majority of these deaths."

Düşük- ve orta-gelirli ülke verileri daha dağınık ama bazı araştırmalar hayvan ısırma vakalarında failin %76-94 arası oranında köpekler olduğunu ortaya koyuyor. Düşük- ve orta-gelirli ülkelerde köpek ısırması sonucu ölüm oranları yüksek-gelirli ülkelerdekine oranla daha yüksek, çünkü kuduz bu ülkelerin çoğunda ciddi bir sorun, ve vaka sonrası müdahale ve sağlık hizmetlerine yeterli erişim imkânlarından yoksunlar. Her yıl tahminen 59 bin insan kuduzdan ölmektedir ve bu ölümlerin büyük çoğunluğu kuduz köpek ısırmalarından kaynaklanmaktadır.

(link)

Bu tablo İngiltere'ye ve 2018 yılına ait.

188565 dosyayı görüntüle

ABD'ye dair daha ayrıntılı veriler: (link)

Number of dogs in the European Union in 2017, by country (in 1000s): (link)

ilk elden bulduklarım bunlar, daha derin bir araştırmayla daha ayrıntılı ve spesifik verilere ulaşmak mümkün sanırım.

dünya big data'yı konuşuyor, şehirleri yönetirken veri yönetimine odaklanıyor, bizse burada manşetlerden nefret devşiriyoruz, makaleleri küçümsüyor, paylaşanlara veryansın ediyoruz. lahavle.

"Premsesler öyle istedi diye alınan şirin yavru köpekler bir azmana dönüşünce yallah sokağa yapılıyorlar." imiş. sorunun kaynağını bulmuşuz demek ki. buna da lahavle. bu arada, neden prems değil de premses, al bir lahavle daha.
 
Ülkemiz dışında sokak köpeklerini bu kadar tolare eden, iyi davranan başka bir ülke yok galiba. Aşağıdaki haberden ben onu anladım.
(link)
 
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Geri