@bisikletgundemi
Buyurun bir ajitasyon daha...hem de bu kez okumuşundan...
Ne tespit etmiş sayın Prof. Yalçın? Köpek ısırıklarının 3/4'ünün sahipli köpekler tarafından yapıldığını, sadece 1/4'ünün sahipsiz ve başıboş sokak köpeklerinin suçu olduğunu söylüyor...yani dört vakadan sadece birinde bizim şu zavallı sokak köpeklerimiz sorumluymuş...Ebru hanım, tam bir hayvan sevici kıvamında, aklınca sokak köpeklerini aklamaya çalışıyor. Öyle mi acaba?
Bir de bunu makale olarak yayınladığını söylüyor. Yayınlarına baktım; (link). Ben burada böyle bir makale göremedim. Acaba hangi hakemli ve saygın bir dergide yayınladı da, bu 1200 kişi üzerinden yaptığı çalışmaya bilimsel bir geçerlilik kazandırdı? Bütün dünya farklı bir şey söylerken, Ebru hanım 1200 kişi üzerinden bu devasa küresel problemin kaynağını keşfetmiş öyle mi? Neymiş problem? Sahipli köpekler

Bunu hele gitsin de, saygın bir uluslararası konferansta sunsun bakalım, ne tepkiler gelecek
Bir kere, sadece gazete küpürü cinsinden verilen bu bilgilerde eksiklik var...
Sahipli köpek olarak kastedilen ve insanları ısırdığı iddia edilen köpek cinsleri hangileridir? Türkiye'de 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 14. maddesi gereği, "Pitbull Terrier, Japanese Tosa gibi tehlike arz eden hayvanları üretmek; sahiplendirilmesini, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak; takas etmek, sergilemek ve hediye etmek" yasaktır. Buna rağmen bu ve buna benzer saldırgan köpek cinslerini besleyen ve bu nedenle masum insanların zarar görmesine neden olan insanlar mevcut? Araştırmadaki sahipli köpeklerden kasıt bu cinsler midir? Normal koşullarda evde beslenen cins köpekler saldırgan değildir ve günde sadece birkaç kez, o da sahiplerinin kontrolünde ve tasma ile dolaştırılırlar. Bu köpekler mi insanları ısırmışlar? Bu nasıl olmuş? Sahiplerinin elinden mi kaçmışlar, yoksa köpekleri insanlara sahipleri mi saldırtmış? Ayrıca yine biliyoruz ki, sakin huylu ve saldırgan olmayan cins köpekler dahi, genelde sahiplerini kıskandıklarından, evdeki diğer bireylere ve özellikle çocuklara zarar verebilmektedirler. Yoksa sahipli köpek ısırığından kast edilen bu tür vakalar mıdır? Yani şimdi bu detayların hiç birine vakıf değilken, araştırıldığı iddia edilen konuda bunların mevcut olup olmadığını bilmeden, vebali sahipli köpeklere yükleyip, sokak köpeklerini aklamanın herhangi bilimsel geçerliliği olabilir mi? Yapmayın allah aşkına, ajitasyonun da bir adabı var...
Bir de ne demiş sayın Yalçın, "biz şehrin içinde hayvanlarla yaşamayı öğrenmeliymişiz ama maalesef bazen kazalar oluyormuş"... Neden öğrenmeliymişiz acaba? Bizi böyle bir zorunluluğa mahkum edecek hangi kimliğe sahipmiş Ebru hanım? Bazen kazalar oluyormuş...kaza dediği, insanların binbir güçlükle, üzerine titreyerek büyüttükleri çocuklarının sokak köpekleri tarafından parçalanması...bunu kaza diye geçiştirmiş hanım efendi...özgeçmişine baktım ama göremedim. Muhtemelen evli ve çocuk sahibidir. Acaba kendi çocuğu sokak köpekleri tarafından parçalansa, meseleyi KAZA olarak geçiştirecek gücü bulabilecek mi zihninde? Dedim ya, okumuşu, cahili hepsi aynı. Sürekli aynı retorikleri üretiyor, sürekli aynı dili kullanıyorlar. Bir de bunu evrensel bir doğru olarak herkese dikte ediyorlar. Yeni bir tür DİN ANLAYIŞI türedi hakikatten.
Köpekle karşılaşınca korkmayın, ani hareketler yapmayın, kaçmayın, sırtınızı dönmeyin, gözünün içine bakmayın, vs. vs....bir de bunu çocuklar yapacak...
Yahu arkadaş insanlar korkuyor, korkuyor...siz istediğiniz kadar aksini söyleyin; insanlar bu hayvanlarla birlikte yaşamak, onları sevmek, onlara yiyecek vermek, onlardan korkmamak zorunda değil...sokak hayvanları da kontrollü değil, içgüdüleri ile hareket ediyorlar. Kendisini besleyen insanları parçalayan haber görüntüleri var. Yani bu hayvanların ne zaman nasıl davranacağını önceden kestirmeniz mümkün değil.
Ebru hanım gibi melankolik hayvan sevicilerin, sokak köpeklerini aklamaya çalışan yanlı çalışmaları ise bu evrensel probleme merhem değil...!!!