Barış ERGÜN
Üye
- Kayıt
- 8 Ocak 2014
- Mesaj
- 4
- Tepki
- 18
- Şehir
- Istanbul
- Bisiklet
- Geotech
Evet buda oldu arkadaşlar. 3 aydır işyerime mutlu mutlu bisikletimle gidiyordum.. DTMnin arkasında 40.987608,28.83602 koordinatlarında polis olduğunu iddia eden bir vatandaş tarafından tartaklandım. Yarın biraz daha değiştirerek Başvacılığa vereceğim ifademi aşağıya yazıyorum. Bu konuyu ve beraber neler yapabilecğimizi tartışırız diye umuyorum...
Neyseki vücudumda ciddi bir darp izi oluşturamadı
Yine de hastaneden rapor aldım. Kaskıma çok sert 5 darbe dışında diğer darbeleri ellerimle ayaklarımla kovuşturdum... Neyse esas hikaye aşağıda detayları buradan konuşuruz.
İyi geceler.
.................................................. ................................ olarak çalışmaktayım. İkamet ettiğim.. ..den her sabah İDO deniz otobüsleri ile Bakırköy iskelesine gelip, oradan bisikletle çalıştığım işyerine gitmekteyim.
08 Ocak 2014 09:00 sabah Bakırköy’den İSBİ AHL Serbest bölgedeki iş yerime doğru giderken; Dünya Ticaret merkezinin arkasında yan yolda 34 ZF ...... plakalı araç beni gördüğü halde önümü kestiği için dengemi kaybettim. Yolun ortasında kavşakta bisikletimden indim ve araç şoförünü uyarmak amacıyla aracın arka camına elimle zarar vermeyecek şekilde vurdum.
Bunun üzerine araçtan yolcu koltuğundan inen şahıs üzerime “Devletin arabasına nasıl vurursun” diyerek üzerime saldırdı. Ben kendileri ile ilgili şikayetimi daha aktaramadan; bisikletim ile beraber beni yola yatırarak vurmaya,darp etmeye başladı.
Bir yandan şöför koltuğunda oturan ve amir olduğunu iddia eden şahıs “Biz polisiz, bu da devletin arabası” demeye devam etti. Bunun üzerine sözlü veya fiziki karşılık vermenin suç olabileceğini düşünüp yerde yatar pozisyonda kendimi korumaya aldım. Sadece genç olan şahıs bana darbe vuruyordu. Darbelerin çoğu bisiklet kaskıma geldiği için yüzümde sağ yanağımdaki ufak sıyrık dışında belirgin bir darp izi oluşmadı. Bu arada yere düştüğümde arabasına yaslandığım Semih Köken adlı vatandaş beni yerdeyken darbelere karşı korumaya çalıştı. Bana vuran şahıs hızını alamayıp arabadan amiri olduğunu iddia eden kişiden kelepçesini istedi. Şahıs kelepçe ile sağ dizimin altına kaval kemiğime doğru iki kere vurdu. Neyseki ufak bir sıyrık ile ucuz atlatmışım. Bunun haricinde nasıl olduğunu anlayamadığım ve sağ kaburgama gelen bir darbede olduğunu anladım sonradan. Genç şahsın ayrıca bisikletimin sağ kadrosuna da bir kaç tekme darbesi geldi yerdeyken. Benim vücudumda hiç bir kanlı yaralanma olmadığı halde. Bisiklet koruma yeleğimde kan izine rastladım. Bana saldıran kişinin kaskıma vururken elinin yaralanmış olabileceğini tahmin ediyorum.
Bir müddet sonra polis olduğunu iddia eden vatandaşlar kelepçe takıp götürme tehdidinde bulununca, ben ve etrafta arabalarından inen diğer vatandaşlar “Polisin böyle bir hakkı olmadığını ve hangi nedenle gözaltına almaya çalıştığını” ifade ettik.
Olay sakinleştiğinde bana saldıran ve polis olduğunu iddia eden vatandaş ve amirinden kimliklerini göstermelerini istedim. Kimliklerini gösterdiler ancak kimlik numaralarını istememe rağmen bana yanıt vermediler. Ayrıca mekandan ayrılmamalarını ve emniyetten tutanak tutmak üzere polis çağırmak istediğimizi söyleyince arabalarına binerek olay yerini terk ettiler.
2..Bu kişilerin gerçekten, polis olup olmadığını bilmiyorum. Ancak bu doğru ise durumun daha da vahim olduğunu düşünüyorum. Zira bir vatandaş olarak, can ve mal güvenliğimi sağlamakla görevli bu kişilerin böylesine hukuksuz bir şekilde şiddete başvurmaları, ailelerimiz, çocuklarımız ve tüm toplumun kamu gücü kullanılarak ciddi bir tehdit altında olmaları anlamına gelmektedir.
3. Yukarıda belirtilen kişilerin araç plakası ve fotoğraflardan kimliklerinin tespit edilerek, yaptıkları bu vahşi saldırı nedeniyle aleyhlerine kamu davası açılmasını ve cezalandırılmalarının sağlanmasını talep ediyorum.
Neyseki vücudumda ciddi bir darp izi oluşturamadı
İyi geceler.
.................................................. ................................ olarak çalışmaktayım. İkamet ettiğim.. ..den her sabah İDO deniz otobüsleri ile Bakırköy iskelesine gelip, oradan bisikletle çalıştığım işyerine gitmekteyim.
08 Ocak 2014 09:00 sabah Bakırköy’den İSBİ AHL Serbest bölgedeki iş yerime doğru giderken; Dünya Ticaret merkezinin arkasında yan yolda 34 ZF ...... plakalı araç beni gördüğü halde önümü kestiği için dengemi kaybettim. Yolun ortasında kavşakta bisikletimden indim ve araç şoförünü uyarmak amacıyla aracın arka camına elimle zarar vermeyecek şekilde vurdum.
Bunun üzerine araçtan yolcu koltuğundan inen şahıs üzerime “Devletin arabasına nasıl vurursun” diyerek üzerime saldırdı. Ben kendileri ile ilgili şikayetimi daha aktaramadan; bisikletim ile beraber beni yola yatırarak vurmaya,darp etmeye başladı.
Bir yandan şöför koltuğunda oturan ve amir olduğunu iddia eden şahıs “Biz polisiz, bu da devletin arabası” demeye devam etti. Bunun üzerine sözlü veya fiziki karşılık vermenin suç olabileceğini düşünüp yerde yatar pozisyonda kendimi korumaya aldım. Sadece genç olan şahıs bana darbe vuruyordu. Darbelerin çoğu bisiklet kaskıma geldiği için yüzümde sağ yanağımdaki ufak sıyrık dışında belirgin bir darp izi oluşmadı. Bu arada yere düştüğümde arabasına yaslandığım Semih Köken adlı vatandaş beni yerdeyken darbelere karşı korumaya çalıştı. Bana vuran şahıs hızını alamayıp arabadan amiri olduğunu iddia eden kişiden kelepçesini istedi. Şahıs kelepçe ile sağ dizimin altına kaval kemiğime doğru iki kere vurdu. Neyseki ufak bir sıyrık ile ucuz atlatmışım. Bunun haricinde nasıl olduğunu anlayamadığım ve sağ kaburgama gelen bir darbede olduğunu anladım sonradan. Genç şahsın ayrıca bisikletimin sağ kadrosuna da bir kaç tekme darbesi geldi yerdeyken. Benim vücudumda hiç bir kanlı yaralanma olmadığı halde. Bisiklet koruma yeleğimde kan izine rastladım. Bana saldıran kişinin kaskıma vururken elinin yaralanmış olabileceğini tahmin ediyorum.
Bir müddet sonra polis olduğunu iddia eden vatandaşlar kelepçe takıp götürme tehdidinde bulununca, ben ve etrafta arabalarından inen diğer vatandaşlar “Polisin böyle bir hakkı olmadığını ve hangi nedenle gözaltına almaya çalıştığını” ifade ettik.
Olay sakinleştiğinde bana saldıran ve polis olduğunu iddia eden vatandaş ve amirinden kimliklerini göstermelerini istedim. Kimliklerini gösterdiler ancak kimlik numaralarını istememe rağmen bana yanıt vermediler. Ayrıca mekandan ayrılmamalarını ve emniyetten tutanak tutmak üzere polis çağırmak istediğimizi söyleyince arabalarına binerek olay yerini terk ettiler.
2..Bu kişilerin gerçekten, polis olup olmadığını bilmiyorum. Ancak bu doğru ise durumun daha da vahim olduğunu düşünüyorum. Zira bir vatandaş olarak, can ve mal güvenliğimi sağlamakla görevli bu kişilerin böylesine hukuksuz bir şekilde şiddete başvurmaları, ailelerimiz, çocuklarımız ve tüm toplumun kamu gücü kullanılarak ciddi bir tehdit altında olmaları anlamına gelmektedir.
3. Yukarıda belirtilen kişilerin araç plakası ve fotoğraflardan kimliklerinin tespit edilerek, yaptıkları bu vahşi saldırı nedeniyle aleyhlerine kamu davası açılmasını ve cezalandırılmalarının sağlanmasını talep ediyorum.


