Scudo Sports

Sinop-Anamur Turu 29-04-2017/11-05-2017

Scudo
3. Gün : Osmancık - Çorum 65 km

Dün gece Ramazan Çalışkan'ın misafiri olduk. Sabah erkenden kalkıp hep beraber Ramazan'ın dükkanına gittik. O işlerini hallettikten sonra sağolsun kahvaltımızı da ısmarladı. Yerel bir gazateci abi fotoğraflarımızı çekti. Biraz sohbetin ardından vedalaşarak Çorum'a doğru yola çıktık. Bugünki rotamız hem kısa hemde ortanın altı sayılabilecek bir zorlukta. Önce Laçin'e kadar dümdüz bir yol ve Kırkdilim tırmanışı sonrası Çorum'a kadar iniş şeklinde.

Uzun bir süre tarlaların arasından dümdüz bir yoldan ilerliyoruz. Öğlen saatlerine doğru Laçin'e varıyoruz ve burada yemek molası veriyoruz. Lokanta sahibiyle konuşurken yokuşu nasıl tırmanacaksınız diye söz açılılıyor. Çıkarız abi kaç kilometre ki zaten deyip kendimize olan güveni tazeliyoruz. Molanın ardından hafif hafif yükselmeye başladık. 8 kilometrelik keyifli bir tırmanışın ardından Kırkdilim geçidinin zirvesine geldik. Hava birden soğumaya başladı. Buradaki köyden sularımızı doldurduk. Artık inişe geçeceğimiz için rüzgarlıklarımızı giydik ve inişe başladık. Çok keyifli bir inişti ama bir o kadar da tehlikeli bir yoldu çok keskin virajlar vardı. Sonrasında ise Çorum'a kadar düz yol şeklinde devam ettik. Çorum'a varır varmaz ilk işim bisikletçi aramak oldu. 5 bisikletçi gezdikten sonra Bonsu marka 700X38 dış lastik bulabildim. Hep 26 jant lastik satıyorlarmış, 28 jant satılmadığı için getirtmiyoruz diye söylediler. Ön dış lastiği söküp yeni lastiği taktık. Ön 38 arka 28 oldu. Söktüğümüz dış lastiği de 3-4 gün taşıdıktan sonra çöpe attım. Lastikte 3 tane yarık oluşmuştu. Tura çıkmadan önce İstanbul'da değişen jantları test etmek için biraz zorlamıştım. Arazide de biraz sert kullanmıştım. Herhalde oralarda bir yerde bu yarıklar oluşmuştur diye düşünüyorum. Konaklamak üzere Çorum Öğretmenevi'ne gittik. 13 günlük tur boyunca kamp harici kaldığımız en güzel yer burasıydı. Herşey düzenli tertipli pırıl pırıl mis gibiydi. Odalara yerleşip duş aldıktan sonra akşam yemeği için dışarı çıktık. Yemek sonrası tarihi Ulu Camii ve saat kulesini gezdik. Bir anda sağanak yağmur bastırdı. Bir kafede yağmurun dinmesini bekledik. Sonra Öğretmenevine'e dönüp dinlenmek üzere odalarımıza çekildik.

18155853_756367181196850_7706140182977251199_o.jpg 18192604_756439044522997_3416663453383786496_n.jpg 18192690_756435047856730_1988753169702188197_o.jpg 18193075_756367371196831_4671611855616212998_o.jpg 18216458_756367507863484_6772670587953729572_o.jpg 18216854_756435084523393_3772536898782320718_o.jpg 18278119_756434991190069_6789102099221673818_o.jpg
 
@KaragolAbdullah kazasız belasız turlar dilerim, tur sürecini ve tecrübelerinizi buradan paylaşmanız tura çıkmayı düşünen bisikletçiler için çok önemli.

Yanınıza aldığınız malzemeleri incelediğimde muhtelif kamp malzemeleri ve ilk yardım malzemeleri olduğunu görüyorum ancak güvenlik yönünden hazırlıklarınızı merak ediyorum. Aşağıdaki sorularımı mazur görün.

1. Mobil şebekelerin kapsama alanı dışında kalan bölgelerde haberleşme maksatlı cihazlarınız var mıdır? VHF/UHF el telsizi, sırt telsizi gibi.
2. İnternetten bağımsız olarak çalışabilen basılı veya elektronik haritanız mevcut mu?
3. GPS konum/yön bulucu ve emercensi konum gönderme maksatlı kullanılan trasmitterler benzeri bir cihazınız var mı?
4. Karşılaşılabilecek ciddi sağlık sorunları esnasında en süratli ve etkili çözümü üretebilmek üzere tur güzergahındaki tüm hastane ve sağlık teşkillerinin harita üzerindeki mevkileri, açık adresleri ve iletişim bilgileri mevcut mu?
5. Recovery plan denilebilecek, herhangi bir anda turun bitirilmesine karar verilmesi durumunda evinize en hızlı ve emniyetli şekilde ulaşmayı öngören bir plan var mı?
6. Bir arkadaşınızın düştüğünü öğrenerek geri döndüğünüzü yazmışsınız, tur esnasında birbirinizin görüş menzilinden çıktığınız, tek başına kaldığınız zamanlar oluyor mu?
7. Meskun olmayan mahallerde konaklamanız gerektiğinde, özellikle çadır kurduğunuzda herkes aynı anda uyuyor mu yoksa gece nöbetçi birisi ayakta kalıyor mu?
8. Yanınızda powerbank olduğu görülüyor ancak elektrikle değil de güneş enerjisiyle şarj olabilen solar şarj cihazınız mevcut mu?
9. Turda olmayan, evinizde veya yaşadığınız şehirde bulunan güvenilir birisine belirli aralıklarla (Örneğin 4, 6, 8 veya 12 saatte 1) "sorun yok" raporu veriyor musunuz? Rapor zamanını 1 saatten fazla geçirdiğinizde bir terslik olduğunu düşünerek size ulaşmaya çalışacak birileri var mı?
10. Yine emniyet maksadıyla yanınızda kesici/delici alet, elektro şok cihazı veya ateşli silah taşıyor musunuz?
 
@faltundag,guzel bir hatırlatma olmus.Bence tum turcuların not etmesi gereken ve uymasi hayati bilgiler.

HTC One_M8 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
  • Beğen
Tepkiler: gsmin ve faltundag
@faltundag



1- Cep telefonu harici herhangi bir iletişim aracımız yoktu. Yaptığımız rotada cep telefonunun çekmediği lokasyon hatırlamıyorum.

2- Garmin 810 yol bilgisayarı kullandık.

3- Garmin 810 yol bilgisayarı kullandık. Cep telefonu harici başka bir cihaza konum gönderen bir cihazımız yoktu.

4- 112,155 ve 156 harici herhangi bildiğimiz ve yardım alacağımız numara, adres vs. yoktu.

5- Eğer sürüş yapmamızda sıkıntı yoksa şehir merkezine kadar sürüşü gerçekleştirmek ve sonrası için dönüş aracını ayarlamak. (otobüs,uçak) Sürüş yapmakta sıkıntı varsa yoldan geçen bir aracı durdurup şehir merkezine kadar bizi götürmesini rica etmek.

6- Elbette oluyor. Önde giden kişi belli aralıklarla arkadakini bekliyor. Yukarıdaki yazıda tur ekibi kısmında da bahsettiğim gibi performanslar birbirine yakın olursa toplu sürüş yapılabilir. Yoksa aranın açılması kaçınılmazdır.

7- Öyle bir zorunluluk yok. Uyur yada uyumaz kendi bilir. Gece nöbetçi olacak durum söz konusu değil.

8- Aslında güneş enerjisi kullanmayı düşündüm. Fakat 2 günde bir normal konaklama yapacağımızı öngörerek vazgeçtim.

9- Sorun yok raporu vermiyorduk. Ancak günün değişik saatlerinde herkes arkadaşı yada ailesi ile iletişim halinde idi. Yakınlarımızda tur ekibimizin numaraları mevcut idi.

10- Bir adet bıçağımız vardı.

@faltundag

Teşekkür ederim. Herhangi bir sıkıntı yaşamadan eve döndük. Bildiklerimizi paylaşmaya çalışıyoruz. Daha öğreneceklerimiz var elbette.

4. Gün: Çorum - Boğazkale (Hattuşaş) 95 km

Sabah dokuz civarı Çorum'dan yola çıktık. Akşamki sağanak yağış sonrası hava biraz kapalı idi. Dün Çorum'a giriş yaptığımız yöne doğru ilerleyip Çorum-Sungurlu yoluna girdik. Yaklaşık 50 km boyunca bu yolu takip edip 1200 rakımlı Karadana geçidinde öğle molası verdik. Sonrasında geçidi aşarak Alacahöyük'e vardık. Köy yolunun tamamı kilitli taş döşeli. Herhalde bisikletçilerin en sevmediği yollardan biride bu. Tıngır mıngır sallanarak müzeye doğru ilerlerken çeşme başında mola verdik. Oradan geçen bir amca ile biraz sohbet ettik. Köyde neredeyse hiç genç nüfus kalmamış. Kalan 3-4 öğrencide taşımalı sistem ile okula gidiyormuş. Onlarda ilköğretim öğrencisi imiş. Açıkçası amca bize baya bir dert yandı.

Alacahöyük Örenyeri ve Müzesini gezdik. Çay kahve molasının ardından 35 km kadar daha devam edip Boğazkale'ye geldik. Kamp yapacak yer ararken restoranın önünde oturan amca uzaktan "hello hello" diyerek yaklaştı. Ben de kamp alanı yazan yere doğru ilerledim. Amca yanıma kadar geldi. Tanışma faslından sonra cüzi bir miktar karşılığında kamp yeri için anlaştık. Amca evinin bahçesini kamp alanı yapmış. Meyve ağaçları içinde yerler yemyeşil ve tertemiz. Hemen arkamızda çeşme var. Duş ve tuvalet mevcut. Amca turistten yana dert yanmayı da ihmal etmiyor. Eskiden her hafta 10 otobüs dolusu turist gelirken, şimdi 2 otobüs ancak geliyormuş. Karanlık olmadan kampımızı kuruyoruz ve akşam yemeği için kollarımızı sıvıyoruz. Makarna ve mangalımızı pişirip afiyetle yiyoruz. Günü meşe odunuda Türk kahvesi yaparak kapatıyoruz.

18192570_757016997798535_7984641413268033549_o.jpg 18278092_757017077798527_7749657640020301781_o.jpg 18278547_757016014465300_1682101305954748597_o.jpg 18278982_757016967798538_6683133618866342402_o.jpg 18278983_757016334465268_3758853009391459505_o.jpg 18319007_757016547798580_8320350319510441401_o.jpg 18320851_757016071131961_2129554387662520896_o.jpg 18320856_757017024465199_166392071469834196_o.jpg
 
Turun devamını merakla bekliyoruz. Arayı açmayalım lütfen :)

@KaragolAbdullah
Memleketimden geçmişsiniz (Osmancık), orda olsaydım tanışmak, misafir etmek isterdim ama yazı sonradan yayınlandığı için haberim olmazdı heralde :(
 
@Murat19 Teşekkürler. Sağlık olsun.

@Engin er. Teşekkürler. Çok keyifliydi.

@pYRoSpeC teşekkürler. Hergün yazmaya çalışıyorum. 9 gün kaldı.

5. Gün : Boğazkale - Yozgat 50 km

Sabah çadır kampımızı topladık ve Boğazkale merkezine doğru çıktık. Burada kahvaltımızı yaptıktan sonra hemen aşağıdaki Boğazkale Müzesi'ne gittik. Müzede birçok tarihi eseri yakından gördük. En etkileyicisi ise sfenksli kapı idi. Fotoğraflarda göreceğiniz sfenksli kapıdan birisi orijinaldir. Diğeri ise gerçek yerindedir. Müzde'den dışarı çıktığımızda hava çok bulutulu bir hal almıştı. Yağmur yağacağı gün gibi ortadaydı. Fazla vakit kaybetmeden Hititlerin başkenti Hattuşa'ya doğru yola çıktık. Dik bir yokuşu tırmandıktan sonra yağmur çiselemeye başladı. Hattuşa Örenyeri'ne giriş yaptıktan sonra yağmur şiddetini arttırdı. 2 saate yakın sağanak şeklinde hiç kesilmeden yağmur yağdı. Bizde örenyeri giriş binasındaki görevli abilerle sohbet ettik. Yakın zamanda buraya bisiklet koyulacakmış ve kilitli taşlı yollardan örenyeri gezilebilecekmiş. Bizde bisikletlerin elektrikli olması gerektiğini yoksa kimsenin bisikletle buraları tırmanıp gezemeyeceğini anlattık. Onlarda bize hak verdiler. Görevlinin anlattığına göre 80 yaşındaki bir Fransız amca her gün sabah ve akşam buraya gelip 5 km koşu yapıyormuş. Birde geçen hafta gelen çiftin bisikletlerini çok beğenmişler. Örenyerini bisikletleri ile gezmişler. Tabi avantajları elektrikli bisiklet kullanmaları olmuş. Yoksa o yokuşlardan herkes kolay çıkamaz.

Yağmur dindikten sonra yürüyerek 5 kilometrelik örenyerini gezdik. Buraya daha önce iki defa daha gelme fırsatı bulmuştum. Ancak bu kadar zevk alarak gezmemiştim. Hele ki 70 metrelik yer kapının içinden geçip diğer taraftan çıkmak çok zevkliydi. Daha sonra sağ taraftan ilerleyerek merdivenleri aşıp sfenksli kapıdan içeri girmekte güzeldi. Hattuşa'nın en yüksek noktası burasıdır. Şehrin her yeri buradan net olarak görünmektedir. Bu yeri bana ilk gezdiren Çorum'lu bir abimizi telefonla arıyorum. Şu an yerkapı da olduğumu ve I. Hattuşuli'nin ( bazı kaynaklarda Hititlerin kurucusudur) selamını söylüyorum. Beraber gülüyoruz o da böyle bir tur yaptığımız için mutlu oluyor.

Hattuşa'yı gezdikten sonra 2-3 km daha yol alarak Yazılıkaya'ya uğruyoruz. 1 kilometrelik çok dik bir yokuş vardı ve bisikletlerimizi bir evin bahçesindeki ağaçlara dayayıp tapınağa kadar yürüyerek çıkıyoruz. Yazılıkaya bir açık hava tapınağıdır. 12-13 metrelik kayaların arasında ve üstü açıktır. Burayı da gezdikten sonra Yozgat'a doğru turumuza 14:30 da ancak başlayabiliyoruz. Bugünkü rotamızın uzunluğu 50 km idi. Ancak bunun 30 kilometresi tırmanış şeklindeydi. Bir ara mola halinde beklerken 10-15 dk önce yanımızdan geçip giden Jandarma aracı geri dönüşte yanımıza yaklaştı ve kimliklerimizi alarak gbt sorgulaması yaptı. Yol boyunca birçok kez çoban köpeklerinin tacizine uğradık. Adam boyu kangallar çok havladı ama biz istifimizi bozmadan ilerleyince onlarda anladı zararsız olduğumuzu.

Hava kararmadan Yozgat'a varıyoruz. Akşam yemeğimizi yedikten sonra Yozgat Öğretmenevi'ne gidiyoruz. Buradaki görevli yer olmadığını söylüyor. Yakın yerlerde otel varmı diye soruyoruz ona da bilmiyorum diyor. Bir arkadaşımızı otel bulması için dışarı gönderdik ve resepsiyonda gelmesini bekliyorduk. O sırada başka bir görevli geldi ve "siz ne için bekliyorsunuz" diye sordu. Durumu anlattık, o da sisteme baktı yer olduğunu rezervasyon yaptırıpda gelmeyen kişiler olduğunu söyledi. Sağolsun onların rezervasyonlarını iptal etti de bizde odalara yerleştik. Güzel bir duşun ardından günü noktalıyoruz.

18193453_757554437744791_387138683815029145_o.jpg 18209301_757554214411480_8179049287696466569_o.jpg 18209319_757554314411470_6000545342240303172_o.jpg 18216495_757554754411426_1020718825254798149_o.jpg 18216879_757554701078098_5196418465318300378_o.jpg 18237944_757554417744793_8909088443947434966_o.jpg 18238062_757554511078117_6548672257181412948_o.jpg 18238183_757554217744813_7077346399940523116_o.jpg 18238741_757554697744765_3538330395659785705_o.jpg 18278225_757553974411504_6990882765774420712_o.jpg 18193327_757554704411431_6799438464047549177_o.jpg


6. Gün : Yozgat - Kırşehir 115 km

Sabah kahvaltı sonrası tarihi Çapanoğlu Camii'ni gezdik. Sinop'tan aldığımız kamp ocağı kartuşu kamp ocağımıza uymadığı için buradaki tüpçüden yenisini tedarik ettik. Ardından Yerköy'e doğru yola çıktık. 35-40 km sonra Yerköy'de öğle molası verdik. Yerköy'den ayrılıp Çiçekdağı'na doğru ilerlerken yağmur çiselemeye başladı. Biraz daha ilerledik fakat yağmur şiddetii arttırmaya başladı. Yoldaki tabeladan az ilerde Ahi Evran Üniversitesi olduğunu gördük. Hemen oraya doğru pedallayıp Çiçekdağı Meslek Yüksekokulu'na sığındık. Güvenlik görevlisi arkadaş sağolsun bizi kabul etti. Çay-kahve ikramı ve sohbet sonrası yağmur dinmeye başladı. İlerde başıboş köpeklerin çok olduğunu ve saldırabileceklerini ona göre dikkatli olmamızı söylediler. Bir saatlik duraksamanın ardından Çiçekdağı'na doğru tırmanışa geçtik. Köpeklerin olduğu bölgeye gelmeden önce boğazındaki ipi kopararak kaçtığını düşündüğümüz bir kangal köpeği peşimize takıldı. Boğazındaki ipin koparıldığını açıkça görebiliyorduk. Defalarca yaklaşmamıza rağmen kendine dokundurtmadı yoksa ipi çıkaracaktık. 1300 rakımlı Çiçekdağı'na tırmanmaya devam ettik. Kangal köpeği zirveye kadar bizi takip etti. 20 km tırmanışın ardından Kırşehir'e doğu inişe geçtik. İniş sırasında bir ara durduk köpek geliyor mu diye baktık ama hızımıza yetişemeyeceği için iyiki de gelmedi diye sevindik. Kırşehir merkezine doğru ilerledik. Geçtiğimiz ana caddeyi komple yol bakımına almışlar. Kırşehir Öğretmenevini telefonla aradık fakat yer kalmamış. Buraya daha önceden geldiğimden kaplıca otelleri olduğunu biliyordum. Bir süre caddeden aşağı doğru ilerledikten sonra uygun fiyatlı bir kaplıca oteli bulduk ve odalarımıza yerleştik. Duş ve akşam yemeğinin ardından biraz dinlenip kendimizi kaplıca havuzuna atıp ödüllendiriyoruz. Bugün maalesef sabah Çapanoğlu Camii haricinde fotoğraf çekmemişim. Diğer arkadaşlar da hiç çekmemişler. :kötü: Bu şeklide günü tamamlıyoruz.

18216631_758107461022822_4114668232521023488_n.jpg 18237802_758107057689529_5439824605242930226_o.jpg 18238834_758107021022866_7739712210891180991_o.jpg

7. Gün : Kırşehir - Avanos 105 km

Sabah otelden 8:30 da ayrıldık. Kuruyemiş stoklarımız azaldığından önce alışverişimiz tamamladık. Sonra Cacabey Medresesi Camii ve Ahi Evran Camii ile Türbesini ziyaret ettik. Kırşehir merkezden ayrılıp Mucur'a doğru turumuza başladık. Mucur'a kadar neredeyse yolun tamamı tırmanış şeklinde geçti. Yolun bir bölümünde çalışma vardı ve tek şerit şeklinde ilerliyordu. Kamyonlar ve diğer araçlar yanımızdan vızır vızır geçip gidiyorlardı. Neyse ki bir sıkıntı yaşamadan o bölgeyi atlatabildik. Mucur'a varır varmaz Mucur yeraltı şehrine gittik. Yerin altına doğru 5-6 metre inip gezdik. Çay ve kahve molasının ardından Hacıbektaş'a doğru pedalladık. Hacı Bektaş Veli Türbesini ziyaret ettik ve günün son durağı olan Avanos'a doğru yola çıktık. Biraz tırmanışın ardından 12 km boyunca hızlı ve keyifli bir iniş yaptık. Yol gayet müsait ve fazla viraj yoktu 70 km hıza kadar ulaştık. Bugün de 30 km civarı rampa tırmanışımız oldu. İniş sonrası 20 km düz bir sürüşün ardından Avanos'a vardık. Çadır kampı kuracak yer ararken oradaki bir dükkan sahibi abiyle biraz sohbet ettik. Benim evin yanında çadırlarınızı kurabilirsiniz dedi ama teşekkür edip kabul etmedik. O da sağolsun 3-4 km ilerde kamp alanının yerini bize tarif etti. Kamp alanına vardığımızda hava henüz kararmak üzereydi. Kamp alanında bizden önce gelen genç bir grup vardı 4 çadır kuruluydu. Biz de onlardan biraz daha öteye kampımızı kurduk. Tuvalet, duş ve mutfak işleri için lavabo da vardı. Hüseyin'i alışveriş için çarşıya gönderdik. Soğanları ve domatesleri doğrama işi de bana kalmıştı. Gülsemin abla da kamp ocağını yakıp makarnamızı haşlamakla meşguldü. Yaptığımız kıymalı sosumuzuda makarnamızın üzerine koyup afiyetle karnımızı doyurduk. Keyif yapmayı da ihmal etmedik tabi ki Türk kahvemizi de içtikten sonra hava serinlemeye başladı ve çadırlarımıza çekilip günü tamamladık. Derken ilerideki gençler coşmaya başladı. Şarkılar, gülüşmeler vs derken uyuya kaldık. :uyku::uyku:

18216494_758608537639381_4345613802165286372_o.jpg 18216837_758610227639212_3746681438964023296_n.jpg 18216886_758611000972468_7229331594646773341_o.jpg 18237784_758610817639153_1929810633809723392_n.jpg 18238030_758608540972714_8492639841846396500_o.jpg 18238037_758611200972448_2050650823335395637_o.jpg 18238136_758610280972540_5598359282222470750_o.jpg 18238495_758617137638521_8321353802806868065_o.jpg 18238499_758608740972694_40943738549174272_n.jpg 18238783_758610560972512_4138365139220993439_o.jpg 18238852_758617097638525_2335191598830334327_o.jpg 18278093_758617104305191_8692856947666290261_o.jpg 18278519_758610060972562_5327547689010076607_o.jpg 18278683_758608587639376_1404738777880475711_o.jpg 18278944_758610964305805_6306044270930364101_o.jpg 18278956_758611354305766_4698784214733349686_o.jpg 18319017_758608834306018_4761893538026049946_o.jpg 18319255_758610920972476_6748831017993476546_o.jpg 18320525_758608800972688_503126060503693724_o.jpg 18358895_758610737639161_5793507967789438049_o.jpg 18359050_758610477639187_2679131460721188935_o.jpg
 
ayağınıza sağlık, harika bir tur. yalnız biraz daha detaya inseniz çok daha keyifli şekilde takip edebiliriz, rota hakkında da kılavuz olur :)
 
Avanosta kalmış olduğunuz yerin bir konumunu atarmısınız.
 
Hattuşa,Boğazkale,Yozgat ve Kırşehiri turlamis biri olarak,zorlu bir rota bir an Ortaköy'e de gittiniz zannettim.
Yolu tek şerit ve cift yön.Çok tehlikeli yol.Çorum Ortaköy turu yapanların yaşadıkları sıkıntılı anları dinledim.
Hacıbektaş'ı da görseydiniz iyi olurdu.
 
@bisikletli.net Teşekkürler. Çok detaya inemiyorum maalesef. Tur boyunca günlük not tutmadım. Aradan bir ay geçti aklımda kalanları yazabiliyorum. Bu tür turlarda kamera çekimi şart.

@mehmetsunu

(link)

@Metin S. Şapinuva'ya gitme isteğim vardı fakat rotamızı değiştirip üstünede 60 km civarı fazladan sürüş yapmamız gerekiyordu. Hacıbektaş'a zaten gittik. Yazı ve fotoğraflarda var.

@kuranov Teşekkürler.


8. Gün : Avanos - Aksaray 115 km

Sabah kampımızı toplayıp Zelve Vadisi'ne doğru yola çıktık. Bugün hava kapalı ve çok bulutluydu. Muhtemelen yağmura yakalanacaktık. Zelve vadisindeki doğal güzellikleri gezdikten sonra tekrar Göreme yoluna dönüp devam ettik. Göreme'ye vardığımızda sabah kahvaltısı için mola verdik. Göreme Açık Hava Müzesine doğru ilerlerken yağmur yağmaya başladı. Biraz daha ilerledik fakat yağmurun şiddeti artmaya başladı. Bizde yakındaki bir kafaye sığınıp kahve molası verdik. Yağmur bir saat kadar daha devam etti. Sonrasında Göreme Açık Hava Müzesi'ne gittik ve oraları gezdik. Her zamanki gibi burası gene çok kalabalıktı. Müzeden çıkıp Ürgüp'e doğru giderken gene hafif hafif yağmur yağmaya başladı. Hafif bir tırmanışın ardından üç güzellerin olduğu bölgeye indik. Burada biraz vakit geçirdikten sonra Ürgüp'e kadar inmeden buradan geri dönüp Ortahisar Kalesi'ne gittik. Daha önce 3 defa Kapadokya'ya gelmeme rağmen ilk defa Ortahisar Kalesi'ne çıktım. Çok dik birkaç merdivenden çıktıktan sonra her yeri net şekilde görebiliyordum. Kalenin üst katlarına çıkılmaması için demir kapı yapılmış ve zincirle bağlanıp kilitlenmiş. Bu yüzden daha yukarılara çıkamadım.

Buradan ayrılıp Uçhisar ve Güvercinlik Vadisi'ne doğru ilerledik. Güvercinlik vadisi çok kalabalıktı. Buraları da fotoğrafladıktan sonra Aksaray'a doğru yola koyulduk. Önce Nevşehir'e doğru hafif bir iniş yaptık. Hava bozmaya başladı iki yerde küçük hortum bile gördük. Acıgöl'e kadar tırmanış şeklinde ilerledik. Aksaray sınırında yağmur ve fırtınaya yakalandık. Yol hem dardı hemde emniyet şeridi bile yoktu. Fırtına ve yanımızdan geçen tırlar bizi düşürecek kadar yalpalatmaya başladı. Bizde bisikletlerimizden indik ve elimizle itmeye başladık. Çünkü yolun hemen kenarı 1 metre alçaktı ve direk tarlaya uçmamız an meselesiydi. İlerdeki yakıt istasyonuna sığınıp bir araç yardımı ile gidelim diye düşünürken bir araç durumumuzu fark edip durdu. O da Aksray'a gidiyormuş. Sağolsun Zahir abi bizi şehir merkezi girişine yakın bir yere kadar getirdi. Yaklaşık 45 km beraber geldik. Yükseklik azalınca fırtına ve yağmur dinmişti. Ben hayatımda böyle bir fırtınayı ilk defa görüyordum. Bisikletin ön tekerlerklerini takıp Zahir abi ile vedalaştıktan sonra şehir merkezine doğru ilerledik. Ana yoldan ilerlediğimiz bir anda yola girmek için bekleyen bir araç yol bom boş olmasına rağmen girmedi ve tam benim oradan geçtiğim anda birden önüme daldı ve gazlayıp toz oldu. Zamanında sezip frenlemesem muhtemelen kötü bir kaza yaşayacaktım. O anlık sinirle ağzıma geleni saydım sövdüm. Ne zaman ülkemizin bütünü olarak medenileşeceğiz merak ediyorum. Bunun parayla eğitimle vs. çokta alakası olmadığına inanıyorum. Sanki doğup büyüdüğün yer önemli ölçüde bunu belirliyor diye düşünüyorum. Yozgat'ta da Çapanoğlu Camii'ni gezip bisiklet elimde yola çıkmıştım. Bir kamyonetin içinde üç kişi bana bakıp tuhaf tuhaf gülüp aralarında birşeyler konuşuyorlardı. Yanlarına gidip bir durum mu var neye gülüyorsunuz diye çıkışmıştım onlarda birşey demeden basıp gitmişlerdi. İyiki de basıp gittiler yoksa kavga ortamına girmek durumunda kalabilirdim. Neyse daha fazla kafanızı şişirmeyeyim. Her yerde böyle nadir kişilerle karşılaşabiliyoruz. Aslında bu tür şeyleri yazmak istemiyorum, çünkü memleketi orası olup düzgün kişiler mutlaka çoğunluktadır. Söylediklerim istisnai durumlardır kimse o memleketli olupta alınganlık göstermesin. Muhtemelen tura çıkacak arkadaşlar da böyle durumlarla karşılaşacaklardır.
Bugünü de 30 km yakın rampa tırmanışıyla tamamlayıp günü Aksaray Öğretmenevi'nde bitiriyoruz.


18237869_759054187594816_850796522592606604_o.jpg 18238142_759053560928212_732203890757161266_o.jpg 18238163_759053597594875_2369059296827951578_o.jpg 18238545_759054074261494_6929562393584787698_o.jpg 18238696_759053690928199_8850060252397806360_o.jpg 18238805_759054024261499_8152567820996177584_o.jpg 18278158_759054274261474_4594594506138369375_o.jpg 18278183_759053440928224_6205323351347234351_o.jpg 18279042_759054234261478_8742837870293603227_o.jpg 18319023_759053454261556_1789624213471690740_o.jpg 18319227_759054090928159_2376592025374764871_o.jpg 18320426_759053810928187_6156905815761485824_n.jpg 18358574_759054407594794_2286008683243992051_o.jpg
 
@faltundag

Arkadaşlar Kandil dağına operasyona gitmiyor, bukadar çok kafaya takmayın, pedala basın gidin
 
  • Beğen
Tepkiler: gsmin ve alper 76
@intikam91 @KaragolAbdullah arkadaşlar bahsettiğim hususları kafaya takma olarak görmüyorum.

İnsanlar evinden ve yakın çevresinden uzaktayken her türlü sorunla karşılaşabilir. Burada önemli olan madden ve fikren hazırlıklı olmaktır. 20 tane tura çıkarsınız 19 unda problem yaşamazsınız 1 inde bir sorun olur hazırlıklı iseniz sorunu bertaraf eder yolunuza devam edersiniz, ancak o konuda hazırlığınız ve tedbiriniz yoksa değişen boyutlarda zarar görebilirsiniz. Bu tür olaylarla hayatta bir iki kez karşılaşırsınız, onda da hazırsanız 1 hazır değilseniz 0 olur.

Her türlü tedbiri almanıza rağmen insanın başına yine de birşeyler gelebilir, ancak bu tedbirli olmaya mani değildir. Mevzu bundan ibarettir
 
Geri