Scudo Sports

Şiirler

Ayrılık

İki rayı gibiyiz
bir tren yolunun
yakın olması
neyi değiştirir
son istasyonun ....
 
Scudo
Aşk İki Kişiliktir

Değişir rüzgarın yönü,
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi,
Boşuna bir liman arar.
Gülüşü bir yabancının,
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir,
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır,
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır,
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler,
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksende sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşayamaz sevdasını,
Severken hiçbir böcek
Hiç bir kuş yanlız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Ataol BEHRAMOĞLU
 
Forum arkadaşları , şiirsever dostlar,
sizlere sesleniyorum...........

Yapılan her iş için çok Emek verilir.. Verilen emeğe ve emek veren kişiye Saygı gerekir..
Bunun için burada şiirsever dostlarla paylaştığınız şiirlerin adını ve hangi şaire ait olduğunu yazmayı unutmayınız..Lütfen..:)
-Yeni arkadaşlardan Tua-na'nın yazdığı "Ayrılık" şiiri Sunay Akın" a,
Cimcime'nin yazdığı " Ağlamak için gözden yaş mı akmalı" şiiri de "Victor Hugo" ya aittir....

Not: Şiir paylaşımı yapan arkadaşlara " paylaşımın için teşekkürler" gibi, şiiri yazan arkadaşın da " beğendiğinize sevindim" gibi yazılarına gerek var mı..? Sadece "Teşekkür" butonumuzu kullansak daha hoş olmaz mı..? Paylaşımlarınızın daimi olması dileğimle, şiir gibi güzelliklerde kalın..


Gözyaşı

Odunsuz bir sobanın
yanında titreyen
çocuğu görse yağmur
gözyaşlarını odaya
tavanarasındaki delikten
usulca bırakır
---------- Sunay Akın
 
  • Beğen
Tepkiler: cimcime
Herkes Ve Birkaç Kişi

Yağmur Herkese Yağar
Güneş Isıtır Herkesi
Mevsimler Herkes İçindir
Yalnız Çığ Altında Kalan
Sele Kapılan Her Zaman Birkaç Kişi

Herkes İçindir Aşk Da Ayrılık Da
Yalnızca Birkaç Kişi Ölür Acıdan
Eskiden Ölümle Tartılırdı Ayrılık
Kiminin Hayatı Yalnızca Unutkanlıktan (Murathan munga



Seni bulmakdan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep hep yeniden başlamak isterim.

Özdemir Asaf
 
O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle
O daha az sever seni,
Senin O'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak....
Can yücel
 
  • Beğen
Tepkiler: naz34
Her Şey Sende Gizli

Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
bunu da öğren,

SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN...

Can Yücel
 
  • Beğen
Tepkiler: naz34
Tut Ellerimden

Sırat’tan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden.
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden

Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza, yele, yağışa
Giden ilkbahara, gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden.

Birleşmek üzredir şafakla gurûp
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun, isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden.

Çağır hayallerin en ötesini
Yakından duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penceresini
Beraber açalım tut ellerimden.

Hatırla kaybolan hatıraları
Elmastan ışıklı, altundan sarı
Zaman tortusundan işte onları
Beraber seçelim tut ellerimden.

Şüphe “başlangıç”tır, karar “nihayet”
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden.

Akıl Karaya VurdU...

Abdurrahim Karakoç
 
Yüreğim

Yüreğim
Islaktır benim
Kuytularda ağlamaktan
Ve hafif uçuktur rengi
Kurusun
Diye kaç kez
Güneşe asılmaktan...

Sunay Akın
 
Bir "denemede" benden.

Mor martı

Bayezid camii- kapalı çarşı – laleli kavşağı
vakit akşamüstü gün Perşembe.
Kitap ayracı ağzında pike yaptı,
gözleri kapalı kamikaze,
sahaflar çarşısının mor martısı.
Ayraç jilet keskinliğinde,
tek hedefi bilinçaltı.
Koş ! kaç bakalım kelimelere,
kültürün sohbeti hepten bıraktı.
Aslında;
kaçırılacak tek yer ünlü çınaraltı,
ya da aslında yok bir mor martı.
Sadece
İstanbul da bir ben var sadece
adı : bunaltı,
hatta mormartı.


Soner Sarıhan
 
Yalnızlık

Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum
Ne tuhaf, vaktim olmazdı
yalnızlığı bunca bilirken
kendimi hiç yalnız sanmazdım
çevremde hep birileri vardı,
ben hep birilerinin yanındaydım
günler belirsiz bir gelecek için neredeyse kendiliğinden hazırlanırdı
aramızda habersiz gidip gelen gündelik armağanlarla
kendi kendini taşıyan bir ırmağın akıntısında hayat
bizi kendi sahillerimize ulaştırırdı
bazı evlerden taşınırdık, bazı insanlar girip çıkardı hayatımıza
bazı mektuplar alırdık, bazı sözler, çiçek selamları
sonraları bazı tanıdıklarımızın ölümleriyle de karşılaştık
elde olmayan nedenle
sudaki halkalar gibi genişleyen
küçük alınganlıklardan büyük dargınlıklara
vazgeçişler, unutuşlar, kayıplar
birbirimizi çok sevdik hep
yıllarla azala azala

şimdi ne zaman yalnız kaldığımı düşünsem,
yalnız olmadığımı kanıtlamak istiyorum kendime
eskiden iki albüme sığdırdığım hayatım,
şimdi sığmıyor eskilenlerle çoğalmış fotograflara
telefonun başına geçiyorum
alt alta dizilmiş onca ad arasında seken ömür parçası
gün ölüyor meşgul numaralarla
şimdi ne zaman yalnız olduğumu düşünsem,
şimdi ne kadar yalnız...
yalnız olduğumu anlamam için beni hiç yalnız bırakmadınız.

Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum
her zaman yalnızdım, bunu biliyorum
büyücü ellerimin kara sanatı yazı
en çok ben onardım dostlukları, en çok benim elim dikiş tuttu
bağışlamasız sanarken kendimi
en çok ben unuttum kalbimin benden sakladıklarını
tığla içeri çektim takılmış kazakların ipini
denenmemiş başlangıçları göze aldım,
hafifletilmiş hasarları, görmezden gelinen enkazı
mutfağı beklemek hep bana kaldı
bir şiirden bir romandan bir filmden çıkıp
her seferinde aydınlık bir inat gibi yeniden karıştım hayata
hiç el değmemiş gibi yeniden konuk geldim
odalarınıza, ruhlarınıza
buraya

eski aşklarım neredesiniz? Hepinizi çok özledim.
Şimdi birdenbire bir köşeden çıkıp bana,
yalnızca, Merhaba, deseniz,
o zamanlar hiç mutlu etmediğiniz kadar mutlu edersiniz,
bir zamanlar bütün ağladıklarımı geri verebilirim size
sağ olun demek isterim, sağ olun, sağ olun
sanki beni yeniden sevdiniz
ama biliyorum, pis bir yağmur başlıyor, şemsiyem yok yanımda,
yağmurda yürümekten nefret ederken, yürümekte ısrarlıyım gene de
isterseniz, kederdeki bütünlük, diyelim buna
ne kadar ıslansam, o kadar çıkacağım sanki
bir zamanlar çok daha bütün olduğumu sandığım
o yıkanmış zamanlara...

yeni değil keşfine gençlik verilmiş gerçekler
her zaman yalnızdım
kitaplar kadar yalnız
yalnızca yalnızlığımdan gürültücü bir kalabalık yaptım
herkes için farklı aldanışlar kurtarılmış hayatlar yok pahasına

her zaman yalnızdım
yanardağlar kadar yalnız
ey kafiye sevenler,
şimdi beni gökyüzünde bir yıldız sananlar, yanıldınız!

nankörlük etmeyeyim gene de,
yalnızlığımı daha az hissettiğim anlarım oldu yalnız

evimde hep aynı anda çalar telefonla kapı
gene öyle oluyor; hiç yalnız bırakmazlar beni
yalnızlık bilgisiyle çatılmış arkadaşlıkların korunaklı gölgesinde
yalnızlık için çalar telefonlar kapılar
İstersen bana uğra, ya da, Akşama buluşalım, ölmeden yapacak çok
iş var

Murathan Mungan
 
bir sevgi varmış papatya yapraklarının üzerine yazılı
en büyük umut yaprakların kopmadan o sevgi ile papatyanın can vermesiymiş
ve ölümsüzlüğe çiçek açmasıymış sevgililer için.......
 
GECE TRENİ

Bazen bir şehrin kendisi gelir insana
‘Aşk’ sözcüğündeki dördüncü harf çıkar ortaya
Bir tren çekip gider, gar benimle döner
Bir tren, aklımdan ve şehirlerden geçer

Büyüdükçe anlıyorum, kuytu tenhalarını şehirlerin
Evli kadınlarla buluşan güzel çocuklar için
Ayrılık insana deniz diplerinden dokunur
Bazen bir bilet, mektup gibi okunur
Kuytuluklarda yanıma bir şehir sokulur
Ve bir gar tarifelerde sessizliğe boğulur.
 
slm,bir kaç satır da ben yazayım,gökselcim güzel şiirler,naz senınde şiirlerin çok güzel,ama ben dörtlüklerden ziyade karma düzen yazıyorum,ve ve kendime ait şiirleri yazarım,yanı yazarı benım:)ellerinize sağlık arkadaşlar,...
 
  • Beğen
Tepkiler: goxelkurt ve naz34
eksik düşlerin avere aşığıyım,bılıyorum giden gelmez,gidip gelmyen kırlangıçlar gibi,dağlara sözüm geçmez,aşk acısı mı dağlar yüreğimi,yahut!amansızca gidişin mi dağlar.söz geçiremez oldum yitik düşlerime,hani kelepçe vurabilsem yada tutabilsem sana ait tüm düşlerimi, sıkardım yumruklarımı,dişlerim birbirine geçene kadar.acısını hissetmezdim,birkere kaybetmişim seni,sensizliğin acısının yerini hiçbir acı yer tutmaz..beni böyle bırakma..eksik yaşıyorum,yarım bildik yürüyorum.yıllar düşer yollarıma,biliyorum giden geri gelmez.gidip gelmeyen kırlangıçlar gibi.beni böyle bırakma..
 
@goxelkurt

tutsaklığına mı yenık düştüm eyy aşkkkk.bütün güzellıklerımın içine senı aldım yalnızca senı,ay ı soluma güneşi sağıma verdiler sen dedim,yıldızlardan demet kopardım,güneş ten bır avuç su.bir güvercin kanatında yeşermişti masum luğun.mem ile zin,kerem ile ferhat,siyabend u xece ve zamanın çaldığı bütün aşkların hikayeleri ağıtsız olurken köhne zamana meydan okuyorum.birtek yağmur damlası düşer,sonbahar renkleriile süslenmiş kirpiklerine,kalsın oracıkta,rüzgarın olayım dolanayım belinden,saçalarına usul usul dokunayım ve dudaklarına değip geçeyim,kapama gözlerini bakışların dakı ben yok olmasın.bende ki bakışın son bulmasın eyyy aşkkkk.....
 
  • Beğen
Tepkiler: goxelkurt ve naz34
tüm forum dostları naz ile yaşadığımız ufak gerginliği forumda bu köşeyi takip eden arkadaşlarımız sanırım görmüşlerdir ben bu gerginlikte rol oynadığım için naz'dan ve tüm forum dostlarından özür dilerim iyi forumlar
 
  • Beğen
Tepkiler: grikartal ve naz34
şiirleriniz çok güzel.tebrikler,şiirlerin devamını bekleriz,iyi forumlar...
 
EY YAR;yüreğim yaralı.seni,van gölünün kıyısında,yaşlı bir söğüd ağacının gölgesın de,hesapsızca beklemiştim,kaç asır geçti bilemiyorum,derdinden verem olsam,tutuşsam aşkından kerem olsam,yarama merhem etsem de seni,gölgesinde beklediğim söğüd ün yaprağı bile kuruyup düşsede üzerime,yıldızlara bakıp anarsam da seni biliyorum artık yoksun. göçmen kuşlarla sana kucak dolusu umut yolladım uzaklardan.yokluğunu bile yaşamak kadar güzel ne var eyyyy YAR....
O K A N FIRAT
 
  • Beğen
Tepkiler: cimcime ve naz34
Nerdesin

Geceleyin bir ses böler uykumu,
İçim ürpermeyle dolar: - Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki, ben onu,
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.

Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana: -Nerdesin

Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben.
Elverir ki bir gün bana derinden,
Ta derinden bir gün bana ''Gel'' desin

Ahmet Kutsi Tecer
 
Geri