Serseri mayın gibi trafiğe çıkıyorlar

39 senelik hayatımda bazı iktidarlar yol yapmakla övündüler. Eh be kardeşim biriside yeni yollar yapıyoruz koskoca otoban yol. Bisiklette bir ulaşım aracı sağ tarafa 1 metreden biraz fazla bir yer ayırıp bir taş döşeyip bariyerde istemiyorum bak. Bisikletler için güvenli bir yol yapılamazmıydı bu kadar zormuydu.Hiç bakın avrupayı falan karıştırmıyorum bu medeniyet problemi falan değil tamamen yolu yapan mühendislerin ve yaptıran devletin elinde olan bişey. O kadar büyük projeler yapılıyor deli paralar harcanıyor ihaleler veriliyor kimin cebinden ? Vatandaşın cebinden vatandaştan kesilen vergilerden. Biriside biraz düşünceli olsa ne olur allahaşkına ne olur biliyormusunuz ben evimden çıkıp istediğim yere uzak olur olmaz o kişisel bişey fakat bisiklet ile giderdim.
İsterseniz noel ağacı gibi giyinin türkiye trafiğinde ben asla otobana çıkmam. Canımı yolda bulmadım çılgın ve ölü filminin baş kahramanı olmak isteyen varsa önden buyursun...
Ayrıca bir bisiklet 10 saniyede en fazla 20km ye çıksın hadi hangi serseri mayından bahsetmişler ?
120 ile gelen arabalar serseri mayın değil bisikletmi serseri mayın ?

@Özcan.


Fikritakibe devam. Murat Suyabatmaz'ın feysbukta açıklamasını buldum, iki gün önce yazmış:

Bugün Haberturk te yayınlanan röportajım yanlış yansımıştır .
Bu akşam star tv ana haberde 19:00 den sonra sözlü röportajımı izleyebilirsiniz
ayrıca Ntv de de yayınlanacak

Bu röportajın videosunu bulma imkanı olur mu?

Gerizekalı herif, kim bunu başkan yapmış. Bisikletli sürücülerde kurallara uyma adeti dığer motorlu sürücülere göre çok yüksektir. Adam telefona bakıyor, yolla alakası yok, yollarda terör esiyor. Hayvan heriflerin suçunu bile bisikletçilere sallıyor abuk sabuk laflarla.

Nedense Nilüferin şarkısı geldi aklıma. Serseri mayın gibi trafikte dolaşıp durmayın.

@ahlaksız karakteri bozuk olanin giyimine kusamina bakilmaz. O yuzden bazi kisilerin hassas noktalarina deginmeye calisman dalgaya alaya almaya calisman sadece böluculuk yapar.

@anıl şentürkk

Bu adamı görünce Limitless izleyesim geliyo

----

Haberde gördüğümüz bisiklet malesef ki oturduğum ilde ki İlyas Memiş'e ait, güzel bir şey yaparken vefat eden herkese Allahtan rahmet eylesin mekanı cennet olsun.

@salih67

Şu adamın çocuğa çarptıktan sonra rahatça inip sigaradan bir fırt daha alması zaten ne kadar umursamadığını açıklıyor gibi

Arkadaşlar fazla şeyapmasak iftara az kaldı dayanın

Dernek başkanını tanımam ancak o dernekte ne gibi aktiviteler yapılıyor tatilden dönünce uğrayacağım, anlatsın bakalım bizi nasıl savunuyor.
Bu arada twitter'da yoğun bir şekilde kendisine itiraz ettik ancak tatmin edici bir cevap gelmedi, yanlış anlaşıldı diye geveledi sosyal medya hesabına bakan kişi.

İstanbul'a 1 yıl önce taşındım, eğer bisiklet sürmesini biliyor ve kurallara uyuyorsanız araba çarpma riskini büyük ölçüde azaltıyorsunuz.
Ama gidip E5'te kulaklıkla bisiklet sürmeye kalkarsanız çarpılırsınız tabi, benim çevremde gördüğüm en büyük yanlış pasif sürüş dediğimiz şekilde kimse gitmiyor.
Bisikletlinin dolmuş yolunda inatlaşmasının anlamı yok, zaten çıkabileceğin hız belli, uyanık olacaksın bu kadar basit.

Eğer süratli gitmek istiyorsan sabah 5.30'da çık git istediğin yere, hatta ben arkadaş bulamıyorum diyen varsa gelsin beraber sürelim ben Erenköy'de oturuyorum ama İstanbul'da ortalığın karınca yuvası olduğu saatlerde etrafta dolanırsak çarpılırız tabi.
Ben işime de bisikletle gidiyorum şirket arabamı kullanmadığım zamanlar.
1 yıldır ne dolmuş sıkıştırdı ne araba çarptı.
Sürdüğüm yerler ise Bostancı - F1 / Bostancı - Tuzla / Bebek - Rumelifeneri gibi yerler ama erken saatler. İşe giderkende sakin sakin 16 - 18 km/s ile gidiyorum zaten trafik sıkışık ana yollar yerine ara yolları tercih ediyorum, en fazla 5 dakika geç giderim, ölmekten iyidir.

Yazı baştan sona hatalı, şahsen dernekteki kişiler ile bir tanışayım yine paylaşırım düşüncelerimi.

@Tolga Uşaklı

Lütfen uğrayıp konuşun, neler yapıyorlarmış çok merak ediyorum, bizimle de paylaşın.

@Özcan. Serseri Mayın Bisiklet Topluluğu diye bir topluluk mu kursak napsak

Videonun sön bölümü Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Çağdaş Yavuz, gerçekten arada dağlar kadar fark var.

Atasoy demiş ki:

Suyabatmaz, özeleştiri de yapıyor:“Türkiye’de yüksek bir trafik kazası oranı var. Bunu azaltmanın yolu, genel olarak trafik kazalarını azaltmak. ...`

Hepsini görüntüle...

Bu bilgelik karşısında ancak şapka çıkartılır. Chapeau!

Boş bir adam bu Suyabatmaz. Baksanıza suya bile batmaz, o derece....

Motorlu taşıtların savunmasız yol kullanıcılarına temasından artık "kaza" diye söz etmemeliyiz. Bu konudaki duyarlılığı ve bilinci yüksek metinlerde kullanılan kelime kaza (accident) değil çarpma, çarpışma (crash). Bisikletli haklarını savunanlar da bu kelimeden uzak durmalı ve kullanımını her fırsatta eleştirmeli.

Bisikletli yola çıkmış, ölmüş! Bisikletli yaralanmaları ve ölümleri haberleştirirken en çok kullanılan anlatım şekli bu. Yayalar için de kullanıyorlar bu dili. Daha dün okudum, yol kenarından yürüyen yayaya otomobil çarpıp adamı öldürüyor ama haber şöyle: "Yolda yürürken canından oldu!" Sanki ayağına taş takılmış ya da eceliyle ölmüş gibi. Yolda yürümüyor, kenarında yürüyor. Canından olmadı, canından edildi. Kendiliğinden ölmedi, biri gelip çarptı. Haber masaları savunmasızlık nedir, yolu paylaşanların hangileri savunmasızdır, ya bilmiyorlar ya da bu dili bilerek üretiyorlar.

Suyabatmaz da "kaza" diyor. Suyabatmaz maalesef bisikletli hakları ve bisikletli ulaşım bilinci yeterince gelişmemiş ama siyaset çevreleriyle kurduğu ilişkilerden aldığı güçle tek başına yönettiği derneğini Türkiye'deki bisikletli ulaşım mücadelesinde tek yetkili sözcü ve muhatap sanıp, yapılan doğru ve güzel işlere de zarar vermekte. Bisikletliler Derneği'nin adı vardır, kendisi yoktur. Şehirlerdeki temsilcilerinin o şehirdeki bisikletliler ile herhangi bir bağı da yoktur, onların da adı vardır kendileri yoktur. Bisikletlilerin böylesine derneklerden uzak durması, onlarla da mücadele etmesi gerekiyor.

Bisikletli hakları kişilerin öne çıktığı, hiyerarşiye ve bürokrasiye boğulmuş, müphem ve meçhul ilişkilerle hayatta kalmaya çalışan, yalan yanlış işleri marifet bilen bu türden yapılarla değil, farklılıkları ve çoğulculuğu önemseyen, katılımcı, dayanışmacı, öğrenmeye ve değişmeye açık, kuram ve kavramlarla düşünüp konuşabilen, şehrin diğer meselelerinde hak mücadelesi veren kişi ve yapılarla ilişki kurabilen, onlarla dayanışma ve ortak eylemsellik içinde olabilen, dernek fanatizmi, logo fetişizmi göstermeden çalışan, aslolanın özel isimler değil taban, toplum, topluluk olduğunu bilen yapılar kurması, böyle yapılara yakın olması, onlara katılıp oralarda söz sahibi olması gerekiyor.