Mehmet Nejat Karahan
Daimi Üye
- Kayıt
- 1 Haziran 2018
- Mesaj
- 240
- Tepki
- 214
- Şehir
- İstanbul
- İsim
- Mehmet Nejat Karahan
- Başlangıç
- 2018—19
- Bisiklet
- Tern
- Bisiklet türü
- Katlanır
Ben katlanır kullandım, kullanıyorum. Bilen bilir, burada da ne zamandır brompton arıyorum ikinci el ama brompton sahipleri zalım, hayın ve insafsız oldukları için satmıyorlar bisikletlerini. Ben de madem öyle başka tür bir şeyler bakayım dedim.
Ama mesele şu ki katlanırdan başka bisikletten anlamıyorum. Şehir ne demek cyclo ne demek hibrid ne demek bilmiyorum. Katlanırı tercih etmemin nedeni, yorulduğumda katlayıp bir cafeye girip bir şeyler içebilmem ya da biraz uzağa gittiğimde, eğer dönüşü gözüm yemezse atlayıp bir araca dönmem. Ama asıl neden lastik patlaması! Lastiğe bir şey olursa ben beceremem değiştirmesini. Bunu katlayıp, atlıyorum bir araca ve dönüyorum. Şimdi koca bisikleti alsam, lastik patlasa, ben ne yaparım yollarda o bisikletle, patlak lastikle, bir başıma, yaban ellerde, çaresiz. Kandırırlar beni oralarda.
İşte sayın abilerim hal böyleyken böyle. Lafı uzatmadan bisiklette istediğim özellikleri şu şekilde dikkatinize sunayım.
1) Lastiği kesinlikle patlamayacak. Tamamen asfaltta süreceğim ama toprağı görünce de hemen cortlamasın. Var mı bitmeyen sakız gibi patlamayan lastik yapan bir marka?
2) Hızı sevmem ama katlanırdan hızlı olsa iyi olur.
3) Biraz uzun yola gelecek. Yani mesela Bakırköy'den evden çıkıp Sarıyer'e belgrad ormanına gitmek katlanırla gözünde büyüyor. Bu bisikletle rahatlıkla gidebilmeliyim. Gideceğim en uzun yol ise Şile olur, 120-130 km. O da belki yani, kırk yılda bir.
4) Ben araçlarda markacıyım abiler. Bu bisiklet bilinen bir marka olmalı. Trek, cannondale ya da specialized gibi.
3) Bunda ikinci el istemem, sıfır olacak. Bütçe max 3000 TL. Tabi bu paraya o markalar varsa.
Durum bundan ibaret. Görüşlerinizi bekliyorum.
Ama mesele şu ki katlanırdan başka bisikletten anlamıyorum. Şehir ne demek cyclo ne demek hibrid ne demek bilmiyorum. Katlanırı tercih etmemin nedeni, yorulduğumda katlayıp bir cafeye girip bir şeyler içebilmem ya da biraz uzağa gittiğimde, eğer dönüşü gözüm yemezse atlayıp bir araca dönmem. Ama asıl neden lastik patlaması! Lastiğe bir şey olursa ben beceremem değiştirmesini. Bunu katlayıp, atlıyorum bir araca ve dönüyorum. Şimdi koca bisikleti alsam, lastik patlasa, ben ne yaparım yollarda o bisikletle, patlak lastikle, bir başıma, yaban ellerde, çaresiz. Kandırırlar beni oralarda.
İşte sayın abilerim hal böyleyken böyle. Lafı uzatmadan bisiklette istediğim özellikleri şu şekilde dikkatinize sunayım.
1) Lastiği kesinlikle patlamayacak. Tamamen asfaltta süreceğim ama toprağı görünce de hemen cortlamasın. Var mı bitmeyen sakız gibi patlamayan lastik yapan bir marka?
2) Hızı sevmem ama katlanırdan hızlı olsa iyi olur.
3) Biraz uzun yola gelecek. Yani mesela Bakırköy'den evden çıkıp Sarıyer'e belgrad ormanına gitmek katlanırla gözünde büyüyor. Bu bisikletle rahatlıkla gidebilmeliyim. Gideceğim en uzun yol ise Şile olur, 120-130 km. O da belki yani, kırk yılda bir.
4) Ben araçlarda markacıyım abiler. Bu bisiklet bilinen bir marka olmalı. Trek, cannondale ya da specialized gibi.
3) Bunda ikinci el istemem, sıfır olacak. Bütçe max 3000 TL. Tabi bu paraya o markalar varsa.
Durum bundan ibaret. Görüşlerinizi bekliyorum.