Scudo Sports

Sedona black code 6 alınır mı?

Kayıt
16 Ekim 2010
Mesaj
23
Tepki
7
Şehir
Çanakkale
arkadaşlar bisikletlere bakarken sedona black code 6 gözüme ilişti.inceledim kullanılan parçalar gayet üst sınıf genelde carbon.sanırım aynı parçalarla bir scott veya trek olsa fiyatı ikiye katlanırdı.bu bisiklet alınırmı.birde üzerindeki DT SWİSS TRİCON M1700 teker setinin göbkleri seramik rulmanlımı.
 
Scudo
Sedona fiyatları Ülkemizdeki köklü firmalara göre yüksek.Ben almam.Daha iyi araştır derim.Aynı komponentleri daha ucuza ve daha köklü,kaliteli firmalardan alırsın.Popüler olarak öne sürülen isimler göz boyamada etkili olur..
 
Türkiyede üretilen üst seviye bisikletlerde kullanılan donanımlar, bisikletleri çok kaliteli hale getiriyor. Sedona'da bu modelde üst seviye donanımlar kullanmış gayette alınabilir ithal markalara okadar paralar vermeye gerek yok. Ayrıca üzerindeki DT SWİSS TRİCON M1700 teker göbekleri seramik rulmanlı DEĞİL.
 
Ayrıca,yüksek model bisiklete ne kadar ihtiyacın var?Kullanım tarzın ve hedeflerin ne?Ne kadar fazla para harcanırsa dönülmesi o kadar zor ve zararlı olabilir,bisiklette bir yerlere gelebilmek uzun zaman ve tecrübe ister.
 
Bisiklette herşey donanım değildir.Fiyat seviyesi arttıkça işin içine ince mühendislik bilgileride girerki bu konuda sizde takdir edersiniz yerli firmalar bilmem kaç yıldır bisiklet üreten dünya çapındaki firmalarla yarışamaz.Kaldıki yukarılara çıkıldıkça yerli firmaların öyle pek fiyat/performans özelliği kalmıyor dikkat ederseniz.

Sedona bunu tasarlarken zaten satmaktan ziyade marka imajını düşünerek hareket etmiştir muhtemelen.
 
Bence de haklisiniz sanirim.bu parayi gözden cikartan biri olarak biraz daha bekleyip 2012 scale 20 mi alsam ne dersiniz.
 
o kadar parayı verdikten sonra gider cannondale f29 lefty maşalı bisiklet alırsın.tabi buda oldukça güzel bir bisiklet
 
Evet ben yeni aldım code 6 red çok güzel kıyamadım ben al derim ama benim gibi odana koyma
 
  • Beğen
Tepkiler: M.J.
@Dragonsrevange merhabalar 2014 rival setli sedona code 6 , 3700 liraya buldum. Fiyatı internettn karşılaştıramıyorum. Bu konuda yardımınızı bekliyorum.
 
Konu eskiymiş ama beş sene ve üzeri beklemiş karbon kadrolu bisiklet kadrosu bayatlıyormuş karbon kadronun lifleri zamanla özelliğini yitiriyormuş bunu yabancı bisiklet forumlarında okumuştum ne kadar doğrudur o da tartışılır.
 
Karbon lifinin çitos gibi gevrediği bilgisi enteresanmış :D Karbonu yermeye bayılıyoruz tamam ama bazı iddialar da gerçekten komik :tskler:

Fatigue diyor ecnebiler, stress fatigue diyen de var, anlatılmak istenen şey aynı: Zamanla oluşan yorgunluk. Yani çitos gibi gevreme olayı. Kaynak gösterme gereği duymuyorum çünkü tonla belge, deney hatta grafik var küçük bir aratmayla ulaşabileceğiniz. Sonuç çok net: Karbonun “zamanla gevremesi” yok denecek kadar az, hatta alüminyum ve çelikle kıyaslarsak direk YOK diyebileceğimiz kadar az arkadaşlar.

Karbon bisikletleri ezelden beri konuşuyoruz, ama akılda kalan tek özellik hafiflik oluyor. Neden karbon? Sorusuna verilen yanıt da hafiflik oluyor. Doğru, ama tek başına yeterli değil.:harika: Hafifliğin yanına kesinlikle esnemezlik yazılmalı, yıllara bağlı yorgunluğun (ister fatigue, ister çitos gevremesi deyin) az olması neredeyse sıfır olması yazılmalı. Karbonu en öne taşıyanlar bunlar. Ve bu 3 özellik o kadar önemli ki, eğer karbon çok hafif ama esner yapıda olsaydı, bugün profesyoneller karbon bisiklet kullanıyor olmazdı. Benzer şekilde, eğer karbon materyal çitos gibi gevriyor olsaydı profesyoneller yine karbon bisikletle yarışıyor olmazdı, çünkü çok sık kadro değiştiremezlerdi. Takımların ne kadar büyük giderleri olduğunu biliyoruz, sürekli bisiklet değişimini göze alamazlardı (Her ne kadar firmalarla yaptıkları sponsorluk anlaşmalarıyla bisikletlere para ödemediklerini biliyor olsak da, bu tezimiz yine de çürüyemez):harika:
Gevremenin olmadığını ispatlayabileceğimiz bir diğer örnek de birkaç sezon kullanıldıktan sonra satışa çıkan pro bisikletleri. Bazen Merlin gibi sitelerde, bazen de takımların kendi websitelerindeki shop sayfalarında denk gelmişsinizdir bu bisikletlere. 3-4 sezon kullanılmış bisikletlere sıklıkla denk gelmiştim hatırlıyorum.
Eh, son olarak yaşayan efsane Kudret abimizin 10 yaşını deviren karbon treğini söylemesek olmaz :D

Karbonun yorulmadığını, liflerin 10 yıla kadar (belki daha da fazla) sapasağlam kaldığını uzun uzun konuştuk. Ama bunun için bazı şartlar da var. En önemlisi vernik ve boya.o_O Karbonun olumsuz hava şartlarından korunması. Çünkü gerçekten hassas ve ufalanabilen bir yapıya sahip (bildiğiniz kömür) bu yüzden ikinci el bisikletlerde mutlaka dikkat ettiğimiz şart temiz olması. Vuruksuz, soyuksuz, darbesiz olması. Eğer kullanılmamış bir bisikletten bahsediyorsak ve bu bisikletin boya ve verniği ilk günkü gibi korunmuşsa (ayrıca bisiklet güneşte bekletilmemişse, karbonun güneşte depolanmaması gerektiğine dair birkaç bilgi okumuştum onu da başka zaman konuşuruz:D) o bisiklet sapasağlamdır diyebiliriz ve gözünüz kapalı alabilirsiniz!:harika:

Diye düşünüyorum ben:)
 
Arabamı takasa sokacağım. Beklentim 7 bin lira ama 6.5 olsa ona da tamam. Bayiinin servisinden usta geldi. Ben başladım anlatmaya, önden 50 km ile bariyerler girdim, motorun yarısı değişti, çamurluklar, ön kaput, yenilendi, arka cam rezistansı bozuk, sağ arka kapı boyalı, çarpışmada airbag açılmadı bozuk olabilir diye ne var ne yoksa anlattım. Tamam bir tur atayım dedi usta. Bindi geldi, satıcıya 9bin lira verin dedi. Benim için bayram etti.
İkinci elde size satış yapan kişi, ürünün başından geçenleri anlatıyorsa ne ala. Alın gitsin. Ama kaç kişi kaldı benim kadar salak bilmiyorum.
 
Geri