Scudo Sports

Şarbonlu et

Bunlar dememiş miydi gerekli her şey yapıldı, getirilen hayvanlar temiz ve her şey kontrol altında? Bu Japonya'da olsa yetkili kim varsa intihar ederdi herhalde. Ha tabi iz bu herifler'den bunu değil, istifa bekliyoruz diyeceğim de ne istifası? Şu kurduğumun cümle'nin Türkiye sözcüğü ile yan yana durma hayali bile komik geldi. ŞEREFLİ bir istifa ve Türkiye'den bir yetkili :D :D Ama sorun yok, vatandaş et'e doydu ve balığa geçti zaten. Sizler de öyle yapmalısınız. :harika:
 
Scudo
@The UGUR

Aynen doyduğumuz etten balığa geçersek belki birazda olsa Japonlara ulaşabiliriz. Akşam haberlerinde doların 3 lira göreceği gibi hamsinin kilosunun da 1 ay içerisinde 1 liraya düşeceğini söylediler artık balığa da doyarız. En azında bir yerli mahsul o kaldı. Gerçi bilinçsiz avlanma ile yakında onu da ithal ederiz. Greenpeace'in başlatmış olduğu bir kampanya vardı (link) Bazen Animal Planet'te Kuzey Kanunları diye bir program var. Teksas korucularını gösteriyor. Avlanan kişilerde ruhsat yoksa kelepçeyi takıp götürüyor, üzerine mahkeme + para cezası var. Bir zamanlar balık için bizde de herkese sertifika zorunluluğu getirilmiş ama uyan uygulayan yok maalesef. Sonumuz hayrola.
 
received_308740166537559.png
 
(Derin ironi içerir)
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim de Şarbon hastalığından vefat etmiştir.
O zamanlar "Şirpençe" olarak bilinen bu hastalık için şu dizeleri yazmıştır:

"Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahûya zebun etti felek"

Bu hastalık muhteşem Osmanlı tarihini yaratan ecdadımızdan kalan yerli ve milli (?) bir hastalıktır,
Çok da şeytmemek lazım yani...;)
 
Yazık gerçekten.
 
İki hafta kadar önce Ankara'da elli civarı ithal hayvanın şarbondan öldüğüne dair haberlere denk gelmiştim. Ölenler uygun şartlarda gömülmemiş, dere kenarına atılmışlar.:mad: Civarda otlayan diğer hayvanlar, köpekler, kuşlar...Öncesinde de birkaç parti şeklinde hayvanlar kesim için dağıtılmış..

Vaktiyle Polonya'dan gelen hayvanlarda yaşanan deli dananın hesabı sorulmuş. Yetkililerin verdiği cevap : "Raporlar Polonya'ca yazılmıştı okuduk ama anlamadık" :acpsnr: Hadi bu korkunç cehaleti bir kenara bırakalım..

Böyle bir şey hiç utanmadan, sıkılmadan nasıl söylenir ?
Hadi söylendi, kişilerden niye hesap sorulmaz ?
Şimdi de şarbon çıktı tabi. Yarın bir gün de başka şeyler çıkacak, çıkar..

Yalnız hemde çok yalnızız..
Bilinçli arkadaşların kendilerini korumasını temenni eder diğerlerine de bol şans dilerim..
 
@Mehmet Metin Levent
Inancimiza göre işimize gelen her şey "mübah" işimize gelmeyen her şey ise "günah"
 
  • Beğen
Tepkiler: M.Oonnaayy
@Zezze
Valla sormayın. Sigara haram diyorum kabul etmiyorlar, mekruhmuş. Ya hem kendine hem bana zarar veriyorsun kul hakkım olan temiz havayı kirletiyorsun diyorum. Yok ulema mekruh demiş bikere. Alkol içen adam, içip direksiyona geçmiyorsa bana sigara içen kadar bile zararı yok. Dediğiniz gibi, uygulamada çok fazla çıkara dayalı bir dini yaşayış hakim oldu.
 
Internetten baktım da çok net bir bilgi yok.
Tavuk yiyebilir miyiz ? Yoksa en güvenli yol hazır mevsimi gelmişken sadece balık yemek mi ?
Kesin bilgisi olan var mı bu konu da ?
 
@Kaos.
Vallahi tavuk da bana kalırsa masum değil, bir tavuğun bu kadar hızlı olgunlaşması ne kadar ORGANİK ve SAĞLIKLI onu varsa veteriner veya gıda mühendisi arkadaşlar daha doğru değerlendirir.. Ama tüketen halk olarak işin dikkat çekici kısmı, tavuk tüketimi arttı artalı KANSER vakaları da hızla yayıldı son 7-8 yıldır..

Balık yine en pahalısı ama en masumu görünüyor..
 
@ÇerkesOnur

Çiftlik balıkları bile tavuktan daha sağlıklıdır kanısındayım. Bir ara meşhur genetiği değiştirilmiş mısırları(darı) tavuklara veriyor hali ile onlarında genetiğine etki ediyor diyorlardı. Yavuz Dizdar diye bir doktor var adam ambalajlı her şeye düşman birisi onun için hakkında sürekli dava falan açılıyordu. O çok bahsetmişti bu konuda. Bu demek değil ki tüm tavuklar sağlıksız. Hayır kenarda köşede hala kendi halinde tavuklar elbet var. Bir tanıdığımızın olduğu yere araçla ile ulaşım var fakat her araba ile değil adamın 120'ye yakın tavuğu var. Sadece gece kümese giriyorlar o da tilkiye sansara yem olmasın diye. Sabah bırakır adam akşama kadar sağda solda gezinip eşelenerek beslenir önüne attığın yemle değil. Bunu da maalesef her yerde bulmak mümkün değil. Kör topal idare edeceksiniz yapacak bir şey yok. Kendi eniştem yıllardır tavuk ve hindi yetiştir. Yaptığı masrafı danaya yapsa tosun olur. 1-2 yıldır artık satışa da geçti fakat dediğim gibi maliyeti fazla olduğu için fiyatı da biraz can yakıyor.

En iyisi balık, tabi işin ustası onunda kıyıya limana yakın olanını yemez mazot kokuyor der. Elimizi attığımız yer elimizde kalıyor. Vegan gibi beslensek desem zirai ilaçlar hak getire. Geçen belgeselde Japonya'daki pirinç tarlasında ekim yaptıktan sonra ilaç kullanmamak adın ördek kullanıyorlardı. Sürekli suyun içinde hareket ettiği için suyu havalandırıyor, böcekleri yiyior ve gübre yapıyor.
 
Endüstriyel tavuk meme kanseri şüphelileri arasında. Bu arada meme kanseri sadece kadınlarda görülmüyor erkeklerde de artık görülüyor daha sık olarak.
 
Pahalı olan et fiyatları bu seferde insanların yerli ete olan talebi ile 5 ile 10 lira arasında artmış. Az önce haberlerde Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım yıl yıl hangi ülkeden ne aldıysak ve o ülkeden alınan hayvanların hangi hastalıklara yakalandıysa açıklamış. Ayrıca kendisini twitter hesabında Şeker Piliç'in Garanti Bankasına satıldığı da yazıyordu. Öteki meşhur konumuz dolar 6 plus'taki firma satışları olacak kısmı ufaktan başladı her halde.
(link)
 
yine şaşırtmadılar :)


Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 400 bin baş besilik hayvan ithalatına izin verdi. İthalat için TİGEM, Et ve Süt Kurumu ve Kırmızı Et Üreticileri Birliği görevlendirildi. Bu kuruluşlar üzerinden yapılan ithalat için hangi kriterlere göre belirlendiği açıklanmayan 20’ye yakın firma görevlendirildi. İhale yapılmadan görevlendirilen bu şirketlerin “yakın” şirketler olması dikkat çekti. Öte yandan ithal edilecek hayvanların ağırlığının 300 kg’dan fazla olmaması gerekiyor. Ancak 500 kg’lık hayvan getiren firmalar bile var.
1,5 AVRO’YA ALIP 3,9 AVRO’YA SATIYORLAR
“Ayrıcalıklı” ithalatçı firmalarca ithal edilen canlı hayvanların büyük çoğunluğunun alış fiyatları yaklaşık 1,5-2 avro arasında seyrediyor. İthal hayvanların besicilere satış fiyatı ise 3,9 avro. Yani yüzde 100 karla satılıyor. Üstelik besicilere seçme hakkı bile verilmiyor. Talep olduğu için itiraz da edemiyorlar. 400 bin hayvan 300 kg’dan hesaplanırsa 120 milyon kg ediyor. Ödenen para yaklaşık 180-200 milyon avro. Besicilere satış fiyatı ise yaklaşık 460 milyon avro. İthalatçıların karı 260-280 milyon avro. Türk parası karşılığı yaklaşık bir milyar lira. İthalatçıların hangi ülkelerden canlı hayvan ithalatı yapacakları belli. Deli dana ve başka hastalıklara rastlanan ülkelerden ithalat yapılamıyor. Ancak ithalatçılar buna uymuyor.Örneğin Paraguay’dan hayvan alıp Uruguay veya Brezilya’dan almış gibi küpe takıyorlar.
HASTALIK KONTROLÜ YAPILMIYOR
İthal edilen hayvanların sağlık kontrolü kağıt üzerinde yapılıyor. İthalatçılar hayvan başına 80-100 avro arasında karantina maliyetini ödememek için kurallara uymuyorlar ve gerekli testleri yaptırmıyorlar. Bu arada Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kasım ayından geçerli olmak üzere küpe affı çıkardı. Bu küpe affının da ithalatta yapılan usulsüz işlemleri kapatmak için çıkarıldığı iddia ediliyor.
Ankara Gölbaşı'nda beş bine yakın ithal hayvanın bulunduğu karantina bölgesi var. Buradan diğer illere dağılıyor. Şu ana kadar şarbondan ölen 50-100 arasında hayvan olduğu bildiriliyor. Gelen hayvanların bir kısmı dağıtıldı. Hangi ile gönderildiği karışık. Kaçının kurban bayramında kesildiği, kesilen hayvanlarda hastalık olup olmadığı bilinmiyor. Bölgede başka hayvanlara hastalık bulaşıp bulaşmadığı belli değil. Halk sağlığı açısından ciddi tehdit var.
İTHALATI KİM YAPIYOR?
Normalde hayvan ithalatının “resmi ihale” ile yapılması gerekir. Ama bu yolla ihalenin istenilen firmaya verilmesinde zorluklar ortaya çıktı. Sonra ithalat için TİGEM, Et ve Süt Kurumu ve Kırmızı Et Üreticileri Birliği, Tarım Kredi görevlendirdi. Onlar da 6-7 firmaya ithal izni verdiler. Bu firmaların tamamı “yandaş” firmalar. Çok büyük paralar kazanıyorlar. Kilosu 1,5-2 avrodan aldık l a r ı hayvanları kilosu 4 dolardan satıyorlar. Hayvan başına ortalama 600 dolar kazanıyorlar. Burada yapılan ihaleler 6-7 firmaya veriliyor.
HANGİ VAKFA PARA GİDİYOR?
Peki bu işler nasıl bu kadar rahat yapılabiliyor? İthalatçı firmaların gözü neden bu kadar kara? Şöyleki hayvan ithalatından iktidara çok yakın bir vakfa hayvan başına ortalama 100-150 dolar para aktarılınca kimse yolsuzluğun ve yasa dışı ithalatın üzerine gidemiyor. Konuyu gündeme getirenler oldu ancak susturuldular.

kaynak
(link)!
 
bunlar iyi günlerimiz kesimhanede kesim fiyati 28 tl/kg iken 30 oldu hatta 32 ye kesen yerler var ekim gibi 40 tl/kg olacak diyorlar dusunun su anki kasaptaki fiyatlari (30 tl den kesim fiyati ile) bir de ekim ayini dusunun. döviz, yem fiyatlari, yem uretim maliyeti arttikca ithalat artmaya devam edecek bu kısır bir döngü
 
Geri