Scudo Sports

Saniyeler-yaya-tedirginlik-kaza

münferit vagon

Daimi Üye
Kayıt
13 Haziran 2015
Mesaj
395
Tepki
572
Şehir
İstanbul
İsim
Ali
Başlangıç
2014—15
Bisiklet
Mosso
Bisiklet türü
Dağ bisikleti
Kask kullanmazdım ben. Foruma girdiğim zaman hep defaatle söylerlerdi "illa kask illa kask" diye. Gerekliliğini bilmeme rağmen bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordum. Muhtemelen inanmaktı bu, yaşanmışlıklar ve tecrübelerdi. Kaskın gerekli olduğunu bilmekten çok inanmak gerekiyordu belki de. Biliyordum fakat öteki yanı hep eksik kalmıştı. Bu eksiklik benim bir kask almamı hep engellemişti.
Yeşil ışığa yetişmiştim, ana yolda hızımı almış, herhangi bir taşıttan farklı olarak, pedalle ilerliyordum. Çok hızlı gidiyorum diyemezdim elbet. O kadar fazla değildi hızım ama sadece 5 dakika sonra 'daha yavaş gitsem ne kaybederdim ki' diyecektim. 30 kadardı, bir market bisikletinin yapabileceği kadar işte.
Asfalt gayet güzel ve akıcıydı. Fark edemeyeceğimiz kadar küçük bir eğim biraz da soyut bir kuvvet kazanmama sebep oluyordu. Yüzüme çarpan rüzgarın yanaklarımı okşayışı ve MTB'nin asfaltı zorlayışı güzel şeylerdi benim için. Çok sık geçtiğim bu yolda birkaç dakika içerisinde binanın altına hızla girip sert bir frenle sürüşümüzü nihayete erdirmeyi tahayyül ediyordum.
Saniyede yaklaşık 8 metre ilerliyordum. Daha sonra anlıyorum, görmediğim bir unsurun kaza yapmama sebep olması için yeterli süre sadece 1 saniye. Ne arkamda ne de önümde herhangi bir arabanın olmayışıyla birlikte içimde tarifi zor bir rahatlık hissi doğuyordu.
İleride her zamanki gibi yol kenarında karşıya geçmek için bekleyen yayalar gözüme çarptı. Bir tanesi biraz daha öne çıkmış gibiydi. Soluna doğru baktı, tereddütlü bekleyişinden beni gördüğü anlamını çıkararak seyrime devam ettim. Sonra öğreniyordum ki bu tereddütlü bekleyiş arkamdan biraz mesafe geriden gelen arabaya karşı 'acaba arabadan önce karşıya yetişebilir miyim' sorusunun acele telaşından ibaretti.
1, 2, 3... 8 metreyi devirdiğim bu 3 saniye'nin ilk saniyesi bu bekleyişi görmemle geçmişti. 2. Saniye de yayanın yola baktığını ve geçmeyeceğini düşünerek... 3. Saniye ise belki 3 dakika gibiydi benim için. Yayaların yola adım atmaları olağandı benim gözümde, alışmıştım. Üstelik adım atacakları önceden belli olurdu. Ama yola fırlayacağını önceden kestiremediğim birisinin koşarak yola atlamasıyla şok olmuştum. Refleksen "hop hop hoop!" diye bağırdığımı ve bu sesle birlikte başını, hızla gelen bana çevirdiğini hatırlıyorum. Sonrası acı bir çığlık, demir yığının yola yığılmasıyla oluşan homurtulu ve çatlak sesler, yere sürtünen eller ve kollar, bir kaza sonrası yaşanan garip hisler, ne olduğunu anlayamamak ve diğer her şey...
3 saniyeye 3 dakika sığar mıymış ve bir 3 dakikaya koca bir hayat kitlenip kalır mıymış? Hayatla ölüm arasındaki çizgi bu kadar kısa ve bu kadar inceymiş.
Eve geldiğimde şok hâlinden çıkmak zor oluyor. Bir zaman sonra bisiklete bakıyorum. Jantın yamulmuş olduğunu kaza günü görmüş olsam da orta amortisörün patlamış olması beni biraz düşünceye ve geçmiş bir korkuya sürüklüyor. Garip diyorum garip...
Elhamdülillah diyorum, elhamdülillah. Hiçbir yerimde bir şey yok, elhamdülillah. Düşünce fark ediyorum ki düşünceler düşüncelerimi başka düşüncelere düşürüyor. Bir daha o kadar hızlanır mıyım orası meçhul fakat anlıyorum ki insanı sarsan saniyeler nice günlerden daha uzun sürermiş. Sahip olduğunu zannetiğin tek şey olan hayatının riskler içinde savrulması garip şeymiş...
Bir de sorum olmuş olsun. Jantın değişmesi gerekiyor. Kadroda görünürde çatlak yok. Amortisörün tamiri ile tekrar kullanımını uygun görür müsünüz acep; teşekkürlerimi sunarım.
 

Dosyalar

  • 20151024_190600-1.jpg
    20151024_190600-1.jpg
    65,2 KB · Okunma: 326
Scudo
Çok edebi bir kaza yaşamışsınız geçmiş olsun,bir kaza değil de sanki dostoyevsky'nin beyaz geceler romanından bir paragraf gibi,asfalt güzel ve akıcı, yüze çarpan rüzgarın yanakları okşaması bunlar bana denk gelmiyor hiç:(
 
@Alperenyuruk Teşekkür ederim
@kingoffuh Teşekkürler öncelikle. Dorğu söylemişsiniz, yaşarken hep eksiler ve artılarla yaşıyoruz. Rüzgar aslında her zaman yanağımızı okşuyor, fakat bu hafif rüzgarlara bazen kuvvet ekleniyor ve rahatsızlık vermeye başlıyor. Bazen işte o hafifliği yakalamış oluyoruz. Yaşarken hep eksi ve artılarla yaşıyoruz. Eksiler ne kadar çok olursa olsun güzelliklere bakınca yaşamanın anlamı ortaya çıkıyor sanki. Ve tabi ki düşünceler... "Asfaltın akması" deyimi Yol'cular için muhtemelen çok zorlanmadan 50-60 hızlara çıkmak anlamına geliyordur. Bizim içinse zorlanmadan yolda ilerleyebilmek... :)
 
Adrenalin'in etkisi ile süre çok uzun geliyor insana. Bana bisiklet sürerken araba çarptığında da aynı şeyi yaşamıştım. :) Yere düşene kadar gökyüzünü uzun uzun seyrettim. O esnada da kazanın nasıl olduğu film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu.

Adrenalin güzel şey. Boşuna bağımlı olunmuyor demek :)

Çok geçmiş olsun dileklerimle @alifurkan390
 
@Furkan BALAMAN Teşekkür ederim, sağolasın :)
@chnkrmz Teveccühünüz, sağolun :)
@Serkan Mıstınoğlu Parantez içinizle güldürdünüz, ilginiz için sağolun :)
@Uğur S. Gerçekten ilginç bir durum bu. Farklı bir duygu. Yine de Allah göstermesin hiçbirimize :) İyi dilekleriniz için de teşekkür ederim
 
  • Beğen
Tepkiler: Uğur S.
Gerçekten çok dikkat etmek gerekiyor büyük geçmiş olsun ben kasksız hayatta çıkmıyorum herkese tavsiye ederim...
 
  • Beğen
Tepkiler: münferit vagon
@Free Teşekkür ederim, katılıyorum size. İnsan işin ehemmiyetini ve ciddiyetini yaşamadan anlayamıyor
 
@alifurkan390 Selam, iyisin inş. Geçmiş olsun, üzülsem mi, imrensem mi bilemedim. Kendine has bir anlatımınla o saniyeleri aktarmışın. Tebrik mi edeyim, bilemedim yani. :)

@alifurkan390 Selam, iyisin inş. Geçmiş olsun, üzülsem mi, imrensem mi bilemedim. Kendine has bir anlatımınla o saniyeleri aktarmışın. Tebrik mi edeyim, bilemedim yani. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: münferit vagon
Aynı durum 3 gün önce başıma geldi, bilen bilir bursada gazi caddesindeydim ataevlerde, nispeten yeni yapılmış bisikletyolunda ilerlemekteydim, yolbir aşağıya bir yukarıya kıvrılıyor bazen yokuş yukarı bazen yokuş aşağıya oluyor, seviyorum o yolu, yokuş aşağıya kısmındayken, bisikleti ivmesine bırakmış inerken sağda 5-6 yaşında bir erkek çocuğu ve 3-4 yaşında bir kız çocuğuyla annesi duruyordu bir ayakları bisiklet yolundaydı, çıkmayacakları aşikardı çünkü o açıdan beni görmelerine rağmen araba gelip gelmediğini göremezlerdi, daha sonra küçük erkek kardeşimiz, çocuk aklı işte heyecan istiyor, aramızda yaklaşık 12-13 metre varken fırladı yola karşıya geçti, çarpma riskime mi üzüleyim, araba çarması riskine mi bilmiyorum, zaten ilk adımını bisiklet yoluna attığı an arka frenimi kilitledim, ön frenimi %60 kadar sıkmıştım, annesi o iç güdüyle haliyle elinde kız çocuğu ile tereddütlü bir bir adım attı bisiklet yoluna, oğlunun arkasından gitmek istiyordu ama benim o kadar yakın olmamdan dolayı kaldı bisiklet yolunun ortasında, onun açısından da çok zor, allahtan çok hızlı değildimde, son aramızda 1-2 metre kala durdum, demem o ki arkadaşlar özellikle çocuklara çok dikkat edin, dikkatsizliklerinden değil, çocuk olmalarından yapıyorlar, kızamayız, öğretmeliyiz.
 
@BetitoXXY Çok şükür bir şeyim yok, sizi yeniden görmek güzel :) Teşekkür ederim ayrıca; teveccühünüz, takdiriniz :)
@Ahmet SARI :) Aman abi aman, 2. Basım... :)
@JamesFord Evet, burada size katılıyorum. Yol ne kadar bizim olursa olsun dikkat etmek lazım. Kazalar hep bir tarafın yanlışıyla oluyor. Fakat hasarı iki taraf da ödüyor.
@suleymanozgun33 Sağolun, teşekkürler
 
  • Beğen
Tepkiler: BetitoXXY
@alifurkan390
kaza için çok geçmiş olsun. Yazı stilin için tebrik ederim. Çok başarılı .Bu forumda biraz uzun yazı yazınca hemen kitap okumayı sevmeyenlerin tepkileri ile karşılaşman an meselesi.
 
@mariokaldato Teşekkür ederim, sağolun. Ara sıra sizin yazılarınıza da bakıyorum. Mizaç meselesi belki de. Çok uzun yazınca aldığım tepki cevapsız kalmak olmuştu, daha ağır bir tepki var mıdır acaba? :)
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
@alifurkan390
saolasın dostum forumu ve ortamı seviyorum ben . Ama her yerde olduğu gibi burada da kendinden ve kendi doğrularından başka hiç bir şeye tahammül edemeyen tipler mevcud ama sorun değil
 
@mariokaldato Evet, insanı sinirlendiriyorlar çoğu zaman. Cevap verseniz bir türlü vermeseniz bir türlü. Fakat bir şeyi fark ettim ki bir süre sonra artık üzülüyor sadece insan. "Neden" diyorum, cevabını yine veremiyorum. Ümit, belki bir gün hatalarının farkına varırlar.
 
Geri