samet akkaya
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 19 Nisan 2010
- Mesaj
- 1.107
- Tepki
- 4.095
- Yaş
- 36
- Şehir
- Samsun/Terme
- İsim
- Samet Akkaya
- Başlangıç
- 2007—08
- Bisiklet
- Diğer
- Bisiklet türü
- Diğer
Selamlar ,
12 Aralık 2021 sabah 07:00 buluşup Terme'den Saray köy - Dibekli ve oradanda Salıpazarına doğru sürmeye başladık. Salıpazarı, çıkış noktamız Terme'den 21 km . Sabah soğunu biraz yiyoruz ama 4 km sonra ısınmalar , bereleri, buffları çıkarmalar başlıyor.
Hafif inişler çıkışlardan sonra Salıpazarına varıyoruz. Normal de her turda durup çay - kahve içip devam ederiz . Yerleşim yerleri veya kasabalarda. Ama durmadan devam ediyoruz . Çünkü rota bizim için; uzun zamandır yapmadığımız yüksek bir rota.
Salıpazarından balıkçıların olduğu caddeye doğru sürüyoruz sonrasında ise manzaralar başlıyor. Yola bakmaktan çok etrafa bakmaya başlıyorum. Ceketimin cebinden telefonu çıkarıp Orhan abiyi çekiyorum.

Tabi telefonu hemen kaybetmem gerek, manzaramız daha da harikalaşmaya başlıyor. Yolda dikkatimi çeken bu zaman kadar gezdiğim dağlarda bu kadar çeşme yoktu. Ama bu rotada 500 metre de bir su ikmali yapabileceğimiz yerler var. Çoğu kaynak suyu.
Hatta dağlardan akan suya ağacın içini oyarak boru yapmışlar. İlk defa görmüştüm .

Arkada görünen sivri kaya yapı Garpu kalesi
(link)
Sabahtan birer çorba içip çıkmıştık ama hiçte yorgun düştüğümüz bir durum olmadı.

Zaten bir yol kenarından dere ile beraber gidiyorsanız, her şeyin daha güzel olacağının habercisidir.

Orhan abi'ye yetişemiyorum tabi. Fazla olan 10 kilom ve bisikletim de ki yüklerim (bahanelerim).
Artık dayanamayıp sele altı çantamdan fotoğraf makinemi çıkartıp sırtıma takıp öyle devam ediyorum. Geride kaldığım için " fotoğraf çekeyim bari " deyip yine yavaş yavaş devam ediyorum.
(link)
Bir çok köprüden geçip dere kenarından devam ediyoruz. Aslında çok gözüm kalıyor " şurayıda çeksem " diye ama yol devam ediyor ve ulaşmamız gereken bir zirve var. Umarım tekrar gelebilirim buraya diye söylene söylene gidiyorum .
(link)
Esat çiftliğine tabelası görüyoruz . Ben geldik zannediyorum. Orhan abi rotayı bildiği için . " Bundan sonrası hep yokuş " diyor . O zaman dizlerimin bağı çözülüyor. Durup bir yudum su bir de hurma atıyorum sonra devam.
Tabi yol üstünde bir sürü manzara görüyoruz.
(link)
(link)
(link)
Dereleri , dağları arkada bırakarak Esat çiftliğini arkamıza atıyoruz. Varış noktamız olan Tahnal'a doğru sürüyoruz. Tahnal 1092 rakımda bulunan eski bir belde. Tabi şimdi herkes göç ettiği için kimse kalmamış. Burası Esat çiftliği ;
(link)
Tahnal'a yaklaşıyoruz ama " abi diyorum daha var mı " şu ağaçların arkası, şu dağın arkası diye diye Tahnal'ı uzaktan görüyorum . Tabi sağa sola bakmaktan gözlerimi alamıyorum. Hemen makinaya asılıp, bir fotoğraf daha diye diye devam ediyorum .
(link)
Artık varış noktamız olan Tahnal göründü. Uzun ve dik yokuşları olan beton bir yoldan buraya ulaşıyorsunuz. Buraya kadar yol bisikleti ile süper bir şekilde tur yapılabilir.
Tahnal'dayız ..
(link)
Buradan sonrası biz geri dönmüyoruz. Uzun bir O çizerek Salıpazarına ineceğiz. Bizim rotamız direk devam ederek Karacaören şelalesi üzerinden Salıpazarına inmek.
(link)
Yukarıda ki fotoğrafta uzakta görünen 3 rüzgar gülü var orası Ordu'nun Akkuş ilçesi. Tahnal'a çıkarken Yoğunoluk, İlküvez ( Ordu ) aynı seviye de çıkıyorsunuz .
Burası artık beton yolun bitiş noktası bizim için öyle. Yol burada ikiye ayrılıyor. Soldan giderseniz Ayvacık ilçesine , sağdan giderseniz de dönerek , mükemmel manzaralar eşliğinde Karacaören şelalesini arkanıza alarak Salıpazarına ulaşıyorsunuz. Biz de öyle yaptık .
Bu yapı eski bir hanmış . Oldukça kalın duvarları olan bir han. Küçük ama geçiş noktası olduğu için buraya konumlandırılmış sanırım. İnsanların dedikleri buydu.
(link)
Bundan sonrası çakıl toprak. " Ah ulan keşke gravelim olsaydı " dediğim yollar . Buradan 25 km kadar yol var Karacaören şelalesine. Yolları harika, yakınsanız buralara bir sürün .
(link)
Dağların verdiği kıvrımlar çok güzel. " Şurada durup 2 fotoğraf çekin " dercesine güzel ve nazik kıvrımları var.
(link)
Şelaleye kadar durup fotoğraf çekilecek tonla güzel yer vardı. Üstte ki fotoğraftan sonra 14 km daha yol gittik. Şelaleye vardık. Doğa " buraları size bırakmam " dercesine kendine ne güzel kanyon ve kaya sarkıtları yapmıştı ki tekrar gideceğim buraya o derece kafaya koyduğum bir yer.
Sonunda Karacaören şelalesine ulaştık.
(link)
Bundan sonrası ise son kıvrımlar . Akşam oldu karanlık çöküyor. Salıpazarına vardıktan sonra zaten turu bitti sayıyoruz . Son 23 -25 km mesafemiz kalıyor. Evlerimizi de rotaya dahil ettiğimizde
(link)
Turun strava linki ; (link)
Garpu kalesi bisiklet turu ;
12 Aralık 2021 sabah 07:00 buluşup Terme'den Saray köy - Dibekli ve oradanda Salıpazarına doğru sürmeye başladık. Salıpazarı, çıkış noktamız Terme'den 21 km . Sabah soğunu biraz yiyoruz ama 4 km sonra ısınmalar , bereleri, buffları çıkarmalar başlıyor.
Hafif inişler çıkışlardan sonra Salıpazarına varıyoruz. Normal de her turda durup çay - kahve içip devam ederiz . Yerleşim yerleri veya kasabalarda. Ama durmadan devam ediyoruz . Çünkü rota bizim için; uzun zamandır yapmadığımız yüksek bir rota.
Salıpazarından balıkçıların olduğu caddeye doğru sürüyoruz sonrasında ise manzaralar başlıyor. Yola bakmaktan çok etrafa bakmaya başlıyorum. Ceketimin cebinden telefonu çıkarıp Orhan abiyi çekiyorum.

Tabi telefonu hemen kaybetmem gerek, manzaramız daha da harikalaşmaya başlıyor. Yolda dikkatimi çeken bu zaman kadar gezdiğim dağlarda bu kadar çeşme yoktu. Ama bu rotada 500 metre de bir su ikmali yapabileceğimiz yerler var. Çoğu kaynak suyu.
Hatta dağlardan akan suya ağacın içini oyarak boru yapmışlar. İlk defa görmüştüm .

Arkada görünen sivri kaya yapı Garpu kalesi
(link)
Sabahtan birer çorba içip çıkmıştık ama hiçte yorgun düştüğümüz bir durum olmadı.

Zaten bir yol kenarından dere ile beraber gidiyorsanız, her şeyin daha güzel olacağının habercisidir.

Orhan abi'ye yetişemiyorum tabi. Fazla olan 10 kilom ve bisikletim de ki yüklerim (bahanelerim).
Artık dayanamayıp sele altı çantamdan fotoğraf makinemi çıkartıp sırtıma takıp öyle devam ediyorum. Geride kaldığım için " fotoğraf çekeyim bari " deyip yine yavaş yavaş devam ediyorum.
(link)
Bir çok köprüden geçip dere kenarından devam ediyoruz. Aslında çok gözüm kalıyor " şurayıda çeksem " diye ama yol devam ediyor ve ulaşmamız gereken bir zirve var. Umarım tekrar gelebilirim buraya diye söylene söylene gidiyorum .
(link)
Esat çiftliğine tabelası görüyoruz . Ben geldik zannediyorum. Orhan abi rotayı bildiği için . " Bundan sonrası hep yokuş " diyor . O zaman dizlerimin bağı çözülüyor. Durup bir yudum su bir de hurma atıyorum sonra devam.
Tabi yol üstünde bir sürü manzara görüyoruz.
(link)
(link)
(link)
Dereleri , dağları arkada bırakarak Esat çiftliğini arkamıza atıyoruz. Varış noktamız olan Tahnal'a doğru sürüyoruz. Tahnal 1092 rakımda bulunan eski bir belde. Tabi şimdi herkes göç ettiği için kimse kalmamış. Burası Esat çiftliği ;
(link)
Tahnal'a yaklaşıyoruz ama " abi diyorum daha var mı " şu ağaçların arkası, şu dağın arkası diye diye Tahnal'ı uzaktan görüyorum . Tabi sağa sola bakmaktan gözlerimi alamıyorum. Hemen makinaya asılıp, bir fotoğraf daha diye diye devam ediyorum .
(link)
Artık varış noktamız olan Tahnal göründü. Uzun ve dik yokuşları olan beton bir yoldan buraya ulaşıyorsunuz. Buraya kadar yol bisikleti ile süper bir şekilde tur yapılabilir.
Tahnal'dayız ..
(link)
Buradan sonrası biz geri dönmüyoruz. Uzun bir O çizerek Salıpazarına ineceğiz. Bizim rotamız direk devam ederek Karacaören şelalesi üzerinden Salıpazarına inmek.
(link)
Yukarıda ki fotoğrafta uzakta görünen 3 rüzgar gülü var orası Ordu'nun Akkuş ilçesi. Tahnal'a çıkarken Yoğunoluk, İlküvez ( Ordu ) aynı seviye de çıkıyorsunuz .
Burası artık beton yolun bitiş noktası bizim için öyle. Yol burada ikiye ayrılıyor. Soldan giderseniz Ayvacık ilçesine , sağdan giderseniz de dönerek , mükemmel manzaralar eşliğinde Karacaören şelalesini arkanıza alarak Salıpazarına ulaşıyorsunuz. Biz de öyle yaptık .
Bu yapı eski bir hanmış . Oldukça kalın duvarları olan bir han. Küçük ama geçiş noktası olduğu için buraya konumlandırılmış sanırım. İnsanların dedikleri buydu.
(link)
Bundan sonrası çakıl toprak. " Ah ulan keşke gravelim olsaydı " dediğim yollar . Buradan 25 km kadar yol var Karacaören şelalesine. Yolları harika, yakınsanız buralara bir sürün .
(link)
Dağların verdiği kıvrımlar çok güzel. " Şurada durup 2 fotoğraf çekin " dercesine güzel ve nazik kıvrımları var.
(link)
Şelaleye kadar durup fotoğraf çekilecek tonla güzel yer vardı. Üstte ki fotoğraftan sonra 14 km daha yol gittik. Şelaleye vardık. Doğa " buraları size bırakmam " dercesine kendine ne güzel kanyon ve kaya sarkıtları yapmıştı ki tekrar gideceğim buraya o derece kafaya koyduğum bir yer.
Sonunda Karacaören şelalesine ulaştık.
(link)
Bundan sonrası ise son kıvrımlar . Akşam oldu karanlık çöküyor. Salıpazarına vardıktan sonra zaten turu bitti sayıyoruz . Son 23 -25 km mesafemiz kalıyor. Evlerimizi de rotaya dahil ettiğimizde
(link)
Turun strava linki ; (link)
Garpu kalesi bisiklet turu ;


