pedalterapi
Daimi Üye
- Kayıt
- 24 Ekim 2017
- Mesaj
- 253
- Tepki
- 1.136
- Yaş
- 40
- Şehir
- ankara
- İsim
- erhan erdem
- Bisiklet
- Carraro
7.GÜN
Gece gayet iyi uyudum. Erkenden gün doğumuyla birlikte uyandım. Belediye parkının hemen karşısında Uygulama oteli var. Hem elimi yüzümü güzelce yıkamak hem de kahvaltı yapmak için oteli kullandım. Kahvaltıya 15TL verdim ama 30TL'lik yedim
242397 dosyayı görüntüle
Cide'den ayrıldıktan kısa mesafe sonra Meşhur Gideros Koyu'na geldim. Koya inerken "Ulan ben burayı nasıl çıkacam" diyerek indim Koyda güzelce dolaştım birkaç fotoğraf çektim. Sonra rampa da zik zak yaparak tekrar yola çıktım.
242403 dosyayı görüntüle
Rotanın bu kesimi manzara ve fotoğraf açısından çok zengindi. Bir süre sonra Kastamonu ilini de bitirip Bartın iline girdiğimi gösteren tabelayı gördüm.
242404 dosyayı görüntüle
242405 dosyayı görüntüle
İlginçtir Bartın'a girmemle birlikte Kastamonu'da çok fazla olan çeşme ve böğürtlenler bitiverdi. Kapısuyu mevkisinde ciddi bir rampa çıktıktan sonra sahil kasabası ve turistik bir kimliğe sahip olan Kurucaşile'de öğle yemeği için bir kafeye girdim. Adı Marina Kafe. Gayet hoş bir kafeydi çok da nazik insanlardı.
242410 dosyayı görüntüle
Kurucaşile'den sonra bir kaç tepe daha aştıktan sonra uzun bir inişle Çakraz Tüneli'ne geldim ve yol burada biraz düzleşmeye başladı. Turun 7. gününde ilk kez yolun ötesini görebiliyordum çünkü geçtiğim yollar sürekli virajlı ve yokuşlu olduğu için önünüzü açık şekilde göremiyorsunuz.
242412 dosyayı görüntüle
Tünellerde asla bisiklet sürmem siz de sürmeyin arkadaşlar lütfen. Her tünelin içinde yaklaşık 80-100 cm genişliğinde bir kaldırım oluyor. Acil durumlarda yaya olarak çıkılabilmesi için. Ben tünele girip o kaldırıma çıkıyorum ve ürüyerek geçiyorum. Tavsiyemdir.
Çakraz'a ulaşınca sahile doğru kuzeye döndüm ve Gürpınar Kamping'te çadırımı kurdum. Burası gerçek kamping Cide'de ki gibi çakma değil duş tuvalet giyinme kabini herşey vardı ve temizdi. tavsiye ederim.
242415 dosyayı görüntüle
8.GÜN
Turda en sevmediğim şey sabah uyandığımda çadırın ya da zeminin ıslak olmasıdır. Bu sabah da bu durumla karşılaştım. Çiğ yağmış ve zeminde ki çimenler ve çadır sırılsıklamdı. Tam kurutamadım çadırı ama idare edecek kadar katladım çantalarımı hazırladım ve yükledim Cesur'umu. Sahilde dükkanlar yeni açılıyordu. Gözleme ve çay ile kahvaltımı yaptım. o sırada çadırı hemen açtım bisikletin üzerine örtü gibi serdim biraz daha güneşlendirdim, kuruttum.
Çakraz çıkışında iki tane uzun rampa var. Hava oldukça sıcaktı, sıcaklık zorladı biraz çok terliyordum. Gölgelerde dinlenerek Amasra yol ayrımına ulaştım. Karabük Devlet Hastanesinde görev yaptığım yıllarda Amasra'ya defalarca geldiğim için ezbere bildiğim bir yerdi. O nedenle içine girmeden Bartın yönünde devam ettim.
242418 dosyayı görüntüle
242419 dosyayı görüntüle
Amasra'yı geçtikten sonra rampa çıkarken hızla iniş yapan bir bisikletli beni görünce hemen orta refüje yaklaştı. Ben de ona doğru orta refüje yaklaştım ve ortada buluştuk. "Merhaba" dedi ama gerisi ingilizceydi Peter Betweel ile tanıştım. Yeni Zelandalı. 1 yıl önce Londra'dan yola çıkmış ve doğuya doğru devam ediyordu. Gürcistan'da mola verecekmiş. Kış geçince de devam edecekmiş. Yol hakkında biraz bilgi verdim. Çünkü benim geldiğim yoldan gidecekti. Birbirimizi ekledik sosyal medyadan ve herhangi bir ihtiyacı olduğunda bana yazabileceğini yardımcı olabileceğimi söyledim ve vedalaştık.
242421 dosyayı görüntüle
Bartın'da bir çorba molası verdim. Biraz dinlendikten sonra Bartın ilini de bitirdim ve Zonguldak iline ulaştım. Yol giderek düzleşiyor ve ben giderek garipsiyorum bu durumu
242422 dosyayı görüntüle
Çaycuma'ya ulaştım amacım çadır kurmaktı ama biraz dolaştıktan sonra vazgeçip Seka Konukevine yerleşiyorum. Kocaman çam ağaçlarının arasında nostaljik bir bina. Odası çok ama çok güzeldi. Yolu düşenlere tavsiye ederim. Odaya yerleşip güzelce duş alıp dışarıya çıktım yemek için. Ön üst baldırım giderek hamlıyor ve ağrımaya başlıyor. Yürümek de iyi geliyor.
242424 dosyayı görüntüle
9.GÜN.
Sabah uyanmak için acele etmedim çünkü bugünkü hedef 40-45 km kadar. Zonguldak'ta turu bitirmeye karar verdim. Zonguldak'ta kuzenim Ömer oturuyor. Varış saatimi de Ömer'in mesai saati bitimine denk getirmek için acele etmeden yavaş yavaş pedallayarak ilerlemeye karar verdim. Cuma günü akşam oraya ulaşıp hafta sonunu birlikte geçirip pazartesi sabah da Ankara'ya dönmek üzere plan yaptım. Düştük yola Cesur'la. Bakacakkadı'ya gelince tekrar kuzeye dönüp Zonguldak yönüne ilerlemeye başladım. Kuzeye dönünce rüzgar karşıdan esmeye başladı bu biraz beni yavaşlatsa da zaten acelem yoktu. Yol yapım çalışmalarında greyder kullanan abi seslendi. Merhaba nereden nereye muhabbeti yaparken Ankara'da hemen yanımdaki sitede oturduğunu öğrendim Dünya küçük yahu !! Zonguldak yönündeki iki tüneli geçtikten sonra paraşütten atlamış hissi yaşatan güzeeelllll bir iniş ile şehir merkezine ulaştım.
Trafik o kadar sıkışık ki ilk kez bir müddet kaldırımdan sürme ihtiyacı hissettim. Merkeze 6 km uzaklıktaki Kozlu'ya ulaştım ve kuzenimle buluştuk.
2 yıllık hayalim olan ve Türkiye Sahilleri Turu'mun en zor etabı olan Batı Karadeniz Turumu kazasız belasız bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Offf beee ne turdu diyorum kendi kendime. Şöyle bir dönüp arkama bakıyorum. Geçtiğim yolları düşünüyorum ve kendime şu soruyu soruyorum: Sırada bakalım neresi var? Muğla - Antalya mı yoksa Zonguldak Çanakkale mi?
Toplam mesafe: 445 km. (50 km'si araçla)
Günlük ortalama: 55 km
Okuduğunuz için teşekkür ederim pedaldaşlarım...
Sahilden Batı Karadeniz Turu (1-2-3-4. GÜN) (bol fotoğraflı)
Sahilden Batı Karadeniz Turu (5.-6. Gün) (bol fotoğraflı)
diğer tur yazılarıma da profilimden ulaşabilirsiniz.
Gece gayet iyi uyudum. Erkenden gün doğumuyla birlikte uyandım. Belediye parkının hemen karşısında Uygulama oteli var. Hem elimi yüzümü güzelce yıkamak hem de kahvaltı yapmak için oteli kullandım. Kahvaltıya 15TL verdim ama 30TL'lik yedim
242397 dosyayı görüntüle
Cide'den ayrıldıktan kısa mesafe sonra Meşhur Gideros Koyu'na geldim. Koya inerken "Ulan ben burayı nasıl çıkacam" diyerek indim
Koyda güzelce dolaştım birkaç fotoğraf çektim. Sonra rampa da zik zak yaparak tekrar yola çıktım. 242403 dosyayı görüntüle
Rotanın bu kesimi manzara ve fotoğraf açısından çok zengindi. Bir süre sonra Kastamonu ilini de bitirip Bartın iline girdiğimi gösteren tabelayı gördüm.
242404 dosyayı görüntüle
242405 dosyayı görüntüle
İlginçtir Bartın'a girmemle birlikte Kastamonu'da çok fazla olan çeşme ve böğürtlenler bitiverdi. Kapısuyu mevkisinde ciddi bir rampa çıktıktan sonra sahil kasabası ve turistik bir kimliğe sahip olan Kurucaşile'de öğle yemeği için bir kafeye girdim. Adı Marina Kafe. Gayet hoş bir kafeydi çok da nazik insanlardı.
242410 dosyayı görüntüle
Kurucaşile'den sonra bir kaç tepe daha aştıktan sonra uzun bir inişle Çakraz Tüneli'ne geldim ve yol burada biraz düzleşmeye başladı. Turun 7. gününde ilk kez yolun ötesini görebiliyordum çünkü geçtiğim yollar sürekli virajlı ve yokuşlu olduğu için önünüzü açık şekilde göremiyorsunuz.
242412 dosyayı görüntüle
Tünellerde asla bisiklet sürmem siz de sürmeyin arkadaşlar lütfen. Her tünelin içinde yaklaşık 80-100 cm genişliğinde bir kaldırım oluyor. Acil durumlarda yaya olarak çıkılabilmesi için. Ben tünele girip o kaldırıma çıkıyorum ve ürüyerek geçiyorum. Tavsiyemdir.
Çakraz'a ulaşınca sahile doğru kuzeye döndüm ve Gürpınar Kamping'te çadırımı kurdum. Burası gerçek kamping
Cide'de ki gibi çakma değil duş tuvalet giyinme kabini herşey vardı ve temizdi. tavsiye ederim.242415 dosyayı görüntüle
8.GÜN
Turda en sevmediğim şey sabah uyandığımda çadırın ya da zeminin ıslak olmasıdır. Bu sabah da bu durumla karşılaştım. Çiğ yağmış ve zeminde ki çimenler ve çadır sırılsıklamdı. Tam kurutamadım çadırı ama idare edecek kadar katladım çantalarımı hazırladım ve yükledim Cesur'umu. Sahilde dükkanlar yeni açılıyordu. Gözleme ve çay ile kahvaltımı yaptım. o sırada çadırı hemen açtım bisikletin üzerine örtü gibi serdim biraz daha güneşlendirdim, kuruttum.
Çakraz çıkışında iki tane uzun rampa var. Hava oldukça sıcaktı, sıcaklık zorladı biraz çok terliyordum. Gölgelerde dinlenerek Amasra yol ayrımına ulaştım. Karabük Devlet Hastanesinde görev yaptığım yıllarda Amasra'ya defalarca geldiğim için ezbere bildiğim bir yerdi. O nedenle içine girmeden Bartın yönünde devam ettim.
242418 dosyayı görüntüle
242419 dosyayı görüntüle
Amasra'yı geçtikten sonra rampa çıkarken hızla iniş yapan bir bisikletli beni görünce hemen orta refüje yaklaştı. Ben de ona doğru orta refüje yaklaştım ve ortada buluştuk. "Merhaba" dedi ama gerisi ingilizceydi
Peter Betweel ile tanıştım. Yeni Zelandalı. 1 yıl önce Londra'dan yola çıkmış ve doğuya doğru devam ediyordu. Gürcistan'da mola verecekmiş. Kış geçince de devam edecekmiş. Yol hakkında biraz bilgi verdim. Çünkü benim geldiğim yoldan gidecekti. Birbirimizi ekledik sosyal medyadan ve herhangi bir ihtiyacı olduğunda bana yazabileceğini yardımcı olabileceğimi söyledim ve vedalaştık.242421 dosyayı görüntüle
Bartın'da bir çorba molası verdim. Biraz dinlendikten sonra Bartın ilini de bitirdim ve Zonguldak iline ulaştım. Yol giderek düzleşiyor ve ben giderek garipsiyorum bu durumu
242422 dosyayı görüntüle
Çaycuma'ya ulaştım amacım çadır kurmaktı ama biraz dolaştıktan sonra vazgeçip Seka Konukevine yerleşiyorum. Kocaman çam ağaçlarının arasında nostaljik bir bina. Odası çok ama çok güzeldi. Yolu düşenlere tavsiye ederim. Odaya yerleşip güzelce duş alıp dışarıya çıktım yemek için. Ön üst baldırım giderek hamlıyor ve ağrımaya başlıyor. Yürümek de iyi geliyor.
242424 dosyayı görüntüle
9.GÜN.
Sabah uyanmak için acele etmedim çünkü bugünkü hedef 40-45 km kadar. Zonguldak'ta turu bitirmeye karar verdim. Zonguldak'ta kuzenim Ömer oturuyor. Varış saatimi de Ömer'in mesai saati bitimine denk getirmek için acele etmeden yavaş yavaş pedallayarak ilerlemeye karar verdim. Cuma günü akşam oraya ulaşıp hafta sonunu birlikte geçirip pazartesi sabah da Ankara'ya dönmek üzere plan yaptım. Düştük yola Cesur'la. Bakacakkadı'ya gelince tekrar kuzeye dönüp Zonguldak yönüne ilerlemeye başladım. Kuzeye dönünce rüzgar karşıdan esmeye başladı bu biraz beni yavaşlatsa da zaten acelem yoktu. Yol yapım çalışmalarında greyder kullanan abi seslendi. Merhaba nereden nereye muhabbeti yaparken Ankara'da hemen yanımdaki sitede oturduğunu öğrendim
Dünya küçük yahu !! Zonguldak yönündeki iki tüneli geçtikten sonra paraşütten atlamış hissi yaşatan güzeeelllll bir iniş ile şehir merkezine ulaştım. Trafik o kadar sıkışık ki ilk kez bir müddet kaldırımdan sürme ihtiyacı hissettim. Merkeze 6 km uzaklıktaki Kozlu'ya ulaştım ve kuzenimle buluştuk.
2 yıllık hayalim olan ve Türkiye Sahilleri Turu'mun en zor etabı olan Batı Karadeniz Turumu kazasız belasız bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Offf beee ne turdu diyorum kendi kendime. Şöyle bir dönüp arkama bakıyorum. Geçtiğim yolları düşünüyorum ve kendime şu soruyu soruyorum: Sırada bakalım neresi var? Muğla - Antalya mı yoksa Zonguldak Çanakkale mi?
Toplam mesafe: 445 km. (50 km'si araçla)
Günlük ortalama: 55 km
Okuduğunuz için teşekkür ederim pedaldaşlarım...
Sahilden Batı Karadeniz Turu (1-2-3-4. GÜN) (bol fotoğraflı)
Sahilden Batı Karadeniz Turu (5.-6. Gün) (bol fotoğraflı)
diğer tur yazılarıma da profilimden ulaşabilirsiniz.
